VE BEKLENEN KONGRE GERÇEKLEŞTİ...

Türkiye ve Dünyada hem ülkemizin, hemde dünyanın kaderini belirleyecek gelişmeler yaşanıyor. Bu gelişmelerden biride Erdoğan'ın yeniden Ak Partinin başına geçmesidir...
Bu haber 2017-05-23 07:42:57 eklenmiş ve 1310 kez görüntülenmiştir.

VE BEKLENEN KONGRE GERÇEKLEŞTİ...

 

Türkiye  ve Dünyada hem ülkemizin, hemde dünyanın kaderini belirleyecek gelişmeler yaşanıyor. Bu gelişmelerden biride Erdoğan'ın yeniden Ak Partinin başına geçmesidir...

 

Dünyayı kısaca özetlersek, perde önünde numara ve rol yapan, biraz daha fazla rant, sömürü, işgal, soykırım için olmadık maymunluklar yapan...,  perde arkasında ise birbirlerini gömmek için 7-24 saat çalışan nefret, kin, öfkenin hakim olduğu, insanlığın bin yıllardır kazandığı kazanımları, adalet, inanç... değerleri yerlebir eden insanlığa kıyameti dayatan küresel firmaları, devletler görüyoruz.

 

Son 1-2 yüzyıldır dünyayla oynayan küresel firmalar, devletler... Ve bunlara karşı önlem amacında olan firma ve devletler ülkelerin altlarını, üstlerini dünyayı binlerce kez yok edecek silahlarla doldurdular.  İsrail gibi terör devletleri,  Kuzey kore gibi kontrolsuz diktatör yapılanmlar... dünyayı havaya uçuracak canlı bombalara dönüşmüş bulunmaktadırlar. Hiçbir nükleer, biyolojik, kimyasal... savaş olmazsa bile doğal bir afet sonucu bu silahlar dünyayı tuzla buz edecektir...

 

Kısacası dünya küresel katil-soykırımcı  firma-devletler yüzünden kontrolden çıkmış bir bombaya dönüşmüştür. Ulusların, milletlerin, medeniyetlerin (aynı inanç ve medeniyette de olsa) birbirlerine güven-inanç vb. hiçbirşey kalmamıştır. Herkes birötekini yoketmek, paketlemek için 7-24 saat çalışırken aslında kendi kendilerini de yok ettiklerini görmeyecek kadar körleşip aptallaştıklarını da görmeyecek derece de ağır hasta olmuşlardır...

 

Kısaca bütün bilim adamlarının aklı başında tüm insanların işaret ettiği gibi dünya insan soyu ve canlı yaşam açısından diken üstünde ve dünya her geçen gün insan soyu açısından yaşanılmaz bir cehenneme dönüşmektedir, Dünyanın en büyük bilim adamlarından Hawking  insan soyunun, canlı yaşamın üretilen, dünyaya gömülen silahlanma  nedeniyle insanlığın 100 yıl içinde dünyayı terketmesi gerektiğini belirtiyor ( http://www.dogukultur.com//search.php?s=hawking ) ...

 

Dünyayı ilgilendiren bu ağır sorun tüm insanlığın sorunu olduğu gibi, bu sorunun çözümü ise yüzyıllardır dünyayı işgal-istila, soykırım arenasına çeviren, yeme, yutma da sınır tanımayan vahşi egolara sahip insanların,  bu vahşi  güçlerin sorunudur, çükü kendileri ve soylarının tüketeceği bir dünya kalmayacaktır...

 

Buradan Türkiye’ye geldiğimizde gerek dünyayı saran ağır koşulların insanlığa ve devletlere taşınmasında, gerekse Çin’in sınırlarından, Afrikanın derinliklerine demokrasiyi, insan haklarını, insanlık bilincini, insanların safarideki av hayvanları olmadığını, özgürlüğü, özgür düşünceyi milyarlarca insana taşıyacak olan yegane güç tarihsel misyon ve mirası bakımından Türkiye’dir.

 

AK Parti'de, 3. Olağanüstü Büyük Kongrede ki sloganlar, "Yeni Atılım Dönemi; Demokrasi, Değişim, Reform"  yeni Türkiye’nin, ak partide yeni dönemin başlangıcı olacak...

 

Türkiye siyasi bakımdan tek kelime ile felaket bir durumda, Muhalefet güven vermiyor, bitik; kendi putlarını, totemlerini topluma dayatan, yerel ve küresel soykırımcıların güdümünde  aptal bir yapılanma içinde...

 

İktidar ise daha beter durumda: Yerel yönetimler başta olmak üzere, hırsızlık yolsuzluk, çetleşme, namussuzluk ... almış başını gidiyor. Kısa bir örnek verecek olursak çoğu belediyeler işi gücü bırakmış, dernekleri, basını, kanaat önderlerini... kimi nasıl kullanır, düşürürüz, hırsızlık, yolsuzluk, çeteleşmede sınır kalmamıştır. Toplumda dürüst insanların kurumlarda var olma şansları bitirildiği gibi; toplumsal ahlak giderek çökmektedir. Sadece İstanbulda her yıl yüz milyar dolar çalınmaktadır. 10-15 yıl önce birşeyleri olmayanlar halkın vergilerini çalarak-çırparak servetlerine servet katan büyük bir hırsız namussuz sürüsü oluştu...

 

20 Türkiye olsa bu ahlaki çöküş, hırsızlık, yolsuzluk, çetleşmeye dayanamaz. Bu hırsızlık yolsuzluk, ahlaki çöküş, Fetö ve terör örgütlerinin iktidar içinde üst yerleri işgal ettikleri şüphesi ile birleşetiğinde iktidar partisi hergeçen gün büyük yara almaktadır.

 

Bu anlamda Patinin başına yeniden seçilen erdoğanı bekleyen ana sınav demokrasinin, hukukun  sağlam bir şekilde oturtulması, tek adam değil, meclisin bütün ayakları ile çalıştığı, partilerin, parti başkanlarının atadığı vekiller  değil halkın seçtiği vekillerin siyasete yer alması, şefaflık, parti içi terör, hırsızlık, çetleşmeyi bitirecek hamleler  gerekmektedir.

 

Ak Parti bu hamleleri yaparsa... Ak partiye sırf ülke düze çıksın diye destek veren ama pek parti filan takmayan, yalaka-yağcı olmayan, rant vb. hastalıkları olmayan on milyonlarca vatandaşı geri kazanması kolaylaşacaktır... Bu anlamda milyonların gözü ak partinin üstünde olacak... Ve yine milyonlar putlara, totemlere tapmayan, halkı aptal yerine koymayan, tüm ülkeyi ve vatandaşı kapsayan bir muhalefet arayacaktır.

 

Ak parti toplumsal desteğe rağmen bu sınavı başarılı vermediğinde, adeleti, demokrasiyi, hukuku oturtmadığında... sağlayamadığında 2019 yerel seçimlerde tarihe gömüleceğini unutmamalıdır... Kör topal, halkı dizayn edilebilir robot sürüsü sanan aptal  bir muhalefet, yıkık –dökük bir ak parti Türkiyenin her alanda felaketi olacaktır.

 

Demokrasi ve hukuk oturmadığında üste çıkanlar alta kalanların canını, malını... herşeylerini almaya bakacaklardır. Kin-intikam siyaseti sürüp gidecektir. Türkiyenin buradan tek çıkışı vardır. Demokrasi ve sivil toplum örgütlerini sağlam ayaklarıyla oturtma, çetelerin, hırsız, namussuzların  sivil toplumu, dürüst yalaka yağcı olmayan iş adamı, basını, vatandaşı... ablukaya alma, çökertme opersyonlarına darbe vurma, engelleme. Halkın her alanda ülkeyi kontrol eden ana güç konumuna getirme... Türkiye’nin çıkışı buradan olacaktır. Bekleyip göreceğiz...

 

Özetle küresel sermayenin başkentine dönüşen Türkiye’nin iç dış siyaseti hem Türkiye için hemde dünyanın gidişatına etki edecek büyük olguları içinde taşımaktadır...

 

Aşağıda Abdurrahman Dilipak gibi usta bir kalemin kongre ile ilgili belirlemelerini içeren makale önemli. Olduğu gibi yayınlıyoruz İnceleyiniz...

 

 

VE BEKLENEN KONGRE GERÇEKLEŞTİ...

Abdurrahman Dilipak

Dün AK Parti’de kongre günü idi.. Yeni yönetim seçildi ve yeni bir dönem başladı. Hayırlı olsun inşallah! Allah sizin ellerinizle zalimleri cezalandırsın ve mazlumlara yardım etsin. Allah sizi içimizdeki ve dışımızdaki hainlerin hilelerinden korusun. Duamız bu. 

