DERNEKLER BAHANE BAŞKANLAR ŞAHANE
DERNEKLER BAHANE BAŞKANLAR ŞAHANE
Çıkmışlar sahneye güya Ardahan’ın yönetecekler. İstanbul’daki yapacaklarınızı bırakın, Ardahan’daki yapacaklarınıza bakın. Yoksa Ardahan ismini kullanarak boşuna manevra yapmalara Ardahanlının karnı tok! Hiç de kusura bakmayın! Yıllardır Ardahan sevdalısı olduk, şarkılar söyledik de noldu? Değişen bir şey yok, yapılan da yok. Kendimizi kandırmaktan öte gidemedik. Şahsi egolarımızı da aşamadık. Sayın STK yöneticileri, kendi programınızı bizlere açıklayın. Projeleriniz neler? Amacınız ne? Bunca yöneticiler geldi geçti de ne oldu? Ne kendilerine ne de memlekete hizmet bazında neler yaptılar? Veya kendileri metropolde hangi makam, mevkiye ulaşmak bir yana kayda değer bir şey de yok! Kendinizi kandırabilirsiniz de Ardahanlıyı asla kandıramazsınız.
Yemeklerle, kaz geceleriyle devam eden sürece şimdi de ziyaretler süreci başladı. Boşuna kendinizi kandırmayın da yapacaklarınıza bakın. İş adamıyım param yok, başkanım yerim yok, basınım sözüm çok, yazar çizerim ancak bel bağlayacak adamım yok. Ziyaretlerle iftarlarla uğraşacak vaktim de yok. Gerçek Ardahan’ın sorunlarına çözüm üretecek kadro da yok. Hani eğitim sorumlumuz vardı. Ne kadar yok aldık da neler yaptık? Hani sularımız çalınıyordu, hangi önlemi aldık? Hani kapılarımız açılıyordu da tüneller yapılıyordu da ne oldu? Şimdi ormanlar kesiliyor, bölgemiz çoraklaştırılıyor da neler yaptık.
Hani köylümüzü kooperatifleştirerek yatırımlar alıyorduk? Projelerle Ardahan’a yatırımlar yapıyorduk, hani nerede kaldık? Doğru ya havaalanına misafir bir uçak indi, onunla İstanbul’a göç ettik. Havaalanını da Rize’ye koyduk. Şöyle durup bir düşünmek lazım... Neler yaptık? Neler yapabiliriz? Boşuna kendimizi kandırmaya gerek yok. Herkes işini yapmalı. Siyaseti siyasetçilere bırakalım, STK’lara çeki düzen verelim. Bir yazımda dedim ki; ARDAFED yeni yönetime yönelik bir eleştiride kızmışlardı. Yine diyorum, Ardahan Federasyonu’na Ardahanlıları tümüyle kucaklayacak, ülke gündemine taşıyacak yöneticilere ihtiyacı olduğunu tekrarlıyorum. Kızmak bir yana başkanlıklar şahane amma b iş gecelerle, yemeklerle, ziyaretlerle olmaz! Boşuna manevra yapıp zaman kaybetmeye de gerek yok. İşi bilene, sorun çözene, lafı anlayana, sözü de gerçekten bu işi yapabilecek yöneticilere verelim. Saygılarımla…
