KÜRT SORUNU ORTA-DOĞU, ÖN ASYA RUSYA'NIN YIKIMINA KADAR GİDER, DÜNYAYI PATLATIR...

KÜRT SORUNU ORTA-DOĞU, ÖN ASYA RUSYA'NIN  YIKIMINA KADAR GİDER, DÜNYAYI PATLATIR...

Kürt sorunu, Filistin Sorunu doğru bir temelde teşhis edilip çözüme kavuşturulmasa kısa yada uzun vadede Türkiye ve İran'ın da Irak-Suriye gibi parçalanıp, yıkılmalarına, yada ufalanıp parçalanmalarına yol açacaktır. Aynı sorun domino etkisini yaratarak Asya ve Ön Asya'da da istikrarsızlık, terörizm, kaos ortamını tetikleyerek, ayakta duran bir halk ve devlet bırakmayacağı gibi ileride Rusya'yı da tarihten silebilecektir.

Türkiye, İran, Irak, Suriye, Rusya ... Devletlerin terörizme karşı savaşları kendilerini korumaları en doğal hakları. Terörle mücadele edilirken asl olan bataklıkların kurutulmasıdır. Terör ve terörizmi doğuran sebeplerin ortadan kaldırılmasıdır.

Kürt sorununda da ana bataklık Kürtlerin 4-5 devlet tarafından parça-parça edilmesi, Kürtlerin sahte suni sınırlarla birbirinden koparılmasıdır. Hakeza aynı şekilde Kürdistanı parçalayan devletlerin de aynı şekilde sahte suni sınırlarla aynı parçalanmışlığa maruz kalmalarıdır. 

Kürdistan'ın bu parçalanmışlığının yanı sıra Kürdistan'ı parçalayan devletlerinde sahte suni sınırlarla parçalanmaları, bu sınırları koruma, düzen ve nizamı imkansız hale getirdiği gibi son 1-2 yüzyıldır bu atomizasyona uğratılan ülkeler ve halklar soykırım, kölelik ölüm çemberlerinin dışına çıkamamaktadırlar. Deyim yerindeyse etrafı ateşle çevrilen bir akrep misali dönüp dolaşıp kendi kendilerini sokmaktadırlar...

Bu ölümcül sorunların ana çözümü İran-Türkiye ve Rusya'nın geliştireceği politikalara, bu devletlerin tutumuna direkt bağlı bir durumdur. Irak ve Suriye konum ve kuruluşları itibariyle Osmanlının yıkılmasının ardından küresel katillerin-firmaların Mezopotamya-Ortadoğu'da ki kaynakları sömürmek için kurdurdukları uydu-uyduruk, devlet temeli olmayan vatandaşını soykırıma uğratma üzerine dünya siyonizminin kurdurduğu sahte diktatör-devletçiklerdir. Bu devletler özü itibariyle Kürdistan coğrafyasının bire parçası, Türkiye'nin ise birer vilayeti-illeridirler.

Rusya-İran-Türkiye 400-500 yıldır süren, merkezinde Kürdistan'ın  yer aldığı parçalanmışlığı, bölünmüşlüğü nasıl  çözeceklerine dair günümüze kadar maalesef  tek bir tez geliştirmedikleri gibi Kürdistanın parçalanmışlığı ve Filistin sorununun, uydu israil terör devletinin kendilerini nasıl tarihten sildiğininde hala tam bilincinde değillerdir. Bir başka ifadeyle yüzyıllardır ulus devlet ve ırkçılık zehiri Rus-Fars, Türk, Arap... halklarını kör etmiştir. Sorunlarda sadece parçaları görmekte, sorunları tüm detaylarıyla kavrayamamaktadırlar...

Bu üç kadim medeniyetin 500 yıldır dünyanın en kadim halklarından olan Kürtlerin ve Kürdistanın parçalanma sorununu görmeme ve çözüm üretememe durumu 400-500 yıldır dünyayı dizayn eden küresel katil firma ve ailelerin dünyayı işgal etme, köleleştirme, dünya halklarını soykırıma uğratmalarını kolaylaştırmıştır. Bu atomizasyon-parçalanma günümüzde küresel katil firmaların devletleri olan  ABD ve İsrail terör devletine hizmet etmektedir. Bölge devlet-halklarını ise her alanda kölelik ve soykırıma çakmektedir.. Bu siyonist güçler binlerce km ötelerden gelerek Kürdistan Ve Filistin'i işgal ederek, kaynaklarına konarak mevcut statü ve sorunlardan  faydalanarak bölgeyi işgal, bölge geneline lejyon ve terör ordularını döşeyerek bölgedeki tüm devlet ve halkları her alanda tehdit eder hale gelmişlerdir. Bu tehdit ve kuşatma giderek bütün dünyayı yok edecek bir tehdide doğru evrilmektedir.

Türkiye'de 2000'li yıllardan sonra Kürt halkı PKK dahil kendi adlarına ortaya çıkarılan tüm örgütlerin küresel katil firmalar tarafından kullanıldığını görür-görmez açık ve aleni bir şekilde tüm desteklerini çektiler. Her alanda devletin yanında yer aldılar. Irak-Suriye-İran'da ki Kürtler de hem devlet terörizminden, hem de terör örgütlerinden muzdarip bir şekilde devletlerin kendileriyle ilgili sorunların çözümünü bekleyip durmaktalar...

Şimdi asıl soru yada çözülmesi gereken sorun:  Sahte suni sınırlarla parçalanmış Kürdistan coğrafyası, sahte suni sınırlarla donatılmış bölge devletleri bu parçalanmışlığı ve atomizasyonu nasıl bitirecekler, İsrail terör devletinin Filistini işgalini nasıl çözecekler. ABD ve batılı güçlerin bölgemizdeki işgallerine nasıl bir sistemle son verecekler...

Bu konuda Rusya'nın, Iranın, Türkiye'nin bir tezi var mı, dünya devlet ve halklarının bir çözüm tezi varmı...?

Kürt halkı, aydınları, stk'ları  2000'li yıllardan sonra bu ülkelerin hepsine bir çözüm önerdi. Bölgede ırk-mezhep ve fiziki sınırların olmadığı yeniden bir siyasal yapılanma. Kürtlerin bu tezini bölge devletleri ve Rusya kavrayamazsa Suriye'de ki krizi kullanacak olan ABD ve Batılı güçler, daha doğrusu Küresel katil-soykırımcı firmalar  BM öncülüğünde kısa zamanda kafalarında ki Kürdistan'ı kuracaklardır. Ortadoğu'dan Rusya'nın derinliklerine istikrarsızlığı ve yıkımı hayata geçireceklerdir. Süreç içerisinde Ortadoğu, ön Asya-Asyada köleleşmeyen, soykırıma uğramayan, parçalanmayan bir tek halk ve millet kalmayacaktır...

Türkiye ve İran uyduruk suriye-ırak rejimlerini de içine alarak derhal ırk-dil-din-fiziki sınırların olmadığı 4 devletin tek devlet şeklinde olduğu bir yeniden siyasal yapılanmaya gitmelidirler.  Rusya'da buna gereken desteği sunmalıdır. Ve bütün dünya bu yıkım ve kuşatılma karşısında uyarılmalıdır. Aksine parçalanmış bir Kürdistan gerçeği, sahte suni sınırlarla donatılmış devletlerin varlıklarını sürdürebilmeleri imkansızdır.

Faraza alandaki tüm teröristleri yok ettiniz. Bu parçalanma sahte suni sınırlar uydu-uyduruk devletler, kaos-terör ortamını kullanan güçler daha fazla lejyon ve terörist ordularını daha da artırarak alana  çekecektir... Siyonistler yüzyıllardır boşunamı evangalizm, moon, fetö gibi tarikatları türettiler... Bir başka deyişle siyonizmin dünyaya dayattığı yıkım çözülemezse... bu kısır döngü yukarda değindiğimiz devletleri ufalayıp av yapacağı gibi Asya ve Ön Asya'da terör ve kaosu yaygınlaştırarak ileride Rusya'yı da tarihten silecektir...

Terör ve terörizmin ürediği bataklık ortadadır. Bunun çözümü de yukarda ifade ettiğimiz gibi bütün bölge devletlerinin onayı  yada zoruyla ırk-mezhep üstü yeniden bir siyasal yapılanmada, kripto firma-aile vb. güçlerin kontrole alınmasında...  yatmaktadır. Bölge devletleri ile Rusya bu ince çizgiyi görmezlerse soruna kalıcı çözüm üretmezlerse, terörist avı gibi basitlikleri aşamazlarsa küresel katil firmalar hepsinin er yada geç sonunu getirecektir...

AFRİNDE 4 BİN YILLIK TARİH YOK EDİLDİ...

Bir Taraftan ABD katillerinin alana döşediği iş-it itleri, diğer terör örgütleri, bir taraftan bölge devletleri Kürdistan coğrafyasını, tarihini tahrip ediyorlar...

İş-İt Irak ve Suriye Kürdistan'ında birçok tarihi kenti ve tarihi yok ederken  Türkiye'de  Afrin Operasyonunda 5 bin yıllık Eyn Der’a Tapınağını yerle bir etdi.

SOHR: Afrin’de 4 bin yıllık tarih yok edildi

İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi örgütü, Türk savaş uçaklarının Afrin’in Şerava ilçesine bağlı Eyn Der’a köyünde bulunan tarihi tapınağı bombalarla yerle bir ettiğini açıkladı.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi tarafından yapılan açıklamada, Demir Çağı'ndan kalma Eyn Dar’a'nın son haliyle ilgili bazı fotoğrafları sosyal medyadan paylaşarak, TSK'nin Afrin operasyonuyla tarihi tapınağın zarar gördüğünü belirtti. Eyn Der’a’nın en eski tarım köylerinden biri olduğuna vurgu yapılarak uluslararası topluma, “bu yıkıma karşı sessiz kalmayın” çağrısı yapıldı. 

Öte yandan Suriye Kültür Bakanlığı'na bağlı Antik Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü de, 'Türkiye'nin Afrin'deki hava operasyonlarında tarihi eserleri de hedef aldığını, bu kapsamda son olarak 4 bin yıllık Eyn Dar’a Tapınağı'nın zarar gördüğünü' açıkladı.

Resmi haber ajansı SANA'da yer alan habere göre kurum, dünyadaki tüm ilgili uluslararası kuruluşlara, "Afrin'deki arkeolojik ve kültürel eserleri hedef almaması için Türkiye'ye baskı uygulayın" çağrısı yaptı.

Batı Kürdistan (Rojava) ve Suriye'nin bu türdeki en eski ve tek tarihi eseri olarak kabul edilen Eyn Der’a köyü Efrin kent merkezinin 6 kilometre güney batısında bulunuyor. Köydeki tarihi tapınak 30 metre yükseklikte bir tepenin üzerinde bulunuyor. Uzunluğu 270 metre ve genişliği 170 metre olan tapınağın MÖ 2 bin yılına ait olduğu belirtiliyor. Büyük aslan ve kartal heykellerin bulunduğüu tapınağın tarihi Hurri ve Mitanilere kadar uzanıyor.

Tapınak, 1955 yılında tesadüfen dev bazalt aslan heykelinin bulunmasıyla bölgede başlayan arkeolojik kazılarla gün ışığına çıktı. Yapının milattan önce 1300 ile 1000 yılları arasındaki dönemde inşa edildiği biliniyor.