ARDAHAN DERNEKLERİ NEDEN DÜŞÜRÜLÜYOR, KİM DÜŞÜRÜYOR...


Bu makale 2017-05-15 06:59:45 eklenmiş ve 643 kez görüntülenmiştir.

ARDAHAN DERNEKLERİ NEDEN DÜŞÜRÜLÜYOR, KİM DÜŞÜRÜYOR...

 

Ardahan köy, il, ilçe, federasyonları, dernekler, dernekçilikteki rezalet nereden kaynaklanıyor, nasıl meydana geliyor... Dernekler neden, işgal ediliyor,  neden düşüyor, neden düşürülüyor, derneklerin düşürülmesinin ana sebeleri neler...

 

Dernekçiliğin düşürülmesi, düşürenelere ne tür yarar sağlıyor, düşürülenler (halk) nasıl zararlarla karşı karşıya kalıyorlar, sivil toplumun, STK’ların düşürülmesinin halk ve ülke üzerindeki etkisi nerelere kadar uzanır...

 

Bu yazı’da kısa da olsa kamuoyunu bu konuda bilgilendirmeye bakacağız...

 

-----SİYASET VE YEREL YÖNETİMLERDEKİ ÇETELEŞMELER...

 

Derneklerin düşürülmesinin ele geçirilmesinin ana nedenlerinden biri  yerel yönetimlerde ve siyasette ki çeteleşmelerdir:

 

Bunu biraz açalım: İstanbul genelinde istisnalar dışında her semte perde arkasında o ilçenin rantını işi kitabına uydurarak  halkı ve ülkeyi soyup-soğana çeviren çeteler vardır. Bu çetelerin siyasi partilerdeki (akp-chp-hdp, mhp) görüntüsü,  genel karekteri perde önünde düşman, perde arkasında ise kankadırlar. Ülkeyi ve halkı birlikte çökertiler. Onlar en iyi müslümandır, en iyi kürttür, en iyi türktür, en iyi milliyetçi, sağcı-solcu, alevi sunidirler. Halkı kandırma, ülkeyi düşürmede çıkarları için anasını bile satan münafıklar ordusudurlar...

 

Bunlar dernek başkan ve yönetimlerini en iyi kullanan, dernekleri ve sivil toplumu düşüren;  yerel, ulusal ve uluslararsı ayakları olan en büyük soygun ve ihanet şebekeleri ve çeteleridirler.

 

Bunlar düzenli gizli toplantı ve görüşmelerle hangi dernek başkanının kimin satın alınmaya müsait olduğunu, nasıl kullanılacağı, satın alınmayacak, düşürülmeyecek dürüst namuslu iş adamı, stk sıradan hangi vatandaşın, kimin trafik kazası süsü verilerek, kimin hastalık buluşturularak... öldürüleceğini, kimin kandırılarak düşürüleceğini, kimin vergi vb.  Açıkları kullanılarak, hangi kumpaslarla  düşürüleceği, kimin hangi alanda önünün ne kadar açılacağını... planlayan hiç bir filimde senaryosu dahi yapılmayan yapıdır. Toplumsal çürüme ahlaki yozlaşma bu yapının beslendiği ana damardır.  Hırsız, namussuz hak gaspı yapan insanlar karşısında eğilip bükülen ahlaki anlamda çöken toplumsal yapıdan güçlerini alırlar...

Örneğin doğu medya olarak bu vb. ihanet şebekelerini deşifre ettiğimiz için 30 yıldır iki yakamız bir araya gelmiyor. Sürekli abluka altındayız. Bütün ülkeyi bizim için kıpırdanmayacak bir hapishaneye çevirmeye çalışıyorlar... Parayı takip ettiğinizde ülkeyi ve sizi düşürenlerin kim olduklarını göreceksiniz... İşte içimizdeki kişiliksiz, namussuz  insanlar bizi bu çetelere yem yapmaktadırlar, halk düştükten, düşürüldükten  sonrada kendileri büyük bir yem olmaktadırlar. Uyandıklarında ise iş-işten geçmektedir...

 

----DERNEK BAŞKAN VE YÖNETİMLERİNİN GERZEKLİĞİ, GERİLİĞİ...

 

Ardahan başta olmak üzere köy, il, ilçe derneklerinin ezici çoğunluğunda yönetimlerde yer alan hemşerilerimizin ezici çoğunluğu STK (Sivil Toplum Örgütü-Dernekler) nın ne olduğunu, ne işe yaradığını bilmiyorlar. Halkı eğitmeyi, derneklere çekmeyi de becermediklerinden, saflık ve saftiriklik tavan yaptığı için, derneklerle oynamanın toplumu, toplumsal alanı nasıl uçurumlara sürüklediğini göremediklerinden dernekleri dernek yapan üç temel özellik (Katılım, denetim, yönetim) bir türlü hayata geçmiyorlar.

Katılım,

bir derneğin temsil ettiği kitlenin tümüdür, dernek kitleye eriştiği, bir çatı altında topladığı, örgütlediği, bilgilendirdiği herkesi aynı çatı altında topladığı oranda başarılıdır.

Denetim,

gelir giderler başta olmak üzere herşeyin şefaf bir şekilde kayıt altına alındığı, üye, delege sayısının bilindiği, kongre süreçlerinden aylar öncesinden haziriun cetvellerinin (üye listelerinin) çıkarılmasını sağlanması gibi, derneğe oyun ve kumpas yapılmasını engelleyen, bütün üyelere açık olan ana mekanizmadır.

Yönetim,

bir derneğin aldığı kararları icra eden organdır. Yönetim yoksa denetim ve katılımın olması da zaten söz konusu olamaz... Dernekler oynayan zübükler  için bulunmaz nimmet zayıf, kandırılabilir, kullanılabilir yönetimler ve yöneticilerdir...

 

Dernekler bu üç ayağı oturtmadıklarından dolayı hezimet üstüne hezimet yaşamaktadırlar...

 

----SİYASET –STK  ZÜBÜKLERİ

Siyaset –stk zübükleri toplumun en aşağılık, en kurnaz, en münafık kesimleridir. Değer yargıları asla yoktur. Çıkarlarına geldiği oranda analarını bile satarlar. Çok profesyoneldirler. Halkı satma ve pazrlamada uzamanlaşmışlardır.  Derneklere, partilere sızarak, buldukları açıkları ustaca kullanarak  halkı ve ülkeyi düşürmede, pazarlamada uzmanlaşmışlardır. Halkı, dernekleri, siyaseti düşürdükleri oranda patronları ceplerine harçlık koyar, ufak tefek işlerle uğraşırlar, büyük namussuz-hırsızların halk içindeki ajanlarıdırlar...

 

BÜTÜN BU GERİLİKLER HALKIDA ÜLKEYİ DE DÜŞÜRMEKTEDİR...

 

Yerle yönetimler, siyaset alanındaki çeteleşmeler, siyaset-stk zübükleri,  derneklerin denetim, katılım, yönetim alanındaki bu geri ve geri zekalı yapısıyla buluşunca ortaya halkı’da ülkeyide paketleyen, hırsız ve namussuzların, halk düşmanlarının at oynattığı vahşi bir arena kalıyor. Dernek ve dernekçiliği bilmeyen saftiriklerin yem olduğu, halkın ve derneklerin düşürüldüğü sürekli yaşadığımız manzaralarla karşılaşıyoruz.

 

Böylesine yoz ve geri bir ortamda biri federasyonları ele geçirip sattığı kadar satıyor, biri köy derneklerini, biri il-ilçe derneklerini... Halk ve ülke düşürülürken yukarda genel hatlarıyla ortaya koyduğumuz yapılar ise servetlerine servet katıyorlar.

 

Halkı pazarlayan, halkı düşüren ... hırsız namussuzlar işlerini profesyonelce yaparlarken güç aldıkları ana mekanizma halkın, derneklerin, iş-stk-siyaset arenasında yer alan dürüst namuslu insanların, vatandaşın saflığı ve geriliğidir,  kendi geriliğimizdir. Dürüst namuslu insanlar derneklere girmedikçe, stk-siyaset ve sivil toplumu öğrenmedikçe, yuıkarda vurguladığımız denetim, katılım, yönetim ayaklarını sağlama almadıkça... hem halk olarak hem ülke olarak, il olarak, bölge olarak düşmeye devam edeceğiz. Hırsızlık, namussuzluk, dernekleri ele geçirme  bu boyutlarda devam ederse on Türkiye’de olsa yetmeyeceği için ülke olarak da düşmeye, iç –dış ihanet çetelerinin hayatlarımız dahil herşeyimizle oynadıkları sürülere dönmüş oluyoruz. Demokrasi yerine diktatörlüğün pençeleri altına kayıyoruz...

 

Dernekler, halk,  kullanılan koyun sürüsü olmak istemiyorsa yapılacak 1.iş derneklerdeki zübük ve üçkağıtçıları... devre dışı bırakma, halkı satmayacak, namuslu, donanımlı, dürüst insanları öne çıkarmaları, arkalarında  durmalıdırlar... Dernekleri, halkı  düşüren ana sebep nammussuzlardan ziyade kendi geriliğimiz olduğunu görmek ve anlamak zorundayız...

Derneklerin geriliği yüzünden İstanbul genelinde rezil bir durumdayız. Bizi satan satana, kullanan kullanana... Biri bilmem ne başakanıyım diyip ... binleri cebe indiriyorsa, denetim yoksa, koyun gibi insan ve yönetimler varsa...  tabiki adam koltuğa kene gibi yapışıp kalır. Kongo kenelerini geçen, toplumun kanını emmekten belsenenleri görmesek, devre dışı bırakmazsak hem bizi hem toplumu hemde ülkeyi zehirleyip düşürüyorlar...

 

Ardahan özelinde, Türkiye genelinde STK yapılanması büyük birsınavla karşıkarşıya. Sürü değilsek STK alanını sağlıklı kimsenin oynayamayacağı şekilde inşa etmek zorundayız... Aksine satan satana düşüren düşürene koyun sürülkeri olmaktan kimse çıkamayacaktır...

 

Diğer yazıları...
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
Arşiv Arama
- -
Doğu Haber-Doğu Medya-Doğu Kültür Gazetesi
© Copyright 2013 Dogu Medya -Dogukultur. Tüm hakları saklıdır. Dkm Medya
DKM MEDYA GROUP -1
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
DKM MEDYA GROUP-2
TÜRKİYE-BÖLGE, FİRMALAR- İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA
SERHAT HABERLER
BAĞLANTILARIMIZ
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA