KIYAMETİN AYAK SESLERİ SURİYE’DEN YÜKSELİYOR…
Ortadoğu ve Suriye’ye geçtiğimizde alanda bulunan her bir terörist, terör örgütü, terör ve kaos ortamı direkt olarak İsrail ve ABD işgaline hizmet ettiğini; onların diğer halkları yok etme, can, mal, namus vb. her şeylerini ellerinden alma kısacası soykırım ve köleleştirme olduğunu
KIYAMETİN AYAK SESLERİ SURİYE’DEN YÜKSELİYOR…
Amerika-İngiltere vb. yapılar kendilerini işgal eden küresel firma ve ailelerin karakterini, politikalarını tüm dünyaya yansıtan günümüzün en büyük terör örgütlerine dönüşmeye başladılar. Bu devletleri kontrole alan terörist firma ve ailelerin temel karakteri ise işgal, soykırım, askeri darbeler, sömürgecilik vb. olgulardan beslenerek varlıklarını sürdürmedir.
Bu yapılar bu politikalarını sürekli hale getirmek içinde İsrail Terör devletini kurdular. Günümüzde açık işgal ve askeri darbe yapamadıklarından da dünyanın hedef tüm coğrafyalarına İsrail’le birlikte dünyayı düşürmek için terör ordu ve örgütlerini de bu devletin yedeği olarak döşediler ve terörizmi bütün gezegene yayamak için var güçleriyle çalışmaktadırlar. Bu anlamda diğer halk, ulus, millet, devlet, firma, aile vb. bütün dünya, bütün insanlık artık bunların hedefidir… Nasıl Filistini damla, damla, adım –adım işgal edip,yokediyorlarsa… dünyanın tümü de bu küresel soykırımcılar için hedeftir. Benzer plan ve projelerle adım-adım, bütün dünyayı işgal, yok etme yüzyıllar sürsede bunların ana hedefidir…
Buradan Ortadoğu ve Suriye’ye geçtiğimizde alanda bulunan her bir terörist, terör örgütü, terör ve kaos ortamı direkt olarak İsrail ve ABD işgaline hizmet ettiğini; onların diğer halkları yok etme, can, mal, namus vb. her şeylerini ellerinden alma kısacası soykırım ve köleleştirme olduğunu Rusya ve Çin halkları başta olmak üzere bütün dünya halkları bu can alıcı gerçeği kavramak zorundadır.
Bir başka deyişle Küresel soykırımcı firma ve aileler için din, dil, insani değerler, insanlığın binyıllardır kazandığı, evrensel değerler vb. hiçbirşeyin önemi yoktur. Tek önemli olan dünya ve insanlığı soykırım, köleleştirme ve düşürme için terörist devletler ve terör ordu örgütleri başta olmak üzere hertür aracı kullanarak dünyayı düşürmedir.. Osmanlıyı yıktıklarında Hıristiyan Rum-Ermeni halkını nasıl yokettiklerini dünya çözmelidir..
Bu yakıcı gerçekten yola çıktığımızda Kürdistan, Suriye, Irak, Libya, Afganistan, Mısır.. İsrailin lejyon ordularıyla, terör ordularıyla nasıl kuşatıldığı; Arap diktatörlüklerinin kullanılması, İsrail terör devleti; terör ordu ve örgütlerinin varlıkları, ABD'nin küresel ekmik saldırısı, Filistin işgalinin pervasızca sürmesi... dünyayı onlarca kez patlatacak bombaya çevrilmiştir…
Rusya-İran-Türkiye’nin yarın Tahranda yapacakları toplantıda yapacakları zirvede alacakları en önemli karar, Suriye’de tek bir terörist ve terör örgütünün kalmaması ve bu poltikanın tüm hedef coğrafyaya yaılması üzerine olmalıdır...
Zirvede Suriye coğrafyasında terörün yeşereceği hertür argümanda ortadan kaldırılmalıdır. Özellikle Rusya, Türkiye ve İran coğrafyasına yüzyıllardır döşenen kripto aile, firma, derin terörist sızma ve işgalin döşendiği gerçeğini unutmadan alanı sil baştan düzeltecek politiklar geliştirmelidir.
Fikir özgürlüğü, halkın her alanda önünün açılması, dil-din-mezhep, ırk üstü yeniden bir siyasal yapılanmanın Suriye’de hayata geçirilmesi, vatandaşlığın en üst kriter olamsı… Kürtler adına ortaya çıkarılan terör ordu ve örgütleri başta olmak üzere alana döşenen dinci terör ve çetlerin tümden ortadan kaldırılması gerekmektedir…
RUSYA TÜRKİYE ve İRANDAKİ KRİPTO YAPILANMAYI ÇÖZMELİDİR…
Türkiye’nin özellikle kripto derin işgal nedeniyle Kürtler üzerindeki asimilasyoncu inkarcı politikalrının Suriye’de nüks etmemesi için Rusya azami dikkat etmelidir. Çünkü Kürt dili-kültürü… Kürtlerin insani-evrensel haklarıyla oynama… Bütün coğrafyanın yumuşak karnıdır. Bölge devletlerinin inkarcı, asimilasyoncu tutumları, politika… ise abd-israil terörizminin, bunların kripto yapılanmalarının Kürtlerin içine sızmasını alanı terörize etmede baş rolü oynamaktadır. Bu anlamda Suriye'de dil-din-ırk faktörü değil vatandaşlık faktörü üzerinden yeni anayasa şekillenmlidir...
Rusya, Türkiye - İran – Suriye - Irak arasında fiziki sahte suni sınırları kaldırmadan ırk, dil, din mezhep üstü bir siyasal yapılanmayı esas alarak bölgede İsrail terör devleti ve ABD işgalini sonlandırmaya yönelmelidir. Bunun en önemli koşulu ise TR, İRan, Irak, Suriyede yeniden siyasal yapılanma ve bu soykırımcı yapıların coğrafyaya döşedikleri terör ordu ve örgütlerinin temizlenmesinde yatmaktadır…
Rusya ve İran’ın dikkat etmesi gereken en önemli konulardan biri Türkliyenin hatalı politikalara düşmesini engellemedir. Türkiye, Afrinde Kürt dili-edebiyatı, Kürtçe eğitim konularında ki politikaları ile siyonizme, Fetö teröründe de ortaya çıktığı gibi, siyonizmin yüzyıldır truva atı olarak kullandığı türk-türk ırkçılığı ile Abd işgaline ve teröre yarayacak asimilasyon politikaları gibi ağır hataların içine düşerek verdiği bütün mücadeleyi boşa çıkaran bir konuma zaman-zaman kaymaktadır. Bu kaymayı da sağlayan hala Türkiyede varlıkları alanen devam eden, siyonizmin asıl kolu olan ata tapıcılar ve ırkçılardır. Bu ırkçıların neden olduğu butür ölümcül hatalar ise Türkiyeyi farkına varmadan abd-israil politikalrına hizmet eden bir araca çevirmektedir. Burada Rusya yükünün ne kadar ağır ve ölümcül olduğunu kavrayarak terörün üremesine yararayacak hertür argümanı ortadan kaldırmaya odaklanmalıdır…
Suriye’de takip edilecek ana politika bu coğrafyanın Türkiye ve İranla bütünleşmesi… sınırlarının kaldırlması, yeniden siyasal yapılanma, terör ordu ve örgütlerinin temizlenmesi Kürt sorunu nedeniyle Türkiyenin içine düştüğü, düşleceği hataların ekarte edilmesiyle abd-israil işgalini sonlandırmaya yöneleik adımlar olmalıdır. İşgalci israilin golan tepelerinden sökülüp atılması atılması ise en önemli gündem maddelerinden biri olmalıdır..
Türkiye'deki Gençlerin Hayali ASELSAN'da Çalışmak
Son zamanlarda yaptığı yatırımlarla hızlı bir büyüme içerisine giren ülkemizin savunma sanayi devi ASELSAN, Türkiye’de yaşayan gençlerin hayali oldu. Universum tarafından yapılan araştırmada, üniversite öğrencilerinin büyük kısmının okullarını bitirdikten sonra ASELSAN bünyesine görev almak istedikleri ortaya çıktı.
Universim 2018 Türkiye’nin Öğrenci ve Çalışan Y Kuşağı İçin En Çekici İşverenler Araştırması sonucu yakın zaman önce yayınlandı. Universim’in 61 ülkede, 1.8 milyon gençle yaptığı En Çekici İşveren başlıklı araştırmanın Türkiye ayağının altıncı yılında yine beklendik sonuçlar çıktı. 46 üniversiteden 41 bin 117 öğrenci ve ortalama üç yıldır iş hayatında olan 13 bin 116 genç profesyonelle yapılan araştırmalar sonucunda elde edilen bilgilerle detaylı bir rapor hazırlandı.
Harvard Business Review Türkiye isimli derginin eylül sayısında yayınlanan raporda Türkiye’deki gençlerin mühendislik/IT alanında en çok çalışmak istedikleri şirketin ASELSAN olduğu belirtildi. Savunma sanayi şirketi, geçtiğimiz sene de aynı araştırmada birinci sıraya oturmayı başarmıştı.
Konuyla ilgili açıklama yapan ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Prof. Dr. Haluk Görgün şunları söyledi: “Türkiye’nin en çok çalışılmak istenen şirketi olmak gurur verici ama aynı zamanda bu onurun getirdiği bir sorumluluk var. Sadece Türkiye’nin en parlak gençlerini ASELSAN’a çekmek değil, aynı zamanda onların aşkla sorumlulukla çalışacağı bir iklim yaratmak, sorumluluk hissettirmek ve her ASELSAN çalışanının, bu kültürün önemli bir mimarı olduğunun farkında olmasını sağlamak önceliklerimiz arasındadır. ASELSAN’da olmaktan gurur ve mutluluk duyan çalışanlarımız en güvenilir marka elçilerimizdir. İnsanı kaynak olarak görmekten ziyade bir kıymet olarak görüyor ve tüm çalışanlarımıza kıymetli oldukları duygusunu yerleştirmeye çalışıyoruz”
