BİR OLMAZSAK HİÇ OLURUZ
Esenyurt Belediyesi Sürekli Eğitim Merkezinin düzenlemiş olduğu ‘Siyaset Akademisi’nin bu haftaki konukları tiyatrocu, şair ve yazar Ahmet Yenilmez, Gazeteci-Yazar Nevzat Çiçek ve ünlü tarihçi Prof. Dr. Mahmut Akyürekli öğrencilere ders verdi.
BİR OLMAZSAK HİÇ OLURUZ
Esenyurt Belediyesi Sürekli Eğitim Merkezinin düzenlemiş olduğu ‘Siyaset Akademisi’nin bu haftaki konukları tiyatrocu, şair ve yazar Ahmet Yenilmez, Gazeteci-Yazar Nevzat Çiçek ve ünlü tarihçi Prof. Dr. Mahmut Akyürekli öğrencilere ders verdi.
Her hafta Esenyurt Belediyesi Havana Parkta düzenlenen Siyaset Akademisi’nin yedinci haftasında ilk dersi Tiyatrocu Ahmet Yenilmez verdi.
“Kıblemiz de bir secdemiz de”
İlk dersi veren tiyatrocu Yenilmez, “ Mesleksiz insan aç insandır, aç insan mağdur insandır. Meslek sahibi olan insanın aklını ve vücudunu kullanma hakkı sadece kendisine aittir. Ülkemizde bu oran birçok ülkeye göre çok düşüktür. Bizler Müslüman bir milletiz, kıblemiz de bir secdemiz de ama bazıları aramıza nifak sokmaya çalışıyor. Ne Kürt Türksüz ne de Türk Kürtsüz yaşayamaz. Selahattin Eyyubi’nin dedesi Bizans’a karşı Sultan Alparslan’ın yanında durmasaydı onunla birlikte Haçlılara karşı savaşmasaydı belki de bugün bizler olmazdık” dedi.
Yenilmez ’in verdiği ilk dersin ardından ikinci dersin konuğu gazeteci Nevzat Çiçek oldu.
“Ayrılmayı istemeyin”
İkinci ders konuğu gazeteci Gazeteci Nevzat Çiçek, “ Türkiye Cumhuriyetini kuranlar Osmanlı’nın mülki idarelerinde görev alan kişilerdir. Cumhuriyeti kuranlar Arnavutluk isyanlarını gördükleri için ve ellerindeki son toprak olan Anadolu’yu da kaybetmemek için sert askeri güç uygulamışlardır. 1938 ile 1960 yılları arasında büyük bir siyasi hareketlilik yoktur. Merhum Süleyman Demirel Diyarbakır mitinginde şöyle bir söz söylemiştir. “Ne isterseniz isteyin ama ayrılmayı istemeyin”. Refah partisinin raporlarının arasında Kürt raporu da vardır ve bu raporun öncüsü Recep Tayyip Erdoğan’dır. Erdoğan doğuda Kürt evlerini tek tek dolaştı ve hizmet alamayan bölgelere hizmet ulaştırdı. Çıkarılan 5233 sayılı kanun ile terörden zarar görmüş kişilerin zararları karşılandı. Zararların maliyeti 3 milyar TL idi. Abdullah Öcalan Erdoğan’a yolladığı bir mektupta “Eğer birlikte hareket etmezsek seni de beni de götürürler” diyordu. PKK kır gerillasından şehir gerillasına doğru yol alıyor. Eskiden şehre iner olaylar çıkartır ve daha sonra dağa çıkardı ama artık dağa çıkmıyorlar yine şehrin içindeler. Hem Barzani hem de Recep Tayyip Erdoğan başkanlık krizi yaşıyor. Barzani’yi başkan yapmıyorlar. Devlet 30 yıl sonra ilk kez Kandil’i gerçek anlamda bombalamıştır. Bundaki en önemli unsur ise istihbaratın başka ellere geçmemesidir” dedi.
Çiçek’in ardından üçüncü ve son dersin konuğu Tarihçi Prof. Dr. Mahmut Akyürekli oldu.
“Aslında Marksist bir harekettir”
Akyürekli, “Kürtlerle en büyük ittifak Sultan Selim ve sultan Abdülhamit döneminde olmuştur. Kürtler ve Türkler hem göçebe hem de cihat anlayışı içindeydi. İran’a baş kaldıran Şeyh Bedullahi İran’da beylik kurdu ve hilafete yani Osmanlı padişahı Abdülhamit’e biat eder. Kürtler İran’ı meşgul edelim de Rusya ile anlaşma yapıp Osmanlı Devletine zarar vermesin diyordu. Kürt anneler hapishanelerdeki çocuklarıyla Türkçe bilmediği için konuşamıyorlar sadece birkaç dakika yüzlerini görebiliyordu ama AK Parti bu sorunu ortadan kaldırdı.
100 yıldır Kürt-Türk ittifakını bozmak için çok oyunlar döndü ama başarılı olamadı. Bugün doğuda Kürt hareketi dedikleri hareket aslında Marksist bir harekettir. Kütleri köleleştirmek, soykrıma uğratmak için düyan dein güçlerinn emrinde ajanvari bir yaplanmdır. Kürtlere en çok PKK zarar veriyor. Bu coğrafyada Kürt ile Türk birlik içinde olmazsa büyüyemezler ve yok olmaya mahkum olurlar ”dedi.
Akyürekli’nin konuşmasının ardından tüm konuklara çiçek takdim edildi.
