Kêr Bruki” Söylencesinin Kökeni


Bu makale 2017-10-12 08:50:30 eklenmiş ve 554 kez görüntülenmiştir.
Murat Akkuş

“Kêr Bruki” Söylencesinin Kökeni
Kürtlerde aşiretçilik kendi dil kültür ve geleneklerini korumada büyük bir rol oynamıştır. Toplumsal bir örgütlenme biçimi olarak  kazanımlar sağlamıştır. Aşiret ideolojisi ve akrabalık bağları birlikte hareket etmeyi ve saldırılara birlikte karşı komayı, direnmeyi örgütlemiştir. Yardımlaşmayı, dayanışmayı, birbirinin “hawar”ına koşmayı yaşatmıştır.  Günümüz dünyasında ise Kürtlerde aşiret yapılanmalarının yerini  uluslaşma, toplumsal gelişme ve bilinçlenme almıştır.
Kürtlerde aşiretler arasında birbirlerine takılma, birbirlerine isim takma gibi sosyal espriler zirve yapar. Örneğin kimi aşiretlere, “iyi şarkı söyleyip oynayan anlamında “reqaskar û dengbej falancalar, Cimri falancalar, Hırsız falancalar, Kötü ol şu aşiretten olma, şu aşiretten olanların çomağı koltuğundadır”, Güvenilmez anlamında söylenceler uzar gider.
Brukilere ise “Kêr Bruki” yani “eşşek bruki” söylencesiyle takılırlar. Brukilere neden “Kêr Bruki” diyorların tarihsel bir söylemi var.  
1600 yıllarında Rusya coğrafyasına göç eden Brukiler, 300 yıl sonra Rus ihtilali gerçekleşince tekrar Anadolu’ya dönerler. Dönünce de Rusya’da gördükleri, radyo, tren, bisiklet, araç, alet ve edevattan bahsederler. Bu tür icatlardan bihaber olan o zamanki bölge insanına bunu anlatmak pek mümkün olmaz..!
Brukiler, “Radyo var, konuşuyor, şarkı söylüyor” derler. Radyo da ne? Diye sorulunca. Dört köşe demir içinde insanlar konuşuyor” derler. Ancak radyodan haberi olmayan bizimkiler. “? Şu Eşşek Brukinin dediğine bak! Hiç demir konuşur mu? Demirden ses çıkar mı? Demir nasıl şarkı söyler?” derler.
Brukiler hêspe hêsini ( Demirden yürüyen at) var orada binip sürüyorlar diyerek bisikleti anlatmaya çalışırlar. Ancak anlayan kim? “Demir nasıl yürür kardeşim Brukiler kafayı yemiş” arabayı anlatırlar, “ Demir nasıl gider, Eşşek bu brukiler” sözlerine muhatap olurlar.
Kendi anlamamazlıklarını brukilere mal ederler!
Oysaki görmedikleri için tasavvur edemiyorlar. Kendi anlamamazlıklarını brukilere mal ederler. Brukilerin Rus medeniyetinde gördükleri birçok şeyi anlatmaları kâr etmez. Her seferinde “Eşşek, eşek konuşma kardeşim öyle şey mi olur” gibi bir yaklaşımla karşı karşıya kalırlar. Velhasıl “Kêr Bruki” sözü o dönemden kalan, o sebeple söylenen bir söylencedir.
Brukileri kısaca tanıyacak olursak:
Günümüzde en yoğun olarak Van'da bulunan Bruki aşiretinin asıl kökleri Diyarbakır’ın Karacadağ bölgesine dayanır. Bilinen en eski liderleri şemdin bey'dir. Aşiret bundan yaklaşık 400 yıl önce 1600 yıllarında Karacadağ’da yaşarken bir olay üzerine göç eder. Zor bir yolculuktan sonra Ağrı dağının eteklerine gelir. Göç sırasında liderleri şemdin beyi kaybeden aşiret üyeleri, burada farklı fikirlerden dolayı iki kola ayrılır ve bir kol İran’daki Xoy ve Bakü bölgelerine, öbürü de Erivan ve çevresine yerleşir. Bu göçün üstünden yaklaşık 300 yıl geçtikten sonra Rus ihtilali sebebiyle her iki kol (hem Sovyetler hem de İran Brukileri) Türkiye ye geri döner. Brukileri Kafkasya’dan Anadolu’ya getiren Çerkez Ağadır.  