TEHLİKE BÜYÜK, REHAVETE KAPILMAK YOK

Kurdistan işgalcilerden ve çetelerden temizlenme aşamasına geçerken ABD ve Avrupa vb. (batı) algı yanılması yapıyor.
Bu haber 2014-08-17 13:55:30 eklenmiş ve 658 kez görüntülenmiştir.

 

 

Kürdistan işgalcilerden ve çetelerden temizlenme aşamasına geçerken ABD ve Avrupa vb. (batı) algı yanılması yapıyor.  ABD çetelere tek bomba atmadığı halde kurtarıcı rolüne büründü. Kurdistan birleşik gücü oluşmasın diye Avrupa ülkeleri Işidden kaçan neredeyse Güney Kürdistanı terk etme aşamasına gelen Peşmergeyide elinden geldiği kadar şişirmeye başladı...

 

Maxmûr’daki ortak savunma gücü komutanlarından Dr. Masum, IŞİD’e karşı oluşan gerilla ve peşmerge cephesinin kalıcı bir savunma gücüne dönüşmesi gerektiğini belirterek ‘Tehlike halen büyük’ uyarısı yaptı.

 

Maxmur'da ortak savunmanın temeli atıldı

Kendilerini "İslam Devleti" (İD) olarak ilan eden insanlık dışı bir örgütün Güney Kürdistan'a yönelik saldırıları Kürt güçleri arasında fiili bir ortaklığa yol açtı. Bu tarihi gelişmenin en somut adımları Maxmur'da atıldı. ANF'ye konuşan ortak savunma gücü komutanlarından Dr. Masum, Federal Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesut Barzani'nin birlikte hareket etme sözü verdiğini söyledi. Masum, tehlikenin halen çok büyük olduğu konusunda uyardı.

Maxmur kamp koordinasyonundan ortak savunma gücü komutanlarından biri olan Dr. Masum, Maxmur bölgesine yönelik saldırıları, bölgenin nasıl korunduğu, çetelerin saldırı kapasitesi, ellerindeki silahlar, peşmerge ile gerilla arasında gelişen pratikteki ortaklıklar ve Barzani ile yapılan görüşmenin detaylarını ANF'ye anlattı. Masum, ABD'nin çok medyatize edilen hava harekatına ilişkin de çarpıcı bilgiler verdi.

 


İslam Devleti adı altında hareket eden insanlık dışı gruplar, Ağustos ayı başından bu yana Güney Kürdistan'a yönelik benzeri görülmemiş saldırılarda bulunuyor. Aynı güçler yaklaşık iki yıldır Batı Kürdistan'ı da hedef alıyorlar. Ancak ID güçleri, Batı Kürdistan'da artarda ağır yenilgiler aldılar, onlarca şehir, köy ve kasabadan kovuldular. Çeteler Temmuz ayı başında Batı Kürdistan'ın Kobanê bölgesine yeni bir saldırı dalgası başlatmış, 28 Temmuz Ramazan bayramında kente girmeyi hedeflemişlerdi. Ağır kayıplar veren çetelerin saldırıları YPG'liler karşısında bir kez daha kırılmıştı.

2 Ağustos günü Musul'da petrol bölgesi Zumar, ardından Batı Kürdistan ile sınırı olan Rabia'ya saldıran çeteler, 3 Ağustos günü de Şangal istilasını başlattı. Peşmergelere destek amacıyla Til Koçer üzerinden Rabia'ya geçen YPG güçleri çetelere yönelik ilk müdahaleyi yapan güç olurken, YPG'li başka birlikler buradan Şengal'e doğru ilerleyerek çetelerin dağlara sığınan onbinlerce insana ulaşmasının önünü kesti.

Şengal'e girerek yüzbinlerce Êzidî'yi ölümcül göç yollarına düşüren ve ağır bir insanlık trajedisi yaşatan çeteler 6 Ağustos günü Hewler'in 40 km güneybatısında bulunan Maxmur kasabası ve Maxmur kampına saldırıda bulundu. Çetelerin alana ulaşmasından önce Maxmur mülteci kampı hızlı bir şekilde tahliye edildi. Paralel olarak alana ulaşan HPG ve YJA Star güçleri, Maxmur sakinlerinden oluşan direniş gücüyle birlikte savunmaya geçti. Maxmur bölgesi stratejik bir öneme sahip. Çeteler burayı ele geçirerek Federal Kürdistan Bölgesi'nin başkenti Hewler'e ilerlemek istiyordu.

MAXMUR SAVAŞI

Dr. Masum, 6 Ağustos'ta çeteler saldırıya geçtiğinde peşmergelerle görüşmelerde bulunduklarını ve ortak bir irade halinde bölgeyi savunma konusunda öneri yaptıklarını söyledi. "Ancak ilk etapta bu önerimiz kabul edilmedi" diyen Masum, 10 Ağustos günü peşmergeler Maxmur kasabasını, gerillalar da Maxmur kampı bölgesini çetelerden temizleyince yeniden görüşmeler yapıldığını kaydetti.

 


"Ondan sonra KDP ve YNK ile görüşmeler yaptık. Şimdi ortak hareket ediyoruz, aramızda bir koordinasyon var" diyen Masum, resmi bir durumdan çok "ortak bir anlayışın" geliştiğinden söz etti. Masum, "Olası bir saldırı karşısında birlikte hareket etme, birbirini destekleme durumu var" dedi.

Saldırıların en yoğun yaşandığı 7-8 Ağustos günleri kamp çevresinde konumlanan gerilla ve milis güçlerinin bir kademe geri çekildiklerini ve kampın giriş noktasında (nizamiyede) şiddetli çatışmalar yaşandığını anlatan Dr. Masum, "Orada araçlarını yaktık, zayiat verdirdik. İki cesetleri elimize geçti" şeklinde detaylandırdı.

Kamp koordinasyonundan Masum, Kürt medyası çalışanı Deniz Fırat'ın da çatışmaları kamerasıyla çekerken yaralandığını ve hastaneye giderken yolda hayatını kaybettiğini söyledi. Kürt gazeteci Deniz Fırat (Leyla Yıldızhan), arkadaşları tarafından Kandil'de yapılan cenaze töreni ardından Van'a gönderilmişti. Fırat'ın cenazesi 11 Ağustos günü Çaldıran ilçesine bağlı Hangedik (Xecîxatun) köyünde toprağa verildi.

MAXMUR KASABASI VE KAMP ÇEVRESİNE MAYIN YERLEŞTİRMİŞLERDİ

İD'nin saldırı kapasitesi konusunda da bilgi veren Dr. Masum, insanlığa karşı işledikleri yoğun suçlarla tanınan bu grupların daha çok ağır silahlarla saldırı geliştirdiğini belirtti. Masum, "Ağır silahları, Humvee'ler (AM General tarafından üretilen Amerikan ordusuna ait ulaşım araçları) ve doçkaları var. Havan toplarını iyi kullanıyorlardı" dedi.

Musul'un işgali ardından, ABD'nin donattığı Irak askerleri silahlarını bırakarak kaçmış, bu silahlar İD'nin eline geçmişti. İD, 9 Haziran'da Irak'ta yeni bir saldırı dalgası başlatarak 10 Haziran günü önce Musul'u, ardından Selahaddin, Diyala ve Anbar'da geniş bir alanı, neredeyse çatışmasız bir şekilde işgal etmişti.

 


10 Ağustos günü Maxmur kasabası ve Maxmur kampı, ortak savunma güçleri tarafından geri alındığında, İD çeteleri arkalarında çok sayıda mayın bırakmış. Bu mayınlar nedeniyle onu aşkın peşmergenin hayatını kaybettiği belirtiliyor.

Dr. Masum, "Maxmur kasabasında çok çatışma olmadı, fakat döşedikleri mayınlardan dolayı 14 peşmerge şehit düştü, 10'u da yaralandı" dedi.

Benzer şekilde Maxmur kampı çevresine de mayınlar döşendiğini belirten Masum, "Kamp çevresinde de mayınlar vardı, tümünü çıkardık, 14 anti-tank mayını elimize geçti" şeklinde bilgi verdi. Masum, Maxmur'daki çatışmalar sırasında İD'ye ait iki araç, çok sayıda cephane ve ağır silah ele geçirdiklerini sözlerine ekledi.

ABD UÇAKLARI TEK BİR ROKET ATMADI

Peki Maxmur'un çetelerden temizlenmesinde ABD'nin çok medyatize edilen hava saldırılarının bir rolü oldu mu? Masum'a göre Amerikan uçakları tek bir roket dahi atmadı. Aksine hava saldırısı olacağı yönündeki uyarıları ardından İD güçlerinin yeniden toparlanıp saldırılarda bulunmasını şüpheyle karşılıyor.

"Dört gün boyunca, ABD'nin uçak saldırısı olacak, bekleyin dediler. Uçak saldırıları olacak denildiği günler, onlar toparlanıp bize saldırıyorlardı. ABD uçakları dolaştı, tek bir kez vurmadı. Bir roket bile atmadı. Evet, alanı saatlerce dolaştıkları doğru. Bize durun, vurmayın deniliyordu. Biz kendimiz harekete geçiyor, vuruyorduk. Aman aman diyorlardı. Ama bir bakıyorduk ki, DAİŞ (IŞİD, yeni adıyla İD) toparlanıp saldırı girişiminde bulunuyordu."

Maxmur bölgesindeki İD güçlerinin saldırı kapasitesini kırdıklarını söyleyen Masum, bu konuda da temkinli konuşmayı tercih ediyor: "Tümden bir yenilgi veya kırılma demek abartı olur. Maxmur'un 12-13 km güneydoğusuna düşen Baqirtê tarafında varlar. Maxmur'un güneyinde çetelerden geri alınan Guwer yakınında güçleri var."

Maxmur yakınlarında İD güçlerinin şu an için yeniden bir toparlanma içinde olmadıklarını ifade eden Dr. Masum, "Daha çok alana dağılmış durumdalar. Köylere dağılmışlar. Biz Maxmur'daki halkımızla birlikte güvenliğimizi öz savunma temelinde almışız" diye ekledi.

Alanda peşmerge güçleri ile gerilla ve milis güçleri arasındaki ortaklığın biçimine ilişkin de konuşan Dr. Masum, bunun tek taraflı bir durum olmadığını söyledi. Mevcut ortaklığı Kürdistan Direniş Güçleri olarak kavramlaştırmayı benimsediklerini ifade eden Dr. Masum, "Onlar da (peşmergeler) bunu kabul ediyor" dedi.

KCK, Musul'un işgalinden sonra ortak bir savunma komutanlığının oluşturulması yönünde birçok kez Federal Kürdistan makamlarına açık çağrılarda bulundu. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan da özellikle 2010'dan bu yana savunma güçlerinin ortaklaştırılmasını öneriyordu.

'BARZANİ ÇOK MİNNETTAR OLDU'

Dr. Masum, Federal Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesut Barzani'nin de birlikte hareket etme sözü verdiğini söyledi. Barzani, 13 Ağustos günü Maxmur'u ziyareti sırasında gerilla ve Maxmur milis güçleriyle de bir araya gelmişti. Dr. Masum bu görüşmede yer almıştı.

 


Görüşmenin ayrıntıları konusunda bilgi veren Masum, "Sayın Barzani, bizden çok umutlu olduklarını, çok güvendiklerini ve burada bulunmamızdan dolayı çok minnettar olduklarını söyledi. Bundan sonra birlikte hareket edeceğimizi söyledi" dedi.

"Bu ittifak daha önce yapılmış olaydı, çetelere darbe vurabilirdik" diyen Masum, bu yönlü eleştirilerini Barzani'ye aktardıklarını dile getirdi. Barzani'nin bu eleştiriyi kabul ettiğini kaydeden Masum, Barzani'nin "Bundan donra söz veriyoruz, yapacağız, ihtiyaçlarınızı da karşılayacağız. Birlikte hareket edeceğiz" dediğini kaydetti. Masum, Barzani'nin gerilla güçlerinin alana gelmemesi halinde birçok şeyin kaybedilmiş olabileceğini de kabul ettiğini söyledi.

Masum, şimdi bir öz güven oluştuğunu, gerillanın umut yarattığını belirtti: "Şimdi bir öz güven var, Maxmur savunma gücü ve gerillanın gelişiyle birlikte alanda ciddi bir öz güven gelişti. Bu Sayın Barzani tarafından da görüldü. İleriye dönük, bazı çalışmaların yapılması için bu bir ilk adımdır."

GERİLLA MAXMUR'DA KALACAK MI?

Dr. Masum, gerilla güçlerinin Maxmur'da kalıp kalmayacağı konusunda kesin konuştu: "Tehlike olduğu müddetçe burada kalacağız."

"Ya Maxmur sakinleri?" diye sorulduğunda, Dr. Masum'un cevabı yine kısa ve net: "Tehlike söz konusu olduğu için, tahliye etmiştik. Bu tehlike tam olarak bertaraf edildiğinde Maxmur halkı da yerine dönebilir ve dönecektir."

Dr. Masum, İD çetelerinin attığı havan toplarının Maxmur kampına isabet etmediğini söyledi. Atılan toplar daha çok, kampın arka taraflarını hedef almış.

CELEWLA VE KERKÜK'TE DE ORTAK CEPHE VAR

Maxmur dışındaki diğer cephelerde de ortak savunma hattının oluşturulduğunu belirten Masum, özellikle Kerkük ve Celewla'yı işaret etti. "Celewla'da ortak bir cephe var. Bir tabur arkadaş gitti. Kerkük'te de savunma hattı oluşturdular."

HPP güçleri 9 Ağustos günü Kerkük'e ulaşmıştı. 11 Ağustos günü Xaneqin'e bağlı Celewla beldesinin İD'nin eline geçmesi ardında Doğu Kürdistan'dan YRK güçleri alana hareket etmişti. Kürdistan'ın tüm parçaları İD saldırılarına karşı fiili olarak ortak bir cephede buluştu.

TEHLİKE HALEN ÇOK BÜYÜK

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve genel anlamda Kürt hareketinin ulusal konferans çağrılarının bugüne kadar bazıları tarafından iyi anlaşılmadığını eleştirisinde bulunan Masum, "Ancak İD saldırıları ile birlikte organik bir birliktelik gelişti. Ortak bir savunma hattı ile tarihsel bir birliktelik ortaya çıktı. Kürtlerin en büyük arzusu da budur" diye konuştu.

Bu birlikteliğin kalıcı bir ortaklığa dönüşmesini isteyen Masum, bugün İD'nin oluşturduğu tehdidin Federal Bölgesi yetkilileri tarafından da görülmeye başlandığını kaydetti.

"IŞİD'in arkasındaki güç öyle basit değil, eğer ortak bir savunma olmazsa tehlike halen çok büyük. Sayın Barzani de tehlikenin çok büyük olduğunu söyledi. 'Siz bunu engellediniz' dedi" şeklinde konuşan Masum, şöyle noktaladı: "Umut gerillada. Umut öz savunma gücünü oluşturan halklardadır."

ETİKETLER :
Diğer Kurdistan haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
Arşiv Arama
- -
Doğu Haber-Doğu Medya-Doğu Kültür Gazetesi
© Copyright 2013 Dogu Medya -Dogukultur. Tüm hakları saklıdır. Dkm Medya
DKM MEDYA GROUP -1
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
DKM MEDYA GROUP-2
TÜRKİYE-BÖLGE, FİRMALAR- İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA
SERHAT HABERLER
BAĞLANTILARIMIZ
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA