REFERANDUM SİYASETİN, SİYASİ PARTİLERİN ÇÖKÜŞÜ OLDU...

REFERANDUM SİYASETİN, SİYASİ PARTİLERİN ÇÖKÜŞÜ OLDU...

Referandum sonuçlarının netleşmesi, iktidar ve muhalefetiyle Türkiye’de ki siyasal yapılanmanın, partilerin giderek bittiğini, özellikle sosyo-ekonomik yönden gelişen bölgelerin artık siyaseti ve siyasi partileri önemsemediğini, siyasi  partileri binilmesi-inilmesi gereken bir otobüs olarak gördüklerini net orataya koydu. Buna rağmen iç bölgelerin politikleşmediğini,buralarda sivil toplumun, sosyo-ekonomik koşulların demokrasiye geçişisağlayacak kadar gelişmediğini ortaya koydu...

İstanbul ve Ankara baz alındığında Ardahan ve Serhat bölgesinin 2000’li yıllardan beri başını çektiği dernekleşme ve illerin federasyonlaşması, bir başka deyişle STK-Dernekler, sivil toplum örgütleri, vatandaşın kendi-kendisini yönetmesi, yetkinleşmesi giderek ülke genelinde belirleyici bir güç olarak öne çıkmaya başladı. Doğu Medya olarak 2000’li yıllarda ortaya koyduğumuz Türkiyenin il,il bölge-bölge federasyonlaşması, Türkiye’nin yerelden örgütlenerek tam demokrasiye geçişi hızlanmaya başladı.

AHMET ARSLAN’NIN BAKAN YAPILMASI AK PARTİYİ KIL PAYI KURTARDI...

Ak Partinin Doğu Anadolu ve İstanbulda dahada ağır bir hezimet almasını engelleyen ana unsur Ahmet Arslan gibibütün bölgenin sevdiği bir değerin birbeynin 20-22 yıldan sonra bakanlığaatanması oldu. Yoksa İstanbuldaki ve Doğu Anadoludaki fark daha da büyük olacak, Kars ve diğerillerde ise hayır oyları ezici birşekilde önde olacaktı.

AK PARTİDE Kİ ÇETELEŞME,SİVİL TOPLUMA MUDAHALE PARTİYİ BİTİRİYOR...

Ak Partiyi sürekli uyarmamıza rapor sunmamıza rağmen partiyi derinden ele geçiren kriptolar ve çeteler tarafından sürekli engellendik. Bu engelleme beraberinde Ak Partideki çetleşmenin sivil toplum örgütlerini kullanmasını, baskı altına almasını da beraberinde getirdi. Buda Ak Partiye derinden bir öfke, giderek uzaklaşmave kızgınlığı beraberinde getirdi. 

Örneğin Esenyurtta Ardahan ve Doğu Anadolu açısından dernek ve dernek başkanları yönetimler yoktur. Kadıoğlu-Çapan vb.isimler tarafından dizayn edilen kuklalar vardır.

Sancaktepe’de Beykozda... birçok ilçede ak parti içindeki çeteleşmeler sivil topluma karşı büyük oyun ve saldırılar içine girdiler...

HALK, SİVİLTOPLUM ÖRGÜTLERİ CHP-HDP DİZAYNINDAN ÇEKİNMESEYDİLER  HAYIR OYU RAHAT % 55 OLURDU...

Ak parti Türkiye’de vesayet sistemi olduğunu, mevcut yasa ve anayasaların, askeri darbe yasaları olduğunu, demokrasiye geçişin şart olduğunu... söyleyerek halktan iyibir destek aldı. Ama 15 Temmuzdan sonra büyük hataların içine düştü. Seçimle gelen insanları demokrasilerde olmadığı bir şekilde içeri tıkadı. Seçimle göndermeyi başaramadı. Türkiyenin 3. Büyük partisi konumundaki HDP’yi sıfırladı. Bu durum bölgeye HENDEK-ÇUKUR SİYASETİNDEN DOLAYI TAM YANSIMADI AMA metropollerde Ak Partiye oy veren milyonlarca Kürt kökenli insanı rencide etdi.

AK PARTİ AÇISINDAN BÜYÜK HEZİMET...

Ak Parti son genel seçimlerde İstanbulda % 50’ye yakın oy almıştı. % 11 MHP ­­­­­= % 60, Bu sonuç MHP’nin bittiğini, Ak Partinin %10-15 seçmen kitlesini kaybettiğini ortaya koyarken, AKP çıkış olgusundan uzaklaştıkça da 2019 yerel seçimlerinde Metropoller başta olma küzere doğu-güneydoğu ve kıyı bölgelerinden sıfırlanacak baş aşağı gidecektir.

Bir başka deyişle Ak Partiye oy veren milyonlar Ak Partiye önemli bir uyarı verdiler. Özüne dön, çetelşemeye, halkı ülkeyi düşürmeye çalışanlara, demokrasiye kast edenlere, yolsuzluğa, çeteleşmeye, sivil topluma, siyasete... saldırmayı bırak... destek ver, tam demokrasiye geçişin kapılarını aç.

Türkiye toplumu, vatandaşı yüzyıla yakındır kendilerini harcayan bir sistemin, bir rejmin pençesinde. İstisnalar dışında siyaset ve siyasi partiler halk ve vatandaşı değil, vatandaşı öğüten, soykırıma uğratan iç-dış ihanet odaklarının oyuncağı,  kulu, kölesi, uşaklığını yapan etki ajanlarıyla dolup taştılar. Halka ve halkın değerlerine saygı yerine, halklaşma yerine halkı dizayn etme , ötekileştirme, köleleştirme üzerine siyasetlerini bina ettiler.

Bu anlamda Ak parti çıkışına tezat birsürü hatanın içine girdiği halde CHP ve HDP ye güvenmeme vatandaşı temkinli davranmaya itdi.

İstanbul ve Ankara,metropoller baz alındığında Türkiye’de siyasetin halkı dizayn etme dönemi sona ermiştir. Siyaset ve siyasi partilerin yerini sivil toplum örgütlerinin aladığı bir zaman dilimine girmiş bulunmaktayız. Burada siyaset dışardan ve müdahalelerle sivil topluma yöneldikçe daha da düşecek, dahada itibarsızlaşacak ve giderek bitecektir...

İstanbulu kayb eden Türkiye’yi de kayb eder... İstanbul artık siyasi partilerin at oynattığı, vatandaşı dizayn ettiği bir arena değil, stk'ların sivil toplum örgütlerinin giderek yetkinleştiği ve bu yetkinliği-etkinliği tüm ülke sathına taşıdıkları, Türkiyenin geleceğinin şekillenmesinde ana güç olan bir metropole dönüştü. Bu gelişme ve dönüşümTürkiye siyasetini, siyasi partilerini de değiştiripdönüştürecektir...