Esad: Kürtler, Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'ye karşı birlikte mücadele etme teklifimizi kabul etmedi..

Esad: Kürtler, Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'ye karşı birlikte mücadele etme teklifimizi kabul etmedi..

Rus Rossiya 24 haber kanalına konuşan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, "Kürtler, Suriye ordusuna katılmak istemiyor, silahlarını muhafaza etme niyetindeler" dedi. Esad, "Suriye'den petrol çalmakla" suçladığı ABD yönetimini de, Nazi rejimine benzetti.

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Kürtlerin ülkelerinin kuzeyinde Türkiye'ye karşı birlikte mücadele etme tekliflerini kabul etmediklerini söyledi. Esad, "Suriye'den petrol çalmakla" suçladığı ABD yönetimini de, Nazi rejimine benzetti.

Rus haber ajansı RIA Novosti ile haber kanalı Rossiya 24'e konuşan Beşar Esad, Suriye Savunma Bakanlığı'nın, 22 Ekim'de Rusya ile Türkiye arasında varılan "tampon bölge" anlaşmasının ardından, Kürt askeri birliklerine mensup kişileri orduya kabul etmeye hazır olduğu yönünde açıklama yaptığını hatırlattı.

BBC İzleme Serivisi'nin haberine göre, Kürtlerin bu teklifi kabul etmediğini belirten Esad, şöyle konuştu:

"(Kürtler) Suriye ordusuna katılmak istemiyorlar, silahlarını muhafaza etme niyetindeler."

Esad ayrıca ülkesinin, "Kürt askeri birliklerini, Türkiye'nin eylemleri sonucu Kuzey Suriye'de kaybedilen toprakların geri alınması için alınacak doğru tutumun, Suriye ordusuna katılmaları ve işgalcilere Türklere karşı savaşmaları olduğu konusunda ikna etmeye çalıştığını" ifade etti.

'ABD, Nazileri taklit ediyor, Suriye'den petrol çalıyor'

Beşar Esad, ABD yönetimini de Nazi rejimine benzeterek "Suriye'den petrol çalmakla" suçladı. ABD'nin Suriye'deki faaliyetlerini "siyasi haydutluk" olarak görüp görmediği yönündeki bir soruya ise şu yanıtı verdi:

"Evet, öyle görüyorum...ABD Başkanı devleti temsil etmiyor, o sadece bir şirket yöneticisi. Onun arkasında yönetim kurulu var. Bu kurul ise devletin asıl sahibi olan büyük Amerikan şirketlerini temsil ediyor. Bunlar petrol şirketleri, silah üreticileri, bankalar ve diğer lobiciler."

Esad, konuşmasına şöyle devam etti:

"ABD bir devlet değil, kendi çıkarlarını gözeten şirketler tarafından lideri atanan bir rejimdir. ABD'yi haydut olarak tanımlamaktan daha ciddi olan önemli bir noktayı hatırlatmak isterim: İkinci Dünya Savaşı'nda Hitler'i Sovyetler Birliği'ne saldırmaya yönelten en önemli faktörlerden biri petroldü…

"ABD bugün aynı şeyi yapıyor, Nazileri taklit ediyor; kısaca söylersek, bugünkü ABD politikalarını Nazilerin politikalarına benzetebiliriz: yayılma, fetih, diğer ulusların çıkarlarını zayıflatma, uluslararası hukuku ve insani ilkeleri reddetmek vs."

Daha önce de Russia Today (RT) kanalına konuşan Esad, ABD'yi; "Türkiye ve IŞİD ile çalışıp Suriye'nin petrol kaynaklarını yağmalamakla" suçlamıştı.

'Le Mesurier'in İstanbul'da ölümünün arkasında CIA olabilir, büyük ihtimalle Türk istihbaratı görevi yerine getirdi'

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Beyaz Baretliler'in kurucularından eski İngiliz askeri istihbarat görevlisi James Le Mesurier'in İstanbul'da ölümüyle ilgili de yorumlarda bulundu.

Esad, Le Mesurier'in ölümünden CIA'in ve "bir bütün olarak Batı istihbaratının" sorumlu olabileceğini söyledi.

"Bu elbette istihbarat servislerinin işi. Ama hangi istihbarat servisleri? Tabii ki bir bütün olarak Batılı istihbarat servisleri, Türk istihbaratı ve bölgedeki diğer bazılarından söz ediyoruz. Bunlar egemen devletlerin istihbarat servisleri değil de esas olarak CIA birimleridir. Bu birimler, tek bir sahibe bağlı olarak, birbirleriyle koordinasyon içinde çalışıyor."

Esad, Türk istihbaratı hakkında da iddiada bulundu:

"Büyük ihtimalle Türk istihbaratı, yabancı özel servislerin talimatıyla bu görevi yerine getirdi. Bunun bir tahminden ibaret olduğunu tekrar ediyorum ama Batılı özel servisler ve onlara çalışan, birbiriyle işbirliği içinde olanların tipik işleyiş şekli böyledir."

Suriye'de acil yardım çalışmaları yürüten ancak Şam yönetimine karşı siyasi propaganda yaptığı yönünde eleştiriler alan Beyaz Baretliler grubuna destek veren Mayday Rescue Vakfı'nı da kuran İngiltere vatandaşı James Le Mesurier, 11 Kasım'da İstanbul'daki evinin yakınında ölü bulunmuştu.

SURİYENİN BU HALE DÜŞMESİNİN SEBEBİ KATİL ESED ve KATİL BABASI HAFIZ ESED DİR..

Katil esed ve katil babası yüzyıl boyunca Suriyeyi bir diktatörlüğe , halkı ise kırılan, soykırıma uğratılan bir sürüye çevirirken..

Golan gibi Suriyenin kaynaklarını terör devleti israili yöneten soykırımcı küresel eşkiyalar tarafından işgal edilmesi, milyonlarca Suriyelinin katl, edilmesi, soykırıma uğratılması, Rojavada amude sinaması örneğinde olduğu gibi Kürt çocuklarının 1950’li  yıllardan beri solcu, kürtçü kripto mosad-cia  ajanları tarafından diri-diri yakılması, Kürtleri kimliksiz bırakması, halepte müslüman soykırımının yanı sıra Suriye devletini halk isyan bayrağı çekene kadar israil terör devletinin yönettiğini, bunların esed gibi katil oyuncakları, birer kiralık katil gibi kullandıklarını sanki kendisi yapmamış gibi demeçler veriyor..

PYD-İş-İt gibi terör lejyonlarıyla Suriye de öncelikle Kürt halkına, kürt aile ve aşiretlerine resmen soykırım dayatan esed diktatörlüğü kendisi bilerekhertüt terör organizasyonun suriyede yerleşmesini,  abd-israil katil firmalarının suriyeyi işgal etmeleri için gereken hertür ortamının yolunu kendisi sağlayarak  insanlıka karşı lenen tüm  suçları işlemiştir. Dünyada bir gram adelet olsa soykırımcı katil esed, sisi, natayahu gibi sergderlerin aynı gün yargılanıp ipin ucunada salandırılmaları gerekmektedir. Ama adlet diye bir şey olmadığı için katiller, diktatörler bütün halklarla top oynar gibi oynamaktadırlar..

Bu katil diktatörler kendi halklarının özgür irade ve düşünceden soyutlama, halkın soykırım ve köleliğe çekilmesi ne gerekiyorsa fazlasıyla yapmaktadırlar.. Terör lejyonları insan kelleriyle top oynarken..

Amerika haydurttur petrolumuzu çalıyor, nazidir soykırım yapıyor demek bütün dünya halklarının aklıyla dalga geçmektir..

Birgün dünya halkları bu soykırıma ve eşkiyalığa karşı muhakak harekete geçecektir. Ne esed, ne sisi, ne netanahu..; nede perde arkasında bunları oynatan küresel soykırımcı sermayenin serderdeleri kurtulamayacaktır. Onlar dünya halklarına insanlığa ne yaptıysalar, kendileri de yedi sülaleleriyle aynı akibete uğrayacaklardır..

Hepsinin temel korkusu budur. Korkunun ecele faydadsı yok. Amerikan halkı uyandı. Katil, terörist israilin filistini işgalini abd vatandaşı insanlığa karşı işlenen büyük bir suç olduğunu görmeye ve analamya başladı..

Geçmişte terör devleti israil sergerdelerini kuzu-kuzu dinleyen, alkışlayan davar amerikalı tipi tarihe karıştı. Bu yıl Yahudi yerleşimleri öğrencilere şirin göstermeye çalışan israil temsilcilerine karşı abdli öğrencilerin açtığı pankart sizler insanlığa karşı soykırım suçu işliyorsunuz cevabı oldu..  Bu uyanama hızla tüm dünyaya yayılmaktadır..

Çıkış yok kaçış yok bu yüzyıl içinde insanlığa karşı suç işleyenler yedi sülalleriyle dünya halklarına ve dünya insanlığına hesap vereceklerdir.. Halklardan çaldıkları herşey ellerinden alınacak, insanlık hepsine gereken cezayı verecektir..

Esedin Kürtler dediği yapılar ise esed gibi Suriyenin bir bütün olarak demokrasiye geçişini istemeyen amerika-israil sergerdelerinin lejyonlarına dönüşen yapılardır.. Suriye halkı ırk-dil-din mezhep üstü yeniden bir siyasal yapılanmaya giderek herkesi ve kesimi kapsayan bir anayasayla hem esedin hemde ülklerinde at oynatan tüm terör lejyonlarına son verecek suriyenin toprak bütünlüğünü, akabinde suriyenin çerçevelndiği sahte suni sınırların kaldırılmasını esas alan..

Suriye ırk ve mezhep devleti olmaktan çıkarılmalı, ırk-dil,din.. ayırımının olmadığı kadim Kürt-Kürdistan kültürüne uygun bir şekilde bu ülkenin asıl sahibi halkların egemen olduğu bir demokrasiye geçiş yapmalıdır. Ne terör lejyonları ne abd, Rusya ve TR'nin desteğiyle tam demokrasiye geçişi sağlamalıdır, Golanda terörist israilin işgaline bir an önce son verilmelidir. Kadim Kürdistan Kültürünün ana coğrafyası olan TR, İran, Irak, Suriye, Ermenistan arasına soykırımcı küresel kapitalin döşediği sahte suni sınırlar yıkılarak bu coğrafyanın bu coğrafyada yaşayan bütün halkları kapsayan yeniden bir siyasal sisteme geçmesi bütün dünya insanlıığının önünde duran en büyük sınavdır. Mezopotamya coğrafyası ırkçı, faşist, diktatör devlet ve yapıların zulmü ve tasallutundan bir an önce kurtarılmalıdır..

Mezopotamya ve Kürdistanla yüzyılardır süren oynamanın dünya ve insanlığı kıyamete çektiği gerçeğini dünya halkları yavaşta olsa görmeye, anlamaya başladılar. Bu siyonist oyunlar durdurulamazsa Çin, Rus, Hint.. Asya halkları aşağı doğru harekete geçtiğinde bugün adı anılan ne devletler, nede bu devletleri dizayn etmeye çalışanlar uzaya kaçsa kurtulamayacaklardır.. İş bu noktaya gitmeden Mezopotamyanın-Kürdistanın dünya medeniyet nüfusunun siyasal birliği bir an önce sağlanmıdır. İnsanlık uzaya açılmaya kitlenmelidir..