İSRAİLİN GİRİŞİMİ İLE, ABD SENATOSUNDAN TÜRKİYE YIKILMALIDIR KARARI F-35 REDİYLE BİR KEZ DAHA UYGULAMAYA KONULDU...

İSRAİLİN GİRİŞİMİ İLE, ABD SENATOSUNDAN TÜRKİYE YIKILMALIDIR KARARI F-35 REDİYLE BİR KEZ DAHA UYGULAMAYA KONULDU...

ABD  F-35 SAVAŞ UÇAKLARINI TÜRKİYE'YE VERMEYİ RED ETDİ. İSRAİL DIŞINDA ORTADOĞUDA TEK DEVLET, TEK HALK-MİLLET  KALMAYACAK DEDİ. TR-İRAN-IRAK-SURİYE BİTİRİLEREK MEZOPOTAMYA-KÜRDİSTAN İSRAİLE BAĞLANMALIDIR OYUNUNU F-35'LERLE BİR KEZ DAHA AÇIKÇA ORTAYA KONDU...

Siyonizmin Güdümündeki Küresel  Katil Firmaların Ortadoğu'da İsrail Dışında ayakları üstünde duran, durabilecek birtek devlet, bir tek halk-millet istemedikleri F-35 SAVAŞ UIÇAKLARININ ABD senatosunun red kararıyla bir kez daha ortaya çıktı.

Geçen haftalarda basına yansıdığı gibi siyonist-terör devleti israilin girişimleri sonucu, ABD ve Türkiye arasında gerçekleşmesi beklenen F-35 satışları, ABD senatosu tarafından reddedildi.

Bu gelişme ABD'nin küresel soykırımcı sermayenin güdümünde paravan bir devlete dönüştüğünü, siyonist terör devleti israilin uşağı olduğunu, siyonist israil dışında bölgede ayakları üzerinde duran hiç bir halk, millet devlet istemediklerini de bir kez daha net olarak ortaya koydu. Kürtler açısından da ortaya çıkan en önemli gerçek ise Türkiye gibi devletlerin yıkılıp parçalanmasıyla bütün Kürdistan coğrafyasının siyonist israil tarafından işgal-ilhak edileceği gerçeğidir...

Bu gelişme aynı zamanda şu gerçeği net olarak ortaya koydu. İslam dünyasının, ortadoğunun kürt-türk, mezhep, dil-din sorunlarının suni -yapay sorunlar olduğunu bölgemizin asıl sorununun Küresel katil firmaların devlet, diktatörlük, terör örgütleriyle... Çin'in sınırlarından Afrika'nın derinliklerine bütün halkları ve coğrafyaları derinden işgal ettiği gerçeğidir. 2-3 milyar insanın, dünyanın ana sorunu ortadoğuya kazık gibi çakılın siyonist-terör devleti israildir. Bu devletin varlığı sürdükçe ne dünyanın nede hiçbir halkın gelecğinin kalmadığı gerçeğidir.

Bir başka ifadeyle siyonist-terör devleti israil bu coğrafyada var oldukça müslümanından hırısiyanına hiçbir halk ve ulusun ne geleceği nede devleti olacaktır...

Küresel katiller nasıl ki Osmanlıyı yıkarken kurdurdukları arap diktatör-devletçiklerini paçavraya çevirdiyseler, kürtleri köy-köy, il-il, ilçe-ilçe böldüyseler, böyle bir halk yoktur deyip diktatör atatürkten saddama bu halkı yok edin talimatı verdiyseler... hala da kürtleri kanton-kanton bölmeye çalışıyorlarsa, aynı şekilde bölgede ayakları üstünde giderek yükselen Osmanlıyı (Türkiye'yi) çökertmek-yıkmak  için 4 koldan saldırıya geçtiler.

Önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi TR-İran-Suriye, Irak aralarında ki Fiziki sınırları kaldırmak başta olmak üzere  derhal ırk-mezhep-din üstü yeniden bir siyasal yapılanmaya gitmek zorundadırlar.

Çin ve Rus halkları acil bir şekilde Mezopotamya-Ortadoğuya sinen ve dünyayı patlatma moduna sokan küresel katil soykırımcı firmaların truva atı siyonist terör devleti israili ve uşağı abd yi görmek ve gömmek zorunda olduklarını anlamak ve kavramak zorundadırlar...

Küresel katiller TR'yi düşürdüklerinde Kürtler arasındaki suni-sahte sınırlar devam ettiğinde, filistin işgali sürdüğünde... Çin ve Rusya diye bir devletin bütünleşik asya uluslarının kalmayacağını çinliler de ruslarda diğer bütün halklarda kavramak zorundadırlar...

Siyonist israilin bölgeden sökülmesinin 1. ön koşulu ise TR-İran-Irak-Suriye'nin amasız yukarda vurguladığımız şekilde birleşmeleri bütünleşmeleridir.

ERDOĞAN 24 HAZİRAN'DA  %70'İN ÜZERİNDE BİR OYLA SEÇİLMELİDİR...

Küresel katillerin oluşumları israil-abd nato nasılki rusyayı çökertmek için Putini devirmeye çalıştıysalar, aynı oyunu daha ağır bir şekilde TR üzerinde oynamaktadırlar.  Ruslar nasıl Puıtine sahip çıktıysa TR halkları aynı şekilde Erdoğana sahip çıkıp %70 ler bandında eski siyonizmin uşağı tcyi tarihe gömmelidirler. Erdoğan düşürülürse, TR parçalanırsa gözünü Kürt topraklarına yüzyıllardır diken siyonistler  Kürtleri soykırımla yok etme, bölgenin bütün halklarını köleleştirip bitireceği gerçeğini özellikle son bir yüzyıldır diktaör devletlerle-terör ordularıyla açık -açık soykırıma tabi tutulan kürtler asla unutmamalıdır.

Kürtlerin unutmayacağı bir diğer gerçek ise kendi adlarına çıkarılan parti ve örgütlerin cia-mossad vb. küresel katillerin örgütleri  tarafından ele geçirildiği, bu yapıların artık kürtlerle bir ilgi alakalarının kalmadığı gerçeğini kavramaları, Kürtleri harcayan ajan yapılanmalara dönüşen bu yapıların hak-hukuk, gukuk masallarına kanılmamasının gerektiği bir zaman diliminden geçildiğidir...  Kürtler adına ortaya çıkan-çıkarılan yapılara bakın tepede Kürt-aile-aşiretleri yoktur. Kim oldukları belli olmayan, kürtleri av olarak gören kriptolar doldurulmuştur...

BASINDAN....

ABD, Türkiye’ye F-35 Satmayı Reddetti: Peki Şimdi Ne Olacak?

ABD ve Türkiye arasında gerçekleşmesi beklenen F-35 satışları, ABD senatosu tarafından reddedildi. Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı S-400 füze savunma silahlarının bu red kararında etkili olduğu söyleniyor. Bu anlaşma krizi NATO’ya kadar uzanabilir. Zira Türkiye’nin Rus savunma sistemlerine yatırımı artıyor.

Türkiye’nin son teknolojiye sahip hava donanmasına kavuşması için önünde iki yol var. Bunlardan ilki ABD’nin ürettiği F35’ler, diğeri ise Rusya’nın ürettiği Su-57’ler. Her iki uçak modeli de dünyanın en gelişmiş hava donanmalarının bir numaralı tercihi. Türkiye’nin öncelikli olarak müttefiği ABD ile yaptığı F35 satın alma girişimi, ABD senatosu tarafından reddedilince gözler Rusya ile gerçekleştirilecek ikinci bir anlaşmaya çevirildi. Bu anlaşma, NATO’nun bir tehdit olarak gördüğü Su-57 uçaklarını içeriyor. Türkiye’nin bir NATO üyesi olması, ortamı gerginleştiriyor.

NATO ve dolayısıyla ABD, Türkiye’nin S-400 füze sistemleriyle başlayan Rusya anlaşmalarına tehdit gözüyle yaklaşıyor. Bunun üzerine Su-57 uçaklarının NATO tarafından “sessiz jet katili” olarak tanımlanması da ekleniyor. Başta ABD basını olmak üzere yabancı basın kaynaklarında Türkiye ve Rusya’nın savunma sanayi konusundaki sıcaklığı tehditkar olarak nitelendiriliyor.

F-35

Bilindiği üzere S-400 füze savunma sistemi, Moskova tarafından özellikle ABD menşeili savaş uçaklarını vurmaya yönelik geliştirildi. ABD’nin üst düzey savunma yetkilileri, Türkiye gibi diğer NATO üyesi ülkelerin Rusya ile anlaşma yapmasına karşı olduklarını yineliyor. ABD’ye göre NATO, Rusya’ya karşı koymak adına kurulan bir örgüt olduğu için, iki silah sisteminin aynı anda bir ülkede olması durumu krize neden oluyor.

Türkiye’nin önündeki ikinci şans olan Su-57 uçakları, ABD ve Türkiye arasındaki gerilimi tavan yapacak bir adım olabilir. Aynı şekilde bu gerilim Türkiye ve NATO arasını da açacaktır. ABD basınında Su-57’nin, ABD tarafından üretilen F-22 ve F-35’e doğrudan rakip olarak lanse edilmesi, söz konusu gerilimlerin dünya kamuoyuna yansımalarını da kolaylaştırıyor.

Su-57

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nıun geçtiğimiz günlerde F-35 alışverişi konusunda "İhtiyacım varsa, acil ihtiyacımı bir yerden karşılarım" değerlendirmesi, Su-57 uçaklarını satın almak konusunda o kadar da seçici davranılmadığını gösteriyor. ABD hükümetinin Türkiye’nin savunma sanayi alışverişlerine karışarak NATO yoluyla tehdit oluşturduğu söylenebilir.

Türkiye’nin S-400’lerden sonra Su-57 uçaklarını satın alması, ABD teknolojilerini kullanan NATO için bir kabus olarak nitelendiriliyor.