A HABER SİYONİST OYUNLARLA TÜRKİYE'NİN DİBİNE DİNAMİT Mİ KOYMAYA ÇALIŞIYOR...
Fırat kalkanı, Afrin Harekatı, Şimdilerde konuşulan Münbiç Operasyonu... Bu girilen bölgelerin ezici nüfus çoğunluğunun Kürtlerden oluştuğu bilinmektedir. Ve Türkiye'nin girdiği bu bölgelerde Kürt halkı devleti, askeri bayram havasıyla karşılmaktadır.
A HABER SİYONİST OYUNLARLA TÜRKİYE'NİN DİBİNE DİNAMİT Mİ KOYMAYA ÇALIŞIYOR...
Fırat kalkanı, Afrin Harekatı, Şimdilerde konuşulan Münbiç Operasyonu... Bu girilen bölgelerin ezici nüfus çoğunluğunun Kürtlerden oluştuğu bilinmektedir. Ve Türkiye'nin girdiği bu bölgelerde Kürt halkı devleti, askeri bayram havasıyla karşılmaktadır.
Geçen günlerde Yeni Şafak Gazetesinin Abdo Hayr adında uluslararası bağlamda iş yapan bir Kürt iş adamını nasıl hedefe koyduğunu "Afrinde Terör Örgütlerinin Mafya İmparatorluğu" haberimizde değinmiştik.
Şimdi gelelim Türkiye'nin nasıl büyük bir tuzağa çekildiğine: Bilindiği gibi Suriye'de Operasyon yapılan bölgelerin tümü Kürt bölgeleri. Yavuz Sultan Selim Kürtleri en iyi bilen şahsiyetlerden, tarihi dehalardan biri olduğu için Afrin gibi, Ardahan gibi stratejik önemi büyük Kürt şehirlerine özellikle Kürt kökenli aşiretleri yerleştirerek tahkim ederdi. Çünkü Osmanlı padişahları yüzyıllar sonrasını görebilen dehalardı. Küresel katil firmalar, siyonist haçlı zihniyet bunu bildiği için özellikle Kürt bölgelerine çöreklendiler. Oraları istikrarsızlaştırıp Kürtlerden temizlemeyi, Osmanlının yüzyıllar sonrasını düşünüp inşa ettiği kaleleri yıkmaya çalışıyorlar. Türkiye'deki ırkçı ve kriptolar da çaktırmadan bu yıkım projesine hizmet ediyorlar...
Yine bilindiği gibi Özgür Suriye ordusunda çoğunluk Kürt kökenli savaşçılar. Ve yine bilindiği gibi Suriye Kürdistan'ı halkı bölgenin ABD gibi, YPG gibi, Suriye Rejmi gibi işgalci uyduruk yapılardan kurtulması, Türkiye ile aralarındaki sınırların kaldırılmasını canı gönülden istiyorlar...
Şimdi Türkiye terörden temizlediği bu alanlarda Kürtçe eğitim, dil, iskan, imar, sağlık, ekonomi... alanlarında Kürtleri, Kürt halkını, Kürt halkının haklarını tanıyarak mı girecek, yoksa bir işgalci gibi mi girecek sorusu-sorunları Türkiye'nin hem Suriye Kürdistanında, Hemde Türkiye ve diğer ülkelerdeki Kürt bölgelerini direkt ilgilendiren gelişmeler olacak.
Şimdi burdan gelelim a habere Afrin harketinde bilmem ne ailesi, türkmen kökenli bütün tapular bunlar üstüne gibi zırvalarla Türkiye'nin altına resmen dinamit koyuyorlar. Bu a haberin zırvaları Kürtler nezdinde çağrışımı Türkiye devletini işgalci konumuna çektiği gibi, bu tür haberler aynı zamanda Kürdistan coğrafyasının tümünde Türkiye'yi ırkçı ve işgalci bir konuma çeker ki, bu durmda Osmanlı parçalanırken benzer oyunların içine Türkiye'nin ne denli çekildiğini göstermektedir.
Türkiye'nin önündeki en büyük sınav Türkiye'den başlayarak Kürt dili ve kültürü önündeki engelleri kaldırma, yeni girdiği Kürdistan coğrafyasında kesinlikle ırkçılığa düşmeden buranın tapusu şundaydı, bundaydı... hafifliğine düşmeden bütün Kürdistan coğrafyasında Kürtlerden çok Kürtlerin hakkını, hukukunu korumak zorunda olduğunu asla unutmamalıdır. Suriye koşullarında silahsız yaşam olmayacağı aşikar. Bu anlamda terörden arındırılan yerlerde Silahı ve şiddeti bırakanları rehabilete edip resmi güvenlik elemanlarına, asker ve polise çevirmelidir. Türkiye Kürdistan'da var olmak istiyorsa ABD ve terör örgütlerinin eline koz vermeden aynen Osmanlı gibi, ecdadımızı örnek alarak var olabilir. Amerikalılar keriz mi Kürtlere bu kadar canhıraş yaklaşıyor... Kürtler asla Amerikalılara ve Siyonist İsraile güvenilmeyeceğini yüzyıldır içine çekildikleri soykırım ve parçalanma nedeniyle öğrendiler. Türkiye kendini de Kürtleri de yem etmek istemiyorsa dil, din, kültür, toprak, aidiyet konularını ve haklarını unutmadan mücadele etmelidir.
A Haber, Yeni Şafak... Faşist söylemler, kağıt parçaları... Resmen Türkiye'nin verdiği savaşı baltalama, Türkiye'yi çaktırmadan Kürtler nezdinde işgalci konumuna çekmek için sinsi oyunlar dönüyor. Türkiye Kürtlerin Ana Vatanıdır. Kürtler başkaları gibi biryerlerden buraya gelmediler. İnsanlık tarihi bilindiğinden beri bu topraklardaydılar... Aralarındaki sahte-suni sınırların kaldırılıp Türkiye ile bütünleşmek istiyorlar. Asıl soru-sorun şu: Türkiye, dil, din, kültürel hakları verebilecek, tanıyabilecek yetkinlikte mi değil mi... Devlet olarak işgalci abd, terör örgütlerini istemiyoruz. Kürt halkı da istemiyor. Ama Kürtlerin hakkı hukuku, dili-dini, kültürü... Kanunalarla güvence altına alınacak mi... Türkiye bu stratejik konularda zaafiyete düşerse o zaman kaybeder. Kürtleri işgalci güçlerle terör örgütlerinin safına iter... Bu kendi Kürtlerine de yansır. Kürtlerde kaybeder, Türkiye'de...
Türkiye ırk, mezhep, dil, din... sınırlarını kaldırarak tarihi misyon ve mirasına sahip çıkabilir. Cumhurbaşkanının Afrika Kıtasına çıkarması, yüzyıl sonra ilk defa sömürge dışı bir medeniyetin varlığını kara kıtaya götürdü; büyük bir umudu yeşertti.
Bu umudun dünyaya yayılmasının kalbi Mezopotamyadır-Kürdistandır. Eski-ırkçı-siyonist oyunlara açık söylem, eylem, tutumlar... Yönlerini ve yüzlerini Türkiye'ye dönen milyarları hayal kırıklığına uğratır...
Devlet aklı uyanmalı Mezopotamya kaybedilirse Türkiye kalmaz... Türkiye siyonistlerin, ırkçıların... izinden değil Osmanlıyı takip etmeli. Osmanlı dil, din, ırk, mezhep üstü bir dünya nizamıdır. Bu nizamın eli-ayaği-kalbi... Kürdistan'dır... Küresel katiller çok derin psikolojik harp taktikleriyle Türkiye'nin kalbini sökmeye çalışıyorlar... Türkiye Kürtlere şu mesajı kanu ve kuralarla net vermelidir. Biz işgale değil sizinle bütünleşmeye, sizi ve topraklarınızı terör ve işgalden kurtarmaya aramızdaki sınırları kaldırmaya geliyoruz. Paçavra kağıtlarla orası babamın malıydı... Direkt akıl tutulması. Devleti idare edenler ayakta mı uyuyorsunuz, Cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere binlerce danışmanı boşuna mı besliyorsunuz...? Bu tür haberlerin Kürtlerde tek çağrışımı şudur: Türkiye topraklarımızı işgale, evlerimizi arazilerimizi elimizden almaya geliyor. Devletin yürüttüğü Kürdü-Türkü-Arabı... herkesin destek verdiği bir meşru mücadele kötü boşa düşürülmeye çalışılışılıyor. Devlet terörden temizlediği Kürt coğrafyasında Kürtçe eğitimi başlatarak, kağıt parçalarıyla Türkiyeyi işgalci konumuna çekmeye çalışanlara o kağıtları yedirerek oluşturulmak istenen işgal algısını yok etmelidir. Devlet devlet aklıyla hareket etmelidir. İçeri sızan kriptoları çözüp işlevsiz hale getirmelidir...
