CHP Iğdır İl Kadın Kolları Başkanı Gülay Aras ile Röportajımız

Röportaj: Murat AKKUŞ-Iğdır

Türkiye, kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasıyla dünyada birçok ülkeye rol model oldu. Türkiye’de kadın,  Fransa ve İtalya’dan 11, İsviçre’den ise 36 yıl önce seçme ve seçilme hakkını elde etti.

Ancak günümüzde kadınların bu hakkı ne kadar kullanabildiği ayrı bir tartışma konusu. Kadınlar, siyasi karar alma süreçlerine arzu edilen düzeyde katılamıyor, nüfusun yarısını oluşturmasına karşılık erkeklerle eşit temsil edilemiyor. Son yapılan yerel seçimlerde ortaya çıkan tablo da bu tespitli bir kez daha teyit eder nitelikte. 1.389 belediye başkanlığı koltuğunun sadece 43’ü kadınlara ait oldu.

Kadınların sorunlarına çözüm bulabilmekte daha fazla örgütlenmelerini sağlayabilmek için kadın hareketi başlatabilmek amacında olduklarını söyleyen CHP Iğdır İl Kadın Kolları Başkanı Gülay Aras ile bu yönde hedefledikleri çalışmaları konuştuk.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

1977 yılında Iğdır'da doğdum. İşletmecilik yaptım. TGRT Haberde iş ekonomi tv programcılığı ve halen Aras dergisi sahibiyim. Ayrıca Çeşitli gazete ve dergilerde yazar olarak görev yaptım.

26. Dönem CHP Iğdır Milletvekili Adayı oldum. Partinin her kademesinde görev aldım. Bekar ve iki çocuk annesiyim. KADIN-DER başkanlığının yanı sıra çeşitli sivil toplum kuruluşlarının üye ve yönetim kurulu kadrosunda aktif olarak çalışmaktayım. Son olarak CHP Kadın Kolları Başkanı ve PM Üyesi Sayın Aylin Nazlıaka tarafından Iğdır İl Kadın Kolları Başkanlığına atandım.

CHP Kadın Kolları Başkanı ve PM Üyesi Aylin Nazlıaka tarafından Iğdır İl Kadın Kolları Başkanlığına atanan Gülay Aras, Neden CHP’de siyaset yaptığını şöyle anlatı:

“Laiklik ilkesinin değerine çok erken varmış bir partinin üyeleriyiz”

CHP’de siyaset yapmak, öncelikle benim için çok büyük bir onur. Kuruluşun partisi ve ülkemiz için asli unsur. Çünkü bizler cumhuriyetin değerini ve kazanımlarının korunmasının önemini çok iyi biliyoruz. Bizler laiklik ilkesine inanmış ve öneminin değerine çok erken varmış bir partinin üyeleriyiz.

“İl örgütümüzün kapıları kadınların sorunlarına açık”

Siyasete bakış açım, tamamen bir sorumluluk almak. Iğdır’da yalnızca CHP’li kadınlar için değil, Iğdırlı tüm kadınların sorunlarını, üyemiz olmayan kadınların sorunlarına da ulaşarak bir kadın hareketi başlatmak amacındayız. Doğrudan sorunları yaşayan kadınlara ulaşabilir, onların sorunlarını dinlersek, daha somut ilerlemiş oluruz. İl örgütümüzün kapıları kadınların sorunlarına açık olmaya devam edecek. Sorun yaşayan kadın bize geldiği zaman başından geçen veya geçmekte olan bir hadiseyi, olumsuz bir durumu bize aktarır, biz de çözüm yolları ararız. Kadının ekonomik olarak yaşadığı sıkıntıyı, ailesel sorununu tartışabileceği, danışabileceği bir kapı olması gibi bir düşüncemiz var ve bunu uygulamak için mücadele edeceğiz.

Iğdır’da kadınları nasıl örgütleyeceksiniz?

Kadın örgütlenmesinde olaya şöyle bakıyorum: Hiçbir kadın hemşerimiz ile aramızda bir mesafe yok. Herkesle eşit mesafedeyiz. Kimse kimsenin rakibi değil. Kimse kimsenin referansı değil. Herkes kendini temsil ediyor. Her kadının da siyasette böyle olması gerekiyor. Kadın örgütlenmesinde öncelikli olarak, kadının siyaset üretmekle ilgili, siyasette kendini temsil etmekteki mücadelesinde ona destek olarak, yanında durarak mücadele edeceğiz. Birlikteysek güçlüyüz. Yönetimimizde; okuyan, çalışan, aile hayatı sorumlulukları, küçük çocukları olan kadınların yer alarak kadın örgütlenmesine, aktif siyasi yaşamda olmakla ilgili örnek teşkil etmesine özen göstereceğiz.

Sizce kadınların en çok hangi sorunları öne çıkıyor?

Seçim sürecinde birebir çok fazla görüşme yaptık. Şimdi artık göreve başladıktan sonra bu görüşmeleri sürdüreceğiz.

“Kadınların yaşadığı en büyük sorun; işsizlik”

Kadınların yaşadığı en büyük sorun; işsizlik, bir kere ekonomik sıkıntı, ülkenin içinde bulunduğu genel ekonomik kriz. Aile içinde tamamen ana gövde kadın olduğu için burada birincil sorun, kadınların yaşadığı ekonomik krizden etkilenme, işsizlik durumu. Tamamen buna bağlı olaylar. Aileyi bir arada tutmak. İşsizlik veya eşlerinin bir dönem işsiz kalması, çocukların ihtiyaçları noktasında ilk anneye gidiyor olması nedeniyle aile hayatı içerisinde bu sorunu dengeleme unsuru da kadın.  Maalesef Türkiye kadın sorunlarının ağır ve yoğun yaşandığı bir ülke...

Kadınların sorunlarında çözüm yollarınız ne olacak?

Öncelikle göreve yeni başladım. Ama nasıl aşacağımızla ilgili bir yol haritamız var. Bunu uygulamakla başlayacağız. Öncelikle kadınlara hukuktaki, ülkedeki yasalar nezdinde haklarının neler olduğunu anlatacağız. Bu hakların ekonomik, sosyal, siyasi ve özellikle iş yasası ile ilgili çalışmalar başlatacağız. Birincil planımız bu. Haklarımız neler, buralara ulaşmakla ilgili nerelere başvurmalıyız, iş kanunundan doğan sorunlarla karşılaştığımız zaman neler yapabiliriz? Hiçbir ayırım gözetmeksizin herkesin ve her kesimden kadınların sorunlarının mücadelesini vereceğiz.

Kadın örgütlenmesinde diğer partilerle aranızdaki farklar nelerdir?

Kadına bakış açısında, kadın politikalarında, ülkedeki politik sorunlarla ilgili tavırda diğer örgütlenmelerle aramızdaki fark, ideolojik olma noktasında. Gerçekten şuna inanan bir insanım. Bence kadınların yüreğini olaylara kapatmaması yani ideolojik olarak bir fikre kanalize edildiklerinde dahi yanlışı kalbi olarak hissettiği noktada tepkisi var. Başka partiler çatısı altında veya örgütlenmedeki yapı içerisinde siyaset yapsa dahi kadınların yüreği kesinlikle yanlışı kabul etmiyor. Toplumsal olaylar karşısında herkes eşit acı çekiyor; bu noktadan hareket etmek lazım. İnsanların siyasi tercihlerini değiştirmelerini sağlamak için mücadele etmek istiyorsanız bir CHP’li olarak burada en önemli şey şu: bugün eleştirdiğimiz şeyler yani daha önce konuştuğumuz ekonomik kriz ve bunun insanların hayatına dolaylı etkileri, genç işsizliği, atanamadığı için intihar edenler, valilik önünde kendini yakan vatandaş. Şimdi burada kadınların yüreğine bunları sormak lazım, olan biteni yürekleri kabul ediyor mu?  Tercihleri burada değiştirmeye başlayacağız.

Son olarak vermek istediğiniz mesaj nedir?

Ben günü geldiğinde dünyayı kadınların yöneteceğine inanıyorum. Kadınların yönettiği bir dünyanın daha iyi bir dünya olacağına da inanıyorum.

“Kadınlar barış yanlısı, barıştan yana”

Bir kere kadınlar barış yanlısı, barıştan yana. Savaşa, toplumsal şiddete, kötü olaylara, “bana gelesiye kadar” diye bir bakış açısıyla bakmıyorlar. “Benim başıma gelmedi, bana ne” noktasında bakmıyorlar. Tamamen empati ile yaklaşıyorlar. Çok güzel bir sözdür; “Başkalarının dertleriyle dertlenebildiğiniz ölçüde insansınız. Belki de kadınlarla ilgili en güzel sözü Neşet Ertaş söylemiştir. “Kadınlar insandır, geri kalan insanoğlu. Bu nedenle ben dünyayı kadınların yöneteceğine inanıyorum ve kadınlarla dünyanın daha güzel bir yer olacağına inanıyorum. Kadınların mecliste daha fazla temsil edilmesinin yolu siyasette daha fazla kadının aktif varlığı ve bizim burada vereceğimiz mücadelede bu. Kotalara sıkışan değil; alanlara sığmayacak kadınlarla birlikte olmanın hayalini kuruyorum.