ORTADOĞU'DA CEHENNEMİN KAPILARI SONUNA KADAR AÇILDI...

ORTADOĞU'DA CEHENNEMİN KAPILARI SONUNA KADAR AÇILDI...

Ortadoğu'da devletleşmenin tek başına çözüm getirmediğini gören Kürtlerin Türkiye ile bütünleşmesi, Türkiyenin büyük bir devlet olarak tarihi rolüne ve misyonuna soyunması bölgeyi ateş topuna çevirdi. At izi ile it izi birbirine karışmaya başladı...

ABD-İsrail karanlık lobileri ve firmaları, Irak, Suriye ve İran'daki kukla yönetimleri güdümlerine alarak Ortadoğu bölgesine tarihin hiçbir döneminde rastlanmayacak derecede terör örgütleri, kiralık katiller ordusu yerleştirmeye başladılar.

Bunlara önlem alması gereken Kürt kanadında ise tirajı komik bir durum yaşanmakta. Sanki bölge kurtarılmış, Kürtler özgürlüklerini kazanmış havası oluşturan bir PKK, Kürtlersiz kendini güç zan eden bir Barzani ve Türkiye. 

Terörün-Kaosun hedefinde Türkiye ve Kürtler var. Kürtlerle -Türkiyenin buluşması, birleşmesi sağlıklı bir şekilde gerçekleşmezse Kürdistan, Mezopotamya, Anadolu ve Kafkasların düşeceğini görmeyecek derecede saftirikleşmiş bir örgütler ve devlet yapısıyla karşı karşıyayız...

Musul'a saldırının ana nedeni Kürt petrollerinin Türkiye'ye akması. Bu buluşmanın güçlenmesi yönünde önemli bir işaret olması.

ABD Körfez çıkarmasıyla siyonist kukla NATO bölgeye mezhep çatışması (Şia-Sunni) programını yerleştirerek, Arap devletleri çaptan düşürülülüp varlıkları yada yoklukları birşey ifade etmediği için, İran dahil bölgede devlet vasfını kaybeden diktatör tüm devletler ABD-İsrail karanlık lobileri ve firmaları tarafından direkt olarak Türkiye'yi - Kürtleri ve Rusya'yı düşürmek için harekete geçirildiler.

Suriye diktatörlüğü ile de bölge Afganistana dönüşecektir algısıyla şia-sunni çatışması, İran büyük tehdittir yalanı ile gizliden İran'a yol açılması, Kürt sorununun tekrardan çözümsüzlüğe itilerek Türkiyenin düşürülmesi projesini gerçekleştirmek için ne gerekiyorsa o yapılıyor...

KÜRTLER SAHTE ZAFER SARHOŞLUĞU İLE KANDIRILIYOR...

PKK,  yol kesme, bayrak indirme, çocuk kaçırma gibi eylemlerle kürtleri avuturken, yüzyıldır kürtleri vuran uluslararası terörizm Kürtlerin bin yıllardır kadim kenti Musul'u  İŞİD gibi oluşturdukları terör gurupları ile ele geçirilirken, Musul'un ve bir çok Kürt şehrinin durumu PKK'nın, Barzaninin  stratejik hesap yapamada büyük eksikliklerinin olduğunu net olarak ortaya koydu...

Türkiye Kürtleri ve  Barzani, Kürtler ulusal birliklerini sağlamadıkça, devlet vasfını kayb eden Suriye ve Irak'ta güç birliği yapmazlarsa, Kürt topraklarında hakimiyeti birlikte sağlayamazlarsa  yakın bir gelecekte ne Türkiye, Ne Irak, Nede Suriye Kürdistanı kalacaktır. Vahşi ve Katil kapitalaizmin yeni teröristleri, kiralık katilleri  Kürtlerin kelle avına çıkacaktır. 200 yıldır Kürtleri dünyadan silme projesi olanca hızıyla giderek dahada ağırlaşmaya başlayacaktır...

Dünyanın kiralık katilleri, terör örgütleri ile Kürtler ve Türkiye tüm olanca gücüyle kuşatılmaya başlandılar.  Bu anlamda Türkiye Kürtleri -Barzani, ve dünya genelinde Kürtler üst düzeyde işbirliğine gitmeleri gerekmektedir.

Kürt kanadında, bölge içinde, yol kesmeler, bayrak indirmeler, hendek kazmalar, uluısal birliklerinin sağlanmayışının yanı sıra İnanılmaz geri bir durum, komedi yaşanırken, katil-kapitalizm iran dahil arap devletçiklerini nasıl piyonlaştırdığı musula saldırı ile netleşti... Artık PKK'nın legaleştirilip alandan çekilmesi, Kürtlerin kendi koruma gücünü, güvenlik gücünü  kurmaları ve tüm Kürdistanı koruyacak bir altyapıyı geliştirmeleri gerekiyor.

Dünyadaki gelişmeleri doğru okuyamayan Kürt parti ve örgütleri dört biryandan kuşatılan Kürdistan gerçeğini katil-kapitalizmin bölgede oluşturduğu kaos ve terör ortamını göremeyecek kadar körleşmişlerdir. Bu terör ve kaos ortamını  Kürtler lehine bir durum zanetme, rehavete kapılama yanılgısına düşerek Kürtlere dayatılan soykırım koşullarının dahada ağırlaştığını göremeyecek kadar stratejiden yoksun bir hale düşmeye  başladılar.

Kürt halkı olarak söz konusu yapılara her tür destek verilmesine rağmen Kürdistan coğrafyasında uluslararası katil-kapitalin terör örgütleri bir anda Musul olayıla Kürtlerin ne kadar boş bir süreç içine girdiğini, nasıl vahşi bir şekilde kuşatıldıklarını net bir şekilde ortaya koydu.

Bu aşamada ne olursa olsun Kürtlerin ana çıkarının her alanada Türkiye ile birlikte hareket emekten geçtiğini kavrayamayan Kürt parti ve örgütleri tarih boyunca içine düştükleri rehavete ve yanılgıya Musul'un işid teröristleri tarafından işgaliyle birkez daha düştükleri netlik kazanmaya başladı. Kürt parti ve örgütlerinin stratejik herhangi bir çalışma ve planlarının olmadığı acı gerçeği tüm çıplaklığı ile ortaya çıkmaya başladı.

PKK Türkiye'de yol kesme, bayrakla oynama vb. boş işlerle Kürtleri oyalayıp yanıltırken, Barzani ise oluşan kaos ve terör ortamının oluşturduğu boşlukta bir sömürge valisi gibi davranarak, Türkiye kürtleri ile her alanda iş birliğine gitmeyerek Kürtleri ve geleceklerini büyük bir tehdit ve tehlike altına atmaktadır, Kürt halkına değilde Katil-Kapitalizme güvenmenin kendisini, Kürtleri,  Irak Kürdistanını büyük bir tehlikye attığının fakına varamama durumu güncelliğini koruyor...

Türkiye ve Kürtlerin önünde tarihi bir fırsat var her alanda iş birliğine giderek Suriye ve Irak'a hakim olmaları lazım. Bu ülkenin halkı halkları bunu istiyor. Buralarda devlet olayı, düzen olayı bitmiştir. Irak-Suriye bağımsız birer devlettirler yalanını yutmamaları lazım. Buralarda Katil-kapitalizmin, siyonist firmaların taşeron terör örgütleri, dünya çapındaki kirallık katilleri, CİA, MOSSAD, M5 gibi dünyanın en büyük istihbarat örgütleri giderek alana hakim olmaya, her geçen gün yeni bir terör örgütü icat etmeye başladılar...

Artık buralarda devlet olayının bir daha gerçekleşmeyeceği olgusunu Türkiye-Kürtler ve Rusya  net olarak görmelidir. Türkiyenin alanı kontrol etmesi Türkiye, Rusya ve Kürtlerin geleceğini doğrudan ilgilendirmektedir.  Bu gerçek kavranmazsa kısa vadede Türkiye ve Kürtler, uzun vadede ise Rusya tarihten silinecektir...

TÜRKİYE-RUSYA-KÜRDİSTAN DENKLEMİ ACİLEN KURULMALIDIR...

Kürtler ve Türkler düşürülürse aynı güçler tüm güçleri ile Rusyaya yönelecektir.  20. yüzyılın başında Dünya,  kapitalizim-kominizm diye 2'ye bölünürken, nasıl Çarlık Ailesi ve Osmanlı Ailesi yok edildiyse son bir yüzyıldır ana hedefte bu iki aile gibi Rusyadan doğu Avrupa kıyılarına kadar tüm akraba halklar ve devletler yok edilmeye çalışıldı. Soy kırım koşulları olanca hızıyla tüm bölgede sürüyor. Şayet Türkiye ve Kürdistan düşürülürse aynı kuşatma daha vahim bir şekilde Rusyaya yönelecektir...

Bu tarihi gerçeklerle yola çıkılarak siyasi, sosyal, iktisadi, güvenlik... her alanda TÜRKİYE-RUSYA-KÜRDİSTAN denkeleminde derhal üst boyutta işbirliğine gidilmelidir. Uluslararsı hukuk vb. tüm ezberler,  geçmiş tüm anlaşma vb. paçavralar tarihin çöp sepetine  atılmalıdır. Savaş Kürtler, Türkiye ve Rusya'yı bütün boyutları ile kuşatma altına almıştır... Bu  eksende son hızıyla sürüyor...

İRAN TEHDİDİ BATININ UYDURDUĞU ÇAĞIN EN BÜYÜK YALANI...

Rusya, Türkiye ve Bölge Halklarının Katil-Kapital firmaların uydurduğu bir yalan olan İran büyük bir tehdittir yalanının acilen deşifre etmeleri lazım. Bugün ortadoğuda meydana gelen gelişmeler İran'ın batının turuva atı olduğunu yakın bir gelecekte ise Türkiye'yle savaşa tutuşturulacağı hergeçen gün netleşmektedir...

Rusya ve Türkiye batının batı firmalarının iran büyük bir tehdittir yalanı ile burada gizli her tür silahı geliştirdiğini, Rusya ve Türkiyenin (Dolayısıyla Kürtlerin) ana  hedef olduğunu acilen görmeleri gerekmektedir...

İran zorbalıkla halkları görüntüde bir arada tutan bölgenin patlamaya hazır en büyük yıkıcı bombasıdır. Bu bomba batı katil firmaları tarafından patlatılmadan İran halkının Türkiye ile bütünleşmesi - birleşmesi sağlanmalıdır. Rusya-Türkiye -Kürtler batının kurduğu bu tuzak'ı fark eder etmez bu bomba en şidetli bir şekilde patlatılmaya çalışılacaktır. İran bombası ve tehlikesi halkların lehine çözülürse gerçek bomba ve tehdit olan İsrail patlatılacak yada patlayacaktır...

Dünya ve bölgenin selameti için Süper güç bir Türkiye, süper güç bir Rusya denkelemi çağın dayattığı en büyük ihtiyaçtır. Rusyadan Doğu Avrupa kıyılarına halklar bu gerçeği görüp kavramalı aksine havanın, suyun, yiyeceğin, toprağın... silaha dönüştürüldüğü bu terör çağında ne halklar için nede dünya için gelecek diye bir şeyin kalmadığı acilen görülmelidir...

Dogu Medya-Haber/Analiz...