DERNEKLERDE PANDEMİ SONRASI DÖNEM, KONGRE DÖNEMLERİ BAŞLADI..

DERNEKLERDE  PANDEMİ SONRASI DÖNEM, KONGRE DÖNEMLERİ BAŞLADI..

Pandemi koşulları nedeniyle, uzun bir aradan sonra dernekler etkinliklerine kaldıkları yerden devam etmeye başladılar. İnsanlığın Kapitalizm sonrası çağa hazırlandığı, İnsanlığın 2. Nuh Tufanı döneminden geçtiği bir çağa girerken derneklerin önemi sadece ülkemizde değil dünya genelinde daha da artmaktadır.. (X1)

Bu yakıcı gerçekten dolayı STK olgu ve olayının derneklerin önemi dahada artırmış bulunmaktadır.. Çünkü bilgili-örgütlü insan ve toplumların varolabileceği bir çağa girmiş bulunmaktayız.. Ulus devlet faşizmi ise örgütlülüğü en aza indirme, gereksiz nüfusu temizleme yönünde harekete geçtiği gibi örgütlülüğü en aza indirmek, ekonomik olarak kitleleri nefessiz bırakmak için manevra üstüne manevra yapmaktadır ..

Derneklerin ne kadar önemli olduğu gerçeğine vurgu yaptıktan sonra derneklerimizle ilgili kongre tarihlerini Doğu Medya'ya ulaşanları sizlere taşıyacağız..

ARDAHAN DERNEKLERİ İÇİNDE EN SIKINTLI STK (ARDA-FED), ARDAHANLILAR YENİ BİR FEDERASYON ARAYIŞINDA..

Bu dönemde en sıkıntılı derneklerin başında Ardahan dernekler Federasyonu (Arda-Fed) gelmekte. Mart Ay’ı içinde kongre yapması beklenmektedir.. Pandemi sürecinde birkaç başkan adayı çıkmıştı.. Kongre süreci ile ilgili Mart ın 15’inden sonra büyük bir hareketlenme bekleniyor..

Doğu Medyayı arayan birçok STK başkanı mevcut federasyonun  100 binleri aşan borçları başta olmak üzere birçok işlemin tüzüğe ve kanunlara aykırılığı.. gibi onlarca neden sıralayarak mevcut federasyon yerine tenek ve tabela olmayan, kağıt üstünde değil gerçek yönetimlere sahip Ardahan, federasyon, il-ilçe-köy dernekleri ile birlikte yeniden bir yapılanmaya gideceklerini belirttiler. Bu anlamda derneklerin çoğu yapılacak kongreleri bekelemeye başladı.. 

Birçok STK başkanı Arda-Fed’in öldüğüne misyonunu bitirildiğine inanıyor. Ardahanil-ilçe-köy derneklerinden oluşan yeni bir federasyon fikri giderek daha da ağırlık kazanmaya başladı..

Mart Ayı ve takip eden aylarda Ardahanın federasyon il-ilçe-köy derneklerinin büyük çoğunluğu kongrelerini yapacaktır. Kongre tarihleri kesinleştiğinde sizlerle paylaşcağız..

HOÇ-FED HEM BAŞKAN ADAYI TANITIMI, HEMDE 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜ KUTLADI..

Kurulduğundan beri bölgemizin en düzeyli düzgün STK’sı olan, Serhat bölgesi başta olmak üzere Türkiye STK yapılanmasına önemli bir örnek teşkil eden  Hoçvan Dernekler Federasyonu (Hoç-Fed)  iki önemli etkinliğe birden imza attdı.  ,

Federasyon başkanı Türkan Yılmaz ve yönetiminin öncülüğünde delegelerin katılımıyla gerçekleşen toplantılarda  başakn Türkan Yılmaz’ın yeniden aday olmayacağı netleşirken.. Hoç-Fed’de yönetime talip 2 başkan adayı çıktı.

 Başkan Adayları Burhan Özer, ve Ayhan Öztürk toplantıya katılarak delegeri selmlayıp kendilerini tanıttılar, projeleri ile ilgili fikir verdiler..

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLANDI..

Aynı gün içinde yapılan etkinlikte de 8 mart dünya kadınlar günü kutlandı. Toplantıya katılan kadınlar 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutladıkları gibi mini bir psanelle de bu günün anlam ve önemini ortaya koydular..  Toplumsal alana yaptıkları katkılarındn dolayı plaketler verildi. Kadınlar, üye vedelgeler,i yönetim kadınlara gül takdim ederek günlerini kutladılar..

Hoç-Fed Kongre Tarihi Belli oldu:

Hoç-Fed 7. Olağan Genel kurulunu

Cumartesi günü

13-03-2021 tarihinde 

Kongre saat 10 da  başlayarak

Esenyurttaki Hoç-Fed binasında gerçekleşecek, kongre akşam saatlerine kadar sürecek..

Önümüzdeki Cumartesi günü bayrağı yeni yönetime devredecek olan Başkan Türkan Yılmaz ve yönetimi pandemi koşullarına rağmen 100 den fazla öğrenciye burs verdi. Birbirinden başarılı etkinliklere imza atdı. Başarılı icraatları ile büyük bir takdir topladı..

HOÇ-FED GEÇMİŞTEKİ HABER ve İCRAATLARI İÇİN TIKLAYINIZ..

HOÇ –FED ÜYESİ MUCUC DERNEĞİNİN DE KONGRE TARİHİ BELLİ OLDU..

Bölgemizin başrılı derneklerinden biri olan Hoç-Fed Üyesi Mucuc (Hoçvan Beşiktaş Köyü) Derneğinin kongresi ise 20 Mart Cuma günü Esenyurttaki dernek merkezlerinde gerçekleşcek..

Mucuc Derneği köylerinde bölgede komplex kültür merkezi, İstanbul Esenyurtta kendine ait iki katlı binası, futbol başta olmak üzere birçok şampiyonaya imza atan, başarılı icraatları ile öne çıkan örnek bir STK. Güven Yılmazın kurucu başkanı olduğu dernek Hoç-Fed başkanlığını da yapan Latif Yılmazla çıtayı sürekli yükseltirken.. Ersan yılmaz döneminde ise dernek bölgede kültür merkezini hayata geçirme başta olmak üzere başarılı icraatları ile hep öne çıktı..

MUCUC İKİ ADAYLA KONGREYE GİDİYOR..

Edindiğimiz bilgiye göre mevcut Başkan Ersan Yılmaz yeniden aday olurken, bir diğer aday ise Namık Kemal Yılmaz olduğunu öğrendik..

Kongrelerin bölgemize ülkemize hayırlı olmasını diliyor, başkan adayı ve yönetimlerine başarılar diliyoruz..

HABERİN FOTO GALERİSİ TIKLAYINIZ..

DİPNOTLAR  (X1) :

2. Nuh Tufanı yada Kapitalizm sonrası çağ bizi neler bekliyor..

İçine girdiğimiz çağda kapitalizmin ve ulus devlet faşizminin en büyük operasyonu covit-19 da da görüldüğü gibi, mümkün olduğu kadar insan topluluklarını her alanda geri bırakma, kırpma ve kırma olacaktır..

İnsanlığın Kapitalizm sonrası çağa hazırlandığı bir zaman diliminden geçiyoruz. İnsanlık 2. Nuh Tufanı Dönemine girmiş bulunmaktadır .  Dünyamız yakıcı ve yıkıcı sorunlarla karşı karşıya. Bu dönemi en az hasarlı atalatacak olanlar ise dayanışma ve örgütlülük anlanında STK,  Bilim-Teknoloji, Gıda-genom-sağlık-güvenlik alanlarında dayanışmayı ve örgütlenmeyi  üst boyuta çıkaran, bu anlamda alt yapılarını sağlam oturtan  toplulmlar, birbirine yakın akaraba grupları vb. daha az hasarlı atalatacaklardır. Kapitalist sistemin dayttığı yalan-dolan yaşam biçimini çözüp aşamayan insan tipi bir sonraki yüzyıllarda var olamayacaktır..

Bu anlamda topluma, toplumsal alana biligi taşıyacak, örgütleyecek STK olayı ve olgusu çok-çok önemli bir olgudur.. Doğru kullanıldığında içine girdiğimiz kapitalizm sonrası çağ için toplumun sağlıklı-sağlam bir şekilde çıkışına öncülük edebilecektir.. 

Bilim ve teknolojide ilerleyenler, data ve parayı ele geçirenlerin dizayn ettiği dünyamızda artık ne devlet, ne birey, nede insanın bir önemi kalmadı.. İnsan düşünme yeteneğini kayb edip obezleşip şişen ve düşen bir hayavana dönüştükçe.. Dünya bu varlığın yükünü kaldıramayacak bir boyuta geldi..

SİYASET –STK ZÜBÜKLERİ DE EN BÜYÜK HEDEFLER ARASINA GİRDİLER..

Sadece ülkemizde değil, dünya genelinde siyaset-stk zübükleri en büyük hedefler arasına girmeya başladılar.. İnsanlık Kapitalizm sonrası çağa hazırlanırken.. Bu çağda mevcut insan tipi, yeme içme, şişme, tüketme, beyinsiz, düşüncesiz, obez ve tüketim robotlarına dönüşen; cebindeki üç kuruşu ile kendini bir şey sanan, insanları stk-siyaset gibi araçları kullanarak kendi egoları için düşüren çürüten siyaset-stk zübükleri toplumların en büyük hedefleri haline geldikleri gibi,  bu yönlü insanların insanla oynamasının da sonuna gelindi. İnsanlık resmi-gayri resmi kurumları kullanarak kendileriyle oynayan tüm sergerdelerin defterini dürecek. Çünküğ insanların bilim-teknoloji başta olmak üzere geri kaldıkları hergün yok olmalrı demek olan bir zamana girmiş bulunmaktayız. Bu anlamda toplumları yolunu tıkayan, toplumlarla oynayalar giderek toplumların en büyük hedefleri olacaklardır..

İçinde yaşadığımız yüzyıl bilim ve teknolojide alt yapısını sağlam kurmuş, mevcut bilim teknolojiyi beynine ve bedenine entegre etmiş, gıda, sağlık, güvenlik.. Akla gelen her alanda kendi alt yapısı ve üretimini kurmuş, makine ve robotlara, bilgisayarlara yazılım ve kodlamayı  iyi bilen bu alanlara hükmeden gelişmiş insanların var olabileceği bir dünyaya girmiş bulunuyoruz..

Özetle mevcut insan tipi uzaya açılma ve uzayda kolonolileşmeye odaklanmış dünyamıza da, bu alanda ilerleyen firmalara da yük.. Ve ayıklanacaklardır..

İnsanlık 2. Nuh Tufanı dönemini yaşamaktadır. Dünyamızdaki iklim koşullarının değişimesi ile birlikte de içine girdiğmiz yüzyıl ve sonraki yüzyıllar kıtaların çöküşüne kadar gidecek.. Afetler, felekatler birbirini izleyerek dünyamız  üzerindeki fazlalığı temizleyecektir..

İNSANLIK ÇIKIŞ BULMASA YAŞADIĞI DÜNYAYLA BİRLİKTE GÜMLEYECEK..

Hata bu Zaman dilimi mevcut medeniyetimizin, insanlığın son zaman dilimi de olabilir.. Tüketime endeksli boş kafa insan gibi insanlığın ve dünyamıza bu büyük felaketleri dayatan kapitalizim, kapitalizmin alana sürdüğü ulus devlet faşizmi.. mevcut varlığını sürdürmeye çalışması dünya genelinde görülmemiş büyük savaşlara da yol açacaktır.. Bu savaşlar içinde yaşadığımız uygarlığın da sonu olabileceği gibi..

İnsanlığın bir bütün olarak para ve datayı (bilgi) birlikte ortak kontrol ettiği bir çağa, bir dünya federasyonu yada konfederasyonu dönemine de geçiş yapacask kapıları da sonuna kadar açmış bulunmaktadır .. Bir başka ifadeyle ne büyük abd kalacak, ne kominist çin, ne siyonist terörist israil, nede diktatör putçu tc rejmi.. Ulus devletler patır-patır dökülecek, yıkılacaklardır.. Dünya kıta –kıta federasyonlara kayacak.. İnsanlık para ve datayı ortak kontrol edecek bir sistem ortaya çıkarıp  uzayda kolonileşmeye odaklanmasa son yüzyıllarını yaşadığı dünyadan çıkışı yakalayamayacağını giderek net bir şekilde görmeye ve anlamaya başladı..

Bu anlamda insanlık ulu türk-çin-yahudi,ermeni, abcdez ne kadar parti-purti varsa eliyyle çöpe atacak bir döneme..  ırk, dil-din-mezhep, ideoloji, kutsal devlet yemleri ve  gazlarını artık ne yiyecek ne kaldıracak bir boyutta gelmiş bulunmaktadır.  Kapitalizmin insan soyunu bitirmede kullandığı bu klişeleri dayatanalar çıkarsa insanlığın şamar oğlanlarına dönüşeceklerdir..

Dünyamızda sınırlı kayanaklar göz önüne alındığında insanlığın uzayda kolonileşmesi dışında çıkışı yok.. Bundan dolayı gıda-genom, bilim-teknoloji-teoloji, kültür, üretim, ekonomi, güvenlik, sağlık.. Akla gelen her alanda iyi örgütlenmiş insan toplulukları en az hasarla geleceğe adım atacaklardır.

Özetle dünya yeni bir boyuta geçiyor. Bilim ve teknolojide, gıda-genomda, bilgi ve kültürde güçlü, örgütlü toplumlar ve topluluklar geleceğe daha sağlam çıkma şansı yakalarken..

İçinde yaşadığı toplum düşereken, kendi toplumunun gücünden değil, devlet aygıtı başta olmak üzere dış etkenlerden medet uman, kapitalizmin beynini yıkadığı cebinde kağıt (para)  varsa  sana bir mok olmaz basitliğini aşamayan.. Geleceğin dünyasında fiziki çalışma, hamallık vb. nin bir hükmünün olmadığı bilgi başta olmak üzere sğlık, gıda, üretim.. kurumsal alt yapısını iyi oturtan güçlü toplum ve toplulukların ileriye gidebileceği bir çağa girdik..

KAPİTALİZM DİNİ DE SONUNA KADAR İNSANI DÜŞÜRMEDE KULLANIYOR..

Burada bir iki cümle ile Din’e de vurgu yapalım. Kapitalizim bilim-teknolojiden, devlete, terör ordu-örgüt, lejyonlarından gıda-genoma.. herşeyi yüzyıllardır insan soyunu düşürmek için kullanırken.. Aynı zamanda din olgusununda içini boşaltarak insan soyunun çürümesini üst boyuta çıkardı. Maddi anlamda insanı sürekli tüketen ve şişen bir hayavana çeviren kapitalizm, manevi anlamda ise ne yapacağını bilemeyen milyarlarca iki ayaklı mahluk ortaya çıkardı..

Din, insananın sonsuz-sınırsız yaşama, tanrıya ulaşma yolunda insanın tekamülü gelişimi inancıdır, insanın tekamül gerçeğidir, yaratıcıyla buluşma-bütünmleşme isteğidir. Bu arayış ilk insandan son insana dek hep varolacaktır..  Kapitalizm dinin bu gerçeğini ortadan kaldırarak kurduğu tarikat-mezheplerle insana sayılmayacak kadar put-totem ve ilah ortaya çıkardı.. İnsanın fgeleğini şaşırdı.. En basitinden dinin en büyük emri okudur. Kapitalizm bunu yok etdi. Çalmayacaksın, öldürmeyeceksin, ahlaksız olmayacaksın, liyakat-adalet dinin olmasa olmazlarıdır..

Ülkemizdeki tarikatlara bakın hiçbiri fiziki-matamatiği-yazılımı, bilm-teknolojiyi.. bilmez. Akıl ve bilim devre dışıdır. Halbuki  fizik-matamatik-yazılım, kimya, biyoloji.. Hepsi Allahın ayetleridirler.. Ama geri yoz tariktalarla, geri yoz din anlayışı insanın tekemülü ve gelişimi değil genelde insanların manevi duygularını sömürmek için tarikatları tepeden ele geçiren  ajanlar tarafından ele geçirldiklerinden din-mezhep-tarikat olayları da resmi ideoloji ve eğitim kurumları  (devlet) gibi insanı düşürme araçlarına dönüşmüş bulunmaktadırlar..

Peygamberler insanları kurtarmak için değil, kurtuluş yolunu göstermek için insanlık tarihi boyunca var oldular.. Yani insan soyu geri kaldığında ileri giden hem cinsi  yada başka bir sebepten helak olur.. Ultra akıllı bir robot silahın tek bir hamlesi bir şehri, bir bölgeyi, bir kıtayı, hatta dünyayı yok edebilir.. Bu virüs yada başka bir silahta olabilir..

Özetle kapitalizm ve tüm izimler nasıl ırkla, ulus devlet faşizmiyle insan soyunu birbirine karşı ötekileştirip dünya savaşları çıkarma vb. insan soyunu sömürmede kullanırken, din olgusunu da tekellerine alarak insanları kırılmaya-kullanılmaya, soyulmaya, özgür irade ve düşüncesi olmayan  hazır sürülere dönüştürmek için kullandılar..  Fiziği bilmediği için Mekkede 10 metre kareye 100 insan girerken nefesiz kalıp boğulurken.. Allaha yaklaşayım diye daha da uzaklaşmaktadırlar.. Hac olayı Müslümanların yılda bir kez dünya bazında sorun ve sıkıntılarını taşıdıkları-tartıştıkları, çözüm aradıkları bir ibadet iken.. Günümüzde siyonist kapitalin kulu kölesi suudi rejmine para akıtma musluğuna dönüşmüştür.. Yahudilik ise terörist israille birlikte kapitalizmin en keskin kılıcına dönüşmüştür: Yakacaksın, yıkacaksın, kıracaksın, malına mülküne herşeyine el koyacaksın ki en büyük cennete gidebilesin dinine dönüşmüştür..

Bunlar dünyamızda ki sorunların binde biri.. Bu kafayla insan soyu var olabilirmi.. Bu kafayla insan soyu tekamülünü tamamlayabilirmi..