Bu arada şunu da söylemeliyim, topluma vaad edilen şeylerle, bunları gerçekleştirecek seçilmiş kadronun profili tam olarak örtüşmüyor. En azından tabandaki görüş bu. Beklenti çok daha yüksekti. Aradaki bu fark nasıl dengelenecek bilmiyorum. Tabandaki teşkilatların arındırılması bu ekiple nasıl ve hangi ölçüde gerçekleşecek, bunu da zaman içinde göreceğiz.

Bu arada kongrede büyük bir heyecan ve katılım sözkonusu idi.. Muhteşem bir dayanışma vardı. Bunların hepsi güzel. Öte yandan bu durumun tetiklediği bir umut ve o umudun beslediği bir hayal var. Eğer ona cevap veremezseniz bu yerini sukut-u hayale bırakır.. Dün olduğu gibi bugün de, ne korkularımıza teslim olacağız, ne de ham hayallerin peşinde savrulup gideceğiz. Korku ile umud arasında, yani Havf ile Reca arasında bir yerde duracağız..

Bugün önemli bir gün. Umarım korktuğumuz başımıza gelmez. İnsanoğlu garip bir mahluktur. İyi diye alırsın bozulur. Kötü başlar, ama sonu iyi gelir. İnşallah gelenler bozulup, gidenleri aratmaz..

Kongre öncesi ne kulisler yapıldı. Kişi kendi ve ailesinin sorumluluğunu bile taşımakta bu kadar acizken, bütün bir toplumun, ümmetin sorumluluğu taşımak konusunda bu kadar istekli olması bana hep garip gelmiştir. “Yeter artık, köşeme çekileyim” diyen yok gibi sanki.. 

Yarın, bugün yapılan yanlış işler, yanlış adamlara emanet edilen işler yüzünden bu partinin başına bir iş gelirse, halk bunun hesabını onlardan sorar..  Yanlış adamların yanlış işleri yüzünden partiye zarar gelirse, bu işi çıkar ve rant hesabına döndürmeye çalışanlara söylüyorum, ne dininiz kalır, ne dünyanız. FETÖ’den beter olursunuz. 

İnşallah, önce nereye kimi getirelim diye bakmamışlardır.. Önce “kimler olmaması” gerek diye, def-i mazarrat açısından bakarak, olmaması gereken isimlerin üzerini çizmişlerdir.. 

Bakın, her “iyi insan”, “iyi bir siyasetçi” olacak diye bir şey yok.. Seçilecek kişilerin kendi arasında uyumu da önemli.. Herkes tek başına kendi kabiliyetine güvenerek bir şey yapabileceğini sanıyor. Oysa bu işler öyle değil, sabırlı olacak, istişare ve şûraya önem verecek, cesur olacak.

Mal, can ve sevdiklerimiz gibi siyaset de, zor bir imtihan anlamında bir fitne konusudur. Kaygan bir zemindir.. Kimse kendinde bir güç vehmetmesin. Allah bizi “mallarımız, canlarımız, sevdiklerimizle” kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecek.. Kişiler gibi, ülkeler ve halkların da kaderleri vardır. Kimse Tanrıyı kıyamete ya da Allah’ı iktidara ya da servete zorlayamaz. Hz. Yusuf’u hatırlayın, 7 yıl bolluk ve 7 yıl darlık! İlmin kapısı, Allah’ın arslanı, ehlibeytin eşiği olan Hz. Ali’yi hatırlayın. Allah ona kamil bir iktidar vermedi. Hz. Ömer Halid b. Velid’i niye görevinden azletmişti..

Böyle bir günde bunlardan söz etmenin zamanı mı diye düşünenler olabilir. Ben işte bugün bunun tam zamanı olduğunu düşünüyorum.. Biz maalesef insanları hep bolluk dönemlerinin kazanımlarının sürdürüleceği vaadi ile peşimize takılmaya çağırıyoruz.. Yarının zor günlerine hazırlamıyoruz insanları. Refah’tan söz ediyoruz, Çile’den değil.. Ben Allah’ın kolaylaştırdığından daha kolay, zorlaştırdığından daha zor bir şey olmadığına inanıyorum. Onun için zorluklara hazır olmamız gerektiğini düşündüğüm için bunları yazıyorum. Biz bugün rahat, zenginlik vaad ediyoruz. Kur’an-ı Kerim “Mütrefinler” diye kimden söz eder. Ya da “Tekasür” suresi kimden söz eder.

