2017 DERNEKLERİMİZ, ARDAHAN FESTİVALLERİ ve DÜŞÜNDÜRÜKLERİ ...

Türkiye’de siyaset alanı toplumu kutuplaştırıp ayrıştırıken STK alanı tam aksine toplumsal tüm kesimleri birbiriyle buluşturmaya, kutuplaştırma ve öetekileştirmeyi tersine çevirmeye başladı.
Bu haber 2017-07-13 21:11:49 eklenmiş ve 1314 kez görüntülenmiştir.

2017 DERNEKLERİMİZ, ARDAHAN FESTİVALLERİ ve DÜŞÜNDÜRÜKLERİ ...

 

Ardahan Nüfusu ülke genlinde bir ila 1,5 milyon arasında. Bu nüfusun 100 ila 150 bini Ardahanda geri kalnı ise İstanbul Metroplu  (tahmini olarak 700-750 bin) başta olmak üzere Bursa, Ankara, İzmir, Kocaeli gibi illere dağılmış durumda.

İstanbul’da Esenyurt ve Sancaktepe gibi mega kentlerde 1. Nüfus Ardahanlılar. Ve Ardahanlılar en az İstanbul’un 10-15 ilçesinde 1.2.3. Nüfusturlar, buna Kars-Iğdır-Ağrıyı eklediğimzide  birçok ilçede ezici olarak öne çıkan bir nüfus yapısıyla karşılaşıyoruz.

 

Ama bu nüfus 2010’lu yıllara kadar nüfus olarak çoğunluk oldukları yerlerde varlıklarını pek hissetirmediler. Bu durumun çeşitli siyasal, sosyal, iktisadi kültürel nedenleri, sosyolojik –piskolojik nedenleri vardır. 

Hemşerilerimizin bu nedenleri anlamaları için bir iki örnek verelim:

1980, 2000’li yıllara kadar bölgede bir köylünün devletle işi olduğunda, şehir merkezindeki bir üçkağıtçı telefonu kaldırır, ama telefonun öbür tarafında kimse yoktur. “hekim bey bizim memo nun durumunu, sorunu çözün, yanlışlıkla amcaoğlunu öldürdü, 15 yıl çok 5 yıl olursa... sağol hekimim, varol paşam, Allah razı olsun paşam” gibi bin bir oyunla elindeki yağı-balı-tenekeyi, yada hayvanı alırlardı.

Yada Kars gibi bir yere elindeki yağ-peynir-bal her neyse ürününü satmaya gittiğinde “kaç para babo” diye köylüye sorulur oda fiyatını söylerdi. Tamam sen bırak 1-2 saat sonra gel paranı al, yada hemen gariban ablukaya alınırdı: “Yav malını satmirsin-satmirsin, neden atatürke küfredersin...  ola jandarmayı, ola polisi çağırın, ola atatürke küfr ederler!”... oyunlarıyla köylülerin malları gasp edilirdi. Bu oyunlar diğer bölgelerde “vay Kürtçe konuştun”, kanunu çiğnedin oyunlarıyla vatandaşın elinden sürüsünü, arazisini, canını, malını  alamaya kadar uzanırdı...

 

TC rejminin bölgeyi boşaltma politikalarının bir sonucu olarak bölge insanı göçe zorlandığında göç ettikleri tarihlerden,  2000’lere kadar bu  nüfus 20-30 yıl boyunca bu sefer  siyaset-STK zübükleri, etki ajanları tarafından kötü kullanıldılar. Bu kullanılma STK alanının tam bilimemesi ve politik kültür yetersizliğinden halende devam etmektedir. STK-İş dünyasının  geriliğinden dolayı Ardahanlılar 1.2.3. oldukları İstanbul’un onlarca ilçesinde çok geri bir durumdalar ve çok kötü kullanılmaktadırlar. Aynı gerçek bütün bölge nüfusu ve ülkemiz geneli içinde  geçerlidir.

 

HOÇVAN DERNEKLER FEDERASYONUNUN KURULMASIYLA DURUM TERSİNE DÖNMEYE BAŞLADI...

 

Türkiye’de siyaset alanı toplumu kutuplaştırıp ayrıştırıken STK alanı tam aksine toplumsal tüm kesimleri birbiriyle buluşturmaya, kutuplaştırma ve öetekileştirmeyi tersine çevirmeye  başladı. Toplumsal alanla pervasızca oynama  2005’ten sonra kurulan başını Hoçvan Dernekler Federasyonunun çektiği federasyonlaşmayla değişmeye başladı. Federasyonlaşamyla bölge nüfusunu, stk yapılanmasını kötü harcayan kai vakfı gibi eski tc sivil kurumları çöküşe geçti. Ardahan nüfusu bulunduğu yerlerde giderek uyanmaya, yerel yönetimlerde, siyasette, bürokraside, kamuda; ülke  genelinde hak ettiği yeri almak için dernekçilik alanında atağa geçti.

 

STK alanındaki bu gelişme son hızıyla devam ederken siyaset STK alanlarıyla oynayan toplumsal çürümeden nemalanan aktörlerde boş durmadırlar. Esenyurtta Kadığoğluar-Çapanlar, Beykoz’da yerel yönetimlerde kümlenen çeteler, Sancaktepede nüfusumuz adına yerel yönetimlerde önde olanlar, ve diğer ilçelerin ezici çoğunluğunda  derneklerimizle, sivil toplumla  sonuna kadar oynanmak için ellerindeki tüm güçlerini seferber etmeye başladılar.  

Yerel yönetimlerde bölge nüfusumuzla ilgi alakları olmayan insanlar temsilci olarak şişirilerek halkın önüne çıkarılmaya başlandı. Örneğin esenyurtta perde önünde muhalif-düşman gözüken çapan-kadıoğlu gibi yapılar perde arkasında kendi çıkarlarına hizmet edecek atları belirleyip toplumun önüne başkan diye sürüp derneklerin başına geçirerek STK alanıyla diledikleri gibi oynamaya başladılar. Esenyurtta nüfus yapımızla nasıl oynandığına dair önemli bir örnek bu habere bknz.  ESENYURT KÜLTÜR EVİNDE KONGRE KOMEDİSİ TIKLAYINIZ...

 

Beykoz yerelinde de ne Ak Partide, nede toplumuzda karşılığı olamayan, halkın sürekli bu adamın kerameti ne diye sorduğu bazı insanlar en önemli görevlere getirildiler.  Ardahan derneklerine, basınına  sürekli ambargo uygulanarak dernekçilik çökertilmeye çalışılmaktadır. Sancaktepe’de ise bölge nüfusu üzerinden Bakan’a bile oyun yapılabimektedir. SANCAKTEPE REFEFERANDUM FİNALİNE SON NOKTAYI HEMŞERİLERİMİZ KOYDULAR TIKLAYINIZ...

 

2017 YILINDA ARDAHAN FEDERASYONU DEVRE DIŞI BIRAKILARAK ARDAHANLA OYNAMA DA ZİRVEYE ÇIKILDI...

 

Ardahan Federasyonu gibi federasyonlarla oynama, içini boşaltma, kullanma gibi projelerle Ardahan nüfusu ve STK’larıyla oynamanın yanı sıra, Esenyurt, Beykoz, Sancaktepe  vb. birçok ilçede de Siyaset –STK zübükleri, yerel yönetimlerde kök salan halkın ve vatandaşın düşmesinden, çürümesinden nemalanan rant çeteleri dernekleri düşürmek, bölmek parçalamak  için hertür oyunu sergilemeye devam etmektedirler.

 

ARDAHAN FEDERASYONU NASIL DÜŞÜRÜLÜYOR... TIKLAYINIZ...

 

Bu oyunlar ister istemez bölgedeki tüm yapıya ve festivallere de yansımaktadır. Örneğin federasyonun içine girdiği gerilik ve kuşatılma, mevcut üye derneklerin yeni yönetimi meşru bir yönetim olarak görmemelerinden dolayı, Ardahanı ilgilendiren Kura Nehri gibi hayati sorunlara karşı da birçok  stk kılını bile kıpırdatmıyor. Artvindeki stk yapısıyla kıyaslandığında Ardahan üzerinde kara bulutlar dolaşıyor. STK’ların çoğu ölüm uykusunda. STK’ların toparlanıp bölgedeki fesitvallere el atmasını, festivallerin tüm Ardahanı kapsayan bir yapılanmaya gitmesi iş dünyası ve federasyo9nların düşürülmesiyle büyük bir darbe almaktadır.

 

Bölgede yapılan festivallere sadece İstanbuldan yılda en az 100 bin Ardahanlının katılması, ekonomik ve kültürel turizmin gelişmesine katkı yapacak insan kitlesi olamsına rağmen, stk’lara yapılan operasyonlar neticesinde  bu  nüfusun bölgeye yönelmesi, bölgeye katkı sunması devre dışı bırakılmaktadır. Bunun bir sonucu olarak da bölgede yapılan festivaler her geçen yıl daha da cılız bir hale gelmektedir. Burada karamsarlığa girmeye gerek yok. Bu oyunların en fazla 2-3 yıl ömürleri kaldı.

 

Özelde Ardahanlılar genelde Türkiye toplumu deyim yerindeyse ışık hızıyla uyanmaya, hızla dernekleşme ve federasyonlaşma dönemine girdiler. Ardahan federasyonlaşama giderek tüm Türkiye’ye örnek olacak bir STK yapılanmasının alt yapısını oluşturmaya başladı. Ardahan özelindeki bu çıkış hızla hem bölgede hem ülke genelinde STK alanını büyütmekte. Hergeçen gün halk kitleleri vatandaş siyasetin, siyaset-STK zübüklerinin, semt-semt oluşan çetleşmelerin yıkıcı-tahrip edici etkisinden hızla çıktığı gibi, vatandaş yerel ve genel anlamda giderek ülkesini, şehrini yönetcek bir yetkinliğe ve etkinliğe de hızla kaymaktadır. STK  alanındaki bu gelişmeler toplumla oynama dönemini bitirdiği gibi eski diktatör, vatandaşı dizayn eden TC alışkanlıklarında hızla yerle bir etmeye başladı. Vatandaş ortaya çıkardığı dernekleşmeyle her alanda giderek ülkenin kaderini belirleyen bir özneye dönüşmeye başladı. Siyaset STK alanını dizayn edecek gücünü kayb etmeye başladı. STK’lar giderek belirleyici güç olmaya başladılar.

 

BÖLGE İŞ DÜNYAMIZ HEM TOPLUMUN, HEMDE STK’LARIN ÇOK-ÇOK GERİSİNDE...

 

Kaisiad ilk kurulduğu 2010 yılından 2015 yılına kadar Süreyya Çinik ve yönetimi döneminde inanılmaz başarılara imza atdı. Lobi kelimesinin içini doldurmaya başladı.

 

İş dünyası kai vakfının içine düştüğü hataya düşmedi. Bölge STK’ları dernekleriyle birlikte  güçlenmedikçe maddi anlamda derneklere güvence verilmedikçe derneklerin dolayısıyla, toplumun siyaset-stk zübüklerinin etkisinden, operasyonlarından  çıkmayacağını bu dönemde net kavrandı. Kaisiad bu dönemde köy, il, ilçe; federasyon farketmeksizin teneke ve tabela olmayan tüm derneklerin etkinliklerine destek sunmaya başladı. Bir derneğin bir etkinliği olduğunda ilk çaldıkları kapı kaisiad olmuştu. Adeta derneklerle kaisiadın her etkinliği ortaklaşmaya başladı. Serhat bölgesi lobi kelimesi ile tanıştı. İş dünyası yada federasyonlar adeta ortak etkinlik yapmaya, bu dönemde ilk defa yerel, kamu, siyaset, stk temsilcileri mega oteller ve salonlarda birbiriyle buluşmaya başladılar.

 

Ardahan Federasyonundan Hoçvan federasyonuna buradan köy derneklerine kadar ilk defa STK’lar iş dünyasıyla birlikte hareket etmeyi, güç olamayı ve akabinde bölge lobisi, ardahan lobisi kavramlarının içi dolmaya başladı. Fakat yönetimin değişmesiyle Kaisiad nadasa yatırıldığı gibi İstanbul Şişlideki merkezi de esenyurta kaçırılarak  dernek tatile çıkarıldı, stk’larla bağı koparıldı. Yeni yönetim büyük iş adamlarından! Oluştuğu içinde 5000 gibi aidat ödeyen büyüklerin içinde yer aldığı toplumla, sivil toplumla, basınla, bölgeyle ilgi alakası kalmayan ahbap-çavuşların birbirini ağırladığı  ucube bir yapıya dönüştü.

 

STK ve sivil toplum alanında ki bu gerileme en çok bölge iş dünyasını vurdu. Bölge nüfusunun  ve STK’ların sivil toplum alanından  geriletilmesi sonucu bölgemizin hiçbir firması  yerel ve genel anlamda yerel yönetimlerden, kamudan ihale –iş almamaya giderek güçten düşmeye başladılar.

 

Bunun yerine bu alanlarda kümelenen çeteleşmeler kimliği pir u pak olan toplumu çaktırmadan kullanan tipleri bulup onlar adına firma açarak toplumsal alanla müthiş oynamaya başladılar. Toplumla ilgi alakası olmayan pir u pak ahmet-memetler, ali-veliler şişerken kendilerinin önünü açan çetelere yada efendilerine uşaklık yaptıklarından toplumsal alana yararları olamdığı gibi toplumun önünü tıkayan birer çürütücü virüse dönüşmeye başladılar. Böylelikle topluma yararı olacak iş adamınında, stk’larında  önünü tıkamaya başladılar.

 

Bu alanda STK’lara plan,  proje , destek sunması gereken iş dünyası ise yine siyaset –stk zübükleri tarafından ablukaya alınarak, yanlış yönlendirilerek iş dünyası iyice çürütülmeye başlandı.

 

Toplumsal alanla oynamayı durdurma adına bölgemizde toplumsal ihtiyaçtan ortaya çıkan Ardahan federasyonu 2017 yılnda,  iş adamları örgütü kaisiad ise 2015 yılından beri atıl durumda. Bu iki önemli yapı, çıkış felsefelerinin aksine toplumun önünü açmadan ziyade kapatan, çürüten yapılanmalara dönüştürülmeye çalışılıyor.

 

İş dünyası-federasyonlar, dernekler üzerinde dönen oyunlar, bölgedeki festivallere de direk yansımaktadır. STK’ların geriliği nedeniyle bölgedeki festivaller çok geri bir tarzda yapıldıkları gibi komik kaçmaya başladılar. Dernekler ve iş dünyası birlikte bir komisyon kurarak sivil toplumla oynamanın önünü kesecek tedbirler geliştirilemezse 2019 yerel seçimlerinde en çok kaybedenler bölge-iş-stk dünyamız ve dolayısıyla nüfusumuz olacaktır. Bundan dolayı halkın dernekler üzerinde, derneklerinde federasyonlar üzerinde büyük bir baskı geliştirmeleri kaçınılmaz bir gerçek olarak hayata geçirilmelidir...

 

Bu yıl yapılan festivallerden Göle Kaşar Festivalinin nasıl patates festivaline dönüştürüldüğü, Damal da ise Ardahanlıların cahiliye araplarının nasıl gerisine düşürüldüğü gibi 1-2 ilginç örnekle bu yazıyı sonlandırıyoruz.

 

21. DAMAL FESTİVALİNDE GÖLGELERE  VE PUTLARA TAPMA  YİNE FESİVALE GÖLGE DÜŞÜRDÜ...

 

CHP'li Belediye Başkanı Ergin Önal yaptığı çalışmalarda hayata geçirmeyi düşündüğü 3 Boyutlu Projeler festivale güzellik kattığı gibi, 3 Boyutlu Projeler festivale damgasını vurdu. Hayata geçirmeyi düşündüğü projeleri  kamuoyuyla paylaştı. Önal, Damal Belediyesi aracılığı ile bir çok hizmeti gerçekleştirdiklerini belirterek, süre ve ömür yeterse yapmayı düşündüğü projelerin 3 boyutlarını kamuoyu ile paylaştı.

Ardahan ve Damal Federasyon Başkanlarının yanı sıra her iki federasyonun yöneticileri ile CHP Ardahan Milletvekilinin de katılıdığı şenliğe Damallıların yanı sıra kent dışından gelen bir çok konukta katıldı.

 

DAMAL  FESTİVALİNDE GÖLGE OYUNLARIYLA DAMALLILAR CAHİLİYUE ARAPLARININ GERİSİNE DÜŞRÜLDÜLER...

 

Ardahanın neden Türkiye’nin en geri, en yoksul  illerinden biri olarak geri kaldığını açıklayan en önemli örneklerden biri de Damal Festivali. 2000’li yıllara kadar varlığını sürdüren halkı kandırılabilir kullanılabilir, dizayn edilebilir koyun sürüsü sanan eski TC rejminin gölge oyunlarıyla Ardahanlılara attığı en büyük kazıklardan bir örnekte bu festivalle somutlaşmaktadır. Eski TC’nin İnsanları, vatandaşı, bilimsel düşünceden, özgür düşünceden  uzaklaştırıp , kandırılabilir, kullanılabilir sürülere dönüştüren ceberrut bir diktatörlük olduğunun en güzel örneklerinden biri de Damal Festivali.

 

Ardahan'ın Damal ilçesindeki Karadağlar'ın eteğinde heryıl  Temmuz Ayında düzenlenen Damal Fesivali birçok bakımdan gölgelere tapmayı andıran gerilik dışında ilçe için bulunmaz güzel bir fırsat, güzel bir festival. Ama gölge oyunu  festivale gölge düşürüyor, Ardahanlıların katılımını engelliyor.

 

Damal Belediyesi ve STK’ları Damal halkını cahiliye Araplarınında gerisine düşüren bu gölge oyununa son verip bütün Ardahanlılara hitap eden Damal Kültür Festivali, Damal Bebeği Festivali gibi bir  festivale dönüştürürlerse bu festival tüm  Ardahanlılara hitap eden bir festivale dönüşeceği gibi, Damal’da Türkiye’nin en yoksul ilçelerinden biri olan kimliğinden hızla çıkacaktır... Gölge oyunlarıyla Damal halkı düşünce olarak mağara devrine itilmektedir. Damal halkını mağara devrinden çıkaracak aydınlar damaldan çıkmadıkça bu gerikalmışlık sürüp gidecek... 

 

DAMALDAKİ GÖLGE OYUNUNUN PERDE ARKASI...

 

Bu proje eski diktatör puta tapıcı TC’nin vatandaşı dizayn etmede kullandığı argümanlardan sadece bir tanesi. Ardahanlıların gölgelerden medet uman, geri kalmış klanlar gibi puta tapıcılığa iten bu gölge oyunu ister doğal, ister yapay oluşsun  çok büyük bir etki ajanlığı projesi. Proje  1930-50’li-60’lı  yıllarda Ardahanlıların ve vatandaşın aklı oynamak isteyen askeriyedeki etki ajanlarının,  Damal ilçesindeki Karadağlar'ın tepeleri üzerinde yıllar süren , yıllar boyunca yapılan dolgu ve kazı çalışmalarıyla şeytanın aklının almayacağı bir gizlilik içinde yapıldı. Benzer çalışmaların Türkiyenin kaç yuerinde yapıldığını bilmemize rağmen, bu yönlü çalışmalarla toplumun inanç ve aklıyla oynandığını biliyoruz. Bu proje sonucu mevcut gölgenin oluşması için yıllarca gizli çalışma yapıldı. Ardahan'ın olduğu gibi Türkiye'nin en yoksul ilçesi konumunda ki Damal ilçesinin halkını ve ülke genelinde insanları bu gölgelere taptırmak, gölgelerden medet umman sürüler oluşturmak için şeytanın aklına gelmeyen planlar devreye soktular. Bu planlar neticesinde Türkiye toplumu 2000’li yıllara kadar birbirlerini sağcı-solcu, alevi-suni, Kürt-Türk... diye kıran koyun sürülerine dönüştüler, her on yıldabir askeri darbelerle hallaç pamuğu gibi ezildiler. Eski TC sevdalıları hala halkı totemlere ve putlara tapan, kandırılıp kullanılan koıyun sürülerine dönmüştürmek için oyun üstüne oyun sergilemeye devam etmektedirler...

 

2017 GÖLE FESTİVALİNİ  ZAFER TAHİROĞLU İZLENİMİYLE AKTARIYORUZ...

 

BİR FESTİVAL DAHA BİTTİ AMA...

 

Zafer Tahiroğlu

Göle'de Festival bitti. Festival için gelip gösteriş yapan ve birilerince özel ilgiyle ağırlanan iş adamı ve siyasetçi diye geçinen kişiler ile onların çantacıları ile ilçeye geldiğini gördüğüm herkes bir anda kayıplara karıştı.

Göle yine kendi kaderiyle baş başa kaldı.

Göle,tozuyla,çöpüyle,akmayan suyuyla,7 yıldır bitirilemeyen Ardahan-Göle arası karayoluyla,bina ve okul mezarlığına dönmüş gereksiz yatırımlarla,işsizliğin pençesinde kıvranan gençliğiyle,cadde ve sokaklarında umutsuz bir şekilde dolaşan halkıyla,Siftah yapamayan esnafıyla başbaşa kaldı.

Göle adına iş yaptığını iddia eden ama kendi reklamlarından başka bir şeye yaramayan Federasyon vs adı altında kurulan STK ların bir kaçı hariç hiç bir gücünün olmadığı bu etkinliklerde ortaya çıktı.

Festivalde sadece konuşma ve temenniler ile,milletin gazını almak için atılan nutuklar ve söylemler festival sonrası havada kalmış durumda.

Vatandaş iş-aş derdinde,birilerinin siyasi reklamları umurunda değil.

Festivalde kralın soytarısı diyeceğim ve Gazeteci diye bu halkı yanlış yönlendirenlerin baştacı edildiğini gördü herkes,bu gazeteci diye geçinen kişi AK Parti li siyasilere çocuğunu işe koydurup işi gereği onların düdüğünü çalan,CHP'lilerle birlikte olunca CHP'li olan ve Adalet yürüyüşünde de boy gösteren,AK Partililerle olunca onlardan daha fazla AK Partili gözüken,para ve çıkar peşinde koşan omurgasız bir kisilikle isini yapan.Gazeteci diye geçinen bu kişiye bu ilçede sunuculuk yaptırılıyorsa vay bizim halimize demekten başka birşey demiyorum.

Bu ilçede İmam'dan siyasetçi olursa,yurt müdüründen Başkan olursa,Domates ve Salatacı dan da ilçe başkanı olursa,Bahsettiğim kişiden de Gazeteci neden olmasın ki,seviye ortada herkes bu işten memnun işler tıkırın da gidiyor.

Ben bunları söylemek zorundayım kim bozulursa bozulsun.gerçek bu.

 

ETİKETLER : 2017 DERNEKLERİMİZ ARDAHAN FESTİVALLERİ ve DÜŞÜNDÜRÜKLERİ ...
Diğer DKM-Analiz haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
Arşiv Arama
- -
Doğu Haber-Doğu Medya-Doğu Kültür Gazetesi
© Copyright 2013 Dogu Medya -Dogukultur. Tüm hakları saklıdır. Dkm Medya
DKM MEDYA GROUP -1
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
DKM MEDYA GROUP-2
TÜRKİYE-BÖLGE, FİRMALAR- İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA
SERHAT HABERLER
BAĞLANTILARIMIZ
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA