BU İMAM KİMİN İMAMI..

Türkiye toplumu yüzyıldır kafasına vurulan, sersemleştirilen, özgür iradesi, özgür düşüncesi elinden alınan bir toplum. Kendisini aydın sanan bir sürü davarında toplumu zehirlemesiyle bu darbe günümüze dek büyüyerek süregelmiştir..
Bu haber 2019-04-19 08:56:11 eklenmiş ve 767 kez görüntülenmiştir.

BU İMAM KİMİN İMAMI..

 

Türkiye toplumu yüzyıldır kafasına vurulan, sersemleştirilen, özgür iradesi, özgür düşüncesi elinden alınan  bir toplum. Kendisini aydın sanan bir sürü davarında toplumu zehirlemesiyle bu darbe günümüze dek büyüyerek süregelmiştir..

 

Yüzyıllık darbeler vatandaşın  sağlıklı düşünme yeti ve yeteneğini adeta bitrerek koyuna dönüştürmektedir. Bu geriliği kırmanın yolu ise özgür irade ve özgür düşünce, bağımsız bilimsel biligi, tartışma, okuma ve eleştiri kültürünün gelişmesi, vatandaşın bilinç düzeyininyükselmesiyle doğru orantılı..

 

Siyasi partileri kutsama, bireyleri kutsayarak totemleştirme, putlaştırma.. onlar karşısında eğilme, yerlere yatma kendi doğrularını kanun zoru yada zor öğesiyle halk kitlelerine dayatma tek  kelime ile diktatörlüktür. Bu baskıların yaşandığı Kuzey Kore, İran, Mısır vb. ülkelerde  insanların özgür iradesinden bahs etmek, demokrasiden bahs etmek imkansızdır. Milyonlar sürüye çevrilmiştir.  Diktatör eğil dese eğilirler, kalk  dese kalkarlar..

 

Buradan Türkiyeye geldiğimizde Cumhuriyet rejmi kurulduğundan günümüze son 10-15 yılı çıkarırsak katışıksız bir diktatörlük, vatandaşı her alanda kitleyen, harcayan soykırıma çeken halk düşmanı soykırımcı bir  rejim..

 

TC  rejminin omuırgasını chp oluşturmaktadır. Bu parti halkın soykırımı ve düşürülmesi üzerinden, totemcilik ve putçuluk üzerinden yükselerek günümüze kadar varlığını sürdürmüştür. Hala totemciliği ve putçuluğu topluma dayatarak, sahte kurtarıcı ve idollerle yüzyıldır toplumun direkt beynine saldırmaktadır.. Türkiye toplumu özgür irade ve düşünce sahibi olması için öncelikle chpnin kapanması bitmesi, atatürkün totemleştirilmesi olayının bitirilerek anıtkabirin ankaradan çıkarılması gerekmektedir.  Kuzey  korede herkes nasıl diktatör karşısında eğiliyorsa Türkiye Cumhuriyeti de hala diktatörlüğü aşamadığından atatürk karşısında insanlar eğdirilmektedir.. Bir başka deyişle tcdeki diktatörlük dünyanın en ince düşünülmüş, en profesyonel diktatörlüğüdür..

 

Türkiye’de özgür irade ve düşünceden bahs eden cehaleti paçalarından akan sol –sağ  jargon aydın tipi bu anlamda en az yüzyıl Türk toplumunun, vatandaşın gerisinde kendi kutsallarını topluma dayatan geri zekalı sürülere dönüşmüş bulunmaktadırlar.. Toplumun ezici çoğunluğu bunlara gülüp geçmektedir..

 

Buradan HDP’ye geldiğimizde giderek CHP’nin Kürt verisyonuna dönüşmektedir..  O da kürt halkının cihanşimul –evrensel kültürü ile ilgi-alakası olmayan sol-seküler krıntılarıyla kendi kutsallarını, ideolojisini topluma dayatarak özgür irade ve düşünceyi bitirme yönünde toplumu kıskaca alarak chp’lileşmekte, giderek topluma ve toplumun değerlerine karşı yabancılaşan marijinal bir siyasi hareket oldu. Ahmed-e Xaniyi, Selahaddin Eyubiyi, Melayı Cizreyi binlerce alimi, tarih öncesi Gılgameşi.. , Cixerxun ve Şıwanı topluma taşıyacağına.. lenin mao sol saftirik kırıntılarla CHp nasıl aatürkle türk toplumunu düşürmeye çalışyorsa hdpede  kendi kutsalları ile kürtleri düşürmeye çalışıyor..

 

CHP siyuonist ideolojiyi soykırım ve puta tapıcılıkla topluma dayatırken, HDP ise dünya medeniyetinin çekirdek beşiği olan Kürtleri fikri, kültürel.. . her alanda kitleyerek siyonist fikir kırıntılarıyla zehirleyerek bitirmeye çalışmaktadır. Kürt tarihini, kültürünü, kürtlerin yüzyılları kapsyan büyük tarihinden haberi olmayan zırzop cahillerin doluştuğu siyonistlere alet edildiği bir yapıya çevrilmişbulunmaktadır..HDP zihniyeti bilerek bilmeyerek kürtlere fkri ve düşünsel anlamda kültürel anlamda chpden daha büyük darbe vurmaktadır..

 

MHP ise hdpnin benzeri bir yapı..  Türkiye’deki diğer irili ufaklı partiler ise marijinal yapılanmalrdır.. CHP-MHP-HDP vb. partiler sınırlı bölgesel de olsa ülke geneli olmasada toplumu kapsayan toplumda karşılıkları olan partiler.Diğer irili ufaklı partilerin toplumsal alt tabanı ya yoktur yada çok sınırlıdır..

 

 Türkiye siyasetinde bu kısır döngüyü ak parti kırmıştır. Edirneden Ardahana bütün ülke sathında olan tek partidir. Bu anlamada bütün Türkiye toplumunu kapsayn 2. Bir parti, 2. Bir siyasal hareket yoktur. Ak Parti ile birlikte totemci-putcu, diktatör tc yapılanmsı büyük bir darbe alamya başladı ama hala bu diktatöryel yapılanma güçlü olduğundan Ak Partide Türkiyede yüzyıldır süren totemci-putçu diktatörlüğü yıkamadı. Anıt kabire gidip eğilme gibi eski tc diktatörlüğüne bazı alanlarda boyun eğmek, taviz verme zorunda kalmıştır..

 

Burada ak partinin öneminin kavranması açısından şunu ifade edelim, yukarıda ifade ettiğimiz görüşleri 90’lı yıllarda ifade etseydiniz devlete hakaretten en az 10 yıl ceza yerdiniz..

 

Özetle 2000’li yıllardan sonraki Türkiye vatandaşı ortaya çıkan yeni siyasal yapılanmalarla eski diktatör, soykırımcı, vatandaş düşmanı putçu-totemci  tc yapılanmsına büyük bir darbe vurmasına rağmen bu diktatör rejim hala ayaktadır, hala vatandaşın beynine, özgür iradesine saldırmaktadır, Hala vatandaşı putlar, totemler karşısında eğdireren kuzey kore diktatörlüğü gibi diktatörlüklerin birçok nüvesini bünyesinde taşımaktadır.. Ak Parti ile kıyaslandığında diğer  partiler vatandaşı temsil etmeden ziyade bu diktatöryel ruh ve anlayışlarını topluma dikte etme ve toplumu düşürme yönünde demokrasi ile ilgi alakası olmayan kısır anlayışlarını bir zehir gibi sürerkli topluma enjekte  derek toplumu düşürmekte ve çürütmektedirler..

 

CHP BİTMEDEN TÜRKİYEYE DEMOKRASİ GELMEZ..

 

Özetle bu diktatörlüğü besleyen chp rejmin ana direğidir. CHP varoldukçaq.. chp benzeri partiler, yapılar var olduğu müdetçe Türkiyede özgür irade, özgür düşünce  bahs etme imkansız olduğu gibi, Türkiye cumhuriyeti bir demokrasidir deme şansımızda yoktur. Soykırımcı darbeci gelenekten gelen bu diktatöryel ruh hala ülkemizde çok güçlüdür. Küresel yerli ayaklarıyla Türkiye toplumunu düşürmek ve kendi kontrolunde tutmak için heroyunu oynamaktadır. Türkiye toplumu bilim kurgu filimlerinde görülebiklecek bir ustalıkla totemcilik ve putçuluk girdabında tutulmaktadır..  

,

Buradan genel siyasi yapılanmaya geldiğimizde ak parti dahil hiçbir siyasal hareketin diktatör tc yapılanmsının kuşatması ve ruh halinin tam dışına çıktığını söylemek imkansızdır. Ak Partide  toplumda liyakat sahibi binlerce insanı biçmiştir, hakını –hukukunu çiğnemiştir, birçok muhalif ve siyaset erbabını siyaset kokan hukuki oyunlarla ekarte edilmiştir. Toplumda liyakat olayı bitirilerek fetönün badem bıyıklıları gibi kendine biat eden üyelerini kamu, yerel.. her alana yerleştirerek liyakatı bitirerek Türkiye toplumuna büyük bir darbe vurmuştur..Halkın desteği artıkça şımarma, halkı kullanma, yolsuzluk, çeteleşmeler, bölgecilik, adam kayırma, ayırımcılık..ırkçılık  giderek partiyi sarmaya başladı.. Bu gerilikler alternatifsiz bırakılan Türkiye toplumunu chpye yönlendirmeye kadar toplumsal alanı hem geriletti, hemde çürttü..

 

TÜRKİYE ve TÜRKİYE SİYASETİ REJMİ NASIL DÜZELECEKTİR..

Vatandaş öncelikle siyasi partileri ve siyaseti kutsamaktan düşünce olarak kurtulması özgür irade ve özgür düşüncenin farkına varması gerekmektedir.İşte bu noktada  sivil toplum örgütlerinin önemi orataya çıkmaktadır.

 

Köy, il, ilçe derneklerinden federasyonlara vatandaş stk’larda örgütlenmeli, her alanda bulunduğu yerden ülke geneline siyaset ve yönetimin temel belirleyici unusuru haline gelemelidir.. Yani a semtinin belediye başaknı seçilcekse stklar bir araya gelmeli bu vatandaş bizi temsil etmelidir diyebilmeli. Ve açık-şefaf, hertür projenin kararın halk ve halkın temsilcileriyle istişare edilerek alınması, hırsızlık ve yolsuzluğun olamaycağı avrupa standartlarında kamu ve yerel yönetimin kanularla, denetlenmelerle sağlama alınması.. Asıl demokrasi budur. Türkiyede hala bunun desi yok.. Vekilde belediye başaknını da diktatör tc ruhunun tüm emarelerini, bünyesinde taşıyan hasta siyasi partiler memur atar gibi seçilmişleri atıyorlar. Biz vatandaşlarda koyun gibi gidip oy kullanarak demokrasi diye yutturulan bu diktatöryel yapılanmaya alet oluyoruz.. Bir başka deyişle Türkiye siyaseti kendi kutsallarıyla bütün vatandaşı koyun gibi kullanmaktadır.. Bu siyasi yapılanmadan da tek sonuç çıkmaktadır. Halkın vergilerini iç eden bir sürü hırsız namussuz ortalığı kaplamaktadır. Vatandaşta benim partim- senin partin geriliğinde telef edildiğini görmemektedir..

 

Özetle Türkiye toplumunun demokrasiye geçişini yönetim, denetim, katılım ayağı tam çalışan stk olayı ile doğru orantıldır. En ufak dernekten başlayarak denetimi sağalamayı üye beceremese bu genelde günümüzdeki siyaseti doğrumaktadır.. Yönetim denetim, katılım ayağı olamyan teneke stk yapılanmsını da siyaset sonuna kadar kullanarak toplumu çürütmektedir. Davarın cebine para, üstüne ceket, boynuna kravat geçir filan ilin temsilcis de toplumu paketle paketleyebildiğin kadar..  Yani çıkış stklardadır. Ve bu stkalrın denetim, yönetim, katılım ayarının sağlıklı oturması ve işlemesi gerekmektdir. Bu daüyenin bilinç deyiyle doğru orantılı bir durumdur..

 

Doğu medya olarak toplumun bu çekirdekten demokrasiye geçiş yapacağını 2000’lerden beri işlerken.. Ve bire bir tüm yapı elemanlarımızla stklar içinde koşarken..Ne demek istediğimizi anlayamayan davarlarda bol bol bize küfrederek hasta egolarını bize küfür ve dil uzatarak tatmine çalışmaktadırlar.. En  büyük eleştirileri ak partiye yapmamıza rağmen.. Bu partide Yeni TR standartları iyi oturmuş olacağından biri tek küfürlü bir cevap hafifliğini göstemeiştir. Ama öbürlerinde hastalıklı diktatör ruhlu gırla.. Hala 70-90 ların ruh haliyle  patinaj yapmaktadırlar..

 

 Siyaset  değil stk, totemcilik değil özgür irade ve düşünceyi esas almasak vatandaşın kontrol edemediği stk ve siyaset yapısını haliyle başka güçler kontrol eder kullanır. Bundan dolayı bu imam kimin imamı diye sorduk. Seçilemn imamı halk kontrol etmese başkalrı kontrol edecek.. Bu kontrol ve demokrasi mekanizması işlemediği için hırsızlık yolsuzluk tavan yapmaktadır.. Yani türkiye siyaseti stk ve vatandaşın geriliğinden dolayı hırsızlık yolsuzluk vatandaşı düşüren bir mekizmadır. Demokrasiyi içselleştirme, stk-siyaset alanını militan ruhun dışına çıkarak kontrolu sağlamayı becermediğimiz sürece kılıç oğlu kendi adamını, mülaimoğulları kendi adamını bize dikte ederek bol bol soyar.. düşürür

 

Başkalrını kutsamayı  hafifliğinden kurtularak vatandaş birbirine değer vermeli dürüst olmalı, ayet ve hadislerde ne diyor “Nasılsanız öyle yönetilirsiniz”.. Şimdi sahaya bakın binlerce sergerde kendine yakın adamım gelsin, toplumu nasıl soyarım kullanırımın derdinde..  Toplumsal alanda siyaset –stk alanında toplumsal kontrol yoksa, kanun kurallarla sistematik açıklar kapatılamıyorsa.. O toplum koyundur, elebette kırpanı çok olacaktır.. Kimi kürtçülük, kimi türkçülük, kimi dincilik, kimi sağcılık, kimi solculuk kimi mezhepçilik, derrneklerde ise hemşericilikle, mikro milliyetçilikle  soymaya düşürmeye bakacaktır..

 

Fetö iki göz iki çeşme ağladığında kadınların kolunda bilezik kalmamıştı. Ve hala Türkiyeyi soymak için küresel yerel tüm ayakları ile atak üstüne atak yapıyor. İmamı, müezzini halk kontrol etmese fetö açığı kaptır tehlikesini gösteriyoruz.. Atatürkçülük, atakürtçülük vb. hastalıklarda fetöcülüğün daha gelişmiş verisyonlarıdır.. Ulus ve milletleri düşürmeye soymaya yönelik büyük projelerdir.. Yani Allahtan başka kutsadığınız herşey kendinize, geleceğinize darbedir..

 

 

 

 

ETİKETLER : BU İMAM KİMİN İMAMI..
Diğer SİYASET haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
Arşiv Arama
- -
Doğu Haber-Doğu Medya-Doğu Kültür Gazetesi
© Copyright 2013 Dogu Medya -Dogukultur. Tüm hakları saklıdır. Dkm Medya
DKM MEDYA GROUP -1
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
DKM MEDYA GROUP-2
TÜRKİYE-BÖLGE, FİRMALAR- İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA
SERHAT HABERLER
BAĞLANTILARIMIZ
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA