TÜRKİYE KİRLENMİŞ BAĞIRSAKLARINI TEMİZLİYOR…
Bir taraftan PKK’ye, diğer yandan FTÖ örgütüne operasyonlar Türkiye’nin kirlenen bağırsaklarına neşter olarak kamuoyunda karşılık bulurken, terörle mücadele aynı zamnda kamuoyunda birçok soru işaretini de beraberinde getiriyor.
TÜRKİYE KİRLENMİŞ BAĞIRSAKLARINI TEMİZLİYOR…
Bir taraftan PKK’ye, diğer yandan FTÖ örgütüne operasyonlar Türkiye’nin kirlenen bağırsaklarına neşter olarak kamuoyunda karşılık bulurken, terörle mücadele aynı zamnda kamuoyunda birçok soru işaretini de beraberinde getiriyor. Bunların başında birçok Kürt siyasetçinin KCK operasyonuna benzer bir şekilde tutuklanması geliyor. Bu da AKP, HDP seçmenini seçime kadar çeşitli bahanelerle içeri atma, seçimde HDP’nin önünü tıkama gibi bir algı oluşturmaya başladı.
AKP son iki yıldır büyük stratejik hatalar yapmaya başladı. Bunun temel nedeni kendi içine yönelme, kendi bağırsaklarını temizlemede sınıfta kaldı. Kendi dışındaki ülke ile oynayan kesimlere yönelirken kendi içinde hırsızlık, yolsuzluk, paralel yapılanmlara çalışan, bulundukları mevkilerde halkı kamuoyunu soyarak devleti, kendilerine yakın kullanılabilir insanları kadrolaştırarak, ülkeyi çökerten kesimleri ya görmedi; yada görmemezlikten geldi. Bu durum AKP’yi gerileten giderek yerlebir eden, edecek olan temel gerçek. Ama her ne hikmetse AKP bu konuda adım atmadı. Din-iman adına hırsızlıka şişen, yedi yetimin hakkını yiyen, hırsızlık, yolsuzlukla, rüşvetle büyüyen –şişen patlama noktasına gelen bir sermaye sınıfı oluştu.
Önümüzde ki 5-10 yılda Türkiye tüm hastaklıklarıyla yüzleşme noktasına giderken, içerdeki iktidar savaşı Türkiye’yi en azından 10-20 yıl kaybetirdi, ülkeyi geriye götürdü. Biraz HDP’yi dışında tutarsak Sistemin mevcut partileri ideolojileri, iç,-dış ayakları ile çürümüş dökülen yapılara dönüştüler. Hiçbiri yeni Türkiye’yi ne temsil edecek donanıma nede yeni Türkiye’ye cevap verecek boyutlardadır.
AKP’nin kendi iç kuşatılmışlık nedeniyle gerilemesi-giderek çürümesi önümüzdeki yıllarda Siyasal anlamda yeni partilerin ortaya çıkmasını kaçınılmaz kılıyor. Bu durumun farkında olan, fakat bağımsız olmayan, ülkeyi bir soygun ve ihanet sarmalıyla saran fetullahçılar gibi kökleri dışarda olan çıkar gurupları şimdide önümüzdeki zaman diliminde de partileşiyorlar. Ama gerçerk şuki halk artık bu zokkaları yemiyor. Bu tür partilerin tutma olasılığı sıfır. Dipten gelen, AKP’nin çıkışına yakın yada benzer tüm ülkeyi kapsayan geniş katılımlı bir çıkış Türkiye siyasetine büyük bir soluk getirebilecektir. Bu çıkışın olmasının yegane yolu ise köy,ilçe,il, bölge bazında bir başka deyişle yerel anlamda STK’ların örgütlenmesiyle mümkün. Fakta genel anlamda Türkiye bu konuda sıfır noktasında. Herbölgeden donanımlı insanların, herhangi bir çıkar gurubunun kucağına oturmadan bu alt yapıyı döşemeleri hayati önemde…
Önümüzdeki seçimde de Türkiye sathında değişen fazla bir şey olmayacak. AKP-MHP gerileme dönemine girerken sistemin yüzyıllık hastalıklarını bünyesinde taşıyan hasta CHP ise ağır aksak, kör topal var olmaya devam edecektir.
Mevcut partiler içinde bu çürük TC sisteminin kutsallarına tüküren, ayakları altına alan tek parti HDP. Büyük bir ihtimalle önemli bir yükseliş gösterecektir.
KAMUOYUNDA AKP-PKK İŞBİRLİĞİ ALGISI OLUŞLTU
Kamuoyu seçim arifesinde devletin yaptığı operasyon ve baskıların zemin hazırlayıcısı olarak PKK’yi görüyor. 7 haziran seçimlerinin akabinde halkların iradesine saygı duyp silahlı mücadeleyi Türkiye sathı dışına çekmeyi becermeyen PKK’nin ülke genelinde ve dışında yapılan operasyonların zemin hazırlayıcısı olarak algılanmaya başlandı. PKK’de Kürtler nezdinde Ak Parti gibi büyük bir zemin kaybı dönemine girdi. Kürtler geiderek desteklerini çekmeye başladılar. Halk yaşanan birçok gelişmeyi adeta AKP-PKK ortak hareketi olarak görüyor.
Halk, yapılanların Türkiyede bir devrimi ifade eden HDP’ye karşı bir darbe olarak okumaya başladı…
Basından Operasyonlar-Haberler…
Patnos Eski Belediye Başkanı Tutuklandı
Ağrı'nın Patnos ilçesine jandarma ekipleri tarafından düzenlenen operasyonda aralarında eski Patnos Belediye Başkanı'nın da bulunduğu 5 kişi "örgüt üyesi" oldukları iddiasıyla tutuklandı.
Ağrı'nın Patnos ilçesine jandarma ekipleri tarafından düzenlenen operasyonda aralarında eski Patnos Belediye Başkanı'nın da bulunduğu 5 kişi tutuklandı.
Edinilen bilgiye göre, jandarma ekiplerinin ilçeye bağlı Değirmendüzü köyüne sabah saatlerinde düzenledikleri operasyonda gözaltına alınan eski Patnos Belediye Başkanı Mahmut Yıldız ile Fuat Kaya, Veysi Can, Raif Keleş ve Siracettin Keleş, İlçe Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerin ardından savcılığa sevk edildi. 5 kişi daha sonra tutuklanma talebiyle nöbetçi hakimliğe gönderildi. Burada ifadeleri alınan 5 kişi, "örgüt üyesi" oldukları ve geçtiğimiz günlerde yakılan 4 araçla bağlantılı oldukları iddiasıyla tutuklanarak Ağrı M Tipi Kapalı Cezaevi'ne gönderildi.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Gülen Cemaati'ne yönelik operasyonlar kapsamında Akın İpek'e ait Koza-İpek Grubu'na yapılan baskın hemen hemen tüm gazetelerin manşetlerindeydi. İktidar Medyası İpek'in yurt dışına kaçışını manşete çekerken, İpek'in Cemaat'in kasası olduğu vurgusunu yaptı. Yandaş medya arasında en dikkat çeken manşet ise Star gazetesinin oldu: "7 milyar doları sıfırlayıp kaçtı"
Baskına uğrayan Koza-İpek Grubu'nun yayın organı Bugün gazetesi ise "Sustaramazsınız" manşetiyle okuyucularının karşısına çıktı. Taraf gazetesi de operasyona tam sayfa ayırdı. Gazete manşetinde, "Saray'ın korku operasyonu" başlığını kullandı.
Muhalif medya operasyonların tüm medya sektörüne yayılacağı tehlikesi uyarısında bulundu ve bu durumu operasyonla birlikte manşete çekti. BirGün yaşananları, "Basına Saray operasyonu" manşetiyle okuyucularına aktarırken, Cumhuriyet, bir mesajla operasyonlara tepki gösterdi. Mesajda, "Bu baskını yapanlara da ona alkış tutanlara da yarın adaletin kendilerine de lazım olacağını hatırlatıyoruz" denildi.
Xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Yurtdışına kaçtığı iddia edilen Akın İpek'ten ilk açıklama, biz piru-pakız. Feto-metöo iftira.
Koza İpek Holding'e sabah erken saatlerde çok sayıda polis eşliğinde yapılan operasyon İpek'in açıklamalarını bir kez daha gündeme getirdi.
Kendi grubuna ait Kanaltürk televizyonuna gönderdiği açıklamada yurtdışına kaçtığı ve gözaltına alındığı yönündeki iddiaları yalanlayan İpek, "Trafik borcum bile yok" ifadelerini kullandı.
Akın İpek'in açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
Grubuma ve evime baskın yapıldığını öğrendim, çocuklarımın odasına kadar girmişler, Savcı bey şahsım hakkında sorulmayan soru kalmadı. Sadece belli medya organlarının deli saçma iftiraları vardı, onları da araştırdık
Ben üzerime bir şey sıçratmadan dikkatli yaşadım.
Böyle yapmayın beni ve grubumu zan altında bırakmayın, ne isterseniz sorun açıklayayım
Benim trafik suçum dahi yok.
Grubum da tertemizdir.
AA KAÇTIĞI İDDİA EDİLİYOR DEMİŞTİ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında hakkında gözaltı kararı bulunan isimlerden birinin Koza İpek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek olduğu iddia edilmişti. Anadolu Ajansı'nın geçtiği haberde ise "Koza İpek Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek'in yurtdışına çıktığı öne sürüldü" bilgisi yer almıştı.
Akın İpek iddialar üzerine açıklama yapmıştı
Koza İpek Holding Yönetim Kurulu Başkanı Akın İpek, Twitter fenomeni Fuat Avni'nin şirketlerine 'el konulacak' iddiasının ardından açıklama yaptı.
İpek'in açıklamasına sahip olduğu bugün gazetesinin sürmanşetinde yer verildi.
İpek'in açıklamasında şunlar kaydedildi:
"Sosyal medyada grubumuzun da içinde bulunduğu bazı yayın kuruluşları ve sermaye grupları hakkında iddialar, dedikodular çıktı.
Aldırmayayım diyorum, bitmiyor, telefonum susmuyor.
Durumumuz şöyle;
"30 ŞİRKETİMİZ İNCELENİYOR"
Grubumuzda, farklı sektörlerde faaliyet gösteren 27 şirketimiz var. Faaliyette olmayanlarla birlikte 30 şirketimiz inceleniyor.
Yaklaşık iki yıldan beri.
Bazı şirketlerimiz ikinci, bazıları üçüncü kez inceleniyor.
İncelemeler geçmiş beş yıldı, sekiz yıla sonra on yıla çıktı.
Tam 11 kurum tarafından incelenip denetleniyoruz.
Grup şirketlerimizin tamamı,
Maliye dışında, MASAK tarafından da inceleniyor.
MASAK'ın da bugüne kadar grup şirketlerimizden istediği tüm bilgiler zamanından önce, eksiksiz, tam olarak kendilerine teslim edildi.
MASAK tarafından istenen bütün bilgi ve belgelerin tam ve eksiksiz olarak teslim edildiği, karşılıklı olarak imzalanarak tutanak altına
alındı.
"EKSİK BELGE YOK"
Denetim yapan kamu kurumlarımıza, genel merkezimizde odalar tahsis ettik.
"Ne arıyorsunuz veya neden?" diye sormadık, sormuyoruz.
Mantıklı veya mantıksız ayrımı yapmıyoruz.
Tüm sorulara, tereddüte meydan bırakmayacak şekilde, belgeleri ile cevap verdik, veriyoruz.
Soruları ve verdiğimiz cevapları dosyaladık, Ankara
Cumhuriyet Başsavcılığı'na da teslim ettik.
Grubumuz ile ilgili herhangi bir hayali suç senaryosunun dahi dayanağı olmaz.
Hakkımızda bir iftira atılsa, o da tutmaz. Aksini belgeleriz.
Yangın, deprem, gasp, hırsızlık, hastalık gibi musibetler, Allah (CC) korusun herkesin başına gelebilir. Bunların dışında hiçbir endişemiz yok.
Son durumumuz budur.
Saygılarımla..."
Xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
FLAŞ İDDİA! O 7 milyar dolar Akın İpek'in değil
Fetullahçı Terör Örgütü’ne finans desteği sağladığı iddiasıyla Koza-İpek Grubu’na ait 23 şirkete düzenlenen operasyona gazeteci ve hukukçulardan destek geldi.
Bank Asya aracılığıyla Malta, Bahreyn ve Kıbrıs’a transfer edilen 7 milyar 40 milyon doların Akın İpek’ in değil, Fetullah Terör Örgütü/Paralel devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) ait olduğu iddia edildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ise, Akın İpek hakkında “yokluğunda tutuklama” istedi.
Fetullahçı Terör Örgütü'ne finans desteği sağladığı iddiasıyla Koza-İpek Grubu'na ait 23 şirkete düzenlenen operasyona gazeteci ve hukukçulardan destek geldi. Bir dönem cemaatin en etkin isimlerinden olan Latif Erdoğan, operasyonun önemli bir aşama olduğuna dikkat çekerek, "Akın İpek cemaatin finans kalesiydi ve devlet şimdi o kaleyi fethetti. Bu operasyonun arkasından ciddi çözülmeler olur. Orası paralel yapının merkez üssü gibidir." dedi.
İPEK'İN SERVETİ PARALEL YAPIYA AİTTİR
Erdoğan, "Akın İpek'in şirketleri ve serveti kendisine ait değildir. Akın İpek Fetullah Gülen'in işlerini yürüten bir memurdur ve o şirketlere ait paralar da Akın İpek'in değil paralel yapının paralarıdır. Dolayısıyla Akın İpek'in patronu Gülen'dir. Koza'nın içinde İpek Böceği değil, paralel ağ var." şeklinde konuştu.
CİDDİ ÇÖZÜLMELER OLACAKTIR
Paralel yapıya yönelik en önemli operasyonlardan birisinin Akın İpek'e yönelik yapıldığına dikkat çeken Latif Erdoğan, "Bu operasyonun arkasından ciddi çözülmeler olur. Akın İpek'in iç ve dış mihraklar tarafından korunduğu düşünülürse, bu mevzuda devlet bu operasyonu gerçekleştirmek için epey de bir badire atlamış demektir. Devletin Koza İpek Grubu'na yaptığı operasyon çok büyük bir başarıdır." dedi.
SUÇLU DEĞİLSE NEDEN KAÇSIN!
Akın İpek'in operasyondan bir gün önce yurt dışına kaçmasıyla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Latif Erdoğan, "Bu operasyonun bilgisi önceden Akın İpek'e sızdırılmıştır. Onlar için sürpriz değildir. Yurt dışına kaçması da aslında suçlu olduğu anlamına gelir. Suçlu değil masumsa neden kaçsın ki?" diye konuştu.
İPEK, GÜLEN'E CİDDİ DESTEK OLMUŞTUR
Bir dönem Fetullah Gülen'e en yakın bir diğer isim olan Prof. Dr. Kemalettin Özdemir ise, "Akın İpek'in operasyondan bir gün önce yurt dışına çıkıyor olmasını izah edemezler. Akın İpek çok cömert bir isimdir. Paralel yapıya ve Gülen'e çok ciddi desteği olmuştur. Benim içinde bulunduğum dönemde Akın İpek iş adamı olarak bilinirdi sadece." dedi.
İPEK, PARALEL'İN PARA AKLAMA ŞİRKETİ!
Akın İpek'in Koza İpek Grubu'na operasyon yapılmasının geç kalınmış ama doğru bir adım olduğunu belirten paralelin eski imamlarından ve "Gülen'in ağlattığı müslümanlar" kitabının yazarı Selim Çoraklı, "Paralel örgüte bağlı diğer bütün medya organlarına operasyon yapılmalıydı. Akın İpek'in paralel yapının ve Fetullah Gülen'in kara para aklama şirketidir. Cemaatin topladığı paraların bir kısmı Akın İpek'e ait şirketler üzerinden yurt dışına gönderiliyor. Akın İpek Gülen'e büyük bir karargah yaptırmıştır. İpek'in yurt dışına kaçması suçlu olduğunun en büyük delilidir. Paralel yapının içerisinde bulunan kişiler neye 'Biz yapmadık' diyorsa bilin ki onlar kesin onu yapmıştır." dedi.
FETÖ'YE YÖNELİK OPERASYONLAR SON DERECE HUKUKİDİR
Akın İpek ve başında bulunduğu firmalara FETÖ/ PDY kapsamında soruşturma kapsamında yapılan operasyonlar hâkim kararı ile yapıldığına dikkat çeken Avukat Müşir Deliduman, "FETÖ-PDY terör örgütüne yönelik yapılan operasyon hukuki ve yerinde bir operasyondur. Yapılan operasyonlar kesinlikle basına karşı yapılan operasyon değildir. Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında yapılmış hukuka uygun ve olması gereken bir operasyondur. Aynı zamanda bu örgüt uluslararası ayakları olan bir örgüttür. Terör Finansmanın önlenmesi ile aynı zamanda uluslarası mevzuat açısında da etkin mücadele edilmesi gerekir. Söz konusu firmaların başında olan kişi açıkça FETÖ/PDY bir numaralı kaçak şüphelisinin emrinde olduğunu defalarca belirtmiştir. Bu da örgüt üyeliği şüphesini uyandırmaya yeterlidir." şeklinde konuştu.
