TC’NİN İNSANLĞA KARŞI İŞLEDİĞİ SUÇLAR KAN DONDURAN NİTELİKTE..

Eski Ercişli bir Askerin itirafları kan donduran nitelikte.. 13 yaşında hayvanlarını otlatırken kız çocuğunu kurşuna dizme, türkçe bilmeyen bir çocuğa ise dinamit bağlayıp patlatma, işte kahraman türk askeri..
Bu haber 2020-10-05 08:38:54 eklenmiş ve 782 kez görüntülenmiştir.

TC’NİN İNSANLĞA KARŞI İŞLEDİĞİ SUÇLAR KAN DONDURAN NİTELİKTE..

 

Eski Ercişli bir Askerin itirafları kan donduran nitelikte.. 13 yaşında hayvanlarını otlatırken kız çocuğunu kurşuna dizme, türkçe bilmeyen bir çocuğa ise dinamit bağlayıp patlatma, işte kahraman türk askeri.. X1

 

Bu soykırımın hesabı sorulacak mı, 13 yaşında hayvanlarını otlatan kızı kurşuna dizen sergerdeler yargılanacakmı.. İngiliz-ABD mandası ve sömürgesi  TC rejmi kürtlere uyguladığı soykırımda sınır tanımıyor.. Bu siyonist rejim kurulduğundan beri yüzbinlerce Kürdün vatandaşın soykırımına imza atan bir rejim ve bu rejim hakkında bugüne kadar bir tek soykırım, savaş suçu, insanlığa karşı işlediği suçlardan bir tek dava dahi açılmadı..

 

19 yıl önce Yüksekova'da askerlik yaptığını ifade eden Sıraç Kılıç'ın tanık olduğu olaylara ilişkin anlattıkları kanları donduracak nitelikte. Kılıç, askerlerin bir çocuğu keyfi olarak vurduğunu, Türkçe bilmeyen bir çocuğa ise dinamit bağlanarak patlatıldığını söyledi.

 

Kürt sorununun çözümsüzlüğü nedeniyle bölgede yaşanan çatışmalarda başvurulan kirli yöntemlerin tanığı Erciş'te konuştu. Yıllardır tanık olduğu olaylar karşısında yıllardır acı çektiğini ve artık bu acıları daha fazla taşıyamayacağını ifade eden Sıraç Kılıç'ın anlattıkları kanları donduracak nitelikte. "19 yıl önce dinamit bağlanıp patlatılan soyadını bilmediğim 13 yaşındaki Nezir'in Kürtçe çığlığı kulaklarımdan çıkmıyor" ifadelerini kullanan Kılıç (39), 19 yıl önce askerlik yaptığı Yüksekova'da tanık olduğu olayları DİHA'ya anlattı. Tabur Komutanlığı yapan Mehmet D'nin zevk için köylülere işkence ettiğini belirten Kılıç, "Hayvanlarını otlatan 13-14 yaşlarındaki kız çocuğuna ateş emri verildi. Biz vurmayınca Sedat denilen uzman çavuş dürbünlü silahı ile birkaç el ateş ettikten sonra kız kanlar içinde yere yığıldı" dedi. Kılıç, "Birçok insanı ise kafa üstü ayaklarından asarak işkence ediyordular. Onlarca köylü olmadık işkencelere maruz kaldı. Şimdi bir sürü mezar var oralarda. Tanık olduğum o günler aklıma geldikçe insanlığımdan utanıyorum" dedi.

 

'Koyunlarını otlatan kızı vurdular'

Gelibolu 40. Piyade Alayı'nda askerlik yaptığını ve bu alaya bağlı seyyar taburun Yüksekova bölgesi İran sınırında geçici çadırlar kurarak bölgede askeri faaliyetler yaptığını belirten Kılıç, şunları anlattı: "Askerlik yaptığım bölgeyi tam olarak hatırlamıyorum. Fakat aramızda Şeytan Üçgeni diye adlandırılan, arı besleyerek bal üreten Cevizli isminde bir köy vardı yakınımızda. PKK ile askerler arasında bir gün önceden çatışma çıkmıştı. Çatışma sonrası aradan bir gün geçti. Bir kız çocuğu hayvanlarını otlatıyordu. Yaşı 13-14 gibiydi. Sedat isminde bir uzman çavuş kızı görür görmez bize kıza ateş etmemizi istedi. Ben kabul etmedim, yanımda Karadenizli bir arkadaşım vardı, komutan bana uzunca hakaret ettikten sonra ona ateş etme talimatı verdi. Ateş etmeden önce arkadaşıma kızdım.Ve bana 'sen merak etme ben de insanım onu vuracağımı düşünme üstünden ateş edeceğim' dedi. Ve gerçektende öyle yaptı. Karadenizli arkadaşım onu vurmayınca Ali isminde bir astsubay 'ben vuracağım' deyince, Sedat adındaki uzman çavuşun silahı dürbünlüydü ve o kızı vurmak istedi. Birkaç el ateş edince kız kanlar içinde yerlere serildi. Ve ben insanlık dışı bu uygulamayı izlemek zorunda kaldım. Yaşanan bu vahşeti bir marifetmiş gibi kahkahalarla tamamlıyordular."

'Televizyonlar askerlerin kızı vurduğunu demediler'

Yaşanan olaydan sonra Akşam haberlerini izlediklerini ifade eden Kılıç, "Akşam haberlerinde bizim Taburun adı geçti, çatışma yaşandığı ifade edildi. Haberde yaralanan kız çocuğun adı geçti, fakat askerin vurduğunu söylemediler. Kızı uzman çavuş vurdu, fakat olayı PKK'nin üzerine yıktılar" dedi.

'13 yaşındaki erkek çocuğa dinamit bağlayarak patlattılar'

Türkçe bilmeyen bir çocuğa sürekli PKK'lilerin nerede olduğunun sorulduğunu ifade eden Kılıç, ama çocuk Türkçe bilmediğini söyledi. Kılıç, şöyle konuştu: "Çocuk Kürtçe konuşuyordu, elleri ile bir takım işaretler yapıyordu. Ve gerçekten çocuk PKK'lilerin nerede olduğunu bilmiyordu. Bilseydi yaşadığı işkenceye maruz kalmazdı. Çocuk konuşmayınca ona patlayıcı maddeler bağlayıp uzaktan kumanda ile patlattılar. O çocuğun gözyaşları ve Kürtçe yardım istemesi çaresizliği aklımdan çıkmıyor. Aradan 19 yıl geçti, başımı her yastığa koyduğumda kulak çınlaması gibi çocuğun çaresiz feryadını duyuyorum. Çocuğun babası çocuğu sormaya geldi. Sakallı ve yaşlı bir adamdı. Adam çocuğunun durumunu bile sormaya korkuyordu. Olmadık hakaretlere maruz kalıyordu. Ben orada asker olduğum sürece adam her gün çocuğunu soruyordu. Her defasında 'sen git çocuk gelecek' diyorlardı."

'İnsanları ayaklarından asıp işkence ediyorlardı'

Tabur Komutanı Mehmet D'nin Kürtlere tahammül etmediğini ve zevk alarak işkence ettiğini ifade eden Kılıç, "60-70 yaşlarındaki insanları ayaklarından asıp işkence ediyorlardı. Köylüleri toplayıp akıl almaz işkenceler yapıyorlardı" dedi. Kılıç, yapılan işkenceleri şöyle anlattı: "Bir çadır vardı, köylülerin kadınları ve kızlarını bu çadırlara getirip akıl almaz işkencelerle kirletiyordular. Asker, köylüleri iştima edip kadınlara ve kızlara babaları, ağabeyleri ve eşlerinin gözleri önünde taciz ediyorlardı. Tabur komutanı köylülerin koyunlarını toplattırıp satabildiğini sattırıyor, satamadığını ise keserek askerlere veriyordu."

'Cenazelerin parmaklarını ve kulaklarını kesip hatıra olarak saklıyordular'

Öldürülen PKK'lilerin cenazelerine işkence yapıldığını belirten Kılıç, "Cesetlerin parmaklarını ve kulaklarını keserek önce bir gün kola içinde beklettikten sonra kurutup vernikliyordular. Kimisi cüzdanına koyup saklıyordu. Kimisi ise tel geçirip anahtarlık yapıyordu. Cesetler haftalarca köy meydanına bırakılıyor, kimsenin ise dokunmasına izin verilmiyordu" dedi.

