YENİ DÜNYA DÜZENİ ve TÜRKİYE 1-2-3...


Bu makale 2017-04-28 06:34:54 eklenmiş ve 498 kez görüntülenmiştir.

YENİ DÜNYA DÜZENİ ve TÜRKİYE 1-2-3...

 

Yüzyıllar boyunca, 20 yüzyıla  gelene kadar imparatorluklar, krallıklar, ileri gelen aile ve sülaler tarih boyunca insanlıkla oynayan katil-soykırımcı aile ve firmalar tarafından geliştirilen, şeytana pes dedirten çok sinsice oyunlarla yerle bir edildiler.  Osmanlı gibi, Çarlık gibi, Avrupa ve dünyanın değişik yerlerindeki kraliyet aile ve sülaleri gibi  adeta dünyanın sigortası olan aile ve sülaler yok edildi, etkisiz hale getirildiler.

 

20.  Yüzyıla gelindiğinde katil-soykırımcı aile ve firmalar insanlığa son darbeyi vurmak için atom silahlarınında kullandığı iki büyük savaşla tüm dünyayı düşürdüler. Geriye kalan insanlık da bir daha ayağa dikilmesin diye Birleşmiş Milletler, IMF, Dünya Bankası... vb kurumlar ortaya çıkardılar. Dünya kapitalizm-kominizm diye ikiye bölündü. Dinden bilime, tarihten ekonomiye tüm bilimler dünyayı düşüren katil aile firmaların çıkarları doğrultusunda dizayn edildiler. Onların coğrafyalara-ülkelere  dikte ettikleri putları,  zor ve kanun gücüyle tüm dünyaya dayatıldı.

 

Çağlar boyunca derslerini iyi çalışan katil soykırımcılar... bilimi, Dinleri, kurduklararı tarikatlarla, moon, evangalizm, fetöcülük... kontrol altına almaya çalışırlarken,  ekonomi, para tanrısını da tekellerine almak için diğer coğrafyalarda soykırımlar, askeri darbeler, işgaller, ABD ve dünyanın birçok ülkesinde ise devlet başkanlarından bilim adamına ... Yüzlerce faili meçhul, yüzlerce insanı katlettiler. Sayısı bilnmeyecek kadar firma batırdılar.

 

Bununla da yetinmediler Çarlık yıkıldığında oradaki bin yılların hazinelerine, Osmanlıyı yıktıklarında ise Kürtlerin, Türklerin, Rum ve Ermenilerin toprağından hazinelerine, kaynaklarına dadandılar. Sinsi yöntem ve metotlarla, soykırımlarla gasp ettiler... ki bu aynı zamanda üniversitelerde tez konusu olarak işlenmesi gereken konuların başında gelmektedir. İnsanlığın son birkaç yüzyıldır kuşatıldığı soykırım koşullarının tam olarak ortaya çıkarılması için Katil-soykırımcı firmalarla, mossad, cia, nato, nasa, imf, fed, dünya bankası...  gibi kurum ve örgütlerin arşivlerinin, ardiyelerine girilmesini zorunlu kılmaktadır...

 

21. Yüzyılda insanlık ve dünya yediği kazıkları anladı. İdeolojiler çağı, düzmece izmler çağı sona erdi. Bu sona eriş katil-soykırımcı yapılanmayı dünyanın her noktasında harekete geçirdi. Chip takılan, çip’i kapatıldığında hayatı biten yeni bir köle insan tipi yaratmanın peşine düştüler. Yeni dünya düzeni ile bu insanı oluşturmaya çalıştılar. Kredi kartı, banka hesabı vb. Olmayan, mevcut sisteme giremiyen bir insan-firmanın iş yapma, var olma şansı bırakılmadı...

