REFERANDUM SONUCU, DÜNYA ve TÜRKİYE...
REFERANDUM SONUCU, DÜNYA ve TÜRKİYE...
Küresel soykırımcı katil firmalar-güçler sonbir kaç yüzyıldır geliştirdikleri sinisi planlarla dünyayı hem işgal ettiler, hemde dünyayı haddinden fazla gerdiler. Dünya büyük bir gerilim içinde. İnsanlık “dünya ne zaman patladı-patlayacak” moduna sokuldu.
---Amerika - Asya kıtasında ABD-Kuzey Kore, Çin Japonya hattında gerginlik giderek tavan yaparken
---Ortadoğu ve Ön Asya’da ise Küresel katillerin alana döşedikleri terör örgütleri ve İsrail gibi terör devletleri dünyayı patlama noktasına hızla çekerlerken
--- Sahada Rusya-ABD gibi küresel güçlerin düelloları son hızıyla devam ediyor.
---Avrupa Birliğinde ise İngiltere ile diğer AB ülkeleri arasında gerilim giderek büyüyor.
Bir başka deyişle dünya genelinde küresel katiller fil gibi tepişirken halklar ve ülkeler karınca ordularına dönüşmüş bulunmaktadır...
Dünya küresel katil güçlerin, firmaların dayattığı bu sistemle ne ayakta kalabilir, nede uzun vadede dünyanın bir geleceği yoktur.
Küresel katiller dünyayı soygun, soykırım, işgal arenasına çevirmek için bilerek-bilmeyerek dünyayı havaya uçuracak bir saatlibombaya çevirdiler. Birer terör ve diktatörlük devletlerine dönüştürülen Kuzey Kore ve İsrail gibi devletlerin varlığı, bu halleriyle varlıkları dünyayı onlarca kez havaya uçurmaya yetmektedir. Bu halleriyle bu tür devletçikler dünyayı havaya uçurmaya ayarlanmış birere saatli bombaya dönüşmüş bulunmaktadırlar.
Birbaşka deyişle yüzyıllardır dünyayı babalarının çiftliğine dönüştüren küresel soykırımcıların dünyaya dayattıkları sistemleri gümlemiş bulunmaktadır. İnsanlık ya çözüm üretecek yada yok olacaktır...
Bu anlamda Rusya-Çin, Hindistan... ve ABD gibi büyük devlerin dünyayı patlamaya götüren günümüzün sistemini ve devlet yapısını bir an önce masaya yatırmaları, hızla uçuruma doğru giden dünyanın bu gdişini durdurmaları lazım.
Dünya devletleri bir an önce nükleer silahlar başta olmak üzere dünya ve insanlığı yok eden silah ardiyelerini bütün ulusların kontrol edebileceği bir mekanizma geliştirmeleri, yeni bir sistemle insanlığın karşısına çıkmaları kaçınılmaz bir gerçek olarak kendini tüm gezegene dayatmıştır.
İsrail ve Kuzey kore gibi diktatör ve terör devletçiklerinin varlığı dünya için çok büyük bir tehdide dönüşmüş bulunmaktadır. Dünya devletleri bir an önce yıkıcı silahlanmayı bırkamalı, büyük devletler silahlanmayı uzaya açılma ve bilim için bir merkezde toplamalı, İsrail ve Kuzey Kore gibi altını ardiyelerini dünyayı havaya uçurmak isteyen terör devletçiklerini bir an önce durdurdurup kontrole almak zorundadırlar...
Türkiye, İran... vb. Gibi Devletler ise dünya sisteminin mevcut haliyle yürümeyeceğini küresel güçlere devletlere dünya halklarına taşımak ve arabuluculuk yapma rollerini oynamlıdırlar...
Biz karıncalar tepişen filleri dünya genelinde deşifre edip dünyanın mevcut yapısı ve sistemiyle yürümeyeceğini tüm insanlığa taşımak zorundayız. Filler harakirimi yapacak, yoksa insan özgü en büyük nimmet olan akıllarını mı kullanacaklar onu zaman gösterecek...
TÜRKİYE GENELİNDE STK OLGUSU KAVRANMALI HAYATA GEÇİRİLMELİDİR...
Buradan Türkiye’ye geldiğimizde referandumda ne çıkarsa çıksın, Türkiye halkının bir bütün olarak devletlerine sahip çıkmaları, siyasetin halkı birbirine karşı ötekileştiren, kutuplaştıran atmosferinden halkın çıkarılması gerekmektedir. Evet yada hayır Türkiye siyasi arenasında iç siyasette hesaplaşmalar anlamında bir tarafa artı,bir tarafa eksi olarak yansıyacaktır ama dış siyasete bir etkisi olmayacaktır. Çünkü Türkiye siyaseti iktidar ve muhalefetiyle demokrasiye geçişi beceremedi. Türkiye’yi dizayn eden İç-dış aktörleri aşamayarak düştüler.
Referandumda evet çıkması yeni sisteme geçişini beraberinde getirdi. Yeni sistem eğer ülke genelinde sivil toplum örgütleri gelişmezse, sisteme müdahale edecek bir güce ulaşmazsa... başkan genel müdür, bakanlıklar müdürlüklere, milletvekilleri de şiir-marş okuyan ilkokul öğrencilerine çevirecektir. Çünkü küresel sermaye Osmanlının yıkılışıyla... dünyanın nasıl tepe takla aşağı gittiğini er geç anlamaya başladı. Türkiyenin bölüşümü, yıkımı ise kendi sonları olacağını biliyorlar. Ama stratejik konumu açısından kendi kontrollerinde bir Türkiye projesinden asla vazgeçmeyecekler. Türkiye İstanbul başta olmak üzere Küresel sermayenin başkenti olacaktır.
Küresel sermaye ise emirlerinde,kendi çıkarlarına uygun bir sistem istemektedir. Kısaca siviltoplum-stk ve demokrasi bilinci gelişmezse... Türkiyenin yeni sistemi: Büyük müdür (başkan),ufak müdürler (bakanlar), marş-şiir okuyan ilkokul talebelerinden (vekiller) oluşacaktır.
Türkiyede ana sorun kuruluşundan günümüze yüzyıllık bir süreçte siyasetin halkı vatandaşı demokrasiye geçirememesi bukünkü sistemi doğurdu. Türkiyede halk küresel sermayenin ve içerde atadıkları müdürlerin oyuncağı olmak istemiyorsa tek çıkış yolu vardır. Demokrasiyi ve kendi kendilerini yönetmeyi öğrenmeleri gerekmektedir. Halkın bulunduğu, il, ilçe ve bölgede kendi kendini yönecetek yerel mekanizmalar geliştirmeleri gerekmektedir.
Türkiyede siyaset –stk zübükleri halkı kandırılıp kullanılan, harcanan sürülere çevirmişlerdir. Bu kullanılma halkı çökertilmesini ve demokrasiye geçişi engelleyen unsurları beraberinde getirmektedir.
Partiler,parti liderleri bir isim öne sürüyor, bu sizin başkanınız, bu sizin vekiliniz... Ve insanlarda kaz-kuş gibi elli yıldan fazladır bu komediyi demokrasi zan ediyor,temsilcisini seçtiğini zan ediyor. Toplum olarak önce bu komediyi bitirecek bir yetkinlik, etkinlik gerekiyor. Demokrasi ve yönetimin bilincinin geri olması toplumun kullanılmasını, kandırılmasını da beraberinde getirmektedir. Türkiye siyasi partiler yasası acilen değişmeli, dar seçim sistemine geçilmeli, baraj vb. Komediler ortadan kaldırılmalıdır.
TÜRKİYENİN 7BÖLGESİNDE7 BÜYÜK DERNEKLER FEDERASYONU ÇIKMALIDIR...
Bu anlamda dernekçiliğe ağırlık verilmeli. İller ve bölgeler federasyonlaşmalı, Türkiyenin 7 büyük bölgesinde 7 büyük dernekler federasyonu ortaya çıkarılmalıdır. Halk kendi vekilini, belediye başkanını seçecek, kendikendini yönetecek, yönetim sistemini kendisinin belirleyeceği yetkinliğe ulaşmalıdır.
HALK KENDİNİ YÖNETMEYİ KAVRAMAZSA TÜRKİYE ÜZERİNDE HERTÜR OPERASYONUN YAPILDIĞI ÜLKEYE DÖNÜŞECEKTİR...
Bu yetkinlik ve etkinlik gelişmedikçe yolsuzluk-hırsızlık, derin çetleşmeler,terör örgütleri bir taraftan ülkeyi derinden işgal ederlerken, diğer yandan ülkemizin zayıflamasını,üstünde hertür operasyonun yapıldığı bir ülke konumuna çekmektedir. Buda dünya savaşının yaşandığı koşullarda Türkiye ile oynayan küresel güçlerin ülkemiz üzerinde istedikleri operasyonları yapmalarına zemin hazırlamaktadır.
Referandumdan ne sonuç çıkarsa çıksın, Türkiye halkı,milleti,halkları kendi kendilerini yönetecek yetkinliğe ve etkinliğe ulaşmak için stk alanını ve federasyonlaşmayı, dernekçiliği öğrenmeleri ve hayata geçirmeleri gerekmektedir.