Birileri bal damlasına çöken sinekler gibi.. Bakın, bu içinizdeki hainler var ya, bugün sizi alkışlayanlar.. Yarın oturun saldırırlar, düşün vururlar.. Mamalarını kesin, düşman kesilirler.. Verdikçe daha fazla isteyeceklerdir. Ve yarın daha fazla veren ya da vaad eden birinin yanına gideceklerdir.. FETÖ’yü gözünüze çok yaklaştırmayın, arkasında bir ormanı kaybedersiniz.. FETÖ önemli, tehlikeli bir düşman! Ama yalnız değil. Her insanın nefsine taht kurup oturmak için bir yol arayan Şeytan hepimizin peşinde ve her yerde..

AK Parti kongresinin hemen ardından birkaç gün sonra Ramazan. Aslında önemli, bereketli bir ay var önümüzde. Erdoğan yeni dönemi bu manevi iklimin ruhaniyeti içinde planlamalı..

Erdoğan önümüzdeki günlerde, ramazan ayının manevi havasında  yapacağı konuşmalarda, hep birlikte inandığımız kitapta yazıldığı gibi “her şeyi benden beklemeyin, ben de bir insanım” diyecektir diye düşünüyorum.. “Birlikte yapacağız” mesajını verecektir. “Her topluluğun layık olduğu gibi idare olunacağını, biz kendimizi değiştirmeden Allah’ın bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyeceğini” söyleyecektir.. Hz. Ali örneğini verecektir belki. Diğer peygamberleri örnek verecektir.. Sabrı ve çileyi öğütleyecektir. Umutsuzluğa düşmeden, sabırla saflarımızı sıklaştırarak, ömür boyu sürecek kutlu bir yürüyüşe çağıracaktır insanları.. Bunları söylemede bu yönde şeyler söyleyecektir herhalde. “Yeni bir dünya”dan söz ediyordu aslında “Dünya 5’ten büyüktür” derken. Biz alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygamberin ümmetiyiz. Yeryüzünde adalet, barış, hürriyet istiyoruz.

Sahi, Hz. Musa denizi geçti de Sina’dan Kudüs’e 4 günlük bir yolu niye 40 yılda götürdü. Tih çölünü Tihan eyledi.. Hz. Harun yolda vefat etti. Biliyor musunuz Hz. Musa 40 yıl süren yolculuğunun sonunda O da Kudüs’ü görmeden vefat etti ve Hz. Yuşa kavmini Kudüs’e götürdü.. Siyasi olarak bunlardan çıkaracağımız bir ders yok mu?

Bugün hemen şunu söyleyeyim: Bu sadece bir parti kongresi değil, Türkiye’de yeni bir dönemin başladığını gösteren özel bir gün..

Bu tarihler, Türkiye Cumhuriyetinin köşe taşlarıdır: 1920, 1923, 1938, 1946, 1950, 1960, 1971, 1980, 1991, 1997, 2001, 2013, 2017. Bugün tarihe tanıklık ediyoruz. Bugün yeni bir gün. 

Erdoğan’ın konuşması son günlerde yaptığı konuşmalarının bir özeti gibi idi. Cesurdu, kararlık gösterdi. İçeriye-dışarıya önemli mesajlar verdi. Meydan okudu, hesap sordu, hedef gösterdi.

 

Daha söylenecek çok söz var. Yarın da bu konuya devam edelim. Selâm ve dua ile...

 

 

ETİKETLER : VE BEKLENEN AK PARTİ KONGRESİ GERÇEKLEŞTİ...
Diğer DKM-Analiz haberleri
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
Arşiv Arama
- -
Doğu Haber-Doğu Medya-Doğu Kültür Gazetesi
© Copyright 2013 Dogu Medya -Dogukultur. Tüm hakları saklıdır. Dkm Medya
DKM MEDYA GROUP -1
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
DKM MEDYA GROUP-2
TÜRKİYE-BÖLGE, FİRMALAR- İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA
SERHAT HABERLER
BAĞLANTILARIMIZ
STK-İŞ DÜNYASI MESAJLAR
STK-DERNEKLER
FİRMALAR-İŞ DÜNYASI
DOĞU KÜLTÜR MEDYA