KORKUTAN RUH...
KORKUTAN RUH...
Bekir Hazar-Takvim...
Rahmetli Özal döneminde özel kanallara yol verilmesiyle müthiş bir furya başladı. O dönemde sektöre adım atan ilk özel kanalların ilk çalışanlarından biriydim ben de... Çığ gibi diziler ve filmler yapılmaya başlandı. İşte o günlerde Türkiye'nin en büyük stratejistlerinden biri olan sevgili Mustafa Necati Özfatura bizlere "Yaptığınız işin çok tehlikeli ve büyük olduğunu bilin. Hollywood CIA kontrolündedir ve asla rakip istemez. Sizleri öldürebilirler. Dikkatli olun "diyordu. Bana o dönemlerde çok uçuk bir uyarı geliyordu bu. Gençtik, hayat tecrübemiz azdı, anlayamıyorduk. Bugün gelinen noktada Türk televizyonları, adeta dünyayı fethetmeye başladı. Latin Amerika'nın tamamına girdik... Tam 22 Latin Amerika ülkesinde Türk dizileri izleniyor. Hem de bağımlılık yaparcasına... Ortadoğu piyasası zaten tamamıyla elimizde... Araplar Türk dizileri ile yatıyor, Türk dizileri ile kalkıyor.
Eski Sovyet ülkelerinde Balkanlar'da dizilerimizle girmedik yer kalmadı...
Endonezya Malezya pazarlarında da süper güç olduk. 100 civarında ülkeye dizi ihraç ediyoruz. Bu ihracattan yıllık gelirimiz 350 milyon dolara ulaştı. Afrika pazarına da girmeye başladık, Fildişi Sahilleri, Nijer gibi ülkelerde Türk dizileri izleniyor. Sayı daha da artacak önümüzdeki dönemde... Ve geçtiğimiz hafta İstanbul Maslak'ta silahlar konuştu. Çarşaflı iki kişi, GEM Group televizyon şirketinin kurucusu İranlı Saeed Keriman ve ortağını kurşun yağmuruna tutarak öldürdü. Ortadoğu'da 53 kanal açan, içlerinde Türkçe yayın yapanlar dahi olan bir şirket kurmuştu Saeed Keriman...
Ve dahası Arap ülkelerine en çok Türk dizisi satan isimlerin başında geliyordu. Alacak, verecek davası diyenler oldu ancak Saeed Keriman ile iş yapan Türk televizyonları yöneticileri ile konuştuğumda "Asla borcunu sektirmez, gününde hemen öderdi. Ancak işleri çok büyüttü. Hatta kendisine korkmuyor musun bu kadar büyümeye diye uyarıda bulundum" diyenler oldu. "Diziler Arap ülkelerinin yapısını bozuyor, bu nedenle İran istihbaratı tarafından öldürüldü" iddiaları da ortaya atıldı. İran istihbaratı "Çarşaf giyerek" göstere göstere kendini hedef yapacak kadar basiretsiz miydi bilemiyorum. Kim ne maksatla bu suikastı gerçekleştirdi henüz muamma... Ancak ortada bir gerçek var... Saeed Keriman "Türk dizileri"ni Ortadoğu'ya leblebi gibi pazarlıyor, kendi kanallarında da yayınlıyor, bölgede "Türk hayranlığı"na büyük hizmet ediyordu. Bir başka gerçek ise ABD'nin Hollywood ve medya üzerinden dünyanın en güçlü istihbarat ağını kurduğu realitesiydi.
Elektirk ve televizyonun girdiği Brezilya'nın köylerinde bile ABD propagandası yapıldı.
1970'li yıllardan itibaren özellikle medya ve televizyon, istihbaratla etkileme tekniğinin ilk sırasına yerleştirildi. Hollywood'da yılda 2 bin film, 300 de dizi çekiliyor. Bu sayede Amerikan propagandası yapılıyor.
Filmlerin ve dizilerin gösterildiği ülkelerde Amerikan tutkusu ile büyüyen gençlik, kısa sürede CIA'nin en güçlü silahlarından biri haline geliyor. BM'ye üye 190'ı aşkın ülkenin tümünde, Amerikan vatandaşı olmayan ama Washington'a hizmet eden binlerce gönüllü kişi var. İşadamları, akademisyenler, medya temsilcileri, STK başkanlarının geçmişlerinde mutlaka filmlerin oluşturduğu etki var. 2010 yılında yapılan bir araştırmada, BM üyesi ülkelerde yaşayan 11-18 yaş arasındaki her 100 çocuktan 78'i hayalinin ABD'de yaşamak olduğu ortaya çıktı.. Sadece ABD değil İngiltere de bu konuda çok güçlü. O da medyası ile etkili oluyor. Sadece BBC 100 ülkede her gün 400 milyon kişiye ulaşıyor ve etkin bir alt yapı sağlıyor. Son dönemde en çok dizi ihraç eden ülkelerden birinin Türkiye olması, ABD ve İngiltere tarafından da hoş karşılanmıyor. Çünkü Arjantin'de bile Osmanlı hayranlığı olan bir kitle ortaya çıktı. Arjantin seçimlerinde "Kazanırsam Türk dizi oyuncularını getireceğim" vaadinde bulunan adaylar bile çıktı. Yeni dünyanın en önemli savaşlarına ev sahibi olmaya aday Afrika'da bile CIA Türk dizileri ilgili araştırma yapıyor ve Osmanlı'yı isteyen ailelerin hızla artmaya başlandığını belirliyor.
Türk dizilerinin bu etkisinin kırılması için uluslararası çapta çalışmalar yapılıyor.
Yukarıda saydığım iddialar Amerikan haber sitelerinde yayınlanıyor. Yeni Türkiye "Diriliş Ertuğrul"u ile dahi birilerini, hayal edemeyeceğiniz kadar rahatsız ediyor. İslam coğrafyasındaki halklarda Osmanlı ruhu canlanacak diye ödleri patlıyor.
