TÜRKİYE İKİ SÜPER GÜCÜN KISKACINDA. ANA SENARYO TR KANALIYLA NATONUN SURİYE İŞGALİ..
Dünyayı yöneten küresel sermaye bütün devletleri dilediği gibi kullanmaktadır. Türkiye ABD-Rusya kıskacında inanılmaz diplomatik manevraların yanı sıra sahada da etkin rol ve gücünü olağanüstü bir çabayla..
TÜRKİYE İKİ SÜPER GÜCÜN KISKACINDA. ANA SENARYO TR KANALIYLA NATONUN SURİYE İŞGALİ..
Dünyayı yöneten küresel sermaye bütün devletleri dilediği gibi kullanmaktadır. Türkiye ABD-Rusya kıskacında inanılmaz diplomatik manevraların yanı sıra sahada da etkin rol ve gücünü olağanüstü bir çabayla ortaya koymaktadır..
Suriye denkleminde öne çıkan senaryo Türkiye ile Suriye Rejmini savaştırarak Çin ve Rusyanın karşı olduğu Natonun Suriyeye girişine yol açmak. Bütün senaryo ABD-İsrailin başını çektiği kapitalist sermaye gurubunun ana planı bu.. Plan bu senaryo üstünde dönüyor..
Rusya ılımlı-ılımsız bütün terör örgütlerinin öso, ypg, iş-it vb. hiçbirinin Suriyede varlığını istemiyor ki devlet erkinin yapması gereken de budur. ABD ve TR ise alanda gayri resmi silahlı unsurlarla Rusyanın tam aksi bir politika güdüyorlar. İdlibte Rusya-TR temel çatışma alanı bu gerçektir.. Amerika ypg'ye, Türkiye ise öso vb. guruplara destek veriyor..
Siyonist Abd-İsrail cenahı işgal-soykırım planları ile tüm İslam Coğrafyasının düşürülmesi ve işgali ana hedefleri olurken, Aynı tehlikenin kendi coğrafyasına yönelen Rusya zorunlu olarak Ortadoğuya inmek zorunda kalan bir aktör.. Burada fillerin tepişmesinde canı yanan, bütün bu kaos, terör ve işgalin ana yükünü Türkiye çekiyor..
Türkiye Asya ve Afrikadan gelen göç dalgasını içerde tutması büyük bir hataydı.. Kapıları açıp çoktan bu mülteci dalgasını Ab-abd vb. ülkelere yönlendirmesi gerekiyordu. Mülteci sorunu giderek TR iç siyaset sorununa dönüşecektir. Türk halkı ve devleti adeta fillerin tepişmesinde ezilen karıncaları dönüştürülmektedir..
Burada bir diğer önemli senaryo ise Rusya-Abd savaşı ile iki gücün bu senaryo ile alana konmaları.. Buda iki devletin kendi halkları -vatandaşlarına karşı deşifrasyon ve sonlarını getirir..
HDP'DE KANDİLİN ETKİSİNİN KIRILMASI TÜRKİYE İÇİN BÜYÜK AVANTAJ..
Türkiye iç siyasetinde devletin elini iç ve dış siyasette güçlendirecek en önemli argümanlardan biri HDP son genel kongresinde Kandili devre dışı bırakması. HDP'nin APO(Abdullah Öcalan)nun sistemle bütünleşip sistemi hep birlikte demokratikleştirme, hepimiz aynı gemideyiz.. milliyetçi çizgisine kayması tarihi önemde bir gelişme.. HDP çok görkemli ve büyük bir kongre ile terörün yada terör örgütlerinin kendisine yön vermesini kırdı. HDP'nin bu çizgiye gelmesinde devletin içerde ve dışarıda terörle mücadelesinde taviz vermez tutumu da büyük etken oldu..
Bu yeni süreç Türkiyede ileride HDP-MHP vb. artık siyasetten hertür dirsek temsının yapılma zeminini de beraberinde getirdi. Siyasetin ırk-dil-din gibi argümanlarla vatandaşı sömürme ve kullanma dönemi de bitiyor..
İç siyasette Türkiyenin en büyük çıkmazı antidemokratik anaysayı çöpe atacak, ırk-dil-din üstü bütün ülkeyi ve vatandaşı esas alan demokratik bir anayasa. Kürtçenin yazı ve edebiyata geçmesinin önündeki resmi tüm engellerin kalkması.. Örneğin babayasanın ilk üç fasşist maddesi teklif dahi edilmez, değiştirilemez yasalar var.. Bu faşist rejimlerin yasal dayanağı ve yasalarını kaldırmaya yöneklik TR'de hangi siyasal hareket hamle yaparsa iktidarı o parti kapacaktır.. Artık türkiye halkı ırk-dil-din modunu aşan ileri bir toplum olmayı başardı.. Bundan dolayı kürtçülük, türkçülük, tarikatçılık, sağlık, solluk, dincilik .. gibi zokları yemeyen demokratik bir toplum oluşmaya başladı..
STK'LAR SAĞLAM BİR ZEMİNE OTRURMADIKÇA, STK'LAR ÜZERİNDEN ÇETELEŞME, STK AĞALIĞI BİTİRİLMEDİKÇE.. TÜRKİYENİN YİNE GELECEĞİ OLMAYACAKTIR..
İç siyasette ve demokrasiye tam geçişte Türkiye'de devletinin, halkının sivil toplumun anlamsı gerken en önemli, gerçek STK olgusudur. (Ferderasyonlar, il-ilçe-Köy dernekleri..) . Derneklerin büyük bir bölümü rezil bir durumda. Denetim-Yönetim-Katılım ayakları çalışmadığı gibi.. ya siyaset, ya sermaye, yada kalabalık oy potnasiyleine sahip birileri, yada halkın sırtından geçinmeyi meslek edinmiş soysuz-namussuz insanların şantaj-hile üçkağıtçılık.. la bu yapıyı ele geçirme yönünde verdikleri amansız mücadele Türkiye toplumunu iç-dış savşlardan çok çürüten bir unsura doğru gidiyor..
Derneklerle ilgili acil bir bakanlığın kurulması. Denetim-yönetim-katılım ayağı olmayan, yönetim kurulları toplanmayan, binbir ayak oyunu, hile-şantaj-baskıyla.. işi kitabına uyduran uydurana bir yapılaşma toplumun dibini oyuyor.. Bu yönlü oynama aynen bir zamanlar yerel yönetimlerdeki çetleşmeleri kat-kat aşmış bulunmaktadır.. toplumu çürüten yapıların tesbiti ve müdahale edilmesi aslında ülkemizin en büyük sorunudur.. Demokrasinin, özgür irade ve düşüncenin, ötekinin olmadığı kültürün üzerinde filizlendiği stk alanı etki ajanları eliyle, devletin bu konuda ki cehaletinden yok ediliyor. Bunun çıkacağı ana kapı toplumun çürütlmesi ve düşürülmesidir..
Siyasetin geleceğini yeni Türkiye'yi ve TR vatandaşını anlayan ve ihtiyacına cevap verecek olan siyasal hareketler belirleyecektir..
Özertle Kürtler son yapılan HDP kongresi ile tarih boyunca olduğu gibi birkez daha Mezopotamya ve Anadolu halklarıyla birlikte demokratik birlikte yaşam formülünü sundular. Türkiyenin Kürtlerle sağlıklı ittifakı rejmin tüm ortadoğuda en önemli güç olmasını da beraberinde getirecektir..
Bir dünya savaşı çıkmasa TR'nin geleceğini sadece kürtlere yaklaşımı değil, bütün ülkeyi kapsayacak yeni sivil anayasa, sivil rejim, ve stk alanının sağlıklı sağlam temellerde oturması belirleyecektir. Sistem kürtlerin açtığı bu yolu heba ederse abd-rusya farketmez emperyalistler bu coğrafyada diledikleri oyunları hayata geçireceklerdir. TR ise her zaman baskı altında kürsel güçlerin oynadığı oyuncak olma dışına çıkmayacaktır. İlerde kantoncuklar vb. parçalanma ise kaçınılmaz olacaktır..
Küresel güçlerde bölge devletleri de çok net bilyorlar. Şu anda dünyada en örgütlü halk Kürtler.. Ve bütün dünya halklarıda vahşi kapitalizmi ve onun ürettiği faşist devlet aygıtını çözdüler.. Halklar bu yönlü harekete geçmeden.. Bütün insanlığı kapsayacak bir siyasal sistem insanlığın ana çıkışı olacaktır.. Dünya halkları umut görmediklerinde tüm devletleri yerlebir edecek yürüyüşe geçmeden vahşi kapitalizm kendisini dizginleyip erimelidir..
Dünyanın şu anda karşı karşıya olduğu sorun ve krizin temlinde kapitalizm yatmaktadır. Kabaran soykırımcı sermayenin iştihanına bin dünya olsa yetmeyeceği gibi, sürekli yeme-yutma, tüketim ve işgal moduna geçen.. giderek hayvalaşan ve sürüleşen bir insan tipi bütün gezegeni tehdit etmektedir..
Sistemler bilimsel bilgiler ışığında insan soyunu uzaya açılma ve insan soyunun tekamülüne harcayacaklarına.. İnsanları herşeyi tüketen, kıran, bitiren.. sınırsız iştah sahibi hayvanlara çevirmeleri.. Şu anda dünyamızın karşı karşıya olduğu en büyük sorundur. Bir başka deyişle siyonizm-kapitalizm tüm insanlığı kendisini benzeterek insan soyunun varlığını büyük bir riske çekmiştir.. Bütün dünya halklarının burada tek çıkışı var dünyayla kişi-devlet-mafya-çete-şirket hiçbir kişi-gurubun oynayamayacağı, insanın hayvan sürüleri gibi başı boş çoğalamyacağı.. Dünyanın tek bir köy olacağı .. Dünyanın yönetimde bir üst boyuta geçmesi gerekmektedir..
Ortadoğu -Suriye.. Savaş olayı dünya sermayesinin devletlerinin insani çözüm arayışı değildir. Kurtlar kudurmuş kuzuları parçalıyorlar.. Bu anlamda kapitalizm istediği bahaneyi üretip soykırım yapmaktadır. Burada Ortadoğu halklarının neden koyun ve kuzuya dönüştüğüne dair en net örneklerden biride Golan Tepelerinin işgalidir. İsrail Suriye milisleri savaşırken halk çekirdek çıtlatarak seyr ediyordu.. Osmanlı-Çarlık vahşi kapitalizmi çözemediler çöktüler. Yani insan soyunun yaşadığı kaderi kendisinin sahip olduğu geriliğinde yatmaktadır. Vahşi kapitalizmin birbirine dadanması ise kaçınılmaz bir olgudur. Geri kalan donanımsız insan türü bu savşta karınca ordusudur..
Özetle kapitalizm sürekli kurt üretiyor, kuzular kalmadığında kurtlarda birbirine dadanacaktır. Dünyamızın şu anda yaşadığı ana sorun budur.
İnsanın önünde fazla bir zaman dilimi yok. 100 yıllık bir süreçte İnsan soyu tekamülünü tamamlayamasa dinazoruslar gibi tarih olackatır. Basit bir örnek bir tarlada fare popülasyonu .. ve fareler birbirlerini yemeye başlarlar..
Dünya kutsal kitaplarda da belirtildiği gibi uzayın en büyük hapishanesidir.. İyileşip, iyileşmeyeceğimiz yönünde gözetleniyoruz, geleceğimizi bu yönlü tekamüllümüz belirleyecektir..
