TAHAMMÜLE EVET AMA NEREYE KADAR …?

Bu makale 2014-10-20 09:40:50 eklenmiş ve 1061 kez görüntülenmiştir.

Aslında söylenecek öyle çok sözler var ki, ancak yaşadığımız dönem itibariyle bu “bazı söylenecek şeyler” sadece hepimizin kursağında döğümlenip, yüreğimize acı vermekten başka bir fayda sağlamıyor ve bu saatten sonra da sağlatacağa da hiç benzemiyor. Dolayısıyla, Kürdler Kürdistan için kesin sonuç alıcı kararların altına artık imza atmalıdırlar! Şu gerçekliğin altını çizelim: Eğer Kürdler bir çatı altında birleşmez güç birliklerini oluşturmazlarsa, ne Afrika da bir kavim ne de başka bir güç Kürdleri hiç ciddiye almazlar. Bunun için Kürdler güçlerini birleştirmelidirler. Peki Kürdistan için kesin kararların altına kim ve kimler imza atmalı? Halkı için var olduğunu iddia eden tüm Kürd örgütlerinin bu kesin alınacak kararların altına imza atmaları gerekmektedir. Aksi taktirde, ortaya çıkabilecek her türlü ağır bedelin hesabını bu Kürd partileri ödeyecektir.

“IŞID” denilen “kelle avcıları” Kürdlerin başına musallat edenler, bugün kah Kürdlere yardım çağrısında bulunuyorlar kah Kürdleri biraz daha fazla kıskaca almak için her türlü planları uygulatmaya devam ediyorlar. Cellatları, Kürdlere karşı canavarlaştırdılar şimdi ise kurtarıcı “melek” kesilmeye çalışıyorlar. Kobane de yaşanan ölüm kalım savaşında, bazı Kürd siyasetçi ve örgütlerin bu vahşete karşı sus pus olmaları doğrusu kabul edilemez bir durumdur. Açık bir dille ifade edilmek gerekiyorsa: Sayın Mesut ve Neçirvan Barzani Rojava da yaşanan vahim duruma karşı neden tepkisiz kalarak seslerini çıkarmıyorlar, neden Peşmerge güçlerini Rojava’da (İşid çakalların kılık kıyafetleriyle kendilerini kamufle edip cellatlarla ortak hareket eden Türk askeri birliklerine karşı) büyük bir direniş gösteren YPG’li kardeşleri yanında yer almıyorlar? Kimse kusura bakmasın: Kürd ve Kürdistan’ın değerlerini koltukta oturarak korumak olmaz. Korumaya çalışanlar çok iyi bilmelidirler ki; Bugün Kobane eşittir Kürdistan için yiğitçe savaşan YPG güçleri yanında yer almayanlar onlar için yarınlar çok geç olabilir!!! Rojava için bugün Kürdistan’ın dört parçasındaki tüm Kürdler ayakta olmaları gerekiyordu. Ancak görüyoruz ki sadece Kuzey Kürdler sadece bu vahim duruma karşı ayaktadırlar. Ha keza, Güney Kürdistanlı kardeşlerimizin Rojava da yaşanan vahşete karşı neden tepkisiz kalıyorlar, yoksa Halepçe’den çok daha büyük katliamların yaşanmasına göz mü yumuyorlar? Güney Kürdistan Hükümeti yöneticilerin bazıları, dönem dönem Ankara’yı ziyaret etmeleri kendileri için nasıl büyük bir onur sayıyorlarsa, Rojava da onur savaşını veren Kürd kardeşlerinin yanında yer almamaları sizce nasıl izah edilebilir?

Gelinen aşama, ne yazık ki hepimiz için çok büyük bir tehlike arz etmektedir. Dilimizin aleni bir şekilde ifade edebildiği tek bir gerçeklik var ki, kuşkusuz o da şahsi çıkarları ve bireysel çekişmeleri yüzünden bugün tüm KÜRDLERİN yaşamı tehlike altına girmeye sebep olmuştur. Ve bugün, verilen ağır bedelin sebebi, bu Kürd siyasi partilerin içerisinde yer alan sözüm ona yönetici sıfata sahip olan bazı kişi ve kişilerin yüzünden gerçekleşmiştir.

Kobane direnişine direniş katan Kuzey Kürdistan Halkı ve tüm siyasi güçlerin sergilediği bu taktire şayan duruşları, aslında dört parçadaki Kürdlerin umudu haline gelmiş oldukları aşikardır. Bu yüzden, Kürdistan’ın diğer parçalarındaki; gerek halkıyla gerek tüm siyasi parti güçleriyle birlikte hareket etmenin ve yanı sıra Ulusal Birlik Gücü kurmak için, öncülük rolünü oynamalıdır. Ancak bu siyasi partilerin ivedilikle güçlerini birleştirip ortak hareket etme kararlarını halka deklare etmelidir.

SELAM ve HELAL olsun! MENAF ARSLAN

Diğer yazıları...

Köşe Yazarları

‹

›

TÜMÜ +