ARDA-FED KONGREDE KURUMSAL BİR YÖNETİMİ HEDEFLEMELİDİR..

ARDA-FED KONGREDE KURUMSAL BİR YÖNETİMİ HEDEFLEMELİDİR..

Ardahan Dernekler Federasyonu (ARDA-FED) Kongreye Giderken Kurumsal Bir Yönetimi Hedef Almalıdır. ARDA-FED Mayıs Ayında yapılacak olan kongreyi kurumsal bir yönetime kavuşturmasa federasyonun yaşma şansı olmayacaktır. Olsa da şu anda il-ilçe-köy derneklerinin takmadığı, çatı olarak görmediği, kendi kendine çalıp oynayan mevcut ucube yapı gibi olur..

Buna verilecek en bariz örnek Ardahanın hiçbir STK'sı yaptığı etkinliklere şu anda mevcut başkan Fakir Yılmazı ve onun temsil ettiği federasyonu nezaketen bile olsa etkinliklerine dahi davet etmemektedirler.. Yani ortada yönetim-denetim-katılım ayakları biten bir enkaza dönüşmüş bir federasyon bulunmaktadır..

KURUMSAL YÖNETİMDEN NEYİ KAST EDİYORUZ..

Kurumsal yönetim üye derneklerin delegelerini belirleyerek her üye derneğin en az  1 -2 delegesini federasyonun yönetimine koyması, bu yönetimin ise kendi icrasını kendi içinde seçmesidir. 50 üye dernek varsa asil ve yedek üyeleriyle federasyon yönetimi en az 100 kişilik bir ordudan oluşur..

Kurumsal yönetimin 2. ayağı ise oluşan yönetimin kendi icrasını seçmesi. 100 kişilik yönetimden 10 -20  başkan adayı da çıkar, yada çıkmaz yönetim birini koltuğa oturtur. Oluşan yönetim oylama usulu ile kendi içinde başkanı belirler. Ve bu formülü bütün dernek ve federasyonlar hayata geçirmelidirler.. Aksi derneklerle oynamayı kimse durduramaz..

Tabi federasyonun böyle bir kurumsallığa gitmesi federasyona üye derneklerin bir araya gelmesi delgelerini netleştirip seçime hazır olmalarında yatmaktadır..

Kongreye 1 ay gibi bir zaman kalmasına rağmen derneklerden böyle bir çaba ve çalışma ortaya çıkmadığı gibi, yine eski düzen başkan adaylıklarını açıklayan delegler var. 

ARDAFED VAROLACAKSA ARDAHAN İL -İLÇE DERNEKLERİ  İLE  VAR  OLACAKTIR..

Arda-Fed'in var olması kurumsal bir yönetime kavuşması ile mümkün. Kurumsal bir yönetimse bütün derneklerin birlikte hareket etmesi karar alamsı tüzük değişikliğine giderek başkanlık komedisini gömmeleri yönetim-denetim-katılım mekanizmasını işler hale getirmelerinde yatmaktadır.. Bu yönetimin oluşacağı biçim ise yukarda ifade ettiğimiz kurumsal yönetim anlayışıdır. Bu kurumsallık oturtulmadığı için deyim yerindeyse Fakir  Yılmaz federasyonla top oynar gibi oynamaktadır. Mevcut kurumsal gerilik sürdükçe de fakir gider, şakir gelir aynı kısır döngü sürer gider.. Birçok kez ifade ettiğimiz gibi birkez daha ifade edelim: Derneklere darbeyi kişiler değil dernekçiliği bilmeyen geri yöneticiler ve yönetimler vuruyor. Federasyonun şu anda içinde bulunduğu durum derneklerin geriliği, yönetimlerin geriliği neticesinin bir sonucudur.

Gayet basit bir şey söylüyoruz. Üye Dernekler federasyonun var olmasını isitiyorsa deleglerini belirlemeleri. Her dernek yönetime 1 asil , 1 yedek  en az 2 yönetici vermeli. Faraza 100 kişilik yönetim oluştu. Bu yönetim başkan ve icrayı belirlemelidir. Başkan yada icra yönetime ve tüzüğe aykırı hareket ettiğinde ise tüzük gereği değiştirilmeli, anında düşürülmelidirler.

Şu andaki durum vahim. Ortada dernekler yok,  delegler belirli değil, hangi il-ilçe, köy derneği federasyona üye olup olmadıkları muamma ve sorgulanıyor.. Bu koşullarda bir yönetimin seçilmesi federasyonun direkt sonu olacak. Seçim yapılsa-yapılmasa birşey fark etmez, federasyona üye derneklerin durumu içler acısı.. Bu koşullarda federasyon varolmaz, kapanışa kadar gider.. Fakir Yılmaz sahte delegelerle 2. kongreyi yaptığında da federasyon kapanışa kadar gidebilir belirlemesini yapmıştık, dernekçiliği bilmeyen yönetimler ne demek istediğimizi anlamadılar.. Nihayetinde üye olan olmayan hiçbir derneğin kaale almadığı, etkinliklerine nezaketen bile çağırmadıkları yok saydıkları bitik bir federasyon ortaya çıktı..

STK  bireysel kişilerin var olduğu, olacağı alan değil. Güçbirliği ile herkesin ve kesimin birlikte varolacağı alandır, tek harcıda üyedir, insandır, halkın katılımı ve sahiplenişidir..

DERNEK AĞALARI TÜREMİŞ..

Bilindiği gibi tüzük gereği federasyona üye -yada delege olan her dernek ve birey başkanlığa aday olması yasal hakkı. Bu anlamda Beykoz Ardahanlılar Derneği Delegesi İbrahim Beşli bu hakkını kullanarak başkan adayı olduğunu Kağıthane Ardahanlılar Derneğinde açıkladı. Burada derneklerin yapması gereken hamle federasyonu kurumsal bir yönetime çekme olması gerekirken Argoca deyimiyle bazıları "dernekleri .. et bana gel" "yada abine gel" gibi kısır analayışlarla başkan adayalarını kendi memuru yada Xulamı zan eden stk analyışıyla alaksı olmayan kendilerini derneklerin ve yönetimlerin üstünde gören anlayışlar hakim..

 BU SEÇİM FEDERSAYONUN VAR OLUP OLMAYACAĞINI BELİRLEYECEK SEÇİMDİR..

Dernekçilikte yeni olmamız nedeni ile çoğu hemşerimiz, çoğu yönetici bir il federasyonunun ağırlığını idrak edemediği gibi, kurumsallıktan uzak ahbap-çavuş ilişkileri ile STK-Dernekçilik alanına yaklaşmaktadırlar..

Arda-Fed İl-İlçe ve Köy Dernekleri dışında kaz-kuş-kağıt üstü, cep-tabela  dernekleri kabul etmemeli buna göre tüzüğünü revize etmelidir. Sultangazi, Kağıthane, Kartal, Maltepe, Sarıyer, Pendik, Beykoz, Sancaktepe, Esenyurt, Güngören .. Ardahan İl Dernek başkanları ve yönetimleri kurumsal bir yönetim anlayışı ile bir araya gelirlerse bu işi bitirirler. İstanbul Ardahan il dernekleri bir araya gelmeyi başaramasalar ne Ardahan lobisi oluşur, nede federasyonun yaşama şansı olur.

Bundan dolayı önümüzdeki kongre il derneklerinin ortaya koyacağı yetkinliğe ve etkinliğe doğrudan bağlıdır.

Sonuç olarak kurumsallığı ve kurumsal bir yönetim hedeflenmese.. Herkes boşa kürek çekecek. Fakir Yılmaz bu ayı verimli kullanırsa delegasyonu bu anlamda toparlayıp kongreye  hazırlarsa çektiği tepkiyi de minimuma indirme şansını yakalayacak.. Kendisi içinde önemli bir sınav olacak..

Federasyon bu yönlü kurumsallaşmasa ayak oyunlarıyla bitirilen kaisiad gibi esenyurat vb. taşınsa.. Zaten il dernekleri bulundukları bölgelerde federasyon gibidirler. Örneğin Sultangazi Avrupa Yakası Ardahanlılar Derneği bünyesinde onlarca dernek var ve yüz kişilik devasa bir yönetim ordusu var. Ahmet Amcam (Ahmet Demirbaş) bırakın İstanbulu bu sefer Avrupaya da elçiler (Dernek Temsilcileri) atama yapar. Fakir zaten dernekler kendisini çizdiği için TR'den umudu kesip Almanya seferine çıkma hazırlıkları yapmakta, Ardafed almanyay çıkarma yapıyor manşetleri ile yeri göğü sallıyor.. Bütün bunların çıkacağı kapı ise lobisiz-etkisiz  kullan-kullan komik Ardahan Dernekçiliği olur..

Kurumsal yönetim faraza 100 yöneticiden oluştu. Burada başkan olmak isteyen 10-20 hemşerimizde çıkabilir. Böylelikle kimse kimsenin önünü de kesmemiş olur. Delegasyon özgür iradesi ile icrasını seçtiği gibi, gerektiğinde anında da indirebilecektir.  Ya kurumsallaşma ve kurumsal yönetim, yada kendimizi de hemşerilerimizi de kandırıp yormayalım. Kurumsal yönetim ve federasyonun geleceği  il-ilçe-köy derneklerinin federasyonun ne kadar ciddi bir kurum olduğunu kavramalarında yatmaktadır. Mart Ayı bu ay derneklerin yetkinliği, etkinliği federasyonun geleceğini belirleyecektir.. Filan iş adamı, falan adamla, dernek ağa babaları ile federasyon yönetilmez. Kullanılan bir oyuncak olur..

Ardahan Türkiyenin kilididir. Burada sağlam STK yapılanması ki Hoç-Fed (yönetim-Denetim-Katılım) olgusu ile en büyük ispatlardan biri hem Serhat bölgesine, hem TR STK yapılanmsına örnek olmakta. Ardafed ise TR STK yapılanmsının  ana dinamosu olacaktır.. Bunun farkında olarak federasyona yaklaşım göstermeliyiz..

Yukarda değindiğimiz il dernek başkanlarından birinin diğerini federasyon için aradığını.. gören-duyan oldumu.. Sorun fakir vb değil sorun derneklerin içinde olduğu ölümcül geriliktir.. Bu  gerilik sürerse Ardahanlılar başlarındaki baş ve yönetimleri al-aşağı etmeyi başarmalıdır.. Yoksa kullan-kullan durumu sürer gider..

Serhat bölgesi STK'lar etkinlikler Videolu haberler için Doğu Medya TV

DOĞU MEDYA TV TIKLAYINIZ..