 

 

Günümüzde ise askeri darbeler, diktatörlüklere ek olarak terör örgütleriyle alanı kaplayan küresel soykırımcılar, her devirde kendilerine düşman gerektiği için Amerikada ikiz kuleleri indirerek İslamofobiyi icat ettiler. İslam dinini kullanan sayısız terör örgütleri türettiler. Dinli-dinsiz terör örgütlerinin yanı sıra diktaörlerle, uydu-uyduruk devletlerle (ki ortadoğuda birçok uyduruk devlet –diktatörlük bu amaç için kullanılmaktadır) ... Ortadoğulu halkları soykırım koşullarına çeken küresel soykırımcılar, Kürtler gibi yeryüzünün en kadim halklarını bu diktatör-uyduruk devletlerle-terör örgütleriyle, soykırımlarla tarihten silmeye çalıştılar...

 

Yeni dünya düzeni tutmadı. Çin-Rusya, ABD, Türkiye  vb. Halklar ve devletler hem yüzyıllardır kendilerinin, hemde dünya halklarının yedikleri kazıkları görmeye başladılar arayışa girdiler. Bu arayış kısa zamanda dünyanın yaşanılmaz bir cehenneme, patlamaya hazır bir bomba haline dönüştürüldüğünü görmelerini sağladığı gibi; dünyanın patlamaya hazır hale getirilmiş bir bombaya çevrildiğini de görmelerini sağladı.

 

Kraliyet-imparatorluk aile ve sulaleri yok edilirken hitlerden –fetöye bu küresel soykırımcıların dünyayı nasıl büyük tuzaklara çektiklerini, İsrail, Kuzey Kore... gibi altını üstünü dünyayı havaya uçurmak için silahlanan beyinsiz yapılanmaları nasıl ortaya çıkardıklarını net olarak gördüler...

 

Dünya bu gerçekleri görürken Osmanlının (Kürdistan-Türkiye), Çarlık (Rusya) ın yıkımının insanlığı nasıl büyük bir yok oluşa doğru süreklediğini de görmeye başladı...

 

Özetle ne Çin, Ne Rusya, Nede ABD... artık küresel katillerin dünya ile istedikleri gibi oynamasına izin vermeyecekleri bir döneme girdiler. Dünya-İnsanlık, İsaril, Kuzey Kore...  gibi dünyayı yok etmeye ayarlanan bombaları nasıl etkisiz hale getireceklerini düşünürken, büyük güçler birbirlerini kontrol eden yeni bir sistem geliştirmezlerse dünyanın geleceğinin olmadığını da anlamaya başladılar.

 

YENİ DÜNYA DÜZENİ ve TÜRKİYE -2...

 

Bu gelişmeler küresel soykırımcıların Türkiye ve Kürdistanı diledikleri gibi parçalama ve işgalini sonlandırırken aynı zamanda Türkiye’yi jeopolitik  konumu gereği Küresel ekonominin başkenti haline getirdi.  Küresel soykırımcı firmaların deişfre olması aynı zamanda dünyanın maddi-manevi hazineleri üstünde yer alan Kürtlerin ise dünyanın sigortası olduğunu anlamalarını da beraberinde getirdi. Kürtlerin yerine Mezopotamyaya- Kürdistana zor-hile-işgal-soykırımlarla... başka bir etnik yapı yerleştirildiğinde ortaya çıkacak firavunlaşma ve nemrutlaşmanın  tüm dünyayı terör örgütleriyle donatacağı gibi, günümüzün yıkıcı silah-teknoloji... yapılanması  göz önüne alındığında dünyanın bir anda gümleyeceğini de net anlamaya ve görmeye başladılar...

 

Dünya İnsanlığa lazım olan adalet ve özgürlüğün insan soyunun gelişimi için olmaszsa olmaz olduğu gerçeğini görmeye... doğal gelişimin seyrinde, kuşatma olmadan özgür bir şekilde her alanda gelişmenin insanlığın var olmasının temel dayanağı olduğunu görmeye analamaya başladı... Dünya bunu sağlayacak  bir aşamaya geçtiğinde insanlık hızla uzaya açılacaktır. Yüzyıllardır küresel katil soykırımcılar firavunun musayı araması gibi insan soyu içinde doğru dürüst bilim adamı, düşünür, firma... çıkmasın diye adeta insanlığa soykırımı dayattılar. Şeytanın aklına gelmeyen kumpaslarla insan soyu yok ediliyor, dünya tüm insanlığı yok edecek bir cehenneme dönüştürülüyor...

 

Özet olarak günümüzde insanlığın yol ve yöntemini bulması yine Mezopotamyadaki direnişle, Kürtlerin tüm dünya milletlerini aydınlatmasıyla... yine Osmanlının küllerinden doğan  Türkiye ile mükmün olabilmiştir. İnsanlığın yol ve yöntemini bulması yine bu coğrafya sayesinde olmuştur.

 

Hitler, Fetö, Moon, evangalizm, siyonizm... İnsanlığa küresel katillerin dayattığı tüm soykırım planları Yüzyıldır Kürtlere dayatılan soykırım planları neticesinde deşifre olarak, tüm insanlığın küresel katil soykırımcı yapılanmaları görmelerini ve anlamalarını da beraberinde getirdi...

 

 Türkiye –Oratadoğu-Mezopotamya-Kürdistanın Kürt-Türk-Arap-Irk... din, dil sorunu yoktur. Bu devasa  coğrafyasının ana Sorunu küresel soykırımcılarla yerlileştirilen işbirlikçi soykırımcı-işgalcilerin sorunudur.  Bu sorun çözülmediğinde dünya diye bir gezegenin kalmayacağını bütün halklar, uluslar, devletler görmeye... anlamaya başladılar...

 

Tüm dünyanın şu anda en büyük sorunu küresel soykrımcıların bir kazık gibi Ortadoğunun kalbine çaktıkları İsrail terör devletidir. Bu sorun İsrailin terör ve hile ile işgal ettiği topraklardan sökülüp atılması yada kontrole alınıp ehlileştirilmesi ile mümkün...

 

Aslında insan beyninin çözemeyeceği sorun yok. Burada da çözüm basit bu yapı bir eyalet olarak Osmanlıya (Türkiye’ye) yada Kürdistana bağlanmalı bu coğrafya altına üstüne zulanan tüm yıkcı silahlanma dünya devletlerinin geliştireceği yeni bir sistemle acilen kontrole alınmalı, küresel katil firmaların yüzyıllardır işledikleri insanlık suçlarının açığa çıkarılması içinde Mossad arşvine el konulmalıdır ... İsrail halkı küresel soykırımcı yapılanmaların kendilerine dayattıkları soykırım oyununu çözüp  anlarlarsa... kendilerine soykırımı dayatan katil firmaları deşifre edebilirlerse insanlık bir başka aşamaya geçebilecektir...

 

Aksine bu tür yıkıcı sorunlar ortadoğulu halkları aştığından... sorunlar direkt Çin-ABD-Rusya-İngiltere, Almanya... gibi devletleri ve tüm insanlığı doğrudan ilgilendirmektedir.

 

İsrail coğrafya olarak yere gömülmeyeceğine  göre dünya bu soruna bir çözüm bulmak zorundadır. Dünyayı saran yıkıcı silahlanma göz önüne alındığında... Tüm dünyada sıfır hata ile tüm tüm devletlerin silah ardiyeleri, teknolojileri... kontrol altına alınacağı yenibir sisteme geçişi... İnsanlığın bu dünyadaki kuşatılmışlığı yarması içinde adelet ve özgürlüğün tüm dünyaya hakim kılınması dünyanın ninsanlığın önünde duran en büyük sorunlardır...

 

Dünya-insanlık işaret ettiğimiz sorunlara çözüm bulmada gecikirse, dünya diye bir gezegenin kalmaycağını bırakın insanları hayvanlar dahi görmeye –anlamaya hisetmeye başladılar...

 

YENİ DÜNYA DÜZENİ ve TÜRKİYE -3...

 

Dünyada ki gelişmeler Türkiye’yi yeni bir safhaya çekerken Türkiye’nin de alt-üst yapı olarak, sistem olarak buna cevap verecek bir yapılanmaya kavuşması gerekmektedir.

 

Bu yapılanmada demokrasinin tüm ayakları ile oturması, adalet ve özgürlüğün tesis edilmesi ile mümkündür. Türkiye mevcut durumda hala derinden işgal altındadır. Hala kamu, yerel yönetimler çetelerle kuşatılmıştır. Vatandaş nefes alamaz bir konuma çekilmiştir. Güç ve çıkar odakları toplumu her alanda nefes alamyacak şekilde kuşatmış bulunmaktadırlar...

 

Irkçılık, kürtçülük, türkçülük, bazı insanları putlaştırma, puta tapıcılık, din tüccarlığı, hırsızlık, yolsuzluk, namussuzluk tavan yapmış durumdadır. Birçok çıkar odağı halka kendisini, kendi putlarını  80 milyona dayatarak vatandaşı  nefes alamyacak düzeye çekmiştir. Siyaset mekanizması giderek toplumu çürüten bir çarka dönüşmüştür. Adalet ve hukuk kavramı büyük yaralar almıştır. Türkiye mevcut konumuyla muz cumhuriyetleri konumuna düşmüştür.

 

Bunun aşılması ise yerelden örgütlenmeyle, köy-il-ilçe, bölgeler bazında dernekleşmeyle, Türkiyenin 7 bölgesinde 7 büyük dernekler federasyonuna gidilmesiyle mümkündür. Bir başka deyişle halkın kendi kendisini yönetmesi, yetkinleşmesi, temsilcisini siyasi partilerin, çıkar odaklarının değil kendisinin seçmesini sağlayacak STK (Sivil Toplum Örgütlerini) ları ortaya çıkarmasıyla aşılacaktır. Demokrasi, denetim, katılım, yönetim ayaklarının sağlam oturması ile mümkündür. Bu gerçek sadece Türkiye için değil tüm dünya için geçerlidir... Türkiyede siyasetin kendi putlarını halka dayatması ve halkı çürütmesini durdurmanın yegane yolu STK olgusunun sağlam ve sağlıklı bir şekilde oturmasıyla mümkündür... Ve siyasetin en çok saldırdığı, çürütmeye çalıştığı alan bu alandır. Siyaset-stk zübükleri sürekli kullanabilecekleri paçavra insanlarla bu alanları kontrole almaya çalışarak toplumu çürütmektedirler...

 

Türkiye’de demokrasi, adalet özgürlük, hukuk kavramlarının oturması, sağlıklı bir sisteme geçilmesi STK olgusunun her alanda sağlam bir şekilde oturmasıyla mümkündür.

 

STK olgusu kavranıp hayata geçirilmediğinde, demokrasi tüm ayaklarıyla oturtulmadığında, denetim, katılım mekanizmaları çalışmadığında, siyaset kendi putlarıyla toplumu dizayn etmeye çalıştığında...   yeni sitemde Başkan Küresel sermayenin kullandığı genel Müdüre, bakanlar müdürlere, milletvekilleri –meclis ise şiir marş okuyan ilkokul çocuklarına dönüştürülmüş komedi bir yapılanma ortaya çıkarmaktadır. Halk yada vatandaş ise yüzyıldır olduğu gibi kullanılan harcanan sürüler olma gerçeğinin dışına çıkamayacaklardır...

 

 

 

Diğer yazıları...
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
Arşiv Arama
- -
Doğu Haber-Doğu Medya-Doğu Kültür Gazetesi
© Copyright 2013 Dogu Medya -Dogukultur. Tüm hakları saklıdır. Dkm Medya
DKM MEDYA GROUP -1
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
DKM MEDYA GROUP-2
TÜRKİYE-BÖLGE, FİRMALAR- İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA
SERHAT HABERLER
BAĞLANTILARIMIZ
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA