KÜRDİSTAN'DA KÜLTÜR-SANAT-TURİZM, EKONOMİ ve TERÖRLE MÜCADELEDE DEV GELİŞMELER..

KÜRDİSTAN'DA KÜLTÜR-SANAT-TURİZM, EKONOMİ ve TERÖRLE  MÜCADELEDE DEV GELİŞMELER..

Türkiye genelinde terör ve terörizme vurulan darbeler Kürdistan genelinde meyvelerini vermeye başladılar. Amed, Wan gibi Kürt illerine komşu ülkeler başta olmak üzere milyonlarca Turist akını başlarken,  Komşu ülke firmaları Kürdistana akmaya başladılar.

Ahmed-İ Xani gibi Selahaddin Eyubi sanacaktarı, Müslüman Kürt halkının gerçek temsilcileri, Ahmed-i  Xani gibi değerleri  en güzel şekilde yaşatmaya ve sahip çıkmaya başladılar. Gerçekleşen bu yönlü etkinliklere onbinler katılmaya Kürt dili, sanatı, edebiyatı her alanda gelişme dönemine girmeye başladı..

KÜRTLER ORTADOĞUNUN EN ZENGİN  HALKI KONUMUNA YÜKSELMEYE BAŞLADILAR..

ABD-İsrailin oluşturmaya çalıştığı terör koridorlarının, terör yapılanmalarının  aksine dünyadaki Kürtler Kürt aile ve aşiretlerinin, Kürt halkının gerçek temsilcileri olan KDP gibi, Hak-Par gibi siyasal yapılanmalara kaymaya başladılar.

Irak ve Türkiye Kürtleri Doğu Medyaya Önemli açıklamalrda bulundular,  Kürdistan genelinde meydana gelen devrim gibi gelişmelerin, dev gelişmelerin ana sebebinin Türkiye’nin terörle mücadelesi olduğunu yaşanan bu dev gelişmelerin ana aktörünün Türkiye olduğunu ifade ettiler. Türkiye iş-it ve Kürtlerin yaşam ve inançalarıyla alakası olmayan pyd-pkk gibi oluşumları çökertmeseydi Kürdistan her alanda çekim merkezi haline gelemezdi. Kürtler bütün bölge halklarıyla birlikte en az bir yüzyıl yada yüzyıllarını kaybedeceklerdi. Kürtlerin can düşmanı CHP vb. soykırım üzerine kurulan yapılanmalar Kürtlerin bu yönlü gelişiminden büyük rahatsızlık duyduklarından terör ve terörizmi, canlı tutmak için, kürtleri yeniden soykırım koşullarına çekmek,  yalandan Kürt dostu rolüne soyunmaları ise hepsinin hezimeti ile sonlanacaktır..  Önümüzdeki yerel seçimlerde Kürtler hdp vb. partileri bölgede  chp vb. partileri ise metropollerde sıfırlayarak Türkiyenin terörle mücadelesine tarihte görülmemiş bir destek sunacaklardır.. Çünkü birkaç yıldır Kürt halkı net olarak şu gerçeği gördü. Ortadoğuda, Mezopotamyada terör ve terörizim var oldukça Kürtler her alanda yok oluyorlar.. Kürtler bu gerçeği net gördüler ve ona göre pozisyon almaya başladılar..

Bir başka deyişle Kürt halkı adları terör ve terörizimle anılan parti ve yapılanmaları kabul etmediklerini, KDP gibi, Hak-Par gibi Kürt aile ve aşiretlerinin Kürt halkının içinde olduğu siyasal yapılanmalara kaymaya başladılar. Irak Kürdistanında olduğu gibi Türkiye ve Suriyedede geleneksel , muhafazakar, Müslüman Kürt halkının gerçek değerlerine sahip  Kürt parti ve oluşumlarının giderek bütün Kürdistan coğrafyasını kapsayacakları yönünde bütün Kürtler  hemfikir. Birbaşka deyişle Türkiye’nin geliştirdiği terörle mücadele bütün Kürdistan coğrafyasında terörizmi  giderek bitirirken.. Kürtlerinde her alanda gelişmelerinin önünü sonuna kadar açtı.

