KÜRESEL SAVAŞIN MERKEZİ TÜRKİYE'DE MUHALEFETİN KOMİK POZİSYONU...


Bu makale 2015-03-18 00:28:49 eklenmiş ve 593 kez görüntülenmiştir.

KÜRESEL SAVAŞIN MERKEZİ TÜRKİYE'DE MUHALEFETİN KOMİK POZİSYONU...

 

Dünyayı yüzyıllardır döşedikleri sinsi planlar neticesinde işgal eden Küresel firmalar ve baronlar, Bush'un ABD'de başkanlıktan düşmesi ve Obama'nın başkan olmasıyla birlikte düşüşe geçtiler.

 

1960'lı yıllarda küresel baronların, katil-kapital firmaların insanlığı nasıl esir aldığını, ABD Dolarını yüzyıllardır dünyayı dizayn eden katil aile ve firmaların kontrolüne bırakmanın tüm insanlığın köleleşmesi olduğunu ve buna asla müsaade  etmeyeceklerini, para basma hakkının ancak devletlerde olması gerektiğini vb. birçok konuyu...  Amerikan halkına taşımaya çalışan John F. Kennedy bu katiller tarafından suikasta uğratıldı.  Ve hala faili meçhul... Kennedy'in ölümünün akabinde başkanlığa getirilen kukla başkan,  Kennedy'in karşı olduğu tüm kanunları anında geçirdi. Dünya düştü.  Karşılığı olmayan dolar katil-kapital aile ve firmaların eline geçti. Tüm başkentler ekonomik anlamda işgal edildi. Tümünün rezervi dolar oldu. Dolar-Sterlin vb. birkaç para birimi dışında kimsenin parasının bir kıymeti harbiyesi kalmadı. Dünyanın en büyük terör örgütüne dönüşen FED, İMF, Dünya Bankası vb.leri istedikleri ülkelerle istedikleri gibi oynamaya başladılar.

 

Askeri darbeler, krizler, terör, kaos ve binbir oyunla insanlık sürekli düşüp köleleşirken baronlar şiştikçe şişti, ilahlaştılar. Devletleri devletlere, ulusları- uluslara ÇATIŞTIRMA, BİRBİRİNE saldırtma (Silah pazarı), soykırım gibi olaylar sıradanlaştı. Aynı milleti fraksiyonlara, uyduruk sınırlarla coğrafi parçalara ayırarak (Sağ-sol-hıristiyan-müslüman...) o ülkelerdeki güçlü aile ve firmaları yıkarak, düşürerek, esir alarak dünyayı kutuplaştırarak (Komünizm-Kapitalizm), Ortadoğuda BAAS Rerjimlerine iktidar yolu açarak... tüm dünyayı teslim almaya başladılar.

 

Yukarda işaret ettiğimiz ve yüzyıllardır sinsice insanlığı esir alan Küresel baronlar ancak 20 yüzyılın ortalarında sorgulanmaya, günümüzde yani 21. yüzyılda ise bu küresel terörle dünya halkları arasında amansız bir savaş başladı.

 

Bu savaşın bir tarafında halkları temsilen Obama, Putin, Erdoğan, Öcalan... gibi liderler yer alırken, diğer yandan bu küresel kanlı köleleştirici soykırımcı sermayeye karşı aklı, vicdanı, insanı hasletlerini yitirmeyen insani sermayede bu liderlerle aynı safta yer alarak bu savaşta küresel terörizme karşı saf tuttular.

 

Bu küresel savaşın ana merkezi Türkiye. İstanbul giderek hızla dünya başkenti olmaya başladı. Yakın bir gelecekte dünya İstanbul'dan yönetilecek. Baronlar biran önce Türkiye'yi düşürmek için tüm güçleri ile saldırıya geçtiler. Çünkü Türkiye'de (Ortadoğu ve Mezopotamya'da)  kontrolu kaybeden dünyayı kaybettiği gerçeğini çok iyi biliyorlar. Bundan dolayı Baronlar ABD'de ikiz kuleleri vurdular. Ortadoğu'ya yöneldiler. Yeni bir düşman lazımdı ona'da islam dediler. İslam ve Terör kelimesini yanyana getirerek bir sürü soykırımcı terör örgütü (İşid, Kaide, taliban vb.)  ve çete icat ettiler. Bu değindiğimiz küresel baronlar ve küresel işgal ciltlerle kitap konusu olacağından özetinin özetini vererek Türkiye'de muhalefet gelelim.

 

Deniz Baykal CHP Genel başkanıyken Erdoğan İçin "Sen Cumhurbaşkanı Olamazsın, Sakın, sakın Cumhur başkanı olma" diye bas bas bağırıyordu.

 

Bahçeli ve Kılıçdaroğlu'da CHP ve MHP oldukça Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kastederek "biz var oldukça sen başkan olamayacaksın" diye bas bas  bağırmaya başladılar. Bütün muhalefet birleşmesine rağmen halk bunları burun üstü... düşürdü. Erdoğan'ı Cumhurbaşkanı değil başkan olarak seçti.

 

CHP ve MHP'yi anlamak kolay. Bunlar soğuk savaş döneminde bir imparatorluğun (Osmanlı  Devleti'nin) yıkılmasının akabinde işgalci güçlerin kurdurduğu proje partilerdi. Bu partilerin ana amacı Osmanlı'dan arta kalan Anadolu ve Mezopotamya halklarını dizayn etmekti.  Halkları, ırk, dil, din, kültürel anlamda soykırıma tabi tutarak bitirmekti. Bundan dolayı böyle proje partilere ihtiyaç vardı.

 

Biri (CHP) makinadan civciv çıkarır gibi vatandaşı işleyip makinanın öbür tarafında Atatürk'e tapan bir tip bir yaratık çıkarıyor, öbürü ise  Türk ve Türklerle alakası olmayan faşist, ırkçı, işgalciler lehine vatandaşa saldıran hertür karanlık oyunun döndüğü, planlandığı bölücü, ırkçı-kafatasçı bir yapılanma ile Türk'e değil dünya siyonizmine hizmet eden karanlık bir yapılanma ortaya çıkarıyordu.

 

Nihayetinde bu karanlık yapıyı gören yurtsever, müslüman, gerçek anlamda milliyetçi Türkler MHP'nin bu gerçek yüzünü gördüklerinden Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu gibi buradan kopup aslına dönmeye başladılar...

 

Bu değindiğimiz muhalefet gizli-yada açıktan Türkiye'yi ve dünyayı teslim almaya çalışan katil baronların maşası Paralel Yapının kontrolüne girerek bitiş çizgisine doğru hızla at koştururken, burada HDP'nin içine düştüğü durumu anlamada cidden zorlanmaya başladık...

 

Selahattin Demirtaş'ta diğer Muhalefet başları gibi Erdoğan'ı kast ederek "HDP oldukça sen başkan olamazsın" diye bas bas bağırmaya başladı...

 

Hani biz demokrasiye inanıyor, halkın iradesine saygılıydık. Hani halk isterse istediği rejimi getirir, halkın iradesi herşeyin üstündeydi... Demirtaş Kürtlerin ezici çoğunluğunun Ak Partide siyaset yaptığınıda bilmiyor olamaz. Bırakın Ak Partiyi diyelim halk Erdoğanı başkan seçti. HDP'li  Kürtler yada diğer demokrasi bileşenleri buna saygı duymayacaklar mı...?

 

Burada somut olarak şöyle bir gerçek ortaya çıkıyor, HDP dahil Türkiye muhalefeti çözüm geliştirmekten çok çok uzak. Uzak olduğu kadar halka ve demokrasiye inançları yok. Şiddet ve çatışma ortamını yükselterek, gerginliği artırarak halkın iradesine ipotek koymaya çalışıyorlar, bir başka deyişle muhalefet demokratik anlamda çözüm üretmeyi bilmediği için, sokaktan ve şiddetten, çatışmadan medet ummaktadır...

 

Biz HDP'nin sayın Öcalan'ın açtığı yoldan Anadolu, Mezopotamya, Kafkaslar ve Ortadoğu'da halkların kardeşliğini esas alan, halklar arsına baronların, katil-kapitalizmin döşediği uydu, uyduruk sınırları yıkan, Kafkaslardan Türkiye'nin batı sınırlarına birbirine akraba yarım milyar nüfusun kardeşliğini esas alan, halkların, devletlerin, ulusların ayrışmadığı; daha büyük siyasal yapılanmalara giderek bütünleştiği, bu anlamda Ak Parti'yi geçen bir anlayış ve çıkış beklerken, Demirtaş HDP'yi CHP ve MHP'ye çevirmeye, BAAS partilerine, proje partilerine  çevirmeye çalışıyor. Kürtlerin cihanşümul kapsayıcı genleriyle oynamaya çalışıyor. Diğerlerini anlamasına anlıyoruz ama Demirtaş'ın  kimlerin lehine Kürtlerin ve Türkiye halklarının önüne taş koyduğunu anlamada zorlanıyoruz. Birileri istesede istemese de HDP Türkiye'nin ana Muhalefet Partisi olacak. Dayatılan barajları yıkıp geçecektir. Kürtlerin halkların kardeşliğini ve birliğini esas alan cihanşumul kapsayıcı anlayışı ve düşüncesini Kafkaslardan Avrupa'ya, oradan da tüm dünyaya yayacaktır. Ortadoğu'da baronların terör çetelerinin saldırıları ile ortaya çıktığı gibi Kürtler dil,din, ırk ayrımı yapmadan soykırım, ölüm ve köleliğe karşı yaşamın ve özgürlüğün savaşçıları-savunucuları oldular. Tüm dünya milletlerinin gönlünde taht kurdular. ((Fransa (Charlie Hebdo) bu gerçeği dile getirdi diye küresel baronların saldırısına uğradı...))

 

 

Biz Kürtler Türkiye halkının-halklarının verdiği kararlara sonuna kadar saygılıyız. CHP -MHP ve Baas partileri gibi halka asla diktatörlük dayatmayız. Seçemezsiniz, edemezsiniz, olamazsınız  gibi söylemlerle, diktatöryel çıkışlarla halkların iradesine karşı asla saygısızlık yapamayız, asla ipotek koyamayız, birleri istese de istemese de bu topraklara demokrasi tüm ayakları ile yerleşecek. Bu ülke katil-kapital  baronların değil, halkın vatandaşın kendisini, ülkesini yönettiği, ülkesinin gerçek sahibi olduğu bir demokrasi olacaktır... 

Diğer yazıları...
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
Arşiv Arama
- -
Doğu Haber-Doğu Medya-Doğu Kültür Gazetesi
© Copyright 2013 Dogu Medya -Dogukultur. Tüm hakları saklıdır. Dkm Medya
DKM MEDYA GROUP -1
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
DKM MEDYA GROUP-2
TÜRKİYE-BÖLGE, FİRMALAR- İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA
SERHAT HABERLER
BAĞLANTILARIMIZ
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA