İKTİDAR HIRSI KATLİAMLARI TETİKLEDİ
Türkiye, Şehzade Mustafa'nın idamının ayrıntılarını dört buçuk asırlık küçük bir gecikme ile öğrenebildi.
İKTİDAR HIRSI KATLİAMLARI TETİKLEDİ
Türkiye, Şehzade Mustafa'nın idamının ayrıntılarını dört buçuk asırlık küçük bir gecikme ile öğrenebildi. Kanunî'nin idam ettirdiği ve kanından gelen tek kişi Mustafa değildir. O zamanın Roma-Bizans-Ortadoğu medeniyetlerinden beslenen, Yahudilerin İspanyadan getirilişiyle çığırından çıkan, Örf-Anane ve İslam’ın birleşik bir sentezinde oluşan zamanın Osmanlı Devleti Mustafa’nın idamından sekiz sene sonra, hükümdarın diğer emirleriyle sarsılacaktır.
Geçtiğimiz hafta Muhteşem Yüzyıl'da Şehzade Mustafa, Kanuni Sultan Süleyman'ın emri ile boğularak idam edildi.
Dizi Türkiye'yi ekrana kilitlerken, tarihin tozlu sayfalarında kalmış meseleler de yeniden tartışılmaya başlandı. Habertürk yazarı Murat Bardakçı, Kanuni Sultan Süleyman'ın evlat katli konusunda Şehzade Bayezid ve ailesine daha acımasızca davrandığını yazdı.
İKİ OĞUL ALTI TORUN
İşte Bardakçı'nın kaleminden 450 yıl önce yaşanan olaylar;
Kanuni'nin idam ettirdiği kanından gelen kişiler sadece Şehzade Mustafa ile sınırlı değil. Hükümdar, toplamda iki oğlu ile altı torununu boğdurtmuştur.
Mustafa'nın ölümünden sonra Cihangir, bu idamın verdiği üzüntü ile kısa bir müddet sonra hayattan ayrılmıştı. Geriye ise yalnızca iki erkek evlat kalmıştı: Şehzade Selim ile Şehzade Bayezid.
GERGİNLİK SAVAŞA KADAR UZANDI
Şehzadeler sancaklara dağılmıştı. Selim Manisa'da Bayezid ise Kütahyada'ydı. İki kardeş güç mücadelesine giriştiler. Kanuni, çocuklarının yanına lala gönderdi ancak lalalar da bu kavgaya mani olamadı. Şehzadeler arasındaki çekişme, lalaların kışkırtmasıyla 1559'da savaşa kadar uzandı.
BAYEZİD GERİ ÇEKİLDİ
İki şehzade orduları ile birbirlerinin üzerine yürüdüler ve 1559 mayısında Konya Ovası'nda karşı karşıya geldiler. 30 Mayıs'ta başlayıp akşama kadar devam eden savaş kesin bir netice vermedi ve hangi tarafın kazanıp kimin kaybettiği ortaya çıkmadı ise de Bayezid geri çekilmeyi tercih etti ve Selim'e karşı daha uygun bir zamanı beklemeye başladı.
EN BÜYÜK HATASI İRAN'A SIĞINMAK OLDU
Bayezid'in hareketi artık taht mücadelesinin sınırlarını aşmış ve devlete isyan halini almıştı. Vaziyetin ciddileştiğini fark eden Kanuni ordu ile beraber Üsküdar'a geçti ve Amasya'daki oğlunun üzerine yürümek üzere hazırlıklara başladı. Bayezid en büyük hatasını belki de o zaman yaptı. Oğullarından 4'ünü yanına alarak 12 bin kişilik kuvvetle İran'a doğru yola çıktı.
Kanuni, oğlunun imparatorluğun o sırada düşmanı olan İran'a sığınmasını önlemek maksadı ile arkasından Sokullu Mehmed Paşa'nın kumandasında bir ordu gönderdi ama Bayezid'in askerleri Sokullu'nun ordusunu İran sınırında kılıçtan geçirdi. Şehzade bu şekilde İran'a ulaştı.
ŞEHZADE İRAN'DA HAPSOLDU
O dönem İran şahı olan Tahmasb, şehzadeye bir saray tahsis etti. Bayezid'in 12 bin kişilik ordusunun 9 bininin Osmanlı sınırlarına dönmesini sağladı. Bayezid'in yanındaki 3 bin askerden bir bölümü, Tahmasb'ı devirerek İran'a hakim olma hevesine kapıldılar. Bu teşebbüslerden haber alınması üzerine Şah Tahmasb şehzadenin askerlerini kılıçtan geçirdi ve şehzadeyi hapsettirdi.
BABASINA ŞİİRLİ MEKTUP GÖNDERDİ
O günlerde Osmanlı ile İran arasında elçi trafiği hız kazandı. Kanuni, Bayezid'in ölü ya da diri kendisine teslim edilmesini istiyordu. Bayezid o günlerde babasına şiir şeklinde mektuplar yazıyor, hata ettiğini söyleyip affedilmesini istiyordu. Kanuni Süleyman da aynı şekilde yani şiir biçiminde gönderdiği cevabi mektuplarında Bayezid'e "Tövbe ettiğin takdirde seni affederim" diyordu.
KENDİSİ DE ÇOCUKLARI DA ÖLDÜRÜLDÜ
Tahmasb, 1 milyon 200 bin altın ve Kars Kalesi'nin verilmesi karşılığında Bayezid'i Kanuni ile elçilerine teslim etti ve bu işi son derece utanç verici bir şekilde yaptı. Bayezid'in sakalını ve bıyığını traş ettirdikten sonra yanına getirtti, Osmanlı elçilerini de çağırdı. Elçilere "Bayezid Han bu mudur" diye sorup "evet" cevabını aldıktan sonra teslim etti ve Şehzade Selim'in bir adamı Bayezid'i hemen orada boğdu ve ardından Bayezid'in 4 şehzadesini de orada öldürdü. İdamlar bu kadarla da kalmadı, Şehzade'nin İran'a giderken çok küçük olduğu için yanına almayıp Amasya'da bıraktığı oğlu da annesinin kucağından alınarak boğduruldu.
