BÖLGEMİZ AÇISINDAN YILIN EN ÖNEMLİ ETKİNLİĞİNE AREV İMZA ATDI..

AREV, “ Geleceği Okutuyoruz “ projesiyle Geleceğin STK’larının nasıl olması gerektiğine dair önemli bir etkinliğe imza atarken, geleceğin STK’sı olduğunu da yaptığı etkinlikle ortaya koydu. Vakıf eğitime sunduğu destek, ortaya koyduğu projelerle, sadece Türkiye’de değil dünyada da tanınmaya başlandı..
Bu haber 2018-11-24 12:10:24 eklenmiş ve 1642 kez görüntülenmiştir.

 

BÖLGEMİZ AÇISINDAN YILIN EN ÖNEMLİ ETKİNLİĞİNE AREV İMZA ATDI..

 

AREV, “ Geleceği Okutuyoruz “ projesiyle Geleceğin STK’larının nasıl olması gerektiğine dair önemli bir etkinliğe imza atarken, geleceğin STK’sı olduğunu da yaptığı etkinlikle ortaya koydu.  Vakıf eğitime sunduğu destek, ortaya koyduğu projelerle, sadece Türkiye’de değil dünyada da tanınmaya başlandı..

 

Arev, Robotik Kodlama alanında Türkiye birincisi olan ve ardından Türkiye'yi bu Aralık ay’ında Çin'de temsil edecek olan Ardahanlı çocuklar için İstanbul’da 5 yıldızlı bir otelde deyim yerindeyse 5 yıldızlı bir geceye imza atdı..Geceye Ardahanlı  Robotik Kodlama Öğrencilerini temsilen, Ayşenur Uslu, Hayriye Tuana  Açıkyıldız ve Öğretmenleride katıldılar. Uslu ve Açık Yıldız Çin’de yapılacak olan yarışmada Türkiye’yi temsil edecekler.

 

ARDAHAN Eğitim Vakfı (AREV)  öncülüğünde Ardahan’da hayata geçirilen robotik kodlama atölyesinde yetişen çocuklar Türkiye 1. olmuşlardı. Ardahanlı çocuklardan robotik kodlama projesine yoğun bir ilgi gelişti. 95 çocuğun katıldığı, ders aldığı bu projeye bu yıl 400’ün üzerinde öğrencinin başvurması üzerine İstanbul’da gece düzenlendi. Ocak Ay’ında da öğrencilere destek ve ihtiyacı karşılamak için bir gece daha düzenlenecek..

 

Toplantı başlamadan önce kokteyl verildi. Koyteylde koyu sohbetlerin yanı sıra yerel ve ulusal basın temsilcileri AREV başkanı Avşarla çeşitli röportajlar yaptılar.

 

Arev’in etkinliği, klasik hiçbir geceye benzemeyen bir mükemmellikte geçen bir bir etkinlik olduğu gibi, geceye dünya çapında ün yapmış bilim insanları, profesörler, iş adamları, holdingler, büyük firmalar, STK’lar  damgalarını vurdular, siyaset, stk, dünyasının yanı sıra onlarca holding, yüzlerce firma temsilcisi gecede birbiriyle buluştu..

 Görüntünün olası içeriği: Ilter Avşar, ayakta ve iç mekan

Gecenin açılış konuşmasını Vakıf Başkanı İlter Avşar yaptı.  Konuşmasına katılımcıları davetlileri selamlayarak, teşekkür ederek başlayan Avşar, “Bir ülkenin, bir firmanın, bir ilin, aklınıza ne gelirse kaderini belirleyen temel etken eğitimdir. Gelişmişliğin düzeyi de eğitimle doğrudan orantılıdır. Eğitimli toplumlar, yönetim, bilim, sanat alanında da en önde toplumlardır. Bu anlamda her şeyin başı eğitimdir. Geri kalmış toplumlara bakın eğitim yoktur, özgür düşünce yoktur, bilim yoktur. Bu yoklar toplumları çürütmektedirler. Biz eğitim için bir yola çıktık destek çığ gibi büyüdü. Burada çok değerli hocalarımız, profesörlerimiz, siyasetçilerimiz, bir birinden değerli iş dünyası temsilcilerimiz, stk  başkan ve yönetimleri var ne diyecekler ne konuşacaklar bende sizler kadar heyecanlıyım ve onları dinlemek için sözü kısa kesiyorum, hepinize  bu duyarlılığınızdan dolayı teşekkür ediyorum” dedi.

 Görüntünün olası içeriği: 2 kişi, Doğan Şentürk dahil, ayakta duran insanlar ve iç mekan

Doğan Şentürk eğitime katkıları ve Ardahan Eğitim Vakfındaki faaliyetleriyle bütün hemşeri camiamız tarafından en çok takdir edilen değerlerdn biri oldu. Geceye katılan herkes kendisini ayırımsız tebrik ve takdir ettiler.. Böyle bir hemşerimizin varlığı bize gurur vermektedir dediler..

Başkanın Ardından sırasıyla Kalbin ve beynin matematiğini çözmeye çalışan, doğrudan Beyaz Saray’a bağlı olarak çalışan National Science Foundation/Ulusal Bilim Vakfı’nın tek Türk direktörü olan, uzmanlık alanı, biyomedikal mühendisliği olan Prof. Dr. Semahat Demir (X1), Özel Araç Tasarımında bir dünya Devi Olan Erbakan Morkoç (X2),  AREV Yüksek istişare Kurulu Başkanı Fox TV Genel Yayın Yönetmeni Doğan Şentürk, akademisyen ve yazar Prof. Dr. Selçuk Şirin, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin ve protokol üyeleri anlamlı ve önemli konuşmalar yaptılar. 

 

 “Geleceği Okutuyoruz” kampanyası kapsamında eğitime destek sağlamak için düzenlenen gecede Türkiye Şampiyonu Öğrenciler Prof. Dr. Semahat Demir’e Ardahan’a özgü Damal Bebeği hediye ederken, Eğitime katkılarından dolayı Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç ve iş –siyaset-stk dünyası temsilcilerine de plaketler verildi. Ardahan Kültür Evi yönetimide Ardahanlı öğrencilere hediye takdim etiler. Gecede geceye katılan öğrencilerle, iş dünyası ve siyaset dünyasıyla bol bol hatıra fotoğrafları da çekildi. AREV. Anlatılmaz yaşanır kabilinde bir etkinliğe imza atarken, ciddi bir stknın, geleceğin stklarının nasıl olması gerekteğine dairde önemli bir örnek ortya koydu.  ne demek olduğunu toplumsal tüm kesimler tarafından nasıl sahiplenildiğinin de mükemmel bir örneğini ortaya koydu. Gerek ortaya koyduğu projeleriyle, gerek  etkinlikleriyle Ardahan Eğitim Vakfı Serhat bölgesinin en önemli, en değerli STK’sı olduğunu ispatlarken, STK olarak’ta 2018 yılına damga vurdu, örnek oldu.

 

STK; Siyaset, Sanat, İş Dünyası yerel ve ulusal basından birbirinden değerli birçok ismin birbiriyle  buluştuğu “Geleceği Okutuyoruz” etkinliğine  Prof. Dr. Semahat Demir, Özel Araç Tasarımında bir dünya Devi Olan Erbakan Morkoç , FOX TV Genel Yayın Yönetmeni ve AREV İstişare Kurulu Başkanı Doğan Şentürk, Tatar Holding’den  Himmet Tatar, İmdat Tatar, Matekser Holding YK Başkanı Ali Rıza Nasıroğlu, Köroğlu Group Başkanı Adnan Köroğlu, Turinn  Catering Firmasının Sahibi Veysel Çamlı, Selçuk Çatalbaş, İş Adamı Tekstilci Raif Süt, İş Adamı Cüneyt Bağcı, Doğu Medya Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Yasin Sit, Gökkuşağı Firması Cemal Avcı, Yıldırım İnşaat Casim Yıldırım, CHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldırım Kaya, CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, akademisyen ve yazar Prof. Dr. Selçuk Şirin, eski Esenyurt Belediye Başkanı Gürbüz Çapan, gazeteci Barış Yarkadaş, Prof. Dr Ramazan Korkmaz, Ataşehir Bld Bşk Yardımcısı Orhan Çerkez, Küçükçekmece Bld. Bşk Aday adayı Oruç Oymak, Kartal Eslki Bld Bşk Yrd. Gülcemal Fidan, Maltepe Bld. Bşk.  Aday Adayı İş Adamı Özkan Yılmaz, Av. Ergün Özer, Ardahan Eğitim Vakfı Başkanı İlter Avşar, bir Türkiye ve Dünya Markası Olan Bayramoğlu Dönerden  Rasim Arslan, Askeroğlu Group YK Başkanı Necat Askeroğlu, Çapan Group Önder Çapan, Ardahan Dernekler Federasyonu Başkanı Ergüder Şimdi, İstanbul Evden Eve Nakliyeciler Derneği Başkanı Davut Utkan, Ardahan Kültür Evi Başkanı Efrail Çiftçi ve Yönetimi, İstanbul Avrupa Yakası Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri, Maltepe Ardahanlılar Dernek Başkanı Yaşar Geler ve Yönetimi, İstanbul Ardahanlılar Dernek Başkanı Ahmet Demirbaş ve Yönetimi, yüzlece firma ve stk temsilcisi bu gecede biğrbirleriyle buluştular.

 

Türkiye’yi Çin’de temsil edecekler

Yaşları 11 ve 12 olan iki genç kızın başarısı ise geceye damga vurdu. Ardahan 23 Şubat İlkokulunda bir yıl önce kurulan robotik kodlama kurslarında eğitim görerek Türkiye’de 200 kişinin olduğu yarışmada birinci olan Ayşenur Uslu ve Hayriye Tuana Açıkyıldız’ın başarısı herkesi gururlandırdı. Türkiye birincisi olan iki genç öğrenci, Aralık ayında Çin’de 600 kişinin katılacağı robotik kodlama yarışmasında Türkiye’yi temsil edecek.

Gecede konuşma yapan tüm konuşmacılar, Osmanlı gibi büyük bir imparatorluğun çöküş nedeninin eğitim olduğuna vurgu yaparak, Ardahanlı öğrencilerin başarısı ile gurur duyduklarını ve eğitime ellerinden gelen desteği esirgeyemeyeceklerini ifade ettiler. Vakıf başkanı, yönetimi ve emeği geçen herkese teşekkür ettiler..

 

AREV FOTO GALERİ -1

 

AREV FOTO GALERİ -2

  

DİPNOTLAR

 

X1, Prof. Dr. Semahat Demir Kimdir..?

 Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, ayakta ve iç mekan

Kalbin ve beynin matematiğini çözmeye çalışıyoruz

 

Prof. Dr. Semahat Demir, doğrudan Beyaz Saray’a bağlı olarak çalışan National Science Foundation/Ulusal Bilim Vakfı’nın tek Türk direktörü. Uzmanlık alanı, biyomedikal mühendisliği. Kendi tabiriyle beynin ve kalbin matematiğini çözmeye çalışıyor. ABD’de yılda ortalama 290 milyon dolarlık 200 aktif fon yönetiyor. O şimdi, Obama Hükümeti’nin Türkiye’ye gönderdiği bilim elçisi. Bilimle ilgili kuruluşlar, üniversiteler hatta küçük işletmelerle biraraya gelip Türkiye’nin sağlıktan enerjiye kadar hangi konularda lider olabileceğini belirleyecek. İşte ilk tespiti: Türkiye Akdeniz hastalıklarının tedavisinde bölge lideri olabilir.

 

“Hem doktor, hem mühendis olacağım diye tutturmuştum. 13 yaşındaydım ve biyomedikal kelimesinin anlamını bile bilmiyordum. 1950-60’lı yıllarda ABD’de biyomedikal mühendisliğinin başlangıcını gören babam bulmuştu çözümü: “Bir mühendislik okuyarak içine tıbbı koyabilirsin, buna biyomedikal mühendisliği deniyor” demişti. Mentorum babamdır.”

 

Mentor baba Prof. Dr. Halit Demir, İTÜ İnşaat Fakültesi öğretim üyesi. Biyomedikal mühendisi Prof. Dr. Semahat Demir ise 2004’den bu yana doğrudan ABD Başkanı Barack Obama’ya bağlı çalışan Ulusal Bilim Vakfı’nın (NSF) tek Türk direktörü. Aynı zamanda ABD’nin en büyük sivil toplum kuruluşlarından Society of Women Engineers (Kadın Mühendisler Derneği) Başkanlığı’nı yürüten, inşaat mühendisi kızkardeşi Sıddıka Demir Velipaşaoğlu’nun yardımcılığını yapıyor. Anlayacağınız başarının sırrı genlerden geliyor.

 

MÜSLÜMAN ÜLKELERLE BİLİM DİPLOMASİSİ

 

Prof. Dr. Semahat Demir ABD’nin bilim elçisi olarak iki haftadır Türkiye’de. Zira Obama’nın başkanlığıyla birlikte yeni bir “bilim diplomasisi” atağı başlatıldı. Bunun fitilini bizzat Obama ateşledi. Kahire’deki “Yeni Başlangıçlar” konuşmasında “Bilim ve teknolojide Müslüman ülkelerle ortak çalışacağız” diyerek. ABD Kongresi de boş durmadı. 25 Şubat 2010’da iki parti, Cumhuriyetçi ve Demokratlar, bilim diplomasisinin önemi üzerine ortak deklarasyon yayınladı. Ve ABD Dışişleri Bakanlığı 4 kişiyi “USA Embassy Science Fellow” olarak görevlendirdi. Bu 4 kişi arasında bulunan Prof. Dr. Demir, iki haftadır üniversiteler ve bilimi destekleyen kuruluşlarla beyin fırtınası yapıyor. Programının Ankara, İstanbul, İzmir ve Trabzon ayağını tamamladı. Sırada Doğu ve Güneydoğu Anadolu var. Demir, amacını “Bölgesel olarak Türkiye nelerde lider olabilir, hangi üniversite hangi konuda liderlik yapabilir, ABD’yi nasıl yönlendirebilir, bunları tespit edip raporlaştıracağım” sözleriyle açıklıyor. Peki Türkiye hangi konularda lider olabilir sorumuz üzerine ilk tespitini paylaşıyor:

 

TÜRKİYE ÜÇ KONUDA LİDER OLABİLİR

 

“Genetik bilgiler o kadar bölgeye has oluyor ki. Akdeniz’e has hastalıklar var. Türkiye’de tıp, biyoloji, mühendislik ve temel bilimleri birleştiren birçok üniversite var. Akdeniz hastalıklarının tedavi ve teşhisinde bölgede lider olabilir. Başka ülkelerle çalışıp ekipler kurabilir, ABD’yi yönlendirebilir. Kendini yenileyen enerji potansiyeli de var. Güneş ve rüzgar enerjisi gibi. Karadeniz’de 70 ayrı üniversite temsilcisiyle görüştüm. Oradan edindiğim izlenim de Türkiye’nin Türkoloji’de de lider olabileceği.” Rapor sonrası ABD Dışişleri Bakanlığı Türkiye ile şemsiye Bilim ve Teknoloji Anlaşması imzalayacak. Fon veren kuruluşlar, bu bilim elçilerinin tavsiyeleri doğrultusunda ilgilendikleri konuyu destekleyecekler. Prof. Demir bu çerçevede ABD Ulusal Sağlık Enstitüleri ve Ulusal Bilim Vakfı’nın Akdeniz hastalıklarıyla ilgilenebileceğini ifade ediyor.

 

KANSER TEDAVİ OLACAK, YENİ HASTALIKLAR KORKUTACAK

 

Çağın en korkutucu hastalıkları kanser ve beyin rahatsızlıkları. Kanser tedavi olacak ama şu anda tanımadığımız yeni hastalıklar çıkacak. En korkutan o. Varolacak hastalıklar. Mesela domuz gribi çıktı. Temel bilim sayesinde bozuklukları anladıkça, yeni hastalık isimleri vereceğiz. Peki gen haritasıyla tüm hastalıklar çözülecek mi? Gen haritasında yerleri koyuyorsunuz; İstanbul, Adana gibi. Ama rotayı vermiyorsunuz. Dolayısıyla gen haritası fonksiyonu tanımlamıyor. Kalpte bir aktivite oluyor, genler bunu kodluyor, bu bilgileri birleştirmek lazım. Genlerin ne yaptığı anlaşılıyor ama nasıl ve ne sonuç vereceği anlaşılmıyor. Bir kişide göğüs kanseri yapabilecek gen var; bu hastalığı olma olasılığı yüksek diyeceksiniz. Bilgi erken alınacak ama kişinin fonksiyon olarak o kanseri ne zaman olacağını bilemeyeceksiniz. Bunların fonksiyon olarak incelenmesi lazım. Buna başlanmış durumda.

 

BEYİN ÇÖZÜLÜRSE DUYGUSAL ROBOT YAPILIR

 

Biyomedikal mühendisliği teşhis ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi için çalışır. Kalpte ve beyinde elektriksel aktivitelerin nasıl oluştuğunu, kalbin ve beynin matematiğini çözmeye, kalbinden rahatsız kişiyle, normal kişinin farklılıklarını anlamaya çalışıyoruz. Parkinson hastasında aktivite farklıdır, hipertansiyonu olanda farklı. Bunda genler de önemli. Gen grubunda bozukluk olursa bu aktiviteler de bozuk oluyor. Yaptığımız araştırmalar ilaç geliştirilmesi ve genlerin daha iyi anlaşılmasına olanak sağlama amaçlı. Ancak bugüne kadar beynin yüzde 1’i bile çözülmüş değil. Motor kontrolü dediğimiz kol-ayak kontrolü çözülmüş gibi ama konuşma, hafıza, duygu çözülmüş değil.

En az anlanan, en ağır, en çok kontrole sahip organ olan beyni tanımak sırf beyin hastalıklarını çözmek için değil, bilgisayar ve robot gibi yaratacağınız sistemlerin kontrol merkezi için de önemli. Robot çalışmalarında en ileride olan Japonya, karşıdaki kişinin durumuna göre hizmet veren robotlar üzerine çalışıyor. Kişi gülüyorsa robot ona göre hizmet sunuyor. Beynin duygu merkezi çözülünce biyolojiyi taklit edecek duygusal robot da yapılabilir. Tabii ki bu tepki görebilir ama etik kurullar var. Kişi her istediği şeyi çalışamaz. Robottan önce beyindeki teşhis tedavi daha öncelikli olacak. Yaşlılarda Alzheimer, çocuklarda otizm gözönüne alındığında beyni tanımada yaş spektrumunun önemi de ortaya çıkıyor. Diğer organlarda böyle bir sorun yok. Ne kadar nano mertebelere inersek o kadar anlarız.

 

BEKARLIK KADER-KISMET İŞİ

 

Prof. Dr. Semahat Demir, Robert Kolej’in ardından İTÜ Elektronik-Haberleşme Mühendisliği’nden mezun oldu. Boğaziçi Üniversitesi’nde Biyomedikal Mühendisliği masterı yaptı. Almanya ve Türkiye’de tıbbi lazer ve röntgen cihazları üzerine çalıştı. 1987’de gittiği ABD’de Johns Hopkins Üniversitesi’nde biyomedikal alanında çalışmalarını sürdürdü. 1996’dan beri Memphis ve Tennessee Üniversitesi’nde biyomedikal mühendisliği profesörü. 2004’den bu yana da NSF’de direktör. Dünyanın birçok yerinde 338 konferans verdi. 130 yayını var. Hakkında uluslararası 51 yazı yazıldı. Bilime ve eğitime katkılarındn dolayi Yılın Genç Mühendisi, Yılın Yükselen Lideri, Atatürk Kızları Ödülleri gibi 62 ödül aldı. 42 araştırma görevlisi yetiştirdi. Bekarlığını “Okumak, çalışmak, bilim yapmak planlanabiliyor. Ama bazı şeyler plandan ziyade kader, kısmete kalıyor” sözleriyle açıklıyor. Üç ayda bir Türkiye’ye geliyor. Ailesi Etiler’de yaşıyor.

 

DÜŞÜNCE GÜCÜYLE BİLGİSAYAR KULLANMA

 

 

Uluslararasi Beyin-Bilgisayar Arayüzü üzerine 3 yıllık bir benchmarking çalışması yaptım. Bu ve benzer çalışmalarla beynin üstünden alınan non-invasive (girişimsel olmayan) işaretlerle kişi düşünce ve isteğini kullanıp, ellerini kullanmadan bilgisayar tuşunu yönlendirebilecek.

 

X2,  Ardahan’dan Amerika’ya uzanan bir başarı hikayesi

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, ayakta ve sakal

Erbakan Malkoç. 11 çocuklu bir ailenin üyesi. İlkokul çağında anne ve babasını kaybedip yetim kalınca soluğu istanbul’da alıyor. İşte otomotil tasarımında dünya çapında bir üne kavuşan Malkoç’un başarı hikayesi…

 

Erbakan Malkoç. 11 çocuklu bir ailenin üyesi. İlkokul çağında anne ve babasını kaybedip yetim kalınca soluğu istanbul’da alıyor. İşte otomotil tasarımında dünya çapında bir üne kavuşan Malkoç’un başarı hikayesi…

 

Açılmayan kanatların büyüklüğünü kimse bilemez

Ardahan’ın Dengeli Köyü’nde doğmuş Erbakan Malkoç. 11 çocuklu çiftçi bir ailenin ferdi. İlkokul ikinci sınıftan dörde geçmiş ancak maddi imkânsızlıktan okuyamamış. Eksi 40 derecede tezek yakıp ısındıkları, camı çerçevesi olmayan bir okulda okumuş.

 

“O zamanlar köyde araba yoktu. Babam çarşıya götürünce otomobilleri görürdüm. Uzay mekiği ya da cin görmüş gibi büyülenirdim. ‘Bunlar nasıl birbirlerine çarpmadan gidiyorlar?’ diye şaşırırdım. Köy çocuğuyum, nereden bileyim. Çocukken bırakın bir arabanın hayalini, lastik ayakkabının hayalini kuramıyordum” diye anlatıyor o günleri. Çocukken hiç oyuncağı da olmamış Malkoç’un ama şimdi o, kurduğu Dizayn Vip markasıyla dünyanın en iyi otomobil tasarımcılarından biri. Dünyanın önemli iş adamlarına, sporcularına, birçok ünlü sanatçıya otomobil, helikopter, yat tasarlamış. Geçen yıl Avrupa’nın en iyi otomobil tasarımcısı ödülünü alan Malkoç, ‘2014 Avrupa Rekabet Kalite Ödülü’nün de sahibi. Türkiye’yi dünyaya tanıtan Erbakan Malkoç’un sıra dışı hikâyesini kendi ağzından dinledik.

 

 

 

AYAKKABISI ESKİSİN DE BANA VERSİN

 

İlkokulu bitirdiğim dönem annemi, babamı kaybettim. Yetim kalınca İstanbul’a abimin yanına geldim. Abim “Ne yapmak istersin?” diye sorunca “Çırak olacağım” dedim. Böylece hayranı olduğum otomobillere dokunma şansını elde edecektim. Her türlü zorluğu, yokluğu çektim. Yol param bile olmazdı. Ne öğle ne akşam yemeği; biri verirse yerdim. Her yerde parasız çalıştım. Ustalarımın ayakkabılarına bakardım eskisin de bana versinler diye. O dönemde işyerlerinde sigorta da yoktu, yemek de. Bir evde beş altı kişi aynı odada kalırdık. Bunları ajitasyon olsun diye anlatmıyorum. Ülkemizde “Ben hiçbir şey yapamam, hiçbir şey olamam” diyen çok genç var; hayatım onlara örnek olsun. Bir kişi dünyayı değiştirebilir, o yüzden bir kişiye dokunabilirsem ne mutlu bana. Üniversitede okuyan gençler ilkokul mezunu olan bana bakıp da neler yapabileceklerinin hayalini kursunlar. Avrupa’ya ilk gittiğim dönemlerde fuarların kapısından geri döndürülürdüm. Türk olduğumu öğrendiklerinde “Arabaları taklit edersiniz, çalarsınız” derlerdi. Bugün o fuarlarda “Erbakan Malkoç, gel de tasarımlarını dünyaya göster” diyorlar. Cenevre’ye gidiyorum, dünyanın en iyi otomobil üreticilerinin CEO’ları peşimde dolaşıyor. Amerika’ya gidiyorum “Mr. Erbakan” diyorlar; “Burada da mı tanınıyorum” diyorum. Muhteşem bir duygu. Hâlâ işimin başındayım, hâlâ işimin ustası benim.  Tasarımdan imalatın bitimine kadar her safhasında varım. Ben patron değil, liderim. Ekibimi peşime takar, götürürüm. Onlara tepeden kamçı atmam, kamçı atan patrondur. Önden çeken liderdir. Onlarca çalışanım “Usta” der bana.

 

USTALARIMDAN ÇOK DAYAK YEDİM

 

9 yaşında çıraklığa başladım. Ustalarım beni zamanında iyi haşladılar. İnanılmaz dayak yerdim. Sıfır bir arabayı matkapla çizince kovuldum. “Çık, git” dediler. Hatta arkamdan kola şişesi fırlattılar. Yine de yanlarına gidip “Geçmiş ve gelecek haklarınızı helal ediyor musunuz?” dedim. Onlar benim ustam. İş öğrettiler bana. Ben de çok haşarıydım. Yapılan işlerin standardını beğenmez, mucitlik yapmaya çalışırdım. Onlar da “Senin üzerine vazife mi?” deyip döverlerdi. Benim için Vefa bir semt ismi değildir. Vefasız insan kuru bir ağaca benzer. Ondan sadece ateş olur, alev olur. Ustalarımdan ne kadar dayak yediysem de onlara bir vefa borcum vardı. Ustalarım başımın tacıdır, ne zaman görsem ellerini öperim. Severlerdi beni ama asiliklerim ve fark yaratma isteğim ustalarımı rahatsız ederdi. Bir ürün yapılınca beklemeden yenisini yapmaya çalışırdım. “Bir dur da satıp para kazanalım, sonra yaparız” derlerdi, dinlemezdim. Şimdi bile aynıyım. İmalatımda onlarca araba var. Yeni bir tasarım kafamdan geçerse “Durun, bunu uygulayın” derim.

 

ASİL AT KENDİNE KAMÇI VURDURTMAZ

 

Bende asi bir ruh vardı. Fark yaratmanın peşine düşen biriydim. Standart hiçbir iş memnun etmezdi beni. Benim için iyi yok, hep daha iyi vardır. Birileri iyi yapıyorsa siz daha iyisini yapmak zorundasınız. Babam çiftçiydi ama işini iyi yapardı. Çiftçilik malzemelerinin hepsinin yerleri belliydi, elinizi atsanız bulurdunuz. Babam, “Hayatın boyunca birinci sermayen itibarın, ikinci sermayen de dostun olsun” derdi. Kovulunca abimle kendi atölyemizi açtık. 92 yılından bu yana da kendi işimi yapıyorum. Bugüne kadar hiçbir müşterim gelip de “Zamanında teslim etmedin, verdiğin sözü tutmadın” diyemez. Bana iş, aş veriyorsa bunun karşılığında işimi iyi yapmam gerekir. Babam “Asil at kendine kamçı vurdurtmaz” derdi. Bir karda yürüyüp iz bırakan, bir de o izleri takip eden vardır. Ben hep iz bıraktım. O dönemde üretilen otomobillerde aksesuar yoktu. Eksiklikleri görünce farklı işler yapmak istedim. Arabanın camı elle açılırdı. “Bunun bir sistemi olması lazım” diye düşünüp otomatik cam yapmak için kolları sıvardım. Silecek motoruyla otomatik cam yapmıştım. Cıvalı alarmlar yapardım. Kendi atölyemi açtıktan sonra farklı işler yapabildim. Her geçen gün müşterim arttı. Standart şekilde üretilen bir otomobil üzerinde yaptığım değişik üretimlerden sonra iki otomobilin arasında gündüzle gece kadar fark olur. Başladığım günden bu yana fabrikanın ürettiği hiçbir ürüne değer vermedim. Hep olanın üzerine koydum.

 

SALAMI SUCUĞU NEREDEN BİLEYİM!

 

Yeni gelmişim köyden. Kulakları çınlasın, Cengiz abim vardı. Bir gün bana sandviç yaptırmış; “Al oğlum ye” dedi. Öyle bir sevindim ki ilk defa karnıma güzel bir şey girecek. Bir ısırdım, Allah’ım hayatımda hiç bilmediğim bir tat. “Bunun içinde ne var acaba?” diyorum. Bir lokma daha ısırıp çöpe attım. Cengiz abi geldi. “Ne çabuk yedin oğlum. Kocaman ekmek bitmez, ne yaptın?” deyince “Abi kızma ama yiyemedim. Tadı bir acayipti. Hayatımda böyle bir şey yemedim” dedim. Çöpten sandviçi aldı, “Bak oğlum, bu sucuk, bu salam” diye anlattı. Çocuğum bir şey görmemişim ki. O zamanlar Türkçem bile düzgün değil. Köyde annemin yaptığı tereyağını sac ekmeğine sürer yerdik. Biz ne bilelim salamı sucuğu.

 

İLKOKUL MEZUNUYUM AMA

 

Trenlerde dayak yiyerek aşağı atılırdık. Bizim yaşımızdaki çocuklar okul sıralarında okurken biz hayat mücadelesi veriyorduk. Boynuma aküleri bağlar, yırtık gömlekle kar altında ustamın peşinde gezerdim. Hayatım boyunca kimse bana inanmadı. Yaradan öyle bir yetenek verdi ki herkesi mahcup ettim. Şimdi her sabah altıda kalkıp İngilizce çalışıyorum. Yaşam koçum var. Liseyi bitirip üniversite de okuyacağım. İlkokul mezunuyum ama şimdi üniversitelerde girişimcilik ve liderlik dersi veriyorum. Gençlerden öyle övgüler alıyorum ki bu hazzı hiçbir şey yaşatamaz bana. Gençler kendilerine inansın. Açılmayan kanatların büyüklüğünü kimse bilemez. Kanatlarınızı açıp uçamadıktan sonra kartal olmanızın ne anlamı kalır. Kartal olmak isteyen gençler lütfen kanatlarını açsın. Asla iki tavşan kovalamasınlar, ikisini de kaçırırlar. Hayallerimi bırakmadım. Gençler de hayallerinin peşini bırakmasın.

 

 

 

 

ETİKETLER : BÖLGEMİZ AÇISINDAN YILIN EN ÖNEMLİ ETKİNLİĞİNE AREV İMZA ATDI..
Diğer STK-Dernekler haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
Arşiv Arama
- -
Doğu Haber-Doğu Medya-Doğu Kültür Gazetesi
© Copyright 2013 Dogu Medya -Dogukultur. Tüm hakları saklıdır. Dkm Medya
DKM MEDYA GROUP -1
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
DKM MEDYA GROUP-2
TÜRKİYE-BÖLGE, FİRMALAR- İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA
SERHAT HABERLER
BAĞLANTILARIMIZ
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA