"ÇOCUĞUNUZ ÖDÜL KAZANDI ACELE GETİRİN"...
Telefonu peş peşe çalmaya başladı. Telefonu açtı. Telefonun ucunda kibar bir bayan, kibar ve heycanlı bir şekilde " Çocuğunuz çok başarılı, maşallah, sübhanellah, tüm masrafları devlet tarafından MEB tarafından karşılanacak, hediyeler, bedava eğitim... acele çocuğu şu adrese getir, kaydını yapalım".
Bizim Xalo çocuğun elinde tuttuğu gibi telefonda verilen İstanbul Avcılarda dershane .... adresine gidiyor. Çocuğa Meyva Suyu (ki bir tarikat onyıllar boyunca çocuklarımıza çay çorba içirip gerzekleştirip köleleştirmişti. inşallah bu meyva suyu böyle bir şey değildi...), babaya bir çay.
Ardından çocuğun kaydını yaptırmak, çocuğu okula teslim ettiğine dair bir evrak çıkarılıyor ve Xalo'nun imzası alınıyor.
Xalo MEB'den bedava eğitim, hediye, ödül beklerken imzalatılan evraklarla borçlandırıldığının farkında değil. Taki Avukattan kendisine icraya verildiğine dair evrak gelene kadar.
Esenyurt'ta oturan Ardahan Xımıli Köyünden Hikmet Öztürk adlı hemşerimizin başına gelen olay böyle. Geçmişte MEB'in bilgi alt yapısına sahip olan tarikat ajanları on yıllar boyunca bu ülkenin gençliği ile top oynar gibi oynadılar.
Günümüzde ise CİA'nın bir istihbarat projesi olarak ortaya çıkan internet aracılığıyla tüm bilgilerimiz, çocuklarımızın tüm bilgileri kapitalist, emperyalist şatolara akıyor... Katil-Kapitalizm bizlerle ilgili her tür bilgi, doneye sahipken; biz bu şatoların sahipleri hakkında ne kadar bilgiye sahibiz...?
Çocuklarımızla oynanmasına izin vermeyelim. Eğitim, sağlık, yazılım... kurumlarımızı ortaya çıkarmalıyız... Şatolar ve sahiplerinin tüm bilgilerine sahip olmalıyız...