GAZETECİLER, ARDA-FED İFTARIN’DA OLAĞANÜSTÜ KONGRE İSTEDİLER...
Yaptığı kongreyle üye derneklerin desteğini kayb eden, güven bunalımına neden olan Ardahan Dernekler Federasyonu gazetecilere yönelik iftar verdi.
GAZETECİLER, ARDA-FED İFTARIN’DA OLAĞANÜSTÜ KONGRE İSTEDİLER...
Yaptığı kongreyle üye derneklerin desteğini kayb eden, güven bunalımına neden olan Ardahan Dernekler Federasyonu gazetecilere yönelik iftar verdi. Federasyon yönetiminin bir kısmı ve Ardahanlı gazetecilerin bir bölümünün katıldığı iftar yemeğinde deyim yerindeyse gazeteciler Fakir Yılmaz’ın kafasını kırdılar.
İftarın ardından söz alan başkan Fakir Yılmaz, Ardahanlı gazetecilerin desteğini istedi. Ardahan lobisinden bahs etdi. Yılmazıın konuşmasının ardından katılımcılar söz hakkı aldı, kendilerini tanıttılar, fikirlerini ifade ettiler.
Yusuf Sit ve Mustafa Küpeli başta olmak üzere gazeteciler önemli belirlemeler yaptılar. Küpeli, Ardahan 20-30 yıldır lobiler tarafından 3’e -4’e bölünmüştür. Ardahanlıları istisnalar dışında Yusuf Sit’in deyimiyle çeteler, siyaset-stk zübükleri yönetmektedir. Esenyurta bakın farklı partilerden farklı aktörler çetleşerek dernek başkanlarımızı belirliyorlar. Ardahanlılara hakaret ediyorlar. Diğer yandan Ahmet Demirbaş gibi vakalar var. Ardahanı bölmeek, güçten düşürmek için hertür maymunluk yapan vakalar var. Ardahan STK yapılanması parça paraç yapılmaktadır. Ardahandan bir a takımının çıkıp stk alanıyla oynayan bu çetelere, zübüklere bunların anladığı dilden cevap vermelidir. Topluma öncülük etmelidir.
Doğu Medya İmt. Sahibi Yusuf Sit, federasyon yönetiminin fotoğrafı ortada dedi. 50 üye dernekten bahsediliyor. Ama daha federasyonun asil yönetimine yetecek sayısı yok. Hanak damal ve birkaç dernek dışında öbür dernekler yok. Bu yönetimle bu mantıkla Ardahan lobisinden, Ardahan Federasyonundan bahs etmek hem komik kaçıyor, hem de eşyanın tabiatına ters bir durum yaşıyoruz. Sit, diğer arkadaşların da ifade ettiği gibi gazetecilik alanında, uzmanlıkta Fakir Yılmaz’ın hakkını herkes teslim ediyor. Ama iş STK alanına gelince Yılmaz toparlama yerine dağıtnmayı daha iyi yaptı.
Sit, buradan tek çıkış yolıu var o da olağanüstü kongre...
Federasyon yönetimi kurumsal bir yönetime kavuşmalıdır. Burada mevcut yönetimde olan arkadaşlar da dahil olmak üzere federasyon tüm derneklerin temsil edildiği bir yönetime kavuşmalıdır. Gerekirse tüzük değişikliğine gidilmelidir. 50 dernekten birer üye alınarak 50 asil üyesinin olduğu, tüm Ardahanlıların içinde olduğu bir kurumsal yönetim ve bu yönetim başkan ve icrasını kendi belirlemelidir.
Biri geliyor gram emek sarf etmeden, STK’nın S’ni, dernekçiliğin D’sini bilmeden Ardahanlılarla dalga geçer gibi ben iş adamıyım beni başkan yapın, öbürü ben anadan başkan doğdum, bir diğeri asıl başkan benim, öbürü bilmem neyin başkanıyım... Hep ben tavan yapmış, ortada biz yok. Herkes şu gerçeği çok iyi bilmeli birtek başkan var oda halktır. Sokaktaki vatandaştır. Onu örgütlemedikçe vatandaşı kazanmayı esas alan dernekçilik hayata geçmedikçe dernekler sadece vatandaş yerse vatandaşı pazarlama aracından başka birşey değillerdir.
Yazılarımızda gazeteci arkadaşların vurgu yaptığı çeteleri, siyaset-stk zübüklerini... İstanbul başta olmak üzere ülke genelinde en iyi deşifre eden kamuoyuna taşıyan yayın yapan takip eden herkesin bildiği gibi Doğu Medya’dır. Bu anlamda tekrara girmeyeceğim. Kısaca kurumsal bir yönetim ortaya çıkmadıkça şu andaki yapı ile kimse ne Ardahanı, nede federasyonu dikkate almayacaktır. Yaşanan güven kaybı nedeniyle, yönetimdeki arkadaşlarda zamanla düşüp yorulacaklar, yaptıkları hamallıkla kalacaklardır.
Önerimiz federasyon yönetimi dışında bir komisyonun kurulup federasyonu yeniden kongre sürecine koyması, kurumsal bir yönetimin ortaya çıkarılması... Ardından küpelinin de ifade ettiği gibi stk alanıyla oynayan çetelere yönelmeliyiz...
SİT, SADECE ARDAHAN DEĞİL, ÜLKEMİZ VAHİM BİR TABLOYLA KARŞI KAŞIYA...
STK alanıyla oynayanların perde arkasına bakınız. Yüzyıla yakındır bu ülkeyle, bu ülkenin kaderiyle vatandaşın kaderiyle oynayan, vatandaşı siyasi, kültürel, ekonomik... soykırıma uğratan yerli-yabancı holdinglerin, uşakların, ihanetçilerin, dini kullanan tarikatların, din bezirganlarının donanımlı ordularıyla karşılaşacaksınız. Ve şu gerçeği sadece Ardahanlılar değil tüm Türkiye toplumu kavramalıdır. Bu çetelere devletin gücü dahi yetmemektedir... Bunlar devlete ve ülkeye derinden sızarak, hangi kurumun, hangi vatandaşın, hangi firmanın, hangi derneğin ele geçirileceği, düşürüleceği, imha edileceği... konusunda yüzyılları aşan tecrübe ve donanıma sahiptirler.
Halk bu derin işgali ve çetleşmeyi öğrenmedikçe de bu ülkenin geleceği olmayacaktır. Çeteler, güç ve çıkar odakları bu ülekyle diledikleri gibi oynayacaklardır. Kurulduğundan beri bu ülkede gerçek anlamda hukuk-adalet olmamıştır. Güçlünün hukuku adaleti olmuştur. Ayak oyunlarıyla vatandaşı düşürme hak-hukuk olarak yutturulmuştur. İstisnalar dışında siyasi partilerin önümüze sürdükleri paçavraları demokrasicilik oyunuyla bize vekil, başkan... vb. diye seçtirmektedirler. Halkın gerçek manada yerelde, genelde seçtiği temsilcileri olmamıştır. Derneklerin1. Görevi halka yaşadıkları ülkeyi kavratma, demkorasi ve yönetim bilincini aşılama, bulunduğu şehri, ülkesini yöneten özne konumuna getirme için gereken alt yapıyı vatandaşa sunmadır.
TÜRKİYE GENELİNDE FEDERASYONLAŞMAYI BAŞARAN TEK İL ARDAHANDIR, BUNDAN DOLAYI EN YOĞUN SALDIRI ARDAHAN STK YAPILANMASINA YAPILMAKTADIR...
Yiğidi öldür hakkını yeme. Ak Parti iktidarı ile birlikte Türkiye’de devrim gibi iki gelişme yaşandı. Bunlardan biri SERKA gibi kalkınma ajansları, bir diğeri ise STK alanında federasyonların önünü açan yasal düzenlemeler. Ve o zaman çıktık dedik ki Türkiye’nin 7 bölgesinde o bölgeleri kapsyan 7 büyük dernekler federasyonu çıkmalıdır. Türkiye’nin düze çıkacağı nokta burasıdır. Yerelden örgütlenme ülkenin kurtuluşunu derin işgalden çıkışını beraberinde getirecektir.
Sivil toplum sağlıklı rayına oturmadıkça kalkınma ajansları soygun ajanslarına, stk’lar ise çetelerin, siyaset-stk zübüklerinin vatandaşı kullandığı, pazarladığı çiftliklere dönüşmektedir. STK’lar yetkinleşmediği için bugün en çok çeteler iktidar partisinde kümelenmiş bulunmaktadırlar. Önlerindeki en büyük hedeflerden biri Ardahan stk yapılanmasıdır. Ardahan başarırsa Türkiye başaracaktır... Bundan dolayı stk’lar canını veren fakat halkı ülkeyi satmayan en donanımlı hemşerilerilerimzle donatılmalı, gençliği bu gerçekler doğrultusunda donatarak yetiştirmeliyiz... Aksin bir yüzyıl daha oyuncak olmaktan, harcanmaktan hiçbir vatandaş çıkamaz...
