KCK’NIN ÖRGÜT BİRİMLERİNE VERDİĞİ TALİMATLAR BASINA SIZDI
KCK, BARIŞ SÜRECİ İLE BİRLİKTE KÜRTLERİ DEĞİŞİK METOTLARLA DÜŞÜRMEK İSTEYEN GURUHLAR ÇOĞALDI…
KCK, FETULLAH GÜLEN TARİKATI, Suriye’deki iç karışıklık nedeniyle ortaya çıkan uluslararası kiralık katiller, İslam kisvesi altında din olgusunu sonuna kadar kullanarak ortaya çıkan terörist guruplar dört koldan Kürdistanı işgal ve düşürmek için saldırıya geçtiğini, bu anlamda Kürt halkının dinine, diline, kültürüne azami düzeyde sahip çıkması gerektiğinin çok büyük bir aciliyet olduğunu belirttiler.
Ayrıca basına sızan KCK Talimatlarında, BDP içerisinde yaşanan gerilimin de yansıdığı yol haritasında siyasilere, belediye başkanlarına, DTK eş başkanlarına yönelik eleştiriler var. AK Parti ve Fethullah Gülen Grubu’nun Güneydoğu’da etkin olmaması için yapılacaklar listesi ise talimatların en geniş bölümü. Yol haritasının BDP içerisindeki kargaşayla birlikte sızdığı ortaya çıktı.
KCK, Alanı Kürtler Doldurmazsa Alanı Ajan Tarikatlar ve Terörist guruplar dolduracak. Suriye’nin kuzeyinde yer alan Kürt bölgelerini Kürdistan Demokratik Partisi’nin “KDP hareketimizin gelişmesini istemiyor. En temel yardımların yapılması bile engelleniyor, sınır kapılarını kapatıyorlar. Bunun için alternatif silahlı güç oluşturmak istemektedir” denildi.
KCK, dindarlıkları ile bilinen Kürt halkının dinlerini en iyi şekilde öğrenmeleri, çocuklarına öğretmeleri, ajan ve terörist guruplarının, dini bir sömürü ve düşürme aracı olarak kullanan gurupların Kürt gençliği ile oynamasının kesinlikle engellenmesi gerektiğine vurgu yaparken Din olgusunun asla küçümsememesi gerektiğini belirtiyorlar. İran örneğine de değinen KCK, “İran Hizbullah’la temas halindedir. Cemaat ve Fethullah Gülen’in çalışmaları var. Adam arkasına aldığı uluslararası destekle tüm gücünü seferber etmiş bir kez daha Kürdistan’ı fethetmek ve düşürmek istiyor. Bu alanı biz dolduramadığımız için meydan Aleviler cephesinden İzzettin Doğan gibilerine, Sünnilerden de, Cemaat, Hizbullah ve AK Parti’ye kalmaktadır” ifadesi kullanılıyor.
Devletin yapacakları kaldı
Talimatlarda, “Bölgede en güçlü yapı zaten biziz. Kuzey Irak’takilerin arabulucu olmalarına gerek de yok, başkaları var zaten. Siyasi mücadeleye geçiş yarım kalan hedeflerin siyasi mücadele ile tamamlanmasını içermekteydi. Bu stratejik bir karardır. Aslında bu, müzakere sürecinin özünü de veriyor. Süreç bizim inisiyatifimizde gelişmektedir. Çünkü süreci biz başlattık. Sonunda kazanan da mutlaka bizim olmamız gerekir” İfadeleri dikkat çekti. Asıl olanın ikinci aşama olduğu vurgulanan talimatlarda ikinci aşamanın devletin yapacağı şeyler olduğu kaydedildi.
Camiler Kullanılan-kandırılan değil, inisiyatif sahibi gerçek Müslümanlarla dolmalı…
Yol haritasında gerillanın güç biriktirmek için geri çekildiği vurgulanırken, “Seçimlerde aday olacaklar sadece siyasiler olmayacak. Bu önceki seçimlerde böyleydi. Biz belediyeleri sadece istihdam alanı, rant alanı değil, siyasi kazanç alanına çevirmek zorundayız” deniliyor. “Dini kullanıp ülkemizi ve halkımızı düşürmek isteyen guruplara Camilerimizi bırakmayalım. Camileri birilerinin at oynattığı, insanlarımızın düşürüldüğü alanlardan çıkarıp halkımızın gerçek anlamda dinini öğrendiği, başkaları tarafından kullanılmadığı alanlara çevirmek zorundayız. Yoksa o camiler Fetullah’a, geçmişte örneğini sıkça yaşadığımız gerçek dindar Kürtleri katleden Hizbulşeytana karargah olurlar. Önderliğimizin alternatif Cuma ile hedeflediği de buydu. Bunu iyi anlamak ve hayata geçirmek gerekiyor.”
Oylar iki katına çıkarılmalı
Yine ilginç başlıklardan birisi de yerel seçimler: “Yerel seçimler bizim için çok önemlidir. Parlamento seçiminden çok daha fazla önemi bulunmaktadır. Çünkü biz Ankara’da bir iktidar kurma durumunda değiliz, ama Kürdistan’da halkımızın kendi öz yönetimlerini kurma temel bir görevdir. Bunun için bizim oylarımızı iki katına çıkarmamız gerekiyor. Hedefimiz budur. Oyları ikiye katlamamızı sağlayacak bir hava yaratılmıştır. Sürecin ruhu daha geniş kitle, daha radikal hareketler geliştirmeyi gerektiriyor. Daha ileri bazı taleplerle ortaya çıkmak gerekir.”
Daha fazla oy için ittifak
Yol haritasında ittifaklarla ilgili bölüm ise şöyle: “Seçimlerde belediye sayısıyla değil de, oy oranı anlamında ikiye katlamayı hedeflemeliyiz. Hedefimiz dört milyon oy olabilir. Hareketin daha fazla oy alması için MHP dahil her partiyle ittifak yapılabilir. Seçimlerde kırsal şehir elele topyekün bir seferberlik içinde olmalıyız. Şu karar alınmalı; milletvekilleri gerekmedikçe Ankara’ya gitmemeli, köylerde dolaşmalı, belediye başkanları, iki de bir şuraya buraya gitmemeli. Giden oldu mu düşürülmeli.”
Kimlik öne çıkarılmalı
“Cemaatin örgütlediği her kişi biraz Kürtlükten çıkar” denilen talimatlar şöyle devam ediyor: “AK Parti’nin yine öyle. CHP’nin de yaptığı aynı şeydir. Birisi Alevilik, diğeri Sünnillik üzerinden yapıyor, hedef aynı. Şunların üzerinde durmak gerekir. Kimliği öne çıkaralım. Evet, hem Türkiye’deki gerçek Müslümanlığa, sosyalizme, evrensel insani değerlere, Aleviliğe seslenen bir söylemimiz olmalı. Kürt Alevilerine yönelik bir söylemimiz olmalı. Bunun üzerine zaten tartışıyoruz ama özellikle Kürt şehirlerinde biraz binyılların oluşturduğu kimlik eksenli hitabımız daha güçlü olmalı. Herhangi bir kadro aday olmak istiyorsa örgütten önce onay alır, sonra aday olur.”
BDP’Lİ BAZI VEKİLLERE SERT UYARI
Talimatlarda “Duyduk ki bazı vekiller istediği zaman toplantıya geliyor, istediği zaman gelmiyor. Böyle devam edenler partiden atılır yani. Bunlar kimdir ki? Kalkıp örgüt karşısında diklenme, örgütün kurallarını hiçe sayan bir kişi örgüt insanı olamaz. Kararlara eş başkanlar da uyacak” deniliyor. Cezaevinden çıkan arkadaşların hepsi dağa gelemeyeceği belirtilirken, “Bunları oldukları yerde de eğitmek lazım. Bundan artık çekinmemek gerekiyor. Eğitimler için Diyarbakır’da uygun ortam hazırlanabilir. Anadili yaygınlaştırmamız, artık bizim geliştirmemiz gerekiyor. Yürümek, gerekirse bu milli eğitim müdürlüklerini işgal etmek lazım. Bunları planlamalıyız. Ama bu işe önderlik edenlerin bile okul boykotuna kendilerini katmadıkları görülüyor. Bu konuda arkadaşların özeleştiri vermesi gerekiyor” deniliyor.
KCK, yüzyıllardır süren Kürtleri ve Kürdistanı düşürme operasyonunun ajan tarikatlar, dini kullanan uluslarası kiralık-katil çeteler tarafından daha da geliştirilmeye çalışıldığına dikkat çekerek; tüm Kürtlerin ve dostlarının dini örgütlenme başta olmak üzere örgütlenmeye ağırlık vermelerinin kaçınılmaz bir olgu olduğunun kavranmasını istediler.
RİHA-ANF