'Etrafta bir sürü mezar olabilir'

Askerlik yaptığı alana şimdi gitse tanıyabileceğini ifade eden Kılıç, "Yüzlerce insan akıl almaz işkencelere maruz kaldı. Oradaki komutanlar adeta insan kanına susamış gibiydiler. Adam öldürmek için sabırsızlanıyordular. Köylülerden nefret ediyordular. Köylülere işkence edilen bir çadır vardı. O çadıra girenin sağ çıkması mümkün değildi. Ve o çadıra girenlerin çıktığına tanık olmadık. O bölgede bir sürü mezar olduğundan eminim. Öldürdüklerini muhakkak oraya gömüyordular" diye konuştu.

'Askerleri çatıştırıyordular'

Gündüz vakti bir grup komandonun kendilerine ateş ettiğini belirten Kılıç, "Bizi de bize vurdurmaya çalışıyordular. Bize destek için geldiğini düşündüğümüz komando birliği bizimle çatışmaya girdi. Yaşanan bu durum sonucunda bir arkadaşımız da yaralandı" dedi. Yaralanan kişinin Muş nüfusuna kayıtlı olduğunu belirten Kılıç, hastaneye götürüldükten sonra Muşlu askerden haber alınamadığını belirtti. Yüksekova'da 5 ay askerlik yaptığını ifade eden Kılıç, 5 ay içerisinde 10 sivil insanın askerler tarafından öldürüldüğünü, 30 kişinin yaralandığını ve yüzlerce köylüye ise akıl almaz işkenceler yapıldığına tanık olduğunu söyledi.

'Karakola ifade verdim'

19 yıl geçtikten sonra bölgede askerlik yaptığı ve bu olaylara tanık olduğu için geçtiğimiz günlerde Erciş'te bulunan TEM Şubesi'nde ifade vermek için çağırıldığını belirten Kılıç, "Bu yaşanan insanlık dışı durumun sorumlularının cezalarını çekmesi için elimden gelen her şeyi yaparım" dedi. O dönemde askerlik yapan arkadaşlarına da çağrıda bulunan Kılıç, "Eminim hepiniz benim gibi vicdanen rahatsızsınız. Korkacak, saklayacak bir şey yok. Herkes bu konuda gördüklerini adalete ve yargıya söylesin" dedi.

'Devlet 19 yıl sonra mı uyandı?'

Yıllar önce köylülere yapılan işkenceleri devletin görmemezlikten geldiğini, askerlerin devlet eli ile bu işkenceyi yaptığını ifade eden Kılıç, "Bir vatandaş suç işledi mi hemen yargılanıyor ve cezası kesiliyor. 19 yıl önce askerlik yaptığım yerde insanlara akıl almaz işkenceler yapılıyordu. Masum, suçsuz çocuklar ve insanlar öldürüldü. Bunlar neden görmemezlikten gelindi? Devlet 19 yıl sonra mı uyandı?" diye sordu.

 

Xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

Xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

Dipnot X1

Rejmin 19 yıl önce insanlığa karşı işlediği suçları itiraf eden bir askerin açıklamaları  kan donduran cinsten.. Her zaman ifade ettiğimiz gibi tc rejimi  bütün gücü ile Kürdistanı kürtlerden izole etme, siyonist büyük israil projesi için Anadolu-Mezopotamya –Kafkasya halklarını düşürme için kurulmuş bir rejim..

 

TC nin kullandığı türk kelimesi ise ingiliz siyonizminin icadı bir kelime. Kürtleri vuranlar ve vurduranlar araştırıldığında köken olarak siyonist yahudilerdir. Bunlar nasılki yahudi hitlerle, siyonist yahudi nazi komutanlarla  almanyada yahudi halkını kırdıysalr, benzer bir şekilde tc ile oluşturdukları sahte türk ırkı üzrinde yüzyıldan fazladır anadolu, mezopotamya, kafkaslar, ortadoğu halklarını kırmaktadırlar..

 

Bu siyonist sergerdeler en çok kürtlerden korkmaktadırlar.. 1959 da ilerde bu siyonist oyunları çözebilecek yüzlerce kürt çocuklarını mosad ajanları kripto kürtlerle birlikte diri –diri yakmışlardı.. Aynen nazilerin yahudileri fırına atması gibi bir sinemaya doldurulan çocuklar kısa zamnda kül olmuşlardı.. Amude Sineması ..

 

Siyonist TC rejmi yüzyıldır büyük israil projesine hizmet ederken.. Rejimlerin eksik kaldığı yerde dünya siyonizminin kurdurduğu terör örgütleri devreye girmektedir.. Nasıl Amude sinamasında kürt çocuklar diri-diri yakıldıysa pkk terör örgütü de bünyasine çektiği bütün kürt çocuklarını yok etdi. Yok edilemeyen iyi savaşanları ise çeşitli pusularla yok etti. PKK deşifre olmamak için yok edemediği kürt çocuklarını ise Mosad ve TC istihbaratı eliyle yok etmektedir..

 

Şu anda dağlık karabağ denilen bölge ermenistan azerbeycan coğrafyası ile birlikte Kurdistana sor yada kızıl kurdistan bölgesiydi.. Bütün halkların bir arada yaşadığı bir yerdi.. Sahte ırk ve devletler ortaya çıkaran sovyetler, tc vb. ırkçı siyonist rejimler bütün coğrafyanın demografisini yerle bir ettiler.. Eğer azeri-ermeni vb. ırk ve ulus devlet üzerinden Kurdistana Sor da dönen oyunları halklar çözmese içine haps edildikleri soykırım tuzağını çözemezlerse.. en fazla yüzyıl içinde ne azerti ne ermeni kalmayacak .. soyklırmla tarihten silneceklerdir.. Halkların bir an önce tc, terörist israil, molla rejmi gibi siyonizme çalışan rejimleri deşifre edip ıurk-dil-din-mezhep sınırlarına acilen yönelmelri lazım.. Aksi hepsi koyun gibi yok olacak.. TC de sahte bir türk ırkı, azerbeycanda sahte bir azeri ırkı, ermenileri ise bir soykrım gettosuna dolduran siyonizm bütün halkları fırına atmaya hazırlanıyor..

 

 

Şu anda Kars ve hdp belediylerine yapılan operasyonun ana kaynağı etraf coğrafya ile tc de yaşayan halkların birbiriyle buluşmasını engelleme.. Halkları çatıştırarak güçten düşürerek siyonist büyük israil projesine hazır hale getirme.. Şu anda karabağa yapılan operasyonun arkasında siyonist israil ve tc ortaklığı vardır.. Bu ermenilerden ziyade dost gözükerek ilerde Azertbeycanlıları yerle bir edeceklerdir.. Ermeni ve azerilerin bir an önce uyanıp kendilerini kştan ulus devlet falşizminin ablukasından çıkmaları gerekmektedir..

 

Son 2 yüzyıldır Kürdistanın parçalanması, paralanan kürdistanda ırk devletlerinin inşasının çıktığı tek kapı halkların soykırımı, düşürülmesi ve köleleştirilmesi operasyonudur.. Anadolu, Mezopotamay, kafkasya halkları uyanmasa soykırımlardan soykırım hepsinin kaderi olacaktır..

 

ETİKETLER : Eski Ercişli bir Askerin itirafları kan donduran nitelikte.. 13 yaşında hayvanlarını otlatırken kız çocuğunu kurşuna dizme türkçe bilmeyen bir çocuğa ise dinamit bağlayıp patlatma işte kahraman türk askeri..
Diğer Kurdistan haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
Arşiv Arama
- -
Doğu Haber-Doğu Medya-Doğu Kültür Gazetesi
© Copyright 2013 Dogu Medya -Dogukultur. Tüm hakları saklıdır. Dkm Medya
DKM MEDYA GROUP -1
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
DKM MEDYA GROUP-2
TÜRKİYE-BÖLGE, FİRMALAR- İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA
SERHAT HABERLER
BAĞLANTILARIMIZ
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA