İRAN, SURİYE'NİN ARKASINA GİZLENEREK KÜRTLERE SALDIRI BAŞLATTI...
Ortadoğu'da ki Baas Diktatörlüğü, Kökleri tarihin derinliğinde olan Siyonist-Parsek İran Rejmi Kürtleri tekrardan nasıl düşürürüz, nasıl müstemleke yaparız hesabıyla Haseke'ye saldırdılar.
İRAN, SURİYE'NİN ARKASINA GİZLENEREK KÜRTLERE SALDIRI BAŞLATTI...
Ortadoğu'da ki Baas Diktatörlüğü, Kökleri tarihin derinliğinde olan Siyonist-Parsek İran Rejmi Kürtleri tekrardan nasıl düşürürüz, nasıl müstemleke yaparız hesabıyla Haseke'ye saldırdılar. Bu konuda bir analiz haberi aşağıya alıyoruz (editör)
Haseke ve Moskova
M. Ali ÇELEBİ
Ortadoğu’da sistem ve rejim salınımlarının Arap, Fars ve Türkler arasında sürgitmesi, denkleme Kürtlerin girmemesi için bölgesel güçler her yola başvuruyor. İşte İran ve Suriye rejimleri. Beşar Esad askeri güçleri Haseke’de Kürtleri bombaladı. Bu gelişme basite alınacak gibi değil. Peki nasıl okumalı?
Baas diktası bir süredir Kürtlere saldırıları durdurmuştu. Ancak 16 Ocak’ta Haseke’de Kürt mahalleleri Salihiye, Til Hecer, Mifti, İtfaiye, Talaya, Mesakin’e ve YPG-YPJ mevzilerine saldırı başlattı. Tanklar ve ağır silahlarla top ateşi sonucu siviller de hayatını kaybetti. Kürt direnişi karşılık vererek bazı karakolları ele geçirdi. Saldırının arkasında sadece Şam yoktu. Konuştuğum Cizirê Kantonu’ndaki siyasetçilere göre saldırı İran patentli. TEV-DEM yöneticileri Adar Xelil de Nasır Hacı Mansur da Haseke’ye İran güçlerinin gönderildiğini, Suriye kimlikleri verildiğini söylüyor. Mansur, “Sorumlular düzeyinde de var Pasdarlar da var” diyor.
Xelil şunları söylüyor: “İran, bu dönemde Yemen’de, Lübnan’da, Suriye’de her yerde otoritesini kurmak istiyor. Bir yandan da rejimi kurtarmak için bunu yapıyor. Hem de Kürtler üzerinde baskı kurmak istiyor. Moskova toplantısına Kürtler özerk yönetim adına çağrıldılar. İran bunu istemiyor. Suriye de bunu istemiyor. Onlara göre herhangi kişi adına ya da grup adına davet olabilir. Fakat özerk yönetim adına kabul edilmez bir durumdur.”
İran, nükleer müzakereler sürecinde ABD yumuşamasından yararlanıp Bahreyn, Yemen (Yemen’de İran destekli Şii Husi Hareketi 18-22 Ocak arasında saya girip Mansur al-Hadi yönetimini düşürdü), Lübnan, Suriye’de olabildiğince etkin olmak istiyor. Lübnan, kaosa yaklaşıyor. İran ile Lübnan arasında doğrudan bağlantıyı Kürt kentleri ve Kürt dinamizmi önlüyor. İran dişlerini Kürtlere de geçirmek istiyor. Rojava’yı yere sermek için düğmeye bastığı söylenebilir. Rojavalılar, Kobanê’de yapılamayanın Cizre’de tekrarlanmak istendiğini, bunu Baas rejimi eliyle yapamazlarsa Kürtler ve Araplar arasında kaos yaratmaya çalışıp IŞİD gibi taşeronlar eliyle denemek isteyeceklerini kaydediyor.
Êzidîlerin Şengal Dağı’nda tarihi adım olarak 27 kişilik Kurucu Meclis’i (14 Ocak 2015) ilan etmeleri hazır KDP’nin şimşeklerini çekmişken, İran da Kürt hareketinin bu vizyonuna balta vurmak istedi. Saldırıyı da Serekaniyê Savaşı ve Cizirê Kantonu yönetiminin seçilmesinin yıldönümüne denk getirdiler. Moskova Konferansı’na Kürtleri de davet eden Rusya’ya da geri basması için sinyal gönderilmiş oldu. Şu çıkarsama yapılabilir: İran ve Suriye, her fırsatta Rojava’nın başında bomba olacak. Ancak İran girdaba kürek çekiyor. İran’ı boğacak olan bu siyasetidir.
Haseke’de son durum ise şu: Arabulucular vasıtasıyla “fiili ateşkes” sağlandı. Kürt mahalleleri YPG’de, Arap mahalleleri rejimde. Bu bölgelerde az da olsa Kürtler de var. Güney ve doğu çeperinde ise Deyr Zor’dan takviye yapan IŞİD var.
Moskova Konferansı:
Geçelim Moskova Konferansı’na. PYD Eşbaşkanı Muslim davetli. Zaten haftalar öncesinden Moskova’ya gidip ön görüşmeler yapmıştı. İlk defa çok taraflı bir toplantıya Rojava kantonları resmi davetli. Kanton delegasyonu Kürt, Süryani ve Arap: Cizirê Kantonu Dışişleri Bakan Yardımcısı Emine Ose (Kürt), İnsan Hakları Bakanı Senherib Bersum (Süryani), İç Ticaret Bakanı Fener Hesen El-Ikeb (Arap) Yani iki erkek bir kadın delege. Şam katılırken, yönetim olarak SMDK ve ENKS katılmayacak. Aldar Xelil, Moskova’nın Kürtler için önemini şöyle özetliyor: “Özerk yönetim adına çağırdılar. Siyasi ve barışçıl bir çözüm arama yöntemi.” Kantonlar masaya ne koyacak? Xelil’in yanıtı: “Suriye yönetiminde merkezi sistem olmasın. Federal ya da özerk bölgeler olsun. Özerk yönetime itiraz olmasın.”
Peki bir sonuç çıkar mı? Moskova’ya hazırlık için Heyet-i Tensiq içinde PYD Lideri Muslim’in de katıldığı Mısır’daki muhalefet toplantısından (22-23 Ocak 2015) çıkan Kahire Bildirisi nasıl balon ise Moskova toplantısından da sonuç beklemiyorum. Taraflar yol haritalarını birinci elden birbirlerinden dinlemiş olacaklar o kadar. Hem tüm taraflar yok, hem ABD, Fransa ve İngiltere her ne kadar açıktan Moskova toplantısına cephe almamışlarsa da Rusya fırçasıyla bir tablo istemiyorlar. Doğu Ukrayna’da yeniden kan akmaya başlaması da bu süreçten bağımsız değil.
