IŞİD’e Karşı Her Kürt Ulusal Görev Ve Sorumluluğunu Yerine Getirmeldir
“Kürdistan'ı savunmak için her Kürt ulusal görev ve sorumluluğumuzu yerine getirmek için Şengala, Zumara ve saldırı altındaki Kürdistan'ın diğer parçalarına gidip teröristlerle savaşmalıdır. Anlamsız konuşmalar ve açıklamalarla ülke toprakları özgürleşmez.
Tider Başkanı Murat Akkuş, IŞİD'in korku ve katliam imparatorluğu kurmaya çalıştığını belirterek, şunları söyledi; "Önce Suriye Rojava’da farklı inanç ve kimliklere yönelik vahşice saldırarak katliamlar gerçekleştiren terörist örgüt IŞİD; Şimdi de Irak Şengal’de mazlum Ezidi halkı, Türkmen ve Kürtlere saldırarak acımazsızca soykırım gerçekleştirmektedirler.
Merkezi Iğdır’da bulunan Toplumsal İlerleme Derneği (TİDER) Başkanı Murat Akkuş yaptığı basın açıklamasıyla IŞİD’in Yaptığı saldırıları protesto etti. Akkuş açıklamasında, IŞİD’li caniler Kürt Federe Devleti’nin yanı başında bulunan Şengal bölgesine saldırdılar. Silahsız ve savunmasız sivil halktan kadınlar, yaşlılar ve çocuklar canlarını kurtarmak için Şıvan Perwer’in şarkısında bahsettiği ve Başbakan Erdoğan'nın da bir konuşmasında "Şıvan Perwer'in Xezal Xezal'ını duyunca etkilenmemek mümkün mü dediği “Xezal Xezal, Xezale Çiyaye Şengale” yani Şengal dağlarına sığınmak zorunda kaldıklarına işaret etti.
IŞİD’e karşı her kürt ulusal görev ve sorumluluğunu yerine getirmeldir”
“Kürdistan'ı savunmak için her Kürt ulusal görev ve sorumluluğumuzu yerine getirmek için Şengala, Zumara ve saldırı altındaki Kürdistan'ın diğer parçalarına gidip teröristlerle savaşmalıdır. Anlamsız konuşmalar ve açıklamalarla ülke toprakları özgürleşmez. Bugün dost ve düşmanı tanıma günüdür. Böyle önemli günlerde yalan ve yanlış haberlerle halkın umudunu ve inancını kıranların dost olması mümkün değildir” diyen TİDER başkanı Akkuş sözlerine şöyle sürdürdü; "Ortadoğu, Suriye ve Irak’ta yaşananlara seyirci kalmak büyük aymazlıktır. Suriye Rojavada, Irak Şengal’ de Kürt, Şii, Ezidi, Türkmen ve diğer halklara saldırarak katliamlar gerçekleştiren IŞİD bu coğrafyayı bir kan gölüne çevirmeye çalışmaktadır. Başta bölge devletleri olmak üzere Dünyanın bu İnsanlık dışı katliamlar karşısında seyirci kalması durumunda İnsanlık tarihine sürülmüş bir kara leke olarak kalacaktır “ ifadelerini kullandı.
IŞİD insanlığa ve islam’a karşı büyük günah ve zulüm suçu işliyor”
Akkuş, IŞİD'in korku ve katliam imparatorluğu kurmaya çalıştığını belirterek, şunları söyledi; "Önce Suriye Rojava’da farklı inanç ve kimliklere yönelik vahşice saldırarak katliamlar gerçekleştiren terörist örgüt IŞİD; Şimdi de Irak Şengal’de mazlum Ezidi halkı, Türkmen ve Kürtlere saldırarak acımazsızca soykırım gerçekleştirmektedirler. Yüz yıllardır yaşadıkları toprakları can korkusuyla terk ederek dağlara sığınmaya çalışan on binlerce bölge halkını büyük bir felaket beklemektedir. Şu ana kadar bine yakın erkeğin öldürüldüğü, 750 den fazla kadının kaçırılarak tecavüze uğradığı, sadece yollarda susuzluktan ölen çocuk ve ihtiyar sayısının 150'yi aştığı bu vahşet karşısında dünyanın ve halkların seyirci kalması ciddi anlamda bir vicdan, ahlak, inanç ve namus probleminin yaşandığını göstermektedir. Bu çeteler bölgeyi denetim altına alarak bir korku ve katliam imparatorluğunu kurmaya çalışmaktadırlar."
IŞİD'in hem insanlığa hem de İslam'a karşı en büyük günah ve zulüm suçu işlediğini kaydeden Akkuş, "Bu çeteler Müslüman Filistin halkını soy kırımdan geçiren İsrail devletine bir tek söz söylemezken, İslam adına Hareket ettiklerini söyleyerek, İslam’ın hiçbir değer ve ölçüsüyle bağdaşmayan bir tutumla, zalimler yerine Mazlum halklara saldırarak Hem insanlığa hem de İslam’a karşı en büyük günah, zulüm ve suç işlemektedirler. IŞİD zulmüne karşı Müslüman bölge devletlerin büyük bir ittifakla sessiz ve suskun kalmaları IŞİD’i desteklemekten başka hiçbir anlam ifade etmiyor, Türkiye’nin Türkmenleri de katleden bu terörist saldırılar karşısında suskun kalması son derece düşündürücüdür. bugün çıkar kaygılarıyla hareket edenler, yarın ölümcül tehlike karşısında ne canlarını, ne de onurlarını asla kurtaramayacaklardır. Her gün katlanarak büyüyen ve insanlık için telafisi mümkün olmayan bir yıkıma dönüşecek bu tehlike karşısında duyarlı olmak, ben insanım diyen her kesin her sivil ve demokratik kurum ve kuruluşun asıl görevi olduğuna inanıyoruz. Yarın çok geç olmadan bu günden her kes ve her kesimi sorumlu ve vicdanlı olmaya davet ediyoruz" diye konuştu.
DKM/Iğdır
