TÜRKİYE-DÜNYA GÜNÜN GÜNDEMİ-01-07-2014
Köşk İçin Yarış Başlıyor
Cumhurbaşkanlığı seçim süreci başlamadan önce bazı araştırma şirketleri bir dizi anket çalışmasına imza attı.
Türkiye tarihinde ilk kez Cumhurbaşkanı halkın oylarıyla belirlenecek. İlk turu 10 Ağustos'ta yapılacak seçim Erdoğan, İhsanoğlu ve Demirtaş arasında geçecek. Seçmen listeleri yarın askıya çıkacak. Adayların propaganda için 30 günü var.
İLK TUR 10 AĞUSTOS'TA
Köşk'ün yeni sahibinin oylarla belirleneceği Cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turu 10 Ağustos'ta yapılacak. Yarış için ilk olarak MHP ve CHP'nin ortak adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adı açıklanmıştı. HDP de dün Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ı aday olarak gösterdi. Ak Parti ise adayını bugün açıklayacak. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül önceki gün Başbakan Erdoğan'la bir araya gelmiş ve ardından "Aday olmayacağım" açıklamasında bulunmuştu. Kulislerde Başbakan Erdoğan'ın adaylığına kesin gözüyle bakılıyor. CHP ve MHP'nin yanı sıra DSP, DP, BBP ve Ak Parti'den istifa eden kimi bağımsız milletvekillerinin İhsanoğlu'na oy vereceği belirtiliyor. Bu durumda cumhurbaşkanlığı yarışının üç aday arasında geçmesi bekleniyor. Cumhurbaşkanı kesin aday listesi 11 Temmuz'da Resmi gazete'de yayımlanacak ve propaganda dönemi başlayacak. İlk turda yüzde 51 oy oranını bulan çıkmazsa, en çok oyu alan iki aday 24 Ağustos'ta tekrar yarışacak. 28 Ağustos'da da Abdullah Gül'den görevi devralacak.
İLK TURDA 23 MİLYON OY GEREK
10 Ağustos'ta yapılacak ilk turda adayın Cumhurbaşkanı seçilmebilmesi için geçerli oyların yüzde 51'ini alması gerekiyor. İlk turda bu çoğunluğa ulaşılamazsa ikinci tur seçime gidilecek. Bu tura ilk oylamada en çok oy alan iki aday katılacak ve geçerli oyların çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilecek. Yurtdışındaki seçmen sayısı 2 milyon 734 bin. Türkiye'deki kayıtlı seçmen sayısı ise 52 milyon 695 bin. Yani toplam seçmen sayısı 55 milyon 429 bin 429. Bu durumda 28 milyon oy alan aday ilk turda seçimi kazanabilir. Ancak Türkiye'de son olarak geçen mart ayındaki yerel seçimlerde geçerli oy sayısının 44 milyon 700 bin olduğu hesaplanırsa adayın ilk turda kazanabilmesi için yaklaşık 23 milyon oya ihtiyacı oluyor.
SON İKİ SEÇİMDE NE OLDU?
2011 genel seçimlerinde Ak Parti 21 milyon 466 bin oy almış ve 49,95'la birinci parti çıkmıştı. CHP, 11 milyon 147 bin oyla yüzde 25.94, MHP 5 milyon 575 bin oyla 12.98, DSP 106 bin oyla 0.25, DP 280 bin oyla 0.65, Saadet Partisi 535 bin oyla 1.25, BBP 315 bin oyla 0.74, HAS Parti de 327 bin oyla 0,76 oranında oy almıştı. O dönemin BDP'si şimdinin HDP'si ise bağımsız adaylarla girdiği seçimde 2 milyon 826 bin oyla 6,58 oy oranına ulaşmıştı.
30 Mart seçim sonuçlarına göreyse Ak Parti 20 milyon 519 bin, CHP 12 milyon 513 bin, MHP 6 milyon 860 bin, BDP-HDP toplamı 2 milyon 750 bin, Saadet Partisi 916 bin, BBP 483 bin oy aldı. DP 179, DSP 85 bin oy almıştı.
ANKETLERE GÖRE ERDOĞAN ÖNDE
Anketlere göre Erdoğan önde Cumhurbaşkanlığı seçim süreci başlamadan önce bazı araştırma şirketleri bir dizi anket çalışmasına imza attı. Bu araştırma şirketlerinden ORC, Genar ve MAK'ın gerçekleştirdikleri anketlerde Recep Tayyip Erdoğan ilk sırada yer aldı. İşte sonuçlar; ORC: 18 - 21 Haziran tarihleri arasında 32 ilde 3 bin 26 kişiyle görüştü. "Cumhurbaşkanlığı seçiminde oy pusulasında, Recep Tayyip Erdoğan, Ekmeleddin İhsanoğlu ve HDP adayı olursa tercihiniz hangi aday olur?" sorusuna, katılımcıların yüzde 54'ü Erdoğan, yüzde 39.4'ü ihsanoğlu ve yüzde 6.6'sı da HDP adayı dedi.
İHSANOĞLU İÇİN YÜZDE 35.8 ÇIKTI
Genar: 19 - 23 Haziran arasında 1800 kişiyle görüştü. Katılımcıların yüzde 55.2'si Erdoğan, yüzde 35.8'i İhsanoğlu ve yüzde 9'u Demirtaş dedi. MAK: 20-21-22 Haziran tarihlerinde 22 ilde 8 bin 640 kişiyle görüşüldü. 4 bin 131 kişi Erdoğan , 2 bin 523 kişi İhsanoğlu ve 703 kişi de Selahattin Demirtaş şeklinde yanıt verdi. Bugün seçim olsa nasıl bir Türkiye manzarası olur? Pollmark Şirketi tarafından Başbakan Erdoğan'a dün Sabah sunulan ankette ilginç sonuçlar var. 22-27 Haziran tarihleri arasında 5133 kişiyle yüzyüze görüşmelerle yapılan ankette bugün seçim olsa oyunuzu kime verirsiniz sorusu da soruldu. Araştırmada cumhurbaşkanlığı seçimine dair ayrıntılı sonuçlarda yer alıyor. Ankette CHP, MHP bloğunun toplam oyu % 37.9 olarak gözüküyor.
BUGÜN SEÇİM OLSA OYUNUZU KİME VERİRSİNİZ
Başbakanın masasındaki son ankette rakamlar şöyle...
- Ak Parti % 51.4
- CHP % 23.9
- MHP % 14.0
- BDP % 7.2
- Diğer % 3.5
AK PARTİ ADAYINI BU SALONDA AÇIKLAYACAK
Ak Parti'nin Cumhurbaşkanı adayı bugün ATO Kongre Merkezi'nde saat 11.30'da ilan edilecek. Yaklaşık 4 bin kişinin davet edildiği toplantıya katılacaklar için özel kartlar hazırlandı. Toplantıyı yaklaşık 250 gazeteci takip edecek. Ak Parti daha sonra Erdoğan ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek hariç 311 imzayla adayını TBMM Başkanlığı'na bildirecek.
LİSTELER YARIN ASKIDA
Cumhurbaşkanı adaylığı için önceki gün başlayan başvurular, 3 Temmuz Perşembe saat 17.00'ye kadar yapılabilecek. Muhtarlık bölgesi askı listeleri ile 2 Temmuz'da yani yarın askıya çıkacak, yurtdışı seçmen listesi de aynı tarihte YSK internet sitesinde ilan edilecek. Oylarını yazlıkta kullanmak isteyenlerin, listeler askıya çıkmadan 2 Temmuz'a kadar ikametgah adreslerini tatil yaptıkları yere aktarmaları gerekecek. Cumhurbaşkanı kesin aday listesi 11 Temmuz'da Resmi Gazete'de yayınlanacak ve propaganda dönemi başlayacak. Fotoğraflı oy pusulasının sıralaması için YSK'da 14 Temmuz'da kura çekilecek. Adayların propaganda için 30 günü var. Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, "Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızı Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde demokratik haklarını kullanmak için sandık başına gitmeye davet ediyorum" dedi. İşler ayrıca 54 ülkede ve 103 ayrı temsilcilikte sandık kurulacağını bildirdi.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Bahçelievler Katliamı Hükümlüsü Ünal Osmanağaoğlu Öldü
Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Kemal Türkler suikastı davasında idamla yargılanan ve 7 TİP'linin öldürüldüğü Ankara Bahçelievler katliamından dolayı 7 kez idam cezasına çarptırılan Ünal Osmanağaoğlu (58), kalp yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti.
"İKİNCİ KEZ AMELİYAT OLACAKTI"
Ünal Osmanağaoğlu'nun avukatı Selçuk Sunay, 7-8 ay önce kalp kapakçığındaki rahatsızlık nedeniyle ameliyat geçiren müvekkilinin dün akşam kalp yetmezliği nedeniyle tedavi gördüğü Çağlayan'daki Florence Nighingale Hastanesi'nde yaşamını yitirdiğini söyledi. Sunay, "Ünal Osmanağaoğlu yaşasaydı, bugün ikinci kez ameliyat olacaktı" dedi.
Ünal Osmanoğlu'nun cenazesi, yarın Fatih Camii'nde öğleyin kılınacak namazın ardından Eyüp Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
ÜNAL OSMANAĞAOĞLU KİMDİR?
Ünal Osmanağaoğlu, Ankara Bahçelievler'de 7 TİP'linin öldürülmesi olayına ilişkin davada 7 kez idam cezasına çarptırılmıştı. 19 yıl boyunca firari olan Osmanağaoğlu, 1999'da yakalanıp cezaevine konulmuştu. Cezası ise idamın kaldırılmasından sonra ömür boyu hapse çevrilmişti.
Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Kemal Türkler'in öldürülmesine ilişkin davada da yargılanan Osmanağaoğlu, davanın zaman aşımı nedeniyle düşmesi üzerine, 3. yargı paketinden de yararlanıp, 2 yıl önce Bandırma M Tipi Cezaevi'nden tahliye edilmişti
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Barzani: Bağımsızlık Referandumu Planlıyoruz
Mesud Barzani yaptığı açıklamada "Birkaç ay içinde bağımsızlık referandumu planlıyoruz" dedi.
Kürdistan Bölge Başkanı Mesud Barzani, Kerkük başta olmak üzere Peşmergenin kontrolü sağladığı diğer sorunlu bölgelerde, Irak Anayasası’nın 140. Maddesi çerçevesinde referanduma gideceklerini bildirdi. Barzani bunun için Birleşmiş Milletler’e müdahil olması çağrısında bulundu.
"ŞEFFAF BİR REFERANDUM OLACAK"
Kürdistan Bölge Başkanı Mesud Barzani, Birleşmiş Milletler (BM) Irak Temsilcisi Nikolay Miladinov’u, resmi konutunda kabul etti. Kürdistan Bölge Başkanlığı resmi sitesinde yayımlanan açıklamaya göre Barzani görüşmede, Irak Ordusu’nun çekilmesinin ardından Peşmerge Güçleri’nin kontrolü sağladığı bölgelerde referanduma gideceklerini belirterek, "Irak Anayasası’nın 140. Maddesi kapsamında Kerkük ve diğer sorunlu bölgelerde şeffaf ve açık bir referandum yapacağız. Bunun için Birleşmiş Milletler’e müdahil olması çağrısı yapıyoruz" dedi.
"YENİ BİR SÜRECİN ÖNÜ AÇILMALIDIR"
Irak Anayasası’na sorunlu bölgelerde, 2007 yılında referandum yapılması gerektiğini hatırlatan Barzani, "Müttefimiz olan Bağdat’taki yöneticiler, anayasanın uygulanmasına karşı durdular. Yaptığımız anlaşmadan geri adım attılar. Maalesef Bağdat’ın yanlış siyaseti ve diğer unsurları dışlaması sonucu sorunlar derinleşerek bugün yaşadığımız krizi ortaya çıkardı. Bu krizin ortaya çıkmasına neden olanlar, siyasetlerinin çöktüğünü kabul ederek yeni bir sürecin önünü açmalıdır. Krizin çözümü, Bağdat’ın siyasetini değiştirmesinden geçiyor." ifadelerini kullandı.
"ARTIK BEDEL ÖDEMEYECEĞİZ"
Konuşmasının devamında Peşmerge Güçlerinin Kerkük’te kalmaya devam edeceğini belirten Barzani, "Kürdistan bölgesi, Bağdat’ın yanlış siyasetinin cezasını ödemek zorunda değildir. Artık bedel ödemeyeceğiz. Onların iflas etmiş siyaseti nedeniyle teröristler, Kürdistan bölgesinin sınır komşusu haline geldiler. Ancak peşmerge, Kürdistan sınırlarını ve halkın can ve mal güvenliğini korumaya devam edecektir" dedi.
BM Irak Temsilcisi Nikolay Miladinov ise Irak Anayasası esas alınarak, mevcut krizden çözüm yolları aranması gerektiğini belirtti. Miladinov, Irak’ın krizden çıkması için Barzani’den aktif rol almasını istedi.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Nicolas Sarkozy Gözaltına Alındı
Eski Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, gizli adli incelemeyi ihlal etmekle ilgili soruşturma kapsamında gözaltına alındı.
Fransa eski Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, "nüfuzunu kötüye kullanma" suçlamasıyla ifade veriyor. Reuters'a konuşan yargı kaynakları, Sarkozy'nin Paris'e bağlı Nanterre bölgesinde sorgulandığını belirtti.
Ayrıntılar geliyor...
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Iraklı Aşiret Liderleri: Asıl Tehlike Maliki
Iraklı alim ve aşiret liderleri, ülkedeki kaosun IŞİD'den değil Başbakan Nuri El Malki'nin zulmünden kaynaklandığını öne sürdü.
Iraklı alim ve aşiret liderleri, ülkedeki son gelişmelerin IŞİD'den değil Başbakan Nuri El Malki'nin zulmünden kaynaklandığını kaydetti. Maliki'nin Sünni Müslümanlara karşı, Şii milisler aracılığıyla uyguladığı zulme dur demek için halkın ayaklandığını söyleyen Irak Halk Hareket Sözcüsü Dr. Muhammed Taha Hamdun, "Terörizmin en büyük temsilcisi Maliki'dir. Zulmün başında o geliyor. Şii milisler ve İran destekli milisler arasında kalmak istemiyoruz. Bunlar IŞİD gibi yeni terör örgütleri doğuruyor. Biz öncelikle Maliki hükümetinin terörizmini durdurmak istiyoruz." diye konuştu.
"SÜNNİLERİN VARLIĞI YOK EDİLİYOR"
Hamdun, Maliki tarafından tutuklattırılan kişilerin yüzde 90'ının Sünni Müslümanlardan oluştuğunu belirterek, "Toplumun önde gelen şahsiyetlerine, halk hareketi önderlerine ve tüm Sünni'lere karşı acımasız saldırılar, katliamlar ve tutuklamalar oluyor. Tam anlamıyla mezhepçilik anlayışıyla yapılıyor. Devlet kurumlarında Arap sünnilerin varlığı yok edildi." ifadelerini kullandı.
"FARKLI AMAÇLAR BİZİ BAĞLAMAZ, HAKKIMIZ İÇİN UĞRAŞIYORUZ"
Maliki medyasının Irak Halk Hareketi'ni terörist gibi göstermeye çalıştığını söyleyen Hamdun, "Sünni Müslümanlar, Araplar, Kürtler ve Türkmenler, halk hareketinin terör faaliyeti olmadığını biliyor. Başka örgütlerin farklı amaçları bizi bağlamaz. Biz hakkımız için uğraşıyoruz." diyerek tepkisini dile getirdi.
"MEDYADA TEK YER ALAN IŞİD TERÖRİZMİ"
Irak Halk Hareketi'nin Bağdat Sözcüsü Dr. Munir Al-Obaidi de sadece IŞİD terörizminin medyada yer aldığını, Maliki ve silahlı Şii milislerinin yaptığı zulümlere ise değinilmediğinden yakındı. 3 bin kişilik örgütlerin bölgeye hâkim olmasının imkânsız olduğunu dile getiren Dr. Munir, IŞİD'in halifelik ilanı ile ilgili ise "Örgütün bu ilanı bizi ilgilendirmez. Bizim alakamız yoktur. Şunu belirteyim ki Sünni bölgeler sadece bizim elimizde olacak." sözlerini kullandı.
"MALİKİ, BİR AN ÖNCE DURDURULMALI"
Sünni Müslümanların amacının Başbakan Nuri El Maliki'nin zulmüne son vermek olduğunu belirten Dr. Muhammed Taha Hamdun, Sünnilerin 'gerçek milli bir hükümet kurmak ve Sünnilerin kendi bölgelerinde anayasa ve kanunlar çerçevesinde kendi kendilerini yönetmelerini istiyoruz' sözlerine yer verdi. Hamdun, Maliki'nin bir an önce durdurulması gerektiğini ve hızlı bir şekilde koalisyon kurulması gerektiğini söyledi.
"TÜRK REHİNELER YAKINDA SERBEST BIRAKILABİLİR"
IŞİD militanları tarafından rehin alınan Başkonsolos Öztürk Yılmaz'la birlikte 49 kişi hakkında da açıklama yapan Irak Halk Hareketi Sözcüsü Dr. Muhammed Taha Hamdun, "Gerekli yerlerle iletişim halindeyiz. Rehineler yakında serbest bırakılır diye umut ediyoruz. Bunun için adım adım çalışıyoruz. Sünni bölgelerde tutuklama istemiyoruz." dedi. (Kaynak: Yeni Şafak)
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Netanyahu: Hamas Bedel Ödeyecek
Ortadoğuda değişik milletlerden her gün yüzlerce insan ölürken gıkı çıkmayan hatta sevinen siyonist israil yönetimi, kaçırılıp öldürülen üç yahudi için dünyayı ayağa kaldırıyor. İntikam yemini ediyor. Haması suçlu ilan ediyor.
Bu durum kamuoyunda "siyonist israil yönetimi, hamasa ve filistinlilere saldırmak için bu üç cocuğu kaçırıp katlettikleri" sorusunu akla getiriyor.
İsrail Başbakanı Netanyahu, 3 Yahudi yerleşimcinin ölümünden Hamas'ı sorumlu tutarak, 'Hamas bedelini ödeyecek." dedi. Hamas, suçlamaları reddetti.
Batı Şeria'da 12 Haziran'da kaybolan 3 Yahudi yerleşimcinin cesetlerinin bulunması üzerine kabineyi olağanüstü toplantıya çağıran Başbakan Binyamin Netanyahu, "Sorumlu Hamas'dır, bunun bedelini ödeyecektir" açıklamasında bulundu.
İNTİKAM YEMİNİ EDİLDİ
Toplantı öncesi dağıtılan bildiride "Kaçırılan çocuklar, soğukkanlı bir şekilde hayvanlar tarafından katledilmiştir" ifadesi kullanıldı. İntikam yemininin edildiği bildiride, Yahudi toplumunun çok acı bir gün yaşandığı ve hayatını kaybeden bu üç genç çocuk için uygun bir cenaze törenin düzenleneceği belirtildi.
Hamas ise suçlamaları kabul etmedi. ABD Başkanı Barack Obama, Batı Şeria'da cesetleri bulunan 3 Yahudi yerleşimcinin ailelerine taziyelerini sundu.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Çin Irak'a Müdahale mi edecek
Basında IŞİD'in Tedirgin Ettiği Ülke Çin Haberleri yecuc-mecuc kavmi olan çinlilerin ortadoğuya daveti anlamına mı geliyor...
Çin uzmanı Frank Sieren, son Irak krizinin Çin açısından ABD'ye göre çok daha riskli olduğu görüşünde.
Çin uzmanı Frank Sieren, son Irak krizinin Çin açısından ABD'ye göre çok daha riskli olduğu görüşünde. Son yıllarda bu ülkede milyarlarca dolarlık yatırım yapan Çin aynı zamanda Irak petrolüne de ihtiyaç duyuyor. Çin şimdiye kadar Irak politikasında son derece başarılıydı. İki savaşa da tek asker dahi göndermeden bu savaşların asıl galibi olmuştu. ABD ise yaklaşık 4 bin 500 kayıp verdi. Savaşlarda yüz binden fazla Iraklı sivil ölürken, faturası 79 milyar doları bulan Irak serüveni ABD'ye barış temettüsü de kazandırmadı.
IRAK PETROLÜNDE ÇİN SÖZ SAHİBİ
George W. Bush Irak'ın petrol zenginliğine artık Amerikan şirketlerinin hükmedeceğini sanıyordu. Ancak savaştan sekiz ay sonra Saddam Hüseyin'in saklandığı çukurdan çekip çıkarılmasının ardından senaryo tamamen değişti. Saddam sonrasının Irak'ından ilk petrol çıkarma ruhsatını alan PetroChina adlı Çin şirketi oldu. Çin şirketleri çok daha yüksek bedel ödeyerek Irak'ın ham petrol sahalarını Amerikalılardan kaptı.
Günümüzde Irak petrollerinin yarıdan fazlasını Çinliler işletiyor. En verimli petrol kuyuları ya Çin ya da Amerikan olmayan şirketlerle Çinlilerin kurdukları ortaklıklar tarafından işletiliyor. Seçimle işbaşına gelen Irak hükümeti ülkedeki Amerikan aleyhtarlığını hesaba katmak zorunda olduğu için Amerikan şirketlerinin boy göstermelerine izin veremezdi. Demokratik seçimle göreve gelen Irak hükümeti, iktidarını borçlu olduğu Amerikan süper gücüne karşılık veremedi. ABD hayal kırıklığına uğradı ve 2011 yılında birliklerini Irak'tan çekerek petrol işini Çinlilere bıraktı. Çin zamanla Irak'taki en büyük yatırımcı oldu. Irak, petrollerinin yüzde 80'i Çin'e ihraç ediliyor.
IŞİD, PEKİN'İ TEDİRGİN EDİYOR
IŞİD'in Bağdat yönündeki ilerleyişi sırasında ele geçirdiği her yere kara sancağını dikmeye başlaması Çin'i tedirgin etti. Ülkenin güneyindeki Çin ortaklı petrol tesisleri için şimdilik tehlike söz konusu değil. Ama cihatçıların kanlı eylemleri petrol ticareti üzerindeki etkisini göstermeye başladı. IŞİD militanlarının Irak'taki en büyük rafineriyi işgal etmeleri nedeniyle petrol talebi azaldığından, güneydeki kuyulardan satılan petrol azaldı.
Bu da Irak Şam İslam Devleti adlı örgütün petrol yataklarıyla rafinerilerin stratejik önemini kavradığını gösteriyor. Sünni radikaller hayal ettikleri Şeriat devletinin günde beş vakit namaz kılmakla ayakta tutulamayacağını biliyorlar.
PETROL SEVKİYATI TEHLİKEYE DÜŞEBİLİR
Irak'ta göz gözü görmüyor. Çin şirketlerinin daha uzun yıllar bu ülkede çıkarılan petrolle Çin'in enerji ihtiyacının karşılanmasına katkıda bulunabileceğine ihtimal verilmiyor. Irak Başbakanı Nuri El Maliki Sünnilerle Kürtleri dışladığı sürrece Bağdat'a gönderilen 300 Amerikan askeri danışmanının durumu değiştirmesi mümkün değil. Görünürde Maliki'nin siyasi alternatifi de bulunmuyor. Ayrıca Washington yeniden kara savaşının içine çekilmek de istemiyor.
Bu bakımdan Çinlilerin haklı olarak endişelendikleri söylenebilir. Petrol üretimindeki kısa süreli kesintilerin üstesinden gelinebilir ama Çin'in Irak'tan yapılacak uzun vadeli petrol sevkiyatına ihtiyacı var. İhtiyacının üçte ikisini ithal petrolle karşılayabilen Çin 2030'a kadar yılda 800 milyon ton petrol tüketecek.
İÇİŞLERİNE KARIŞMAMA POLİTİKASININ SONU MU?
Irak krizi aynı zamanda Çin dış politikası için de büyük bir sınav olacak. Bağdat Büyükelçisi'nin Irak yönetimine sunduğu mesajda Pekin'in ülkede güvenliği yeniden tesis etme ve Irak kentlerini yeniden kontrol altına alma girişimlerini desteklediği belirtilmekteydi. Irak hükümeti bu "desteğin" karşılığında elçilik mensuplarıyla Irak'ta çalışan Çinlilerin can güvenliğini garanti altına alma sözü verdi. Irak'ta on bin Çinli çalışıyor. Bağdat'ın verdiği güvenlik garantisi Çin'in bu ülkedeki çıkarlarının korunmasına yetmeyecek.
Önümüzdeki yılların en önemli sorusu, fanatik dincilerin önemli bir faktör oluşturduğu bir ülkeyle sadece ticari ilişkiler kurup içişlerine karışmama politikasının ne kadar tutarlı olduğudur. Bu soru Irak kadar Libya ve Pekin yönetiminin bundan böyle sadece Kabil hükümetiyle değil ama aynı zamanda Taliban ile de muhatap olacağı Afganistan için de geçerli.
HEDEFLER ÖRTÜŞÜYOR
Irak'taki durum ise çok daha karmaşık. El Maliki, ABD kadar Pekin'in sıkı müttefiklerinden İran tarafından da destekleniyor. El Maliki'nin düşmanı olan Suriyeli cihatçılara Arap petrol oligarkları da yardım ediyor. Pekin'in dinci militanları destekleyen Arap ülkeleriyle de arası oldukça iyi. Çin mayıs ayında Suudi Arabistan ile insansız hava araçları satışı için anlaşmıştı. ABD de Irak'a Scan Eagle tipi insansız hava aracı vermeyi taahhüt etti. Bu durumda insansız Çin ve Amerikan silahlarının Irak semalarında karşı karşıya gelmesi mümkün olacak. Halbuki her iki süper güç de, Irak'ın istikrarlı ve hesaplanabilir bir ülke olmasını arzuluyor.