YAVUZ SULTAN SELİM’İ KABRİ BAŞINDA ANDILAR..
Osmanlı-İslam Kültürünü yaptığı etkinliklerle yaşatan ve yayan belediyerin başında Fatih belediyesi gelmektedir. Fatih belediyesi Yavuz Sultan Selim Hanı vefatının 500'üncü seneyi devriyesinde kabri başında andı..
YAVUZ SULTAN SELİM’İ KABRİ BAŞINDA ANDILAR..
Osmanlı-İslam Kültürünü yaptığı etkinliklerle yaşatan ve yayan belediyerin başında Fatih belediyesi gelmektedir. Fatih belediyesi Yavuz Sultan Selim Hanı vefatının 500'üncü seneyi devriyesinde kabri başında andı.. Yavuz Sultan Selim Kürtler Açısından da tarihin en büyük simalrından biriydi. (x1)
Yavuz Sultan Selim vefatının 500. yıl dönümünde düzenlenen program ile kabri başında anıldı. Yavuz Sultan Selim Han'ın vefatının 500'üncü seneyi devriyesinde Fatih Belediyesi adını taşıyan camide cuma namazının ardından anma programı gerçekleştirdi. Yavuz Sultan Selim Camii'nde Kuran-ı Kerim tilavetiyle başlayan programa, Fatih Belediye Başkanı M. Ergün Turan, Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız, Mardin Midyat Belediye Başkanı Veysi Şahin, Ak Parti Fatih İlçe Başkanı Orhan Narin ve çok sayıda vatandaş katıldı. Namaz bitiminde cemaate etli pilav ve ayran ikramı yapıldı. Ardından Kutsal Emanetler Fotoğraf Sergisi ve Yavuz Sultan Selim Han’ın şiirlerinin bulunduğu sergi gezildi. Daha sonra Yavuz Sultan Selim Han’ın türbesi ziyaret edilerek dualar edildi.
“8 yıl tahta kalmış ama bir ömre sığmayacak işler yapmıştır”
Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan, “Bugün Yavuz Sultan Selim Han’ın 500’üncü vefat yıldönümü. Osmanlı Padişahları içerisinde 8 yıl tahta kalmış ama bir ömre sığmayacak işler yapmıştır. Hilafeti ve Kutsal Emanetleri Osmanlı topraklarına getiren bir padişahtır. Bizlerde onun adına yapılan bu camide dualar edip kendisini andık” şeklinde konuştu.
DİPNOT- (x1)
Osmanlının bir cihan İmparatorluğu olmasında kuşkusuz en büyük rollerden birine sahip olan halk Kurd’lerdir.
Yavuz Sultan Selim, ve zamanın en büyük dehası Kürdistana beylerbeyi İdrisi Bidlisi ile Kürt aşiretlerinin ilerki zamanlarda zarar görmemeleri ve güçlü olmaları için 400-500 yıl öncesinden girişimde bulunmuş ve Kürt aşiretlerinin tek çatı altında, bir kürt aşireti çatısı altında birlşemelerini istemişlerdi..
Aşiretler önce bu fikre çok sıcak bakmışlar öneriyi getiren Sultan Selim ve İdrisi bitlisiye mütteşekkir kalırlarken.. İş seçime gelince Kürtlerde var olan birbirini çekememe, sevmeme ve dinlememe hastalığı o zamnalarda devreye girerek özetle “ ola memeo kim ki bizim başımıza geçsin” hastalığı nüks ettiğinden.. Aşiretler tek bir aşiret çatısı altında toplanmadan, yani kürtler milletleşme olgusuna erişmeden son buldu. Ve günümüzde görüldüğü gibi Osmanlıdan sonra dünyanın en çok parçalanan soykırıma tabi tutulan parça-parça edilen hak kürdler odu. Bir başka ifadeyle Sultan Selimin İdrisin gördüğü açığı Kürtler Osmanlı yıkıldıktan 500 yıl sonra anladılar. Ama iş işten geçmişti..
Yüzyıldır Anadolu ve Mezopotamya halklarını soykırıma açık koyun sürülerine çeviren tc rejmi ve rejmi işgal eden ajanlar, siyonistler Kürtlere Osmanlıyı ve İdrisi Bidlisi gibi dehaları hain olarak belletmeye çalışıyorlar.. Ve hala bu yönlü zokkaları yiyen bir sürü cahil ve gerzek var. Ve hala etki ajanları türkiye halklarını Osmanlı konusunda yanıltmak için tüm vargüçleriyle çalışmaktadırlar.. (daha Ayrıntıl Bilgi İçin İdrisi Bitlisinin Heşt Behişt adlı Osmanlı tarihi kitabına bakınız.. Hem Osmanlı, hemde Kürt tarihi açısından inanılmaz harika bir eser..) Ve kürtler Osmanlıya ihanet etmeyen yıkılmasına izin vermeyen bir halk olarak dünya siyonist kapitalinin yüzyıldır en büyük hedefleri konumuna çekilmişlerdir. Yüzyıldır nefes alamıyorlar..
