Tuzlucalı Ücretli Öğretmenler “Neden Biz” Diye Soruyor

Geçtiğimiz kasım ayında 8’i Tuzluca da 21’i Iğdır merkez olmak üzere toplam 29 ücretli öğretmen terör ve iltisak gerekçe gösterilerek işlerine son verildi. Yıllardır zor şartlarda, düşük ücretlerle,  saat başı çalışan ve bir kısmı da yıllardır dağ köylerinde çalışıp öğretmensiz köylere derman olan çaresizlik içinde tutunmaya çalışan bizler mağdur durumdayız.

Soracak çok sorumuz var ama öncelikle Iğdır’dan Tuzluca’ya yapılan açıklamaya değinmek gerek. Tuzluca İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ücretli öğretmenlere gönderdiği tebligat da resmi bir yazının Iğdır Valiliği Ohal komisyonundan geldiğini kararın ise ilçe Ohal komisyonunca alındığını bu nedenle yapılan soruşturma sonucu 8 kişinin terör ve iltisaktan işlerine son verildiğini resmi yazıyla biz mağdurlara bildirmiştir. Ancak Iğdır Valiliği böyle bir yazı göndermediklerini böyle bir talimatın Tuzluca ya gitmediğini net bir şekilde belirtmiştir.  Bu aşamadan sonra yapılan itirazlar sonucu bu kez Tuzluca İlçe milli Eğitim Müdürlüğü mağdurlara tekrar bir tebligat gönderip Aralık ayında yapılacak atamalarla norm fazlalığından dolayı işlerine son verildiğini belirtmiştir. Bütün bu süreçte ilçe kaymakamlığın bilgisi dahilinde olduğunu da belirtelim.  Şimdi sıra sorularımızda:

1-Valilikten geldi denilen yazı nerde? Valilik yazı göndermedik bilgimiz dışında karar alınmış diyorsa neden böyle bir karar alındı?

2-Bu karar nasıl alındı?

3-Soruşturmayı hangi kurum ve kuruluşlar yaptı?

4-İlçede bütün öğretmeler soruşturuldu mu?

5-Hasmane tutum içinde olan feodal nefretlerle bu insanları mağdur etmek isteyen ailelerin ihbarları mı dikkate alındı? Tuzluca da bu mağdur öğretmenleri geçelim ailelerinden tek biri terör ve iltisak tan yargılanıp ceza almış mıdır? Yoksa aşiret-kabile ilkel anlayışı üzerinden kanaate dayalı böyle skandal bir karar mı alındı?

6-Neden ilk tebligata terör ve iltisak dendi sonra tekrar yazılı tebligat ile norm fazlası dendi?

7-Terör ve iltisak diyerek fişleyip işten attığınız insanların birçoğunun siyasetle ilgilileri olmadığını, aralarında bir kaçının yıllardır ülke dışında eğitim gördüğünü hata birinin bu karardan bir ay önce riskli bir hamilelik geçirdiği için işten ayrılmasına rağmen onun da adını listeye eklendiğini nasıl açıklayacaksınız? Bu mağduriyeti nasıl telafi edeceksiniz?

8-Bu insanları ücret değil işten çıkarma gerekçelerine itiraz ettiğinin farkında mısınız? Bu insanların küçücük bir ilçede böyle yargısız infazı vicdanınızı sızlattı mı? "Aileleri ve akrabaları sen neye nasıl bir olaya bulaştın da seni kovdular"  diye mağdur olan öğretmenin nasıl bir yıkım yaşadığını düşündünüz mü? Kendinizi onun yerine koydunuz mu? Ülkenin tertemiz haysiyetli öğretmenlerini hem ekmeğinden etmek hem de terörle ilişkilendirmek bu kadar basit mi?

9-Bütün bunlar olurken bu insanlar üzerinden kimler aklanmaya çalışılıyor? Kimler koltuğunu korumak için bende temizlik yapıyorum demek adına bu mağdurların günahına giriyor diye sormak gerek.

10-Iğdır hepimizin. Gidebileceğimiz başka bir yer yok. Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümet yetkililerimiz beyanatlarında “insanları mağdur etmeyin” diyorlar.

Mesaj çok net bu işin sorumlusu Ak Parti de değil, muhalefet partileri de değil. Yerel idareciler bir skandala imza atmışlardır. İnsanları terör ve iltisak diye kodlayıp hayatlarını cehenneme çevirmek günahtır. Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir. Böyle yerel idareciler ülkemizi bir adım ileri götüremez tersine geriletir. Mağdur atanamayan öğretmenleri bir kere daha mağdur etmeden Milli eğitim bakanlığı duruma el atmalı. Temeli olmayan bu keyfi kararı aldıran yerel idareciler hakkında idari ve hukuki soruşturma başlatılmalıdır.

 Ücretli Öğretmenler