DEPREM ve VİRÜS..

İnsan ve canlı yaşamın en büyük düşmanı, virüse-mikroba dönüşen insanın kendisidir.. Bilim adamlarının,deprem uzmanlarının hergün bağırarak söyledikleri bir gerçek var, deprem öldürmez bina öldürür..
Bu haber 2020-01-28 20:21:02 eklenmiş ve 1130 kez görüntülenmiştir.

DEPREM ve VİRÜS..

 

İnsan ve canlı yaşamın en büyük düşmanı, virüse-mikroba dönüşen insanın kendisidir.. Bilim adamlarının,deprem uzmanlarının hergün bağırarak söyledikleri bir gerçek var, deprem öldürmez bina öldürür..

 

Elazığdaki deprem olmadan önce Elazığlı deprem bilimciler gerek devlet nezdinde gerekse birçok kuruma ünversiteye müracaat etiler. Önlem almak için çalışmak istediler. Engellendiler, kaale bile alınmadılar.. Depremde ölen vatandaş devletin ve kötü yönetimin kurbanıdır.. ((ülkemizde kim kaale alınıyor: Küresel yerli farketmez çantası dolar dolu ise kaale alınır, çakal sürüleri gibi ahlasızlar etraflarında pervane olurlar. su kaynağı, orman, maden sahası, sit alanı  farketmez .. Bunlara hertür yol açılır, bunlarda istedikleri gibi ülkenin ..na koyarlar.. İşte vatandaş kendisini satan bu insan tipini çözmedikçe deprem –doğal afet doğa boşluk kabul etmediğinden vatandaşı gömer, yani doğa kendisiyle oynanma ahlaksızlığını asla afetmez..))

 

Prof. Dr. Ahmet Ercan, “Depremde ölene şehit denmez. Pisi pisine gitti denir. Deprem daima yoksulları öldürür. 2 bin lira alan bir ailenin depreme hazır olması gibi bir olay düşünülemez. Depremin dinle minle ilgisi yok. O ülkenin doğru yönetilip yönetilmediğiyle ilgisi var.” Prof Ercan iki cümleyle tüm gerçeği özetlemiş..

 

KARS- SERHAT BÖLGESİ BÜYÜK TEHDİT ALTINDA..

Şimdi bilim adamları Kars –Serhad bölgesini işaret ediyorlar.. Büyük bir tehdit ve tehlike geliyor diye bas –bas bağırıyorlar..

 

Serhatta neler oluyora en iyi iki örnek iktidar zihniyeti ile, muhalefet zihniyetinde net ortaya çıkmaktadır. İktidar, halklar arasındaki sahte-suni sınırları  (Karsta insan heykelinin, barış heykelinin yıkılması gibi) bütün gücü ile korumaya çalışırken.. Muhalefet zihniyeti ise hala ato ve totemlerle, ato heykelleriyle atam sen kalk ben yatam zihniyeti ile hala  vatandaşı dizayn etmeye çalışıyor. Bu konuda Ardahana piyangodan gelen başkanı örnek vermek yetiyor. Zatı muhterem ne yapıyor, Hala Ato heykelleri ve Ato gölgeleri ile halkı dizayn etmeye çalışıyor..

 

Tr siyaseti tam trajik bir komedya. Hiçbir şey yapmıyorlar.. Bilim adamları ve vatandaş bunların umurunda olsa Şu anda bütün bölge il-il, ilçe-ilçe, köy-köy, hangi evler 5-6-7-8 -9.. şiddetindeki depremlere dayanır.. Acilen bu çalışmanın yapılması, bu çalışmanın ülke bazında yapılması lazım..

 

Karsın-serhadın, Ege yada Marmaranın, ülkemizin tüm bölgelerinin stkları mimar, mühendis yerel yönetimleri  depremler ve doğal afetler konusunda harekete geçmelidirler.. Devlet-devlet iyi kendilerini uyuştururlarsa doğa boşluk kabul etmez gömer gider..

 

Etki ajanları, cia-mosond  yemlediği ajanlar  duyguları yönlendirmede iyi çalışıyorlar, bazıları sosyal medyada Elazığ gibi yurtsever milliyetçi bir il için ölsünler onlar kürttürler diyerek nasıl tc ile siyonist bir türk ırkçılığı yararatarak bu ülkenin yüzyılını çaldıysalar aynı oyunlarla  ırkçılık hastalığıyla kürtlerle oynayrak bir yüzyılımızı daha çalmaya çalışıyorlar. Sadece bu örnek dahi siyonistlerin ülkemizde ne denli kök saldığının en önemli kanıtıdır..

 

 Bu etki ajanları güçlerini dış ülkelerden değil iktidar ve muhalefetiyle ülkemizde siyaset yapanlardan, bazı sermaye  ve heryere serpişmiş hücrelerden, çevrelerden alıyorlar :

 

21. yüzyılda kürtlerin olduğu yerlere hala turkçe ve arapça öğretmen, hala asimilasyon.. kurd-kürtçe  adlarını telafuzdan korkan hastalar bu ülkeyi yönetiyor.. Etki ajanları, ihanetçiler, terör lejyonları.. bundan daha güzel bir ortam nasıl bulsunlar ve diyor ölsünler kürttürler ((kürt kelimesi ile kast edilen büyük bir saldırıdır. 80- 90 larda öğleden önce aynı silahla sağcı-öğleden sonra solcu vurulurdu.. Burada ölsünler kürttürler, yarın öbür bölgelerde ölsünler lazdırlar, ermenidirler, türktürler..)) Toplumun bilinç altına ırkçılığı yerleştirerek av hayvanına çevirmeye yönelik psikolojik harp taktiğidir.  Ha asimlasyon, ha  fiziki yok etme  ikiside insanlık suçudur, ikiside soykırımdır..

 

Henüz 32 yaşında ama 2 milyon TL bağışla Elazığ yardım gecesine damgasını vurdu! İşte rekor bağışlar..

 

Acun Ilıcalı'nın, 6.8 depremle sarsılan Elazığ için başlattığı yardım kampanyasında 51 milyon TL bağış toplandı. İşte yardım gecesine damga vuran rekor bağışlar:

 

Burak Soylu, geçen akşam katıldığı TV8'de Tek Yürek programında 2 milyon TL ve anne ile babasının adını taşıyan bir okul bağışladığını duyurdu. Aslen Elazığlı olan Burak Soylu, 32 yaşında ve Har Holding Yönetim Kurulu Başkanı. Burak Soylu'nun babasının da Elazığ'da hac malzemeleri satan bir mağazası varmış. Eğitimi sonrasında şehrine yatırım yapan genç iş adamı, Elazığ Tv, GES (Güneş Enerji Sistemleri), Tur, organizasyon yaparak istihdam sağlamış. Hukuk mezunu olan Burak Soylu, gitar ve bağlama gibi birçok enstrümanı çalmayı biliyor.

Bağış iyi, insani çıkış on numara ama verilen parayı kim kontrol edecek. STK’lar mı, siyasetmi devlet mi, iş adamı mı.. yardımlar Gölcük depreminde memura aylık olmuştu ve kızılay tepesindekiler hep milti milyarder..  Parayı nereden buluyorlar..  İş Adamı firma birey stk yardım eden kişi ve kurumlar yaptıkları yardımı kontrol edemiyorlarsa o yardım döner toplumu vurur.. Ahlaksızlara, vatandaş-halk düşmanlarına, hırsız namussuzlara servet olur..

 

Korenavirusu Çindeki İhanetçilerin Çin Halkına Dayattıkları Geçmişin Marshall Planıdır..

 

ABD ile Çin arasındaki ticaret anlaşmasının 1. etabının Çin'in, ABD'den tarım ve sağlık ürünleri almasının zorunlu hale gelmesi anlaşmanın en önemli boyutu ve bölümü.  Çin'in ABD'den tarımsal ve sağlık ürünü almaya başlamasının hemen ardından ise virüs ortaya çıktı ve dolar hızla yükselmeye başladı..

 

Aynen 1950-60 larda marshal planı ile turkiyeye yaptıkları gibi abd deki siyonist insanlık düşmanı sergerdelerle tryi yöneten hainler işbirliği yapmış (süt tozu vita tahıl gibi yiyeceklerle kara ölüm -brina reş salgını.. ile özelde kurt çocuklarını maymunlara çevirmeye türk toplumunu vatandaşı gerzek yaratıklara çevirmeye çalışmışlardı ve başarılıda oldular. Türkiye toplumu 30-40 yıl sağcı-solcu, 30-40 yıl kuurt-turk.. diye tokuşturuldu.. Beyinle oynama nedeni ile dönen oyunları çözemediler. Kurbanlık koyunlara çevrildiler.. MARSHAL PLANIYLA GELEN KARA ÖLÜM -BRİNA REŞ TIKLAYINIZ..

 

Aynı oyun abd-çin ticaret anlaşmasıyla çin halkına dayatıldı.. Çindeki ihanetçi sergerdelerle, abd deki siyonisler ticaret enleşmesıyla işi bitirdiler. Çinin   abd tarım malarının alımı yönünde imza çakmaları yetti ortadoğulu halklara yapılan oyunların alası ışık hızı ile çinlilere yapılmaya başlandı. Dünün marsal planları günümüzde son hızıyla dünya halklarını düşüremye devam ediyor. Aynen marshal planı ile turkiyeye yaptıkları gibi şimdide çin halkına yapmaya başladılar.. Yani dünya halkları kendi içlerindeki sergerdeleri hainleri ekarte etmedikçe siyonist soykırımcıları çözmedikçe, siyonist soykırımcılar  tüm insanlıkla-dünyayla sonuna kadar oynayacaklardır..

 

Yani özetle dünya artık tekbir  köy. Kürdün kaderi ile Çinlinin, Kürdün kaderi ile  Rus ve Amerikalının kaderi.. bütün insanlığın kaderi  birbirine bağlı.. İnsanlık dünyadaki nüfus popülasyonundan eğitim sitemlerine, iklime, ekonomiye  artık ortak kararlar almalı, siyonist-kapitale set çekmeli..  Önlem alınmasa beslenme zincirinin alt tabakasında olan, hala hayvan gibi beslenen daha tekamülünü tamalamayan insan soyu fareler gibi birbirine dadanacak.. Ulus devlet faşizmiyle, siyonist oyunlar sonucu birçok devlet  altını üstünü genom, biyolojik, nükleer, yaşadığımız dünyayı binlerce kez yok edecek silahlarla doldurmuş.. Çıkış yok . Tek çıkış kapısı insanın insan ve canlı yaşama oyun yapmasının durdurulması, kumpas ve oyunların  bir an önce sonlandırılması..

 

İNSAN POPÜLASYONU NUFUS BAHNESİ SÖMÜRÜ VE KÖLELİĞİN ANA ARGÜMANI AMA İSTENSE KISA ZAMNDA ÇÖZÜLÜR..

Nufus planlaması olayı çok basit, dünya yeni bir sisteme geçerek ülkelerin azami nufus sınırı şu olmalıdır kararı alabilir ve pekala yarım yüzyıla varmaz bu sorun çözülür.  Ama kapitalizmin ana derdi artı değer kardır. Dünya ve canlı yaşam değildir.. Kapitalist ahlak uçurumdan düşüp geberirken bile havadan gelen altını nasıl kaparım zihniyetidir, iflah olmaz bir zihnişyettir..

Dinden kültüre maddi manevi herşeyin eşya olarak alınıp satılmasıdır. Ki bu anlayış nedeniyle dünyada onlarca kez tufan yok oluşlar, nükleer savaşlar  yıkımlar olmuştur, kıta ve medeniyetler batmıştır, bunlar İnsanlıktan gizleniyor..

 

Şimdi yapay zeka gelişiyor. Milyarlarca insanın zekasına sahip (chip) lerle donatılmış savaş robotları ortaya çıktığı gün mevcut insan soyunun var olma şansı tamamen sıfırlanacaktır.. Kapitalizm artı değer yüzünden hem aptallaşmış, hemde metropol sistemiyle güvenlikten sağlığa tüm insan soyunu birbirini yok edecek bir ortam ortaya çıkarmıştır. Yiyecek-içecek politikası ilede insan soyu aptallaşmaktadır. İnsan soyu için aptallaşma en büyük yıkımdır.. Ve dolayısıyla dünyamız hergeçen gün patalamaya dahada yaklaşan hazır bir bombaya doğru gitmektedir.. Dünyamızın en fazla yüzyıl içinde insan soyunun önünü açacak bir sistemi yakalamsı kaçınlımaz bir ölümcül gerçek olarak kendini dayatmıştır.. Bu taht savaşları senaryoları artık ape mahoya danışılarak yazılmalıdır..

 

Coronavirus nedir, Nasıl Korunur?

Çin’den dünyaya yayılan ve herkesin şu sıralar en çok merak ettiği virüs salgınlarından biri olan "Coronavirus nedir?", "Coronavirus belirtileri nelerdir?", "Coronavirusten korunmak için yapılması gerekenler nelerdir?" sorularının yanıtları...

 

Salgının yeni adı: Coronavirus

 

Çin’den dünyaya yayılan ve milyonlarca insanı endişeye sürükleyen Coronavirus ile ilgili her gün yeni bir gelişme yaşanıyor. Henüz Türkiye’de görülmedi ancak virüsün sebep olduğu ölümlerin sayısı giderek artıyor. Ateş, öksürük ve nefes alma zorluğu şikayetleri olanların derhal doktora başvurmaları şart. Gribe çok benzeyen belirtiler veren virüsten korunmak için alınacak önlemler ise son derece tanıdık.

 

 

 

Coronavirus ilk defa 29 Aralık 2019’da Çin’in Wuhan şehrindeki deniz ürünleri ve canlı hayvan satan bir markette çalışan 4 kişide görüldü, aynı günlerde bu marketi ziyaret eden çok sayıda kişi aynı şikayetlerle hastaneye yatırıldı. Hastalardan alınan örneklerin incelenmesi sonucunda hastalığa neden olan virüsün SARS ve MERS virüsü ailesinden olduğu anlaşıldığı açıklandı. Ve 7 Ocak’ta Dünya Sağlık Örgütü yeni salgının adını açıkladı: Yeni Coronavirus 2019 (2019-nCoV) …

 

 

 

Coronavirus, insan ve hayvanlarda soğuk algınlığı veya nezle olarak bilinen üst yolu enfeksiyonuna en sık neden olan virüslerden biri. Ölümcül sonuçları var ve tedavisi henüz yok. Virüsten nasıl sakınılacağını ve grip benzeri belirtilerden nasıl ayırt edileceğini bilmemek herkesin endişe konusu.

 

 

 

Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Aslı Karadeniz, yeni Coronavirus hakkında merak edilen soruları yanıtladı.

 

 

 

Coronavirus grubunun aslında 1960’lı yıllardan beri var olduğunu ve deve, yarasa gibi hayvanları etkilediğinin bilindiğini anlatan Dr. Karadeniz, “Bazı tipleri insanlarda da enfeksiyona neden olabiliyor. Değişime uğrayarak farklı şekillerde karşımıza çıkanlardan biri Kasım 2002’de ilk kez Çin’de fark edilen SARS oldu. 2002 ve 2003’te dünya çapındaki salgınlarda ise çok sayıda ölüme neden oldu.” dedi. Bir başka salgının 2012’de ilk kez Suudi Arabistan’da “Orta Doğu Solunum Sendromu” olarak bilinen MERS olarak ortaya çıktığını hatırlatan Dr. Karadeniz, “Salgın çok sayıda insanı etkiledi. Bu virüsle enfekte olan birçok kişi, ateş, öksürük, nefes darlığı yaşadı ve ağır hastaların çoğunun ölümüne sebep oldu.” diye anlattı.

 

 

Coronavirus nasıl bulaşıyor?

 

Dünya Sağlık Örgütü’nün 24 Ocak 2020 tarihli raporunda 846 doğrulanmış vaka yer aldığını, çocuğunun Çin’den, kalanların Japonya, Kore, Vietnam, Singapur, Tayland ve bir vakanın da ABD’den olduğunu söyleyen Dr. Karadeniz, şöyle devam etti: “İnsandan insana solunum yolu, öksürük, hapşırık, dokunma, el sıkma, öpüşme, sarılma, mutfak gereçlerinden ortak yeme içmeyle bulaştığını biliyoruz. Ve hasta kişiyle yakın mesafeden konuşma, bulaşmaya neden olabiliyor. Virüsün olduğu yüzeylere, cisimlere temas ettikten sonra elleri yıkamadan ağız, burun göze temas etmek de hastalığa neden oluyor. Yani Coronavirus diğerleri gibi öksürme ve hapşırma kaynaklı damlacık yoluyla bulaşıyor denilebilir.” Solunum yolu ile insandan insana temasla bulaşması nedeniyle virüsün hızlı yayılmasının kaçınılmaz olacağını belirten Dr. Karadeniz, aynı zamanda bu damlacıklarla temas etmiş yüzey ve gereçlerle temas sonrası eller ve ellerin ağız, burun, gözle teması ile de bulaşabildiği için salgına yakalanan insan sayısının artabileceğine dikkat çekti.

 

 

Coronavirus belirtileri neler?

 

Yeni Coronavirus tanımlandığından beri intibak süresi hakkında bilgi sınırlı olduğu için hastalığın kuluçka süresinin MERS ve SARS’da bilinen 14 gün olabileceğini anlatan Dr. Karadeniz, “Hastalarda 39 dereceyi bulan yüksek ateş, öksürük ve nefes darlığı ile seyrettiği, boğaz ağrısı, burun akıntısı da gözlenen şikayetler arasında yer alıyor. Orta-ağır bir tablo olarak kendini gösteren hastalık sağlıklı genç bireylerde daha hafif seyrediyor. Ancak yaşlı ve akciğer hastalığı, kanser, diyabet gibi hastalıkları olan grupta ağır seyrediyor ve ölümler gözleniyor.” diye konuştu.

 

 

Coronaviruse karşı nasıl önlem almalı?

 

Dr. Karadeniz, Türkiye’de henüz saptanan bir vaka olmadığını ancak 14 günlük kuluçka süresinin dikkate alınması gerektiğine dikkat çekti. Dr. Karadeniz, “Son 14 gün içinde salgının kaynaklandığı veya görüldüğü ülkelere seyahat edenler veya bu ülkelere gidip-gelen kişiler ya da tanı almış bir hastayla aynı ortamda bulunmuş kişiler dikkatli olsun. Ateş, öksürük ve nefes alma zorluğunuz varsa doktora başvurun. Erken tıbbi yardım alın” uyarısında bulundu.

 

 

Coronavirusten korunmak için neler yapmalı?

 

Dr. Karadeniz, Coronavirus tedavisi için henüz etkili olabilecek bir ilaç tespit edilmediği gibi aşısı da olmadığı için ancak enfeksiyondan korunmak veya yayılmasını önlemek için benzer şekilde bulaşan tüm solunum yolu virüslerine karşı alınacak önlemlerin uygulanabileceğini ifade etti. Dr. Karadeniz, bu önlemleri şöyle sıraladı:

 

 

 

    Eller su ve sabunla en az 20 saniye yıkanmalı veya el dezenfektanı kullanmalı.

    Yüze, ağza, buruna yıkanmamış ellerle asla dokunmamalı.

    Hasta insanlarla yakın temasta bulunmamalı.

    Kapı kolu, telefon, klavye gibi ortak kullanılan ve sıkça dokunulan nesneleri sıkça temizlemeli ve dezenfekte etmeli.

    Öksürük ve hapşırık sırasında ağız mendil ile kapanmalı, sonrasında mendili atıp el yıkanmalı.

    Hastayken evden çıkmamalı ve dinlenmeli.

 

HABERİN FOTO GALERİSİ TIKLAYINIZ..

 

ETİKETLER : DEPREM ve VİRÜS..
Diğer DÜNYA haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
Arşiv Arama
- -
Doğu Haber-Doğu Medya-Doğu Kültür Gazetesi
© Copyright 2013 Dogu Medya -Dogukultur. Tüm hakları saklıdır. Dkm Medya
DKM MEDYA GROUP -1
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
DKM MEDYA GROUP-2
TÜRKİYE-BÖLGE, FİRMALAR- İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA
SERHAT HABERLER
BAĞLANTILARIMIZ
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA