Devlete çağrı: ÖH da JİTEM’leşmesin!


Bu makale 2017-08-13 22:37:35 eklenmiş ve 558 kez görüntülenmiştir.

Devlete çağrı: ÖH da JİTEM’leşmesin! 

 

Kürdistanda Jitem yıllar boyunca faili meçhul cinayetler başta olmak üzere Kürtleri dağa itmek ve teröre çekmek için ne gerekiyorsa hertür pisliği yaparak hem Kürtleri çökertmeye, hemde devleti yıkmaya çalışan azılı bir terör örgütü olarak çalıştı. Özel hareketinde aynı tehlikeli mecraya kaymaması için Tank uyardı:  ÖH da JİTEM’leşmesin! ...

 

5-6  Ağustos 2017’de (Cumartesiyi Pazara bağlayan gece) Şemdinli’nin Şapatan (Altınsu) Köyü’nde meydana gelen olay, hepimizi derinden üzmenin de ötesinde, Türkiye olarak 90 küsur yıldır maruz kaldığımız ırkçılık-bölücülük musibetinden kurtulacağımıza dair ümitlerimizi de sarsmıştır.

Kamuoyuna da yansıdığı gibi, Özel Harekât Polisleri anılan köyü basıp onlarca kişiyi köy meydanında topluyor. Ve bin bir türlü hakaretle birlikte onları diğer köylülerin gözleri önünde dövüyorlar. Anlayacağınız, sanki JİTEM geri dönmüş gibi. Tek tesellimiz, bu Özel Harekât Polislerinin arasında JİTEM’in aksine, vicdanlı kişilerin de olduğudur. Görgü tanıklarına göre, bu vicdanlı polislerden bazıları köylüleri dövenlere engel olmaya çalışırken, bazıları da feryat figan eden köylülere sarılıp onlarla beraber gözyaşları dökmüşlerdir.

Şundan hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, bir zamanların JİTEM’ini aratmayan ÖH’nın bu eylemi, PKK için bir can simidi olmuştur. Oysa Yeni Türkiye’nin inşasını konuştuğumuz bir dönemde, terörle mücadele edenlerin masum insanlarla teröristleri birbirinden ayırabilecek bir bilinç ve basirette olmaları gerekmez miydi?

Yaşı erenler JİTEM’i bilirler, ama bilmeyenler için birkaç cümle ile anlatalım.

JİTEM; Eski Türkiye’de, devletin “terörle mücadele” adına kurduğu Jandarma İstihbarat Terörle Mücadele adlı gizli yapının kısaltılmış adıdır. JİTEM, binlerce “faili meçhul” cinayetin failidir. Nice ocaklar bu katiller güruhunun cinayetleriyle sönerken, nice bin gençlerimiz de yine bu katillere bir cevap olması adına, tıpkı denize düşenin yılana sarılması misali, soluğu dağda, PKK’nın yanında aldılar.

Adının terörle mücadele olduğuna bakmayın, icraatlarıyla PKK’nın daha da güçlenmesini ve PKK’nın Kürtler arasında meşruiyet alanını genişletmesini sağlamıştır. Çünkü Kürtleri iki kötü arasında bir tercihe zorlayınca, bazı Kürtler de “kendi” kötülerinin yanında yer almıştır.

JİTEM deyip geçmemek gerekir. Çünkü JİTEM, aynı zamanda karanlık bir dönemin adıdır da. Öldürüleceklerin listesinin dönemin başbakanının ve cumhurbaşkanının elinde dolaştığı bir dönemden bahsediyoruz.

Ak Parti iktidar olduktan sonra bu faili meçhul cinayetler son buldu, ama faillerden, yani JİTEM’den hesap sorulamadı. Hatta bir ara JİTEM’den bazıları içeri de alındılar. Ama sorgulamaları yüzeysel yapıldı. Ve JİTEM dosyası rafa kaldırıldı. Belki de tamamen yok edildi, bilemiyoruz. Bazıları bu konuda Ak Parti’yi suçlamaktadır. Bize göre ise, bu, Ak Parti’yi de aşan bir konudur.

Bu yapının vahşetleri anlatmakla bitmez. Zaten Türkiye’nin kamuoyu da bu katiller güruhunu devletimizin alnındaki kara bir leke olarak görmektedir. Umarız bu lekeyi alnımızdan sildiğimiz günleri de görürüz.

Üzülerek görüyoruz ki, devlet terörle mücadele konusunda hala bazı yanlış yöntemler uygulamakta ve politikalar izlemektedir.

Gerçi, yine Ak Parti devletin inkâr politikalarına resmen son verdi, ama bunun içi dolduramadı. Eğer ikrarın gerekleri yerine getirilmiş olsa idi, bugün belki terörün silahlı unsurlarını sınırlarımız içinde bitirmiş olacaktık. Bizce yapılagelen en büyük hata da, temel hakların sağlanmasının şartlara bağlanmasıdır. Eğer, “terör dursun da, o zaman temel hakları da konuşuruz” derseniz, bundan sadece terör yararlanır. Çünkü terörün başından beri iddiası da, beslendiği kaynak da devletin yarattığı mağduriyetlerdir.

Nitekim demokrasi, barış, hak ve adalet gibi kutsal ve evrensel değerleri sadece kendi kirli emellerine ulaşmanın birer aracı olarak kullananların bu mağduriyetleri nasıl istismar ettiklerini görüyoruz. Öyleyse devlet, terörle mücadelede buna özen göstermelidir.

Devlet teröre karşı ne kadar şiddetli ise, Kürtlere karşı da o kadar merhametli olduğunu eylemleriyle de hissettirmelidir. Yani devletin Kürtlere merhameti, PKK’nin Kürtlere uyguladığı şiddetten daha fazla olmalı.

Devletimiz inkâr politikalarından dolayı hala bir özeleştiri yapmadı. Ama bari hatalarını tekrarlamasın. Hele hele MİT’in doğrudan ve dolaylı katkıları sonucu kurulan ve evvela Kürtlerin başına bela kılınan PKK’yi Kürtlerin bir günahı gibi görüp, PKK üzerinden Kürtleri cezalandırmaya devam etmek, ancak ve ancak PKK’ya yarar.

Eminiz ki, Türkiye’yi idare edenler, emperyalistlerin bugün Kürtlere biçtikleri rolün ve böylece bölge halkları ile devletlerini içine çekmek istedikleri tuzakların da farkındalar. Dikkat edilirse, emperyalistler, 100 küsur yıl önce Ermenilere nasıl bir rol biçtiler ve nasıl bir misyon yükledilerse, bugün de aynısını Kürtlere reva görüyorlar. Bu amaçla başta PKK olmak üzere bazı yapıları tamamen teslim almış bulunuyorlar. Her türlü silahla donattıkları bu tetikçileri hazır kuvvet gibi istedikleri yerlere saldırtıyorlar.

Kürtlerden PKK’yı ihtiyari olarak tercih edenlerin sayısı oldukça azdır. Devletin malum baskıları PKK’ya katılımlara neden olmuştur. Ki bunların vebali de devletin boynundadır. Devletin bütün veballerinden kurtulmasının biricik yolu da hakkı ve adaleti gözetmesinden geçmektedir.

Eğer gerçekçi olursak, devletin inkâr politikalarını sonlandırmakla sorunun büyük bir kısmını çözmüş olduk. Geriye kalanını da en kısa zamanda çözemezsek eğer, bu, denizi geçip derede boğulmaya benzer ki, bu da ihanetle eşdeğerdir.

Dileriz bundan sonra devletimiz bütün kurum ve kuruluşlarıyla daha duyarlı olur ve zulmedenler olduğunda da hak ettikleri cezaları verir.

 

 

Diğer yazıları...
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
Arşiv Arama
- -
Doğu Haber-Doğu Medya-Doğu Kültür Gazetesi
© Copyright 2013 Dogu Medya -Dogukultur. Tüm hakları saklıdır. Dkm Medya
DKM MEDYA GROUP -1
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
DKM MEDYA GROUP-2
TÜRKİYE-BÖLGE, FİRMALAR- İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA
SERHAT HABERLER
BAĞLANTILARIMIZ
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA