KÜRT SORUNUNDA YENİ DURUM, YENİ BOYUT…
KÜRT SORUNUNDA YENİ DURUM, YENİ BOYUT…
Kürt sorunu dünya genelinde siyasi, sosyal, ekonomik, demografik, stratejik… nedenlerden dolayı tüm dünyayı ilgilendiren en önemli kapsamı açısından da dünyanın en ağır sorundur.
Son ikiyüzyıldır Kürtleri tarihten silmeyi başaramayan Katil-Kapitalizmin Irak’a müdahalesinin sonuçları giderek netleşmeye, kesinleşmeye başladı:
Plan: Şii-Sunni savaşı görüntüsüyle Kürdistanı işgal etme Kürtleri ablukaya alma, tarihten silme. Siyonist İsraili, Türkiye-Kürdistan, İran ve Rusyaya karşı güvene alma. Akabinde önümüzdeki yıllarda bölgede baş gösterecek su savaşları için Türkiyeye sorunlu sürekli terör üreten Suriye-Irak gibi devlet vasfını kayb eden istikrarsız yapıların önünü sonuna kadar açma.
Dikkat edilirse terörün, para militer güçlerin, yabancı ajan ve teröristlerin cirit attığı en önemli yer ve topraklar Kürt toprakları. Kürt petrolleri, kaynakları terör çetelerinin elinde karaborsaya düştü. Devasa bir Kürt şehri olan Musul düşürüldü, işgal edildi, insanlık tarihi kadar eski olan Ezidiler soykırıma tabi tutularak Musuldan sökülüp atıldı. Bir başka deyişle Kürtler kökleriyle topraklarıyla Işid terörü-Sunni Araplar kullanılarak tarihten silinmeye çalışılıyor.
Birbaşka deyişle Osmanlının yıkılışının ardından kurdurulan uydu-uyduruk diktatör devletlerle Kürtlere dayatılan soykırım planı sunni-araplar (Işid), sunni-şii savaşıyla daha da şidetlendirilerek Türkiye ve Kürdistan tüm alanlarıyla ablukaya alındı. Soykırım ve kuşatama devletlerden alınarak terör çetelerine devredildi…
Burada ilginç olan ise Arap-İsrail düşmanlığı yada israil Sunni Arap düşmanlığının sadece bir görüntüden ibaret olduğu, bu yönlü bir düşmanlığın görüntüden ibaret olduğu, hızla bittiği önemli bir gerçek olarak karşımıza çıkmaya başladı.
IŞİD terörünün planlayıcısı ve yaratıcısı olan İsrail’in İHVAN-I MUSLİMİN- HAMAS gibi birkaç gerçek müsülman ve sunni arap hareketi dışındaki tüm sunni arapları yedeğine alarak Kürtler ve Kürdistan’a karşı harekete geçirdiği arap sermayesinin, suudi petrol şeyhlerinin paraları ile, tüm güçleri ile İsrailin yedeğine alındığı Kürtlere ve Filistine karşı kullanıldığı gerçeğidir.
Burada Türkiye’nin rolu belirsizliğini korurken, siyasi, sosyal, sosyolojik, stratejik, demogrfik… bakımlardan tarih boyunca içiçe geçen katmanlar dikkate alındığında Türkiye’nin var olması sağlıklı yürümesi Kürdistandaki bu derin işgal ve parçalanmayı durdurması ile mümkündür. Bir başka deyişle Türkiye’de çözüm sürecinin başarıya ulaşması, Kürdistandaki bu derin işgalin bitirilmesi, Kürtler arasındaki sunni-sahte sınırların ortadan kalkması ile mümkündür…
Bu coğrafya insanlık tarihi bilindiğinden beri dünyaya hakim olmak isteyen güçlerin vazgeçmediği temel alandır. Çünkü burası insanlığın maddi, manevi deposudur. Dinler, medeniyetler beşiğidir. İdeolojilerin çıkış alanıdır. Yer altı-üstü maddi-manevi hazineleri ile dünyanın kalbidir. (İdeolojilerin doğuşuna çıkışına bir örnek verecek olursak. Rojeva devrimi-Bölgede lokal sınırların olduğu, sınırların olmadığı halkların kardeşçe bir arada yaşaması… devrimci çıkışı bölgeden tüm dünyaya hızla yayılmaya başladı…)
Yüzyıllardır özelde Kürdistan, genelde Ortadoğu bölgesi üzerinde hesap ve oyun yapan güçler bir an bile durmadan oyun ve hesaplarına her geçen gün bir yenisini daha ekleyerek Özelde Kürdistana genelde Ortadoğu’ya kesintisiz saldırmaktadırlar.
Bölgede 1.dünya savaşından beri savaş hiçbir zaman durmadı. Günümüzde bölgenin tüm halklarını soykırım çemberine alarak, büyüyerek sürüyor…
Yahudi lobilerinin ABD’den Çin’e kayması, ABD’yi gözden çıkarmaları, Obamanın bu ölümcül gerçeği görüp görmeyeceği bilinmezliğini korurken, Ortadoğuya perde arkasında siyonist lobilerin bulunduğu Çin Şirketleri çoktan girmeye başladı.
Buda bu bölgede ABD, Rusya ve Türkiye’nin stratejik tüm çıkarlarının el değiştireceği bölgenin giderek daha büyük savaşlara ve kuşatmalara maruz kalacağı gerçeğini de beraberinde getirmeye başladı.
Türkiye IŞİD vb. arkasında yüzyılyıldır bölgeye soykırım dayatan güçlerin dizayn ettiği güçlere karşı PKK dahil Kürtlere gerektiği her yerde tereddüt etmeden desteğini sağlamalıdır. Çünkü kürtlere bu kıskacı dayatan güçlerin ana hedefi “kürtler, ya müttefiğimiz ol, yedeğimize gir yada seni yok ederiz kuşatmasıdır”… Bundan dolayı Kürtlere O kadar fazla yardım etmek isteyen, Müttefik olmak isteyen güç ve devlet varki sayısı belli değil.
Türkiye Ortadoğu’da başarılı olmak, alana hakim olmak istiyorsa İsraille ilişkileri yavaş yavaş bitirerek, ABD’yi dışlamadan, RUSYA’yı da devre dışsı bırakmadan; ABD-Rusya –Kürdistan; İhavan-ı Müslimin gibi gerçek müslüman hareketler denklemine odaklanarak çözüm sürecini başarıya götürmelidir.
Türkiye ve Kürdistan açısından yeni savaş konseptinin, soykırım koşullarının dayattığı gerçekler savaş ve stratejide yeni boyutlara geçilmesini de kaçınlımaz olarak beraberinde getirmektedir:
Kürtlerin acilen eyaletleşmesi, Musul dahil bölge devletleri içinde sınırlarını netleştirmeleri. Yerlerinden yurtlarından sökülüp atılan kürtlerin geri dönüşünün sağlanması. Yüzyıla yakındır işgal edilen başak nufüsların yerleştirildiği kürt topraklarının tesbiti. Soykırım koşullarını bitirecek ortak savunma güçlerini oluşturmaları…
Kandil başta olamak üzere Kürdistan dağlarının savunma amaçlı bilimsel anlamda bilim ve teknoloji labratuvarına dönüştürülmesi…
Türkiye’e ve İran’da dahil edilerek Kafkaslardan doğu Avrupa kıylarına benzer köklere sahip 350-400 milyonluk ari-aryen kökenli halkların Avrupa-Birliği gibi yeniden bir yapılanmaya gitmeleri…
Katil-kapitalist firmalar, siyonist lobilerin çin aracılığıyla bölgeye sızmalarının durdurulması aşamasına geçilmesi için Rusya-ABD ve Türkiye’nin Çin’i bilgilendirme sızmayı öneleme dünyayı patlatacak sinsi girişimleri, tehlikleri ortadan kaldıracak stratejilerin acilen geliştirilmesi, hayata geçirilmesi…
Kürtler ve Kürdistan sinsi oyunlarla düşürülürse dünya düşer gerçeğinin tüm dünyaya kavratılması özelde ortadoğunun, bölgenin genelde dünyanın yüzyıllardır karşı karşıya olduğu ölümcül bir gerçektir. Bunu basit bir gerçekle örneklendirerirsek perde arkasında siyonist lobilerin olduğu bir Çin yayılmacılığı bölgede ABD, Rusya, Türkiye’nin varlık sebeplerini ortadan kaldırır. Uydu uyduruk bir israilin dünyayı ne kadar gerdiği gerçeği göz önüne alınırsa Kürdistanın sinsi işgalinin yüz dünyayı birden yok edeceği gerçeği tüm dünya tarafından acilen görülmelidir. Kürdistanın işgal-soykırım, oyun sahası olarak kullanılmasına son verilmelidir…
İTTİFAK ADI ALTINDA BÖLGEMİZE YÖNELEN GÜÇLER AYNI ZAMANDA SORUNU YARATAN GÜÇLERDİR...
Yüzyılın başında Kürt soykırımına imza atanlar bugün Kutsal İslam dinini bir barbarlık gibi göstererek zombiler gibi topraklarımızdan barbar terör çeteleri ortaya çıkarmaya başladılar. Ortadoğu halkları bu çetlerin İslamla bir bağlarının olmadığını, islamiyette kadın-çocuk yaşlı demeden hiç bir insanın öldürülmeyeceğini bildiğinİ, bunların İslamla bir bağlarının olmadığı bilinmektedir...
Başkan Apo'nun da belirttiği gibi bu çetelerin bir İsrail-Nato projesi olduğunu bu proje kapsamında bölgedeki Sisi, Maliki, Esed katillerine, diktatörlerine, Siyonist terör devleti İsraile müdahale etmeyen Natonun bilerek bu çetlere büyük bir zemin hazırlamışlardır.
Maliki katili sunni soykırımını yıllarca yaptı. Kürtlere karşı hiç bir sorumluluğunu yerine getirmedi. Siyonist Sisi Katili seçimle işbaşına gelen Mursiyi tutukladı, binlerce insanı kurşuna dizdi. Katil Esed'in durumu ortada. İsrail terör devleti Filistinli çocukları bombalarla diri diri gömdü. Böyle bir bataklıkta nefessiz kalan çıkış arayan insanlara Kürdistanda zemin açıldı. Halifelik ilan ettik çıkışıyla binlerce müslüman genç tavuk gibi avlandılar. Natonun-İsrailin kirli oyunlarını bilmeyen bir sürü insan İslama hizmet ettiği yanılgısına kapılarak; katil kapitalizmin bölgemize saldığı para militer güçlerin CIA-MOSSAD ajanlarının kontrolune girerek ölüme koşmaya başladı. Ama tarih boyunca olduğu gibi Kürtler yine halkların düşmesini, uçurumlara sürüklenmesini durdurarak, destansı bir mücadele vererek katil-kapitalizmin bu planını ve oyununu deşifre edrek boşa çıkarmışlardır.
Obama'yı bir zavallı gibi Amerikan Derin devletinin kendisini çok kötü kullanılmıştır. ABD, Mısır'da Sisi katili ortaya çıktığında, Katil Esed, Katil maliki, katil israil halka saldırdığında harekete geçecekti. Geçmedi. Derin Amerika şu anda yaşadığımız süreci inşa etti. Ama milyonlarca Kürt saldırının nereden hangi katil firmalardan, ailelerden geldiğini bilmektedir. Bundan dolayı Batı ortaya çıkardığı, Kürt halkının üzerine saldığı çetelere karşı harekete geçmek zorunda kaldı...
Katil-kapitalizmin ana hedefi terör çeteleri aracılığıyla Irak-Suriyedeki Kürdistan topraklarını ablukaya alma, Kürtleri ve kaynaklarını 1-2 yüzyıl daha sömürme, Kürtleri düşürme projesine kesintisiz devam etmedir. Bölge halkları Kürtlere saldırmanın kendi geleceklerine, yaşamlarına saldırdıklarını görmeye başladılar...."