Kürtler KDP gibi siyasal anlamda, Kürt halkından oluşan daha güçlü legal yapılanmalar ve partilerle Kürdistan geneline yayılmaya başladılar. Bu gelişmeler siyasi, ekonomik, kültürel, tarihi-turistik birçok gelişmeyi de beraberinde getirdi..   BM temsilcileri de Kürdistanı bir istikrar adasına ve çekim merkezine  çeviren Barzaniyi kutladılar..

FIRATIN DOĞUSUNA OPERASYON SİNYALİ…

Başkan Erdoğan ABD-Almanya dönüşü ise Terör yapılanmalarının kümelendiği  Fıratın doğusuna Suriye Kürdistanına da Operasyonun başlayacağı sinyalini verdiler.  Suriye Kürdistanında da terör sonlanırsa ekonomik ve siyasal anlamda Ortadoğunun en güçlü halkı her alanda Kürtler olacak. Bu ekonomik gelişmeler Türkiyenin de her alanda şaha kalkışını beraberinde getirecektir..

İRANLI FİRMALARDA KÜRDİSTANA AKIN ETMEYE BAŞLADILAR…

Erbil (Doğu Medya)  - ABD’nin İran’a yönelik aldığı yaptırım kararlarının ardından İranlı firmalar Kürdistan piyasasına yöneldiler. Kürdistan bölge devletleri firmalarının yoğun bir akın ve yönelme yaptıkları coğrafya olmaya başladı. Fetö ve pkk terörünün çökertilmesi sonucu  , 2 yılda Kürdistan genelinde her alanda devrim gibi gelişmeler yaşanmaya başlandı..

İranlı firmalar, kendilerini şimdiden ABD’nin İran’a yönelik başlatacağı ikinci dönem yaptırımlarına karşı hazırlamak için Kürdistan Bölgesi’nde şube açmaya başladı.

ABD, İran’la yapılan nükleer enerji anlaşmasından çekilmesinin ardından İran’a yönelik ekonomik yaptırım kararları aldı. ABD bu kapsamda ilk ekonomik yaptırım paketini 6 Ağustos’ta uygulamaya koymuştu. Ambargo ile birlikte, İran'ın en büyük gelir kaynağı olan petrol ticaretine darbe vurulmakla birlikte yaptırımlardan İran'ın, otomotiv, altın ve maden sektörü de etkilendi. 5 Kasım’da başlayaca ikinci yaptırım paketi ile de petrol ve İran bankacılık sistemi ambargo kapsamına alınacak.

ABD’nin ilk yaptırım paketi etkisini çok çabuk gösterdi ve İran tümeni çok ciddi bir değer kaybetti. Geçen hafta 20 bin İran tümeni, 1 ABD doları ile işlem gördü.

ABD yaptırımları İran firmalarının Kürdistan’daki işlerini etkiledi

Rûdaw’a konuşan İranlı bir inşaat firması sahibi İbrahim Mahmud Cemali, “Irak ve Kürdistan Bölgesi şu ana kadar fiili olarak ABD yaptırımlarına uymadılar. Ancak yaptırımlar şimdiden işlerimizi etkiledi. İnsanlar daha önceki dönemler gibi bize iş vermemeye başladı” dedi.

Cemali, Irak’ın İran’a yönelik yaptırımlara uymaya başlaması halinde bankacılık sisteminde sorunlarla karşılaşacaklarını belirtti.

Karşılaşacakları sorunlarla ilgili tedbir aldıklarını söyleyen Cemali, “İranlı bazı firmalar Kürdistan Bölgesi’nde şube açtılar ve paralarını İran’a göndermiyorlar. Ayrıca hesaplarına bloke uygulanacağı endişesiyle daha önceki dönemler gibi Kürdistan bankalarına da fazla miktarda para yatırmıyorlar” ifadelerini kullandı.

İran firmaları Kürdistan’da şube açıyor

Yabancı Firma Kayıt Genel Müdürlüğü verilerine göre, Kürdistan’da kayıt yapan 3 bin 213 yabancı firmadan 361’i İran’a ait.

Aynı verilere göre 2009 yılına kadar Kürdistan Bölgesi’nde 129 İran firması bulunuyordu. Son sekiz yılda 230 İran firması daha Kürdistan Bölgesi’nde çalışmak için kayıt yaptı.

Kürdistan Ticaret ve Sanayi Bakanlığı Firma Kayıt Kurumu Müdür Vekili Şeyh Aras Rauf, “Tümenin değer kaybetmesinin ardından bir çok İranlı işçi, meslek sahibi ve firma Kürdistan Bölgesi’ne geldi. Daha önce Kürdistan’dan ayrılan İranlı firmalar da geri döndü” dedi.

ABD’nin İran’a yönelik aldığı yaptırım kararlarının Kürdistan Bölgesi ile İran arasındaki ekonomik ilişkileri etkilemeyeceği inancında olduğunu belirten Aras Rauf, “ABD Irak’ın İran ile petrol ve maden sektöründe ticaret yapmasını istemiyor. Ancak bizim İran ile olan ticaretimiz daha çok gıda sektöründe. Birleşmiş Milletler (BM) kararına göre gıda alışverişine sınırlama getirilemez. Irak ABD yaptırımlarına uysa bile bizim İran ile olan ticaretimiz devam eder” diye konuştu.

ABD ve terör devleti İsrailin oyunlartı sonucu IŞİD vb. terör örgüt ve ordularının saldırları, yaşanan savaş ve ekonomik krizden dolayı İranlı firmaların Kürdistan’dan ayrıldığını ifade eden İranll durumun normalleşmesiyle blgemizde en istikrarlı yer Kürdistan olmaya başladı.  Daha önce Kürdistan’dan ayrılan firmalar yeniden Kürdistana dönmeye başladılar.

Kürdistan Bölgesi’ndeki 361 firmanın 194’ü Erbil’de kayıtlı. Yani İranlı firmaların yüzde 53.7’si Erbil’de faaliyet yürütüyor.

 İranlı firmalar daha çok müteahhitlik, inşaat, mühendislik danışmanlığı, genel ticaret, ulaştırma hizmetleri ve gıda sektöründe faaliyet gösteriyor. Sadece bir İran firması Erbil’de petrol sektöründe faaliyet yürütüyor.

 Erbil Yabancı Firma Kayıt Sorumlusu Pıştivan Verti, “İran’daki mevcut durumdan dolayı bir çok İran firması Erbil’de şube açmak için bizi ziyaret ettiler. Ancak çoğu işlerini durdurmuş. ABD’nin ikinci yatırım paketinin devreye girmesini bekliyorlar. Çünkü Irak’ın ABD yaptırımlarına uyacağı ve Kürdistan Bölgesi’nde İran firmalarıyla çalışmanın yasaklanmasından endişe ediyorlar” dedi.

 Şu ana kadar İran firmalarının kayıt yapması ve faaliyet yürütmesinin serbest olduğunu belirten Verti, “Kürdistan Bölgesi’nin ABD yaptırımlarına uymasının ardından şüphesiz ki petrol, maden ve banka sektöründe faaliyet yürüten İranlı firmalar sorunlarla karşılaşacaktır” ifadelerini kullandı.

 Kürdistan, yaptırımlar konusunda Irak’a uyacak

Başbakan Neçirvan Barzani, daha önce ABD’nin İran’a yönelik aldığı yaptırım kararlarına ilişkin yaptığı açıklamada “Kürdistan Bölgesi, Irak hükümetinin alacağı kararlar çerçevesinde adım atacak ve Irak hükümetinin alacağı kararlara uyacak” demişti.

Kürdistan Ticaret ve Sanayi Odaları Başkanı Dara Celil Hayat, “Kürdistan Bölgesi ile İran arasındaki ticarete ilişkin net veriler olmasa da, İran’ın dediğine göre, Kürdistan ile İran arasında yıllık 6 milyar dolar ticaret hacmi var. Şüphesiz ki Irak’ın ABD yaptırımlarına uyması durumunda aramızdaki ticaret hacmi bu karardan etkilenecek. Ama İran ile ticaretimizin büyük kısmı gıda sektöründe olduğu için bana göre büyük bir zarar olacağını düşünmüyorum” değerlendirmesinde bulundu.

AHMED-İ XANİ KÜLTÜR FESTİVALİ DENGBEJLERE PLAKET VERİLMESİYLE SON BULDU..

Geleneksel hale gelen ve her yıl Eylül Ay’ının son günlerindfe yapılan Ahmed-i  Xani Kültür Festivali bu yılda yoğun bir katılımla gerçekleşti.  29 Eylül 2018 Cumartesi

Haber Merkezi- Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde düzenlenen 2. Ahmed-i Xanî Kültür Sanat ve Turizm Festivali sona erdi.

Ağrı Valiliği, Doğubayazıt Kaymakamlığı, Doğubayazıt Belediyesi ve Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi (AİÇÜ) işbirliğiyle gerçekleştirilen festivalin son gününde, tarihi İshak Paşa Sarayı'nda çeşitli etkinlikler düzenlendi. 

Çok sayıda katılımcının katıldığı festivalde kültür ve el sanatları stantları kuruldu.

Festivalin öğleden sonraki bölümünde ise AİÇÜ öğrencilerinden oluşan müzik grubu ve dengbejler sahne aldı. 

Festivale ailesiyle Iğdır'dan katılan Yaşar İldem, İshak Paşa Sarayı'ndaki festivalin çok renkli geçtiğini söyledi.

Yaşar İldem, “Geçen sene de festival için ailemle buraya gelmiştim. Özellikle İshak Paşa Sarayı'nda düzenlenmiş olması çok iyi bence. Gerçekten çok renkli bir festival oldu. Doğubayazıt Kaymakamımız Zafer Engin'e ve festivalde emeği geçen herkese çok teşekkür ederiz” dedi.

Selva Enes adlı öğretmen ise, festivalin, etkinliklerle dolu dolu geçtiğini dile getirdi.

2. Ahmed-i Xanî Kültür Sanat ve Turizm Festivali, dengbej sanatçılarına teşekkür plaketi sunulmasıyla son buldu.

Ahmed-i Hani Festivali başladı

Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde 29 Eylülde başlayan 2 gün sürecek olan Ahmedi Hani Kültür, Turizm ve Sanat Festivali düzenlenen çeşitli etkinliklerle bugün başladı.

Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde 2 gün sürecek olan Ahmedi Hani Kültür, Turizm ve Sanat Festivali düzenlenen çeşitli etkinliklerle bugün başladı.

Ağrı Valiliği ve İbrahim Çeçen Üniversitesinin desteği ile Doğubayazıt Kaymakamlığınca bu yıl 2’ncisi gerçekleştirilen Ahmedi Hani Hani Kültür, Turizm ve Sanat Festivali Ahmedi Hani Türbesi önünden yüzlerce kişinin katıldığı yürüyüş ile start aldı. Aralarında Ağrı Valisi Süleyman Elban, AK Parti Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi ve İbrahim Çeçen Üniversitesi Rektörü Abdulhalik Karabulut da bulunduğu çok sayıda kişi Türk bayrakları ile yaklaşık bir kilometrelik yürüyüşü tarihi İshak Paşa Sarayı’nda tamamladı. İshak Paşa Sarayı Anma avlusunda devam eden programda saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu. Programda konuşan Ağrı Valisi Süleyman Elban, konuşmasına Ahmedi Hani’yi anarak başladı. Ahmedi Hani’nin büyük bir İslam âlimi olduğunu söyleyen Elban, festivalin oldukça önemli olduğunu belirtti. Elban, “Burada siz 3 zirveye şahitlik ediyorsunuz birincisi bölgemizin ve ülkemizin zirvesi Ağrı Dağı, ikincisi sanat ve mimari eser bakımından tarihi İshak Paşa Sarayı ve ilimde irfanda zirve bir isim, bugün adına festival düzenlediğimiz zirve bir isim Ahmedi hani. Ahmedi Hani Hazretleri çok küçük yaşlardan itibaren ilimde çok hızlı yükselmiş başta dini ilimler olmak üzere diğer müspet ilimlerde de zirve isim haline gelmişti. Edebiyatta, şiirde, sanatta ve yine aynı şekilde temayüz etmiş bir şahsiyet ama bu gölgenin yönetim merkezinde 20’li yaşlarda itibaren de sancak merkezinde katiplik mertebesine yükselmiştir. Ayrıca bir bürokrat şahsiyettir. Dolayısıyla Ahmedi Hani dediğimizde manevi ikliminden irfanından Saidi Nursi’nin istifade ettiği bir irfan insanıdır. Bir tarafta edebiyatta şiirde zirvede olan bir isi. Çok iyi bir eğitimci, çok genç yaşlarda kendisini eğitime adamış. 5657 yıllık kısa ömrüne birçok eser sığdırmış birçok insan yetiştirmiş” dedi.

Programın devamında konuşan AK Parti Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi, Ahmedi Hani’nin İslam alemi için önemli bir şahsiyet olduğuna değindi. Ahmedi Hani’nin her geçen gün dünya çapında daha çok tanındığını dile getiren Çelebi, “AK Parti hükümetlerinden önce ben Ağrıdaydım. Buraya geldiğimizde burası kapalıydı. AK Parti hükümetleri döneminde buraya çok büyük paralar harcandı. Ve şu anda Türkiye’nin gözbebeği oldu. AK Parti hükümetlerinden önce burası perişandı. Doğubayazıt’lı ve Ağrı’lıların burada terörü bitirmesi lazım. Biz teröre dur diyemezsek bugün buraya gelen ziyaretçilerin sayısı azalır ve seneye yarısı gelir” şeklinde konuştu.

Festival sergi salonlarının gezilmesi ve stantların gezilmesi ile devam etti. Festival bugün ve yarın gün boyu düzenlenen konser ve etkinlikler son bulacak.

GEÇEN YIL YAPILAN FESTİVALE  Kültür VE turizm bakanı numan kurtulmuşta katılmıştı…

Ahmed-i Hani Kültür Sanat ve Turizm Festivali

Ahmed-i Hani Kültür Sanat ve Turizm Festivali - Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş: - "Bazen barışı sağlamak çok büyük fedakarlık gerektiriyor.

Barışın bedeli, bazen savaşın bedelinden daha ağırdır. Esenliğin bedeli kargaşanın bedelinden daha ağırdır. Ama bu bedeli ödedik, ödemeye devam edeceğiz. Esenlik yurdu haline yeniden bu yurdu getireceğiz. Herkes elini kollunu sallayarak, esenlik içerisinde bu ülkeyi dolaşacak" - "Bu coğrafyanın daha güzel olmasını, bu coğrafyadaki kırılmaların sona ermesini hayal ediyoruz. Bu coğrafyada Türk'ün, Kürt'ün, Arap'ın, Acem'in meselelerini görüşerek, konuşarak çözdüğü günleri hayal ediyoruz"

AĞRI

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, "Bazen barışı sağlamak çok büyük fedakarlık gerektiriyor. Barışın bedeli, bazen savaşın bedelinden daha ağırdır. Esenliğin bedeli kargaşanın bedelinden daha ağırdır. Ama bu bedeli ödedik, ödemeye devam edeceğiz. Esenlik yurdu haline yeniden bu yurdu getireceğiz. Herkes elini kollunu sallayarak, esenlik içerisinde bu ülkeyi dolaşacak." dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş, İnegöl Belediyesinin katkılarıyla Doğubayazıt Belediyesi tarafından düzenlen Ahmed-i Hani Kültür Sanat ve Turizm Festivali'ne katıldı.

Osmanlı şaheserlerinden İshak Paşa Sarayı'nın karşısındaki, Ahmed-i Hani Türbesi yakınında düzenlenen festival, Kur'an-ı Kerim, ilahiler ve Kürtçe mevlit okunmasıyla başladı.

Bakan Kurtulmuş, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bulunduğu coğrafyanın büyük bir medeniyet ve kültürün mirası olduğunu belirterek, Doğubayazıt'ın engin kültüre sahip olan yerlerden biri olduğunu söyledi.

Doğubayazıt ve bu coğrafyada, Ahmed-i Hani'nin, Ahmed-i Cezeri'nin, Fakiye Teyran'ın, Molla Hüseyin Batei'nin ve nicelerinin yetiştiğini anımsatan Kurtulmuş, bu insanların şahsiyetleriyle eserleriyle fikirleriyle ilim dergahlarına, ilim pınarlarına ışık tuttuklarını söyledi.

Buraları yeniden canlandırmak istediklerini ifade eden Kurtulmuş, ilçede sürdürülen kültürel çalışmalara ilişkin, "Bunlar, bizim bu topraklara karşı bu coğrafya ve medeniyete karşı vefa borcumuzdur. Bunları yapıyoruz, daha iyilerini de güzellerini de yapacağız." diye konuştu.

Ahmed-i Hani'nin, "Ama aşık ile heveskar arasında fark var. Heves sahipleri çıkarcıdır, aşıklarsa fedakar" sözlerini aktaran Bakan Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Bizler aşık insanlarız. Biz bu memlekete bu memleketin insanları, bu coğrafyaya bu medeniyete, bu kültüre, geçmişimize medeniyetimize velhasıl bu toprakların taşına toprağına aşık insanlarız, heveskar insanlar değiliz. O nedenle bizim için makam mevki, bizim için şan şöhret, bizim için para pulun hiçbir önemi yoktur. Bizim için nerede bulunuyor olursak olalım yaptığımız her hizmet halka hizmettir, Hakk'a hizmetin kapısıdır. Biz Fakiye Teyran'ın mevlidini Kürtçe basarken sadece Kürtçe konuşan ve anlayan kardeşlerimize hizmet etmiyor, bu hizmetle Hakk'ın rızasını kazanmanın kapısını aralıyoruz."

Türkiye Kürdistanından bir kare..

Bu bölgedeki hizmetlerini Allah rızasını kazanmak için yaptıklarını anlatan Kurtulmuş, "Biz bu memleketi, bu coğrafyayı irfanın, ihsanın, esenliğin medeniyetinin beşiği olarak görüyoruz. Yeryüzündeki herkesin eman dilediği bir coğrafya olarak görüyoruz. Onun için asla heveskar değil fedakar olarak çalışıyoruz. Hayal ediyoruz, bu coğrafyanın daha güzel olmasını, bu coğrafyadaki kırılmaların sona ermesini hayal ediyoruz. Bu coğrafyada Türk'ün, Kürt'ün, Arap'ın, Acem'in meselelerini görüşerek konuşarak çözdüğü günleri hayal ediyoruz." ifadelerine yer verdi.

Suriye'nin, Irak'ın nasıl darmadağınık edildiğinin görüldüğünü anımsatan Kurtulmuş, insanları mezheplerine, etnik kimliklerine göre bölerek, fitne sokmaya çalışanların hangi, sonuçlar elde ettiğinin Suriye ve Irak'ta görülebileceğini dile getirdi. Numan Kurtulmuş, "Suriye paramparça oldu, kim kazandı?" sorusunun iyi sorulması gerektiğini belirterek, Müslümanlara uyanık olmaları çağrısında bulundu.

Türkiye'de 40 senedir terörle uğraşıldığını ve bu sürede birilerinin Türkiye'nin esenlik yurdu olmasının önüne geçmeye çalışıldığına vurgu yapan Kurtulmuş, terörden dolayı kaybedilen hayatlar başta olmak üzere diğer konulara da dikkati çekti.

"Bu ülkede kimsenin burnu kanamasın. Bu ülkede değil bu coğrafyada hiçbir kardeşimizin burnu kanamasın. Hep beraber asırlardır yaşadığımız gibi kıyamete kadar da beraber yaşayalım. Bizi kimse Sünni, Alevi diye ayırmaya gücü yetmesin." diyen Kurtulmuş, bunu sağlayacak olan şeyin de hevesler değil fedakarlıklar olduğunu söyledi.

Kurtulmuş, "Bazen barışı sağlamak çok büyük fedakarlık gerektiriyor. Barışın bedeli, bazen savaşın bedelinden daha ağırdır. Esenliğin bedeli kargaşanın bedelinden daha ağırdır. Ama bu bedeli ödedik, ödemeye devam edeceğiz. Esenlik yurdu haline yeniden bu yurdu getireceğiz. Herkes elini kollunu sallayarak, esenlik içerisinde bu ülkeyi dolaşacak." dedi.

Ahmed-i Hani'nin yaşadığı dönemdeki medreselere işaret eden Kurtulmuş, "Bu adam, bu topraklarda yetişti. Bu ülkenin toprakları, iklimi bereketlidir. Yeniden Bitlis'in, Ahlat'ın, Muradiye'nin, Doğubayazıt'ın o güzel kültür iklimini yeniden kuracağız, bundan kimsenin şüphesi olmasın." dedi.

Bakan Kurtulmuş, Ahmed-i Hani'nin dört dilde konuşup yazdığını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Dil, aynı zamanda 'gönül' demektir. Biz hangi dili konuşursak konuşalım, dilimizden barış çıkacak, insanlık sözleri çıkacak, dilimizden esenlik sözleri çıkacak. Çünkü biliyoruz ki gönlünde barış ve esenliğe yer olmayanın dilinden de barış ve esenlik çıkmaz. Söylese de o sözün hiçbir karşılığı olmaz."