FETÖNÜN EMRİ VE ZEYNEP KAMİL HASTANESİ
FETÖNÜN EMRÄ° VE ZEYNEP KAMÄ°L HASTANESÄ°
“YaÅŸamdan Hikayeler” Programı Fetönün Emriyle Mi Kaldırıldı Yoksa?
Sizce?
Bence mi?
Ey yavrum ey!
Yaz çiz, dön oynat…
Yıllar sonra, giz oyunun tam bilincin giÅŸelerine girecek-keeen, uzat o uzun kolunu çek çıkart!
Sonra puuuff!
Vay anam vay, bizde yedik!
Teoriyse, teori!
Eh biz diyelim komplo teorisi…
SenaryolaÅŸtırmadan kim gerçeÄŸe ulaÅŸabilmiÅŸ ki?
Öyle deÄŸil mi? O hal de…
TV 8 kanalında yayınlandığı ilk günden beri, büyük bir dikkatle takip ettiÄŸim “YaÅŸamdan Hikayeler” programı…
Ä°stanbul Zeynep Kamil DoÄŸum Hastanesinde öteden beri, doÄŸan çocukları ailelerine öldü deyip, baÅŸka ailelere sattıkları ideası…
Aileler anlatıyor…
“ÇocuÄŸunuz öldü?”
“Öldüyse, cenazesini verin?”
“Hastane mezarlığına gömdük!”
Hep aynı nakarak, hep aynı senaryo!!!
Boynunu büküp giden gitmiÅŸ evine, yarı buçuk ÅŸüphe içinde ama!
Ä°tiraz edenler ise güvenlik görevlileri tarafından darp edilmiÅŸ, pataklanmış!
Ve daha neler neler…
Kimi anne, annelik içgüdüsü ve dahası bu yasadışı “Gömdük” nakaratlarına inanmayıp, çocuÄŸunu sattıkları düÅŸüncesiyle aklını kaçırıp akıl hastanelerinde yatmış…
Üstelik en yakın kocasını bile inandıramamış, bu korkunç oyuna!
Veee artık kendileri için yazılan ve çizilen acı kader filminin pimi çekilmiÅŸ her bir anne için…
Yıllaaar yılı bağırlarında büyüttükleri kor alev yakmışta yakmış, derin sancılar acıtmışta acıtmış her birini!
BaÅŸhekime vs çıkıp ÅŸikayet etmek mi?
Tüm kapılar kapalı, tüm duvarlar örülü, organize çalışanlar havada yıldız;
Bir görünen bir daha görünmez olurmuÅŸ!
Tam hikaye yani…
“ YaÅŸamdan hikayeler” deÄŸil ama!
Ama iÅŸin ucunda Fetö varsa, kiiim bilir ülke içi bilinmedik daha ne hikayelerimiz var bizim, Fetö heybesinin pinhanında! Kim bilir?
Ä°ÅŸin enteresan tarafı, aynı hastanede çocuÄŸunun aynı senaryoyla çalındığını idea eden aileler çığ gibi büyüdü de büyüdü…
Hatta baÅŸka ÅŸehirlerden ihbarlar gelmeye baÅŸladı; “ Falan filan hastanelerde de, aynı ÅŸeyler oldu!” diye…
Eeee azizim bu iÅŸ bir çete iÅŸi deÄŸil, bana göre, tamda bir Feto iÅŸi…
Yani, ancak olsa olsa Fetö iÅŸi, derin devlet, yada paralel devlet olarak ta adlandırabilirsiniz…
Ne sayarsan sayarsanız sayın; ne fark eder ki;
Sağı gördün, saÄŸ oyna! Solu gördün, sol oyna! Dön oyna, vur oyna! Hepsiyle de FetOyna!
Davulcu aynı davulcu, köçek aynı köçek! Öyle deÄŸil mi?
Eee fetö bu; ailelerin genleriyle oynayacak, belki de çalınan çocukları kendisine inanan ailelere vererek çekirgeden Fetö yandaÅŸları yetiÅŸtirecek? Daha ne olsun!
O dönem bu olayı haber yapan gazeteciler dayak yemiÅŸ, iÅŸinden atılmış…
Yani eller kollar o denli uzun!
Peki bu ülkede kimin gizli elleri kolları bu kadar uzun/du?
Elbette Fetö’-nün!
Başka kimin olacak canım!
Üstelik Feto halısının serili, minderinin kurulu olduÄŸu illerde ise hep aynı ihbarların gelmesi de teorimi daha da güçlendiriyor…
Daha programın ilk haftasında fikrimi beyan ederek, bu iz üzerinde gitmeleri gerektiÄŸini söylesem de, gizli gizli bana katıldıklarını söyleseler de, hiç ama hiç dile getirilmedi program içerisinde!
Korku, canım korku!
Korkunuz neye, kime!
Söyleyin; “Bu bir Fetö oyunumu deyin!
Deyin ki insanlar birazda o gözle baksın, o yol üzerinde iz sürsün ve gerçeÄŸe daha çabuk ulaÅŸabilin! Tabi sizde!
“Korkunun ecele faydası yok!” demiÅŸler…
Bakın iÅŸte, korkup dile getirmediÄŸiniz gerçeÄŸi, karşı taraf ok iÅŸaretlerinin giderek kendilerini gösterdiÄŸini, dahası suçlulardan birisi konuÅŸursa Türkiye’de bu büyük olayın patlamasına az kaldığını bilincinde oldukları için, dillendirmediÄŸiniz diliniz susturuldu!
Veeee program kaldırıldı.
Yani, bir üfürükle hooop, toptan dağılım! Ne ala memleket!
Åžuradan devletime de sesleniyorum…
Tabi hala tam anlamıyla temizlenmemiÅŸ devletimin içindeki sızma FetöÅŸçülere deÄŸil, gerçek devletime sesleniyorum; bu iÅŸin peÅŸini bırakmayın!
Zira ailelerin geniyle oynanılmış; kardeÅŸ kardeÅŸini bilmez, baba kızını, anne oÄŸlunu ve dolayısıyla amca dayı yeÄŸenini…
Bu korkunç bir olay ve bu olayın örtbas edilmesi çok daha korkunç…
Bu olay açığa çıksa idi; eminim ki Fetö düzeni tamda bu filimde sarsılacak, dağılacak ve eni ayetinde bir umut tam bir orta temizliÄŸe ulaÅŸacaktı.
Yani açıkçası ben bu olayın sonuca varmasıyla tıpkı bir 15 Temmuz kadar akla karanın ayıklanacağı bir temizlik bekliyordum.
Öyle ya; satanda, satılanda vs vs vs ÅŸöyle bir silkelenip kendine gelecek, kendisine neler yapıldığını görecek, baÅŸkasına neler yaptırıldığını bilincine varacaktı.
Yani bu olayda kişiler kendi kendilerini ayıklayacak, taşlarından aklanıvereceklerdi.
Ama böyle olmadı TV 8, olmadı, “ YaÅŸamdan Hikayeler” Yapımcısı, Sunucusu…
Hepinize söylüyorum;
Olmadı, Olmadı, Olmadı!
Ah be, bu programın sunucusu ben olacaktım ki! Neyse!
15 Temmuzda tankların altına yatanları hatırlayıp cesaret alsaydınız bari…
Adam canlı canlı tankın önüne yattı, cesaretinin gücü kuvveti o tanları durdurdu…
Amaç vatandı, cesaret vatan aÅŸkındandı tabi!
KeÅŸke sizlerde az cesaret gösterip en azından Vatan evlatları için dile getirseydiniz bu teorileri… Ve sonradan korkup kapatmasaydınız perdelerinizi!
Ä°llaki tankın önünde durmak deÄŸildir cesaret…
Cesaret her yerde, her türlü haksızlığın karşısında dimdik durabilmektir…
Cesaret Vatan ve Vatan evlatları için cesurca haksızın ve haksızlığın karşısında dimdik durabilmektir…
Hele ki bu haksızlık; 15 Temmuz gecesi darbe giriÅŸimiyle vatanı yok etmeye çalışan kiÅŸinin, bu vatan evlatlarının üstünde oynadığı bir baÅŸka oyun ise…
Eh durulur muydu?
Asla ve asla sessiz kalınmamalıydı ve gerisin geri adım atılmamalı, dahası geriye çekilip yine eskiden olduÄŸu gibi, bu çalınan bebeklerin ve acı dolu ailelerin üstüne, yine o yılların tozlu örtüyü serilmemeliydi…
Åžimdiiiii, hepimizin kulaklarını tırmalayan bebeklerin ınga sesleri…
Aman Yarrabbim!
Dilek Kayaların, Metelerin, Cem Sümbüllerin Sessiz Çığlıkları…
Yüreklerine kezzap dökülmüÅŸ annelerin feryat figanları…
Hepsi ama hepsi kocaman bir “Çığlık”
Ne yazık ki ÅŸimdi hepimizin kulakları sağır…
Dün bihaberdik evet, ama bugün hepimiz ‘Sus’
O nedenle hepimiz sağır, sus ve suçluyuz. Sevgilerimle Dilek EJDER
