Türbelerde Eş, Aş, İş, Para… Dileyenler
Türbelerde EÅŸ, AÅŸ, Ä°ÅŸ, Para… Dileyenler
Mustafa Elveren
Bu yazıda benim yaptığım bir tespittir ve halkın kutsal deÄŸerlerini küçümseme veya karşı çıkma gibi bir niyet söz konusu deÄŸildir. Öncelikle halkın kutsal deÄŸerlerine ve inançlarına saygı göstermeliyiz. Benim itirazım bu kutsal deÄŸerleri kurumsallaÅŸtırıp halkı buna göre ÅŸekillendirmek isteyen baÅŸta devlet olmak üzere kurum, kuruluÅŸ ve kiÅŸileredir.
Åžimdi esas konuya dönelim;
Evliyaların mezarlarında, ziyaretlerde, mabetlerde, türbelerde vb. yerlerde dilekte bulunan insanların arasında "Hangi dilekte bulundunuz?" sorusuyla bir araÅŸtırma yapılırsa eminim ki bu insanların büyük çoÄŸunluÄŸu; "eÅŸ, aÅŸ, iÅŸ ve para" dileÄŸinde bulunduÄŸunu söyleyeceklerdir. Yani "barış, dostluk, insanlık" dileÄŸinde bulunan çok az kiÅŸi olacağını tahmin ediyorum.
Ne yazık ki bu durum bizim Dersim'de de yaygın bir biçimde kendini göstermektedir. Åžöyle ki; her ÅŸekilli taşı ve birçok mezarı türbe olarak görüp dilekte bulunmak, Sazı alır en büyük meÅŸe aÄŸacının altına "Hak-Muhammed-Ali" diye çağırmak ve en önemlisi de halkın sorunlarını bu mantıkla çözüm üretmeye kalkışmak… Ä°ÅŸte bu yapay kültür Dersim'i önemli oranda etkilediÄŸini söylemek herhalde abartılı olmaz.
"Ey türbelere gidenler! Ey dedelere, ocaklara, babalara gidenler! Ey insanlar; türbelere, babalara, kutsal saydığınız aÄŸaçlara çaput baÄŸlamayınız. Size hiçbir faydası yoktur. Bunları rahat bırakınız. Çünkü bu zatlar saÄŸlığında insanlara iÅŸ, aÅŸ, eÅŸ konusunda yardım etmiÅŸlerdir ve halkın güvenini kazanmışlardır. Ancak öldükten sonra bunu yapmaları mümkün deÄŸildir… Gerçekten iÅŸ, aÅŸ, eÅŸ bulmak istiyorsanız, Ankara'da Saray'ın önünde mum yakıp, çaput baÄŸlayınız. Çünkü günümüzde Anayasa'da da yazılı olan sosyal devlet bu hakları saÄŸlamak zorundadır. EÄŸer Ankara'daki Saray'ın önünde mumlar yakıp, çaputlarınızı oraya baÄŸlarsanız, göreceksiniz bu haklarınızı alacaksınızdır…" (Ä°. Eliaçık / KRT)
Adı geçen programda Ä°lahiyatçı Ä°hsan Eliaçık Kur'an'da böyle ÅŸeylerin yazılı olmadığını, Sünnet ve Kurban kesmek de dini deÄŸil, gelenekseldir. Yani bir Arap geleneÄŸidir, vurgusunu da yapmıştı.
Ä°ÅŸte böyle bir kültüre sahip olan halklarımız var. Dolayısıyla bu toplum kendine benzer yöneticileri seçmesi bence yadırganacak bir ÅŸey yoktur. Çünkü Kemalistleri de, liberalleri de hatta bazı solcular bile halkın bu durumuna göz yumdular.
Siyasal Ä°slam Ä°deolojisiyle ÇaÄŸdaÅŸlaÅŸmak Mümkün DeÄŸildir.
Bazı Kemalistler ile birçok sol grupların Ä°slam ile demokrasinin bir arada mümkün olacağını iddia ettiler. Ancak kazın ayağı öyle olmadığı görüldü. Öyle ise; bu siyasal Ä°slam ideolojisiyle çaÄŸdaÅŸlaÅŸmak mümkün deÄŸildir. Aksi halde türbelerde eÅŸ, aÅŸ, iÅŸ, para dileÄŸinde bulunanlar her geçen gün daha da artacaktır.
"Allah Rahmet Eylesin!"
Yıllar önce Ali Tarhan öÄŸretmen arkadaşım birçok konuda kafasına uyamadığı ya da dalga geçmek için olayları konuÅŸtuÄŸumuzda; "Allah Rahmet eylesin" der ve olayı kestirmeden hallederdi.
Bu gün ise tam gerçeÄŸini yaÅŸamaktayız. Hem de devlet ve Hükümet çevrelerince. Aslında birçok bürokrat ve akademisyen ya da yazar hatta aydın olduÄŸunu söyleyen kiÅŸilerce; "Allah rahmet eylesin" ikiyüzlülüÄŸü devam etmektedir.
Birçok sosyal olayların sonucunda meydana gelen ölüm olayları nedeniyle hükümet çevreleri hemen "Allah rahmet eylesin" deyip toplumu yatıştırıyor.
Bu Allah rahmet eylesin mantığı ve aldatmacası halkımızı boşlukta bırakmıştır. Yani dini kavramlar kullanılarak halklar etkisiz hale getirilmiştir.
EÄŸer ülkemiz bu yozluÄŸa devam ederse; ""Allah rahmet eylesin" derim. Ancak, ülkemizi aydınlık geleceÄŸe taşımak için umudumuzu da yitirmemeliyiz.
