Özgür-Der Diyarbakır Şubesi Başkanı Murat Koç, önceki gece derneklerinin Van şubesine yapılan molotoflu saldırıyı kınadı. Suriye'de İslamcı güçlerin masum Kürt sivilleri öldürdüğüne dair ortaya atılan iddiaların yalan olduğunun tüm çıplaklığıyla ortaya konduğunu dile getiren Koç, "Gerek Kürdistan coğrafyasında, gerekse de Ortadoğu'nun bütününde şu veya bu milliyetçiliğin çözüm değil, ancak daha fazla kan ve zulüm demek olduğunu ısrarla haykırmıştır." dedi.
Özgür-Der Diyarbakır Şubesi ile 50'ye yakın dernek ve Sivil Toplum Kuruluşu bir araya gelerek, Özgür-Der Van Şubesi'ne önceki gece yapılan molotoflu ve silahlı saldırıyı kınadı. Diyarbakır Şube binasında düzenlenen basın toplantısında Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı Murat Koç, Suriye'de yaşanan olayların deşifre edilmesinin bazı çevrelerin hoşnutsuzluğuna neden olduğunu söyledi. Bu olayların aydınlatılmasın bazı çevrelerin aşırı biçimde asabileşmesine ve saldırganlaşmasına yol açtığını belirten Koç, "Bu bağlamda önceki gece Özgür-Der Van Şubesine yönelik gerçekleştirilen molotoflu, silahlı saldırı, düşmanlıkta sınır tanınmadığının açık ve somut bir göstergesi olmuştur. Bu saldırı sürpriz olmamıştır. Kendiliğinden de gelişmemiştir. İslami yapılar, yardım kuruluşları ve medya organları aleyhine ısrarlı bir tarzda sürdürülen iftira ve dezenformasyon kampanyasının bir neticesidir. Söz konusu kampanyanın tümüyle temelsiz ve yalan olduğunun delilleriyle birlikte ortaya konulması birtakım çevrelerde had safhada bir tahammülsüzlük ve saldırganlık doğurmuştur." dedi.
Suriye'de 'İslamcı güçlerin masum Kürt sivilleri öldürdüğü'ne dair ortaya atılan iddiaların yalan olduğunu tüm çıplaklığıyla ortaya konduğunu dile getiren Koç, "Gerek Kürdistan coğrafyasında, gerekse de Ortadoğu'nun bütününde şu veya bu milliyetçiliğin çözüm değil, ancak daha fazla kan ve zulüm demek olduğunu ısrarla haykırmıştır. Özgür-Der'in tutumunu politik hesapları aleyhine bir engel olarak gören aynı kesim günlerdir gerek sahip oldukları basın yayın organları aracılığıyla doğrudan ve gerekse de sosyal medya vasıtasıyla dolaylı biçimde Özgür-Der'i hedef göstermiş, tehditler yağdırmış ve nihayet bu süreç fiili bir saldırganlığa dönüşmüştür." ifadelerini kullandı.
Baskı yoluyla muhaliflerini sindirmeye çalışanların farklı görüşlere hayat hakkı tanımadığının Özgür-Der Van Şubesine yapılan saldırıyla ortaya çıktığını kaydeden Koç, sözlerine şöyle devam etti: "Son günlerde sistematik biçimde İslami kuruluşları hedef alan ve en son Van'da görüldüğü üzere Özgür-Der Şubesini yakmaya kalkışan zihniyetin halkımıza verebileceği hiçbir şey bulunmadığının, baskı yoluyla muhaliflerini sindirmeye yeltenenlerin, farklı görüşlere hayat hakkı tanımayanların karşı çıktıklarından da daha kötü bir esaret sisteminin peşinde koşan zavallılar olduğunun altını çiziyoruz. ve yine bu vesileyle Özgür-Der'in başta Baas rejimine karşı savaşan Suriyeli kardeşlerimiz olmak üzere Müslüman ümmetimizin her bir parçasıyla dayanışma çabasını sürdüreceğini, zulme karşı direnen Müslümanlara atılan iftiralara ve yürütülen karalama kampanyalarına sessiz kalmayacağını ilan ediyoruz."