ALTIN SEMER VURSANDA HİMAR YİNE HİMARDIR..
Toplumların gelişimişliği, sahip olunan bilimsel bilgi, ilme, alime verdikleri değer, özgür irade özgür düşünce ve düşünceyi özgür bir şekilde ifade etmelerinde yatmaktadır..
Bu kriterleri sağlayan ülkeler gelişmiş toplumlardır. Bu toplumların yönetildiği yönetim biçimine ise demokrasi denir..
Eğer bir toplumda bireylerden kamusal alana vatandaş liyakatı (bilgi-beceri-uzmanlık alanına göre bireylerin işe alınımı-iş verilmesi..), birbirini geliştirmeyi, ilimde ve bilimde gelişmeyi esas almayı becermiyorsa, başkalarının dayttığı kalıplara göre şekilleniyorsa.. O toplumda gelişme yerine gerileme, ilerleme yerine gerileme, toplumsal anlamda da yozlaşma ve çürüme kaçınılmaz bir şekilde yaşanır. Böylesi bir toplum iş dünyası, siyaset, bilim, kültür-sanat var olamaz..
Hemşeri camiamızın denetim yönetim katılım ayağı sağlam çalışan stk yapılanmasına ağırlık vermeleri, stk-siyaset, iş –ekonomi alanında parti ve görüş üstü birbirine sahip çıkmaları, kurumsallaşmaları toplumsal gelişim açısından olmasa olmaz bir koşuldur..
Bir toplumda genel anlamda bireyler geriyse büyük fotoğrafı göremiyorsa egoist yakjlaşımlarla sadece kendi kişisel çıkarlarını baz alıyorsa o toplumda gelişme olmaz, çürüme kaçınlmaz olur..İş dünyası başta olmak üzere yükselişler sabun köpüğüdür, düşme kaçınılmaz olur..
Bu bütünlüğü yakalayamadığımız için, yerel, ulusal, küresel anlamda firma, bilim adamı, siyasetçi çıkaramıyoruz. Doğduğumuz cğoryı, ülkemizi, dünyayı doğru okuyamdığımızdan yüz yıllardır dünya genelinde iğne satan bir firma dahi ortaya çıkarmamamktayız..
Biribirne yakın hemşeri akraba grupları eğitim, güvenlik, sağlık konuları başta olmak üzere vakıf-şirket, stk-siyaset , ekonomik kültürel alanlarda ortak değerleri yansıtan kurumsallaşmayı becermezlerse devlet, siyaset, din, tarikat .. herkesim tarafından kulllanılıp bitirilirler..
Bir başka ifadeyle kişisel gelişim, iş alanında gelişim, diğer alanlarda gelişimin ana ayağı toplumsal gelişimdir.. İçinde olduğunuz toplum geriyse hiçbir alanda gelişme olmaz. Bireysel var olmaların ardında toplumsal alan yoksa, kurumsal stk-iş-firma alanı yoksa balondur, biri üfürdüğünde çöker..
Türkiyede yüzyıla yakındır yaşadığımız ana gerçek budur. Siyaseti bilmediğimiz ve boşlukları doldurmadığımız için krizler, darbeler, binbir oyunla herkes yedi sülalesiyle çökertilmeye çalışılmaktadır. Birileri kendi totem ve putlarını, birileri ajanı olduğu bizimle ilgi alakası olmayan ideolojilerini diktye etmeye çalışırken.. Kültür sanat, din, bilim.. alanında da özgür düşünce ve iradeyle yetişen insan-vatandaş politik kültür olmadığından hep kullanılmaktayız..
Ülkemizde, yaşadığımız yerde, bölgemizde, iş-siyaset –stk, basın.. alanlarında var olmak ve özne olmak istiyorsak, siyaset ve görüş üstü toplumsal alanı bütün ayakları ile oturtmak zorundayız..
Gelişmemiş toplumlar, gelişmiş toplumların, kendi içlerinde toplumsal çürüme ve soygundan geçinenen kullandıkları çürüttükleri metalardır. Çağımızda geri kalan insan kolayca düşürüldüğü harcandığı gibi bir kıymeti harbiyesi de yoktur. Ne demiş atalarımız.. Altın semer vursan da himar yine himardır..
Bundan dolayı her alanda yukarda belirlediğimiz kriterlerle kendimizi donatmalı hem kendimizi hemde çevremizi geliştirmeliyiz.. Aksi sırtımıza binen binene.. harcayan harcayana .. bitmez..
Melle Mahoyo