KARANLIK ÇAĞ BİTİYOR…
Ölenin niye öldüğü, öldüreninde niye öldürdüğünü bilmediği, Ortadoğu ve Dünya genelinde süren karanlık dönem bitiyor…
Fransız devrimi ile başlayan, 1.Dünya savaşı ile doruğa çıkan Siyonist karakterli büyük firmaların dünyayla oynaması döneminde sona gelindi…
Halen devam eden karanlık dönem Anadolu-Mezopotamya (Anto-Mez) lı halklar tarafından deşifre edilerek insanlık büyük bir kumpastan ve karanlık bir çağdan kurtarılma dönemine girdi.
Anto-Mez’li halklar insanlık tarihinde kökü binlerce yıldır derinlerde olan karanlıkları çözerek insanlığın önünü açtılar…
Bundan sonra insanlık geriye değil ileriye, gezegene haps olan safaride birbirini avlayan-yiyen hayvanlar sınıfından ve konumundan çıkarak uzaya açılma dönemine girdi diyebiliriz…
Almanya’yı onbaşı hitler, Osmanlı’yı, Çarlığı dünyanın ileri gelen aile ve sülalelerini benzer yapıya sahip Siyonistler yıktılar.
T.C de ise Osmanlı mirasını şeytani kumpaslarla ele geçirmek için Siyonizm bir ilkokul mezunu fetullahı kullandı. Siyonist-ihanetçi, ırkçı bir ajanlık kurumu olan fetullahi örgütün üst yapısını mahiyetini halk ve dünya hala tam kavrayamadı ama deşifre olmaları karanlık dönemin sonuna geldiğinin ispatı oldu…
Hitler Almanya ve Avrupa’yı çökertip siyonizme peşkeş çekerken, Fetullah aynı şekilde Anto-Mez halklarını siyonizme peşkeş çekmek için yüzyıllar önceden döşenen bir planın parçası olarak harekete geçirildi.
Fetullah ABD; Avrupa’nın düşüşünün ardından bir yüzyıl sonra deşifre olabildi. Siyonizm’in halkların içine yerleştirdiği izlerini kaybettirdiği fetullah vb. ajanları Anadolu-Mezopotamya (Anto-Mez) lı halklar tarafından deşifre edilmeleri insanlık açısından benzersiz bir gelişmedir.
Bu deşifrrasyon yakın bir gelecekte tüm dünyada etkisini gösterecek, Malezya uçağının kaybedilmesi… çinliler, ruslar vb. tüm halklar neden uçaklarının x bir şekilde kaybolduğunu, neden x olaylara, hastalıklara maruz kaldıklarını ve şeytanın aklına gelmeyen binlerce oyun ve senaryo…, Amerikalı, Avrupalı yüzyıllardır içine çekildiği ölüm ve çürüme uykusundan uyanmaya dönemine Türkiye’deki Paralel yapının çözülmesiyle girdi…
Bu karanlığın sona ermesinde TR ve İsrail ilişkileri belirleyici olacaktır:
Türkiye-İsrail İlişkileri yeniden düzenlenmesi Osmanlıdan bu yana yüzyıllardır kumpaslarla verilen zararların tazmini, mossad arşivlerin açılmasıyla mümkün olabilir. Anadolu-Mezopotamya ve Ortadoğulu halklara soykırım kumpasları başta olmak üzere halklara verilen zararlar, talan edilen maddi, manevi hazineler, yapılan oyunlar … açığa çıkarılmalı… Aksi her oyun, oyun yapanın kellesini alır…
Bir başka deyişle Siyonizm’in içinde barındığı İsrail; Siyonizm’le yüzleşme, normalleşme ve şeffaf bir konuma çekilmedikçe geliştirilen her tür ilişki yıkım ve karanlıklara kapı açmak, halkların soykırımına onay vermek Karanlık dönemin olduğu gibi sürmesi olacaktır. Bir başka deyişle insanlığın karanlık dönemden çıkışının kodları Türkiye-İsrail ilişkilerinde yatmaktadır.
İsrail çözülerek Ortadoğu’daki büyük aileye dahil edilmeli, yada oradan sökülüp atılmalıdır…
Aşağıdaki haber Karanlık dönemin bitişine yönelik iyi bir örnek
Yeşil pasaportu iptal oldu
Fitnellah Gülen'in devlet içine yuvalanmış paralel örgüt üyeleri sayesinde edindiği yeşil pasaport iptal edildi. Erzurum Valiliği, Gülen'in 1990'da aldığı yeşil pasaportun usulsüz yöntemlerle alındığını tespit etti. Valilik, Gülen'in pasaportunu dün iptal etti. Gülen'in yeşil pasaport almasının yasal dayanağı olan yazının, özlük dosyasının içeriğine uymadığı, bu nedenle işlemin baştan yok hükmünde olduğu belirtildi. Diyanet'ten istifa ederek ayrılan ve ilkokul mezunu olan Gülen, yalnız üst düzey devlet görevlilerine verilen bu pasaportla 21 Mart 1999'da ABD'ye uçtu ve bir daha da geri dönmedi.
VERENE SORUŞTURMA
Gülen'in usulsüz yollarla yeşil pasaport edindiği ve ilkokul mezunu olması nedeniyle bu pasaportu alma hakkının olmadığına yönelik SABAH'ın haberi Diyanet İşleri Başkanlığı'nı harekete geçirmişti.
İLK KEZ SABAH YAZDI
Fethullah Gülen'in aldığı yeşil pasaportla ilgili haberi sayfalarına taşıyan Sabah 3 Mart tarihli sayısında, usulsüzlüğü gündeme getirmişti.