Gelenler çeşitli kollardan hudutları aşarak bin bir güçlükle Kars’a ulaşır, Bu arada bir kısım akraba ve aşiret mensubu Kars’ta kalmayı tercih eder (Karsta kalanlardan bilinenler Alp, Taştan ve Alibeyoğlu soyadları) ve oraya yerleşir. Diğer aşiret üyeleri Çoğunluğu Van olmak üzere Ardahan, Erzurum, Muş, Bitlis, Iğdır, Ağrı, Diyarbakır ve Adana çevrelerine yerleşirler. Brukan aşiretinin şuan 15 ayrı kollara ayrıldığı ve şuan ki nüfuslarının 1 milyona yaklaştığı sanılmaktadır. Rus harbinde Ruslara ağır kayıplar verdirip bozguna uğratan aşiretin yaklaşık 5 kolu da Gaziantep’te ikamet etmektedir. Halen Rusya’da ve dağılan cumhuriyetlerinde de yaşayanlar mevcuttur. Brukan aşiretinin bilinen aileleri Soyadı kanunundan sonra; Kartal, Aktaş, Alibeyoğlu, Alp, Akkuş. Karakuş, Çelenk, Güç, Alp, Gültekin, Güzel, Çelik. Kurşunluoğlu, Özgökçe,  Oflas, Özer, Taştan soyadlarını almıştır.
Aşiretin yakın tarihteki lideri merhum Kinyas Kartal, Çarı geçiş dönemi yönetiminde, Lenin’i iktidarda görmüş. İran’da Şahlık rejiminde bulunmuş. Türkiye’de Atatürk, İnönü, Bayar, Sunay, Korutürk ve nihayet Evren ve Özal’ın Cumhurbaşkanlığı dönemlerini yaşamış olan bir aşiret reisidir. Bu zaman zarfında sayıları yüzleri aşan, başbakan, bakan, milletvekili ve diğer üst düzey yöneticilerini tanımış, kimisinin çalışma ve mesai arkadaşı olmuş kimisinin ise çalışmalarını dışarıdan izlemiştir. Bu olanağı, aşiret reisliğinin kendisine yüklediği rolün yanı sıra aktif politikaya atılmış olması ve 15 yıl bilfiil parlamentoda milletvekili olarak bulunması ile elde etmiştir.   
Son derece eğitimli olan Brukiler, normalden biraz daha yapılı fiziksel özellikleriyle de tanınırlar. “Kapı önünde 43 numara ayakkabılar varsa Bruki evidir” şeklinde esprilerin yapıldığı bu büyük ailenin İçinde birçok akademisyen, yazar, siyasetçi ve üst düzey bürokrat yetişmiştir.
İsmini sayamadığımız birçok şahsiyet bu aşirettendir

Eski vekillerden Remzi Kartal, Mehmet Kartal, Nadir Kartal, Mirza Kurşunluoğlu, Paşa Kurşunluoğlu, eski Devlet Bakanı Mehmet Alp, Kars eski belediye başkanı Naif Alibeyoğlu, Ağrı eski belediye başkanı Fevzi Bulut, Hozan Şemdin, Iğdır Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman ve Van milletvekili Bedia Özgökçe Ertan gibi ismini sayamadığımız birçok şahsiyet bu aşirettendir. Adana şehir merkezi ve civar ilçeleri ve Gaziantep’te bulunan Vanlıların büyük kısmı bu aşirete mensuptur. Mensupları arasında özellikle Gaziantep ilinde ikamet edenlerin içinde seyyid ve şerif vardır.                                          

Diğer yazıları...
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
Arşiv Arama
- -
Doğu Haber-Doğu Medya-Doğu Kültür Gazetesi
© Copyright 2013 Dogu Medya -Dogukultur. Tüm hakları saklıdır. Dkm Medya
DKM MEDYA GROUP -1
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
DKM MEDYA GROUP-2
TÜRKİYE-BÖLGE, FİRMALAR- İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA
SERHAT HABERLER
BAĞLANTILARIMIZ
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA