KÜLTÜR EVİ KONGRESİ ESENYURT ARDAHANLILARIN KADERİNİ BELİRLEYECEKTİR

KÜLTÜR EVİ KONGRESİ  ESENYURT ARDAHANLILARIN KADERİNİ BELİRLEYECEKTİR

Ardahan Kültür Evi Kongresi nedeniyle bölgemizin önde gelen gazetecilerinden ve Aynı zamanda Başkan Adayı Veysel Karatay’ın listesinde yer alan Gazeteci Murat Abdullahoğlu ve Gazeteci Suat İncederenin görüşlerini sorduk. Usta iki gazeteci devrim niteliğinde belirlemelerde bulundular. Bu kongre 20- 30 yıldır Ardahanlılarla oynayanları tarihe gömecek bir kongredir dediler...

İşte iki usta gazetecinin ustaca belirlemeleri:

1989 Yılında ilçe ve belediye olma niteliği kazanan esenyurt 2004 seçimlerine kadar Gürbüz Çapan yönetti. Türkiye ve dünya çapında projeleri ile ses getirdi. Esenyurt demek serhat demekti. Esenyurt demek Kars-Ardahan-Iğdır demekti. Ve İstanbulda ençok serhat nüfusunun bulunduğu günümüzün mega ilçesi demekti.

2004 yılında belediye ak partiye geçti. Necmi Kadıoğlu başkan seçildi. Yıl 2017 Esenyurt hala Ak Partide, Kadıoğlu hala başkan. Ama ortada Karslı-Ardahanlı-Iğdırlı, hele 1. Nüfus olan Ardahanlılar ortada kalmadılar.

Ak Parti ve Ak Partili belediyelerin en önemli özelliği STK –Dernek alanını çürüterek kendine bağımlı dernek ve bireyler ortaya çıkarma.

Ak partinin bu özelliğinin yanı sıra halkı seçimden seçime pazarlayan siyaset-stk-dernek zübüklerinin varlığı bu ilçede ve İstanbulun birçok ilçesinde Serhat nüfusunu paçavraya çevirmiştir. Bundan dolayı Esenyurtta 1. Nüfus olan Ardahanlılar ve dernekleri Ak Parti döneminde bırakın belediye başkanını çöpçü dahi çıkaramaışladır. Hep birilerine kuyrukçuluk yaparak halkı pazarlamışlardır.

Son 4-5 yıldır belediye tarafından Ardahanlılara bir bina o da tapusuz olarak tahsis edildi. Bu bina ile birlikte Ardahan federasyonları dahil, dernekleri düşürüldü, dernekleri çürütüldüler.

1.     1. Nüfus olan Ardahanlılardan tek bir bld bşk yrd. , birim müdürü yokken, yönetimin ezici çoğunluğu Belediye başkanı dahil nüfus olarak serhat nüfusunun %1 olmayan Bayburlulardan oluşmaktadır.

2.     Emrine 5 katlı bina verilen Ardahan Kültür Ev’nin ilk icraatı Ardahan Dernekler Federasyonundan çıkmak, Ardahan derneklerini dağıtmak, Ardahan dernekçiliğine darbe vurmak  olmuştur. Kültürevi Ardahanlıları toplayacağına, Ardahanlıları dağıtan bir araca dönüşerek Ardahanlıları temsilden ziyade Ardahanlıların örgütlülüğünü çürüten bir araca dönüşmüştür. 1. Nüfus olan Ardahanlıların Esenyurtta çöpçü atayacak güçleri bile kalmadı. Esenyurt ilçesi adeta dernekleri-STK’ları yutan, çürüten bir kara deliğe dönüştü. Dernekler nüfusun çürütüldüğü, kullanıldığı, pazalandığı çiftliklere, siyaset-stk zübüklerinin at oynattığı  arenalara dönüştüler.

ABDULLAHOĞLU GAZETECİ SİT’İ ÖRNEK VERDİ...

Bunu basit bir örnekle açıklayalım. Örneğin  Yusuf Yasin Sit (Doğu Medya Genel Yayın Yönetmeni) Ak parti üyesi. Her seçimde adeta bir militan gibi Ak Partiye çalıştı. Yaptığı stratejileri on yıl düşünsek aklımıza gelmezdi... Esenyurt başta omak üzere Ak Partili hiç bir belediyeden gram ilan alabildi mi, yada bir tek gün hal-hatırını soran oldu mu olmadı. Peki ne yaptılar. Bu adam eleştiriyor, dernekleri güçlendiriyor, siyaset-stk zübüklerini deşifre ediyor, parayla satın alınmıyor. Kapalı kapılar ardında hep kuyusunu kazdılar, düşürmeye çalıştılar, kimse ilan vb. vermesin, yayın yapmasın, yayını kesilsin, gazetecilik yapmasın dediler. Ama ne oldu Yusuf Sit sağlam durduğu için giderek belileyici bir güce, halkın itibar ettiği en önemli değere dönüştü. Sit “bu adam zübüktür dediğinde” o adamın toplumsal alanda proje yapma hayatı bitiyor. Sadece Yusuf Sit’e karşı değil halkı pazarlamayan, kullanmayan tüm dernek başkanlarına, tüm gazetecilere bu ambargo uygulandı...

Abdullahoğlu ve İncedere, Ardahanlıların 1. Nüfus olduğu bir ilçede stratejik beyne sahip bölgenin en önemli stk uzmanı ve gazetecisine 15 yılda bir tek ilan vermeyen bir ilçede hangi Ardahanlının hangi sorunu çözülebilir, bu örnekten dahi yola çıktığımızda Esenyurtta Ardahan ve Ardahan derneklerinin durumu çok net olarak ortaya çıkıyor. Esenyurtta dernekçilik Ardahanlıları yutan bir kara deliğe dönüşmüştür. Bu kara deliği, toplumu çürüten, bitiren anlayışı yok etmek sadece benim değil tüm Ardahanlıların sorunudur...

VEYSEL KARATAY ve EKİBİ DEVRİM NİTELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPACAK BİR KADROYLA ORTAYA ÇIKTILAR...

İşte bu Cumartesi günü yapılacak olan kongrede başkan adayı olarak öne çıkan Veysel Karatay kurduğu ekiple hem bu komediyi sona erdirecek bir yönetim oluşturdu. Hemde ilk defa bütün federasyon, il, ilçe, köy derneklerinden 2004’ten günümüze adeta Ardahanlıları yok sayan zihniyeti yok edecek projelerle ortaya çıktı.

Karatayın en önemli projesi ise ilk önce Ardahan Federasyonuna üye olma, bütün Ardahan derneklerini tek çatı altında toparlama, Kültür Evini Ardahan Federasyonunun merkezine dönüştürme, 1. Nüfus olan serhatlılardan Belediye başkanını çıkarma... gibi son 10-15 yıldır Ardahanlıların istediği bütünlüğü sağlama yönündeki adımları hayata geçirecek bir yönetimle orataya çıkmış olması.

BU KONGRE SADECE ESENYURT ARDAHANLILARIN DEĞİL, İSTANBULDAKİ TÜM ARDAHANLILARIN KADERİNİ ETKİLEYECEK ÖNEMDE BİR KONGREDİR...

Ardahanlılar bu kongrenin önemini kavrarlarsa Karatay zorlanmadan ezici bir çoğunlukla, rahatlıkla kongreyi kazanacaktır.  Bu kongre nedeniyle Ardahan Kültür Evi delegeleri tarihi bir sorumlulukla karşı karşıyalar. Bu kongre İstanbul genelinde son 20-30 yıldır Ardahan ve Ardahanlılarla oynayan anlayışları, oyunları tarihe gömecektir. Ardahanlıları seçimden seçime pazarlanan kullanılan eşya yada şeyler olmaktan çıkarıp, Ardahanlıların bulundukları semtleri yöneten aktörler konumuna çekecektir. Ardahanlıyım deyip Ardahanlılara çelme takanların,oyun yapanların  oyunları sona erecektir...

ESENYURT TARİHÇE...

Esenyurt, İstanbul'un Büyükçekmece ilçesinin semtlerinden biriyken, 2008 yılında Kıraç beldesi ile birleştirilerek ilçe olmuştur.

Esenyurt yerleşim yeri bütünü, Marmara bölgesinin Trakya alt bölgesinde, İstanbul Metropolitan alan sınırları içerisinde yer almaktadır. Bu bölgenin doğusunda Küçükçekmece Gölü, batısında Büyükçekmece, kuzeyinde Hoşdere mahallesi ve TEM Karayolu, güneyinde Firuzköy ve E-5 Karayolu bulunmaktadır.

İlçede 13 sağlık ocağı 1 devlet hastanesi 1 kızılay hastanesi (kızılay hastanesi devlet hastanesi ek binası haline getirilmiştir) ve 1.000.000. m² şehir parkı bulunmaktadır. İlçede güvenlik 1 haziran 2009 itibariyle polis teşkilatına geçmiştir. Emniyet müdürlüğü binası hazırlanmıştır.

Esenyurt'un yüzölçümü 2.770 hektardır ve 1989 yılında belediye olma niteliği kazanmıştır. Belediye teşkilatının kurulmasıyla bölgede bir hizmet atağı başlatılmıştır.

19. yüzyılın başlarında Ekrem Ömer Paşa'ya ait çiftlik toprağında kurulan yerleşme, buranın hissedarlarından olan Eşkinozgillerden Eşkinoz adını almıştır.

1967'de de yerleşimin adı Esenyurt olarak değiştirilmiştir. Eşkinoz Çiftliği'nde çalışanların oluşturduğu yerli halka 1920-1938 yıllarında Romanya ve Bulgaristan'dan göçenlerin katılımı ve son yıllarda iç ve dış göçlerle gelen nüfus, etnik yapının bugünkü halini almasını sağlamıştır.

Esenyurt‘un kurucu belediye başkanı Gürbüz Çapan‘dır. Şu an belediye başkanlığı görevini AK Parti grubundan Necmi Kadıoğlu sürdürmektedir. İlk yerleşim, Merkez Mahallesi'nde Köyiçi Mevkiinde oluşmuştur. Bugün hala bu alanda bulunan çingenelerin yaşadığı ve yerleşmenin en yoğun özelliklerini taşıyan Çingene Mahallesi ilk yerleşmenin çekirdek alanlarından biridir. 1920-1938 yıllarında bölgeye gelen Romanya ve Bulgaristan göçmenlerinin ikamet ettiği Merkez Mahallesi'nin kuzey kesiminde bulunan göçmen mahallesi de yerleşmenin en eski bölgesidir

Xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx

Esenyurta kimliğini Kazandıran Dr. Gürbüz Çapan kimdir

Dr. Gürbüz Çapan kimdir2002 yıllarında Esenyurt Belediyesi web sitesinde yayınlanan Dr. Gürbüz Çapan kimdir yazısıdır. Başkanın özgeçmişini sizler için arvişden gün yüzüne çıkardık..

1954 yılında Kars'ta doğup ,Esenyurt Belediye Başkanlığı'na kadar uzanan öyküsünde Gürbüz Çapan,yaşamın dinamiklerinden doğru ve sağlıklı sonuçlar çıkarabilmekte gösterdiği başarı gerçeğinin altında,bilgi ve birikimi,aklı ve cesareti,yurduna ve insanlarına sevdası gibi anlamlı değerler kolaylıkla görülebilir.

   Gürbüz Çapan'ın gençliği,Türkiye'nin toplumsal ve siyasal gerçeklerine duyarlı, demokratik hak ve özgürlük taleplerini haykıran gençlikle aynı tarihsel kaderi paylaşır. Bu tarihsel süreç baskının,zulmün, sömürünün olmadığı bir dünya istemi mücadelesinin yükseldiği bir dönemdir.

   Gürbüz Çapan bu süreçte kendi gerçeğinin yanında yer almaktan bir an bile tereddüt etmez.

   Artık o,bu yükselen seslerin sahibidir.

Bu yıllar,demokratik taleplerini haykıran toplumsal muhalefeti "demokratik bir haktan öte 'girişimler' " olarak yorumlayanların oyunlarıyla sokak

çatışmalarına çekildiği yıllar olur.

   Diyarbakır Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Çapan,bu süreçteki gözlem ve deneyimlerini siyasal bilinciyle ahlaklı bir biçimde buluşturarak yaşanılası bir dünya istemini hayatın her alanında elle tutulur kılma mücadelesinin kararını da vermiştir.

   Güneşin batışına  ağlayan değil,güneşin yeniden doğuşunda ne yapacağına karar verendir artık.

   Bulunduğu her alanda sorunların sadece dile getirilmesinin anlamsızlığı ve gereksizliğine inancı,nedenlerinin belirlenip ona karşı çözümler üretilmesi,sevdasının ahlakı olur. Yaşamı ve sürecini bu ahlak biçimler. Ülkenin çeşitli yörelerinde hekimlik görevini yaparken,nüfus artışı sorunuyla doğrudan ilgilenir. Dokuz çocuklu bir ailenin üyesi olarak Çapan,yoksulluğu yaşayandır ve "doğum kontrolü"nün öneminin bilincindedir. Dur durak bilmeksizin anlatır, "Doğum Kontrolü" kampanyalarını başlatır. 1989 yılında  Belediye Başkanı olduğunda da Belediye çalışanlarıyla yapılan toplu sözleşmede doğum kontrolünün önemi ve  yaptırımının da yer almasını sağlar. Bu özelliğiyle de ülkemizde bir ilki gerçekleştiren tek belediye başkanıdır.

  Yerel yönetimin insan yaşamını kolaylaştırması gerektiğine inanan Çapan,kent ile insan arasında ciddi bağlantı kurandır aynı zamanda. Çapan'a göre kentin kültür merkezleri ,insanın kafası, yeşil alanları; akciğerleri, yollar,arterler;şah damarı fabrikalar;karaciğeri kanalizasyonlar;böbrekleri,

beyinden emir alan nörolojik sistem ise kentin telekomünikasyon sistemi olarak tanımlar.

   Ve öyle de davranır. Geleneksel yerel yönetim anlayışına tavrını belirler. Esenyurt'ta hızla artan gecekondulaşmanın önce önünü keser ve alternatif yapılaşma projelerini hazırlayıp uygulamaya koyar. Türkiye'de bir ilki gerçekleştirir. Özel şirketlere ait arazileri kamulaştırarak kooperatiflere tahsis eder.1992 de temeli atılan 7200 konutluk Esenkent Toplu Konutları 1996 yılında yerleşime açılır. Her tür altyapı,tesis ve diğer olanaklarıyla çağdaş bir kente dönüşür Esenyurt. Bu çalışmadaki başarısı ödülle taçlandırılan Esenyurt Belediyesi,çağdaş kentleşme çalışmalarını hızlandırır.1994 yılında 6000 konutluk Esenkent Boğazköy Projesini uygulamaya koyar.

   Esenyurt'a diğer gelir gruplarının da yerleşmesini özendirerek Esenyurt'u yoksulluğun kenti tanımından da kurtarır. Planlı bir sanayileşmenin de altyapısını oluşturmayı vasıflı işgücü üretimi projeleri izler. Belediye bünyesinde açılan kurslarla vasıfsız gençlerin,Esenyurt insanının çeşitli meslekler edinmelerinin yolunu açar. Böylece binlercesi bir meslek,bir beceri sahibi olur.

   Yıl 1989 dur Esenyurt Dr. Gürbüz Çapan'ı Belediye Başkanı olarak görmek ister. Görür de. Başlayan bu Esenyurt sevdasını 1994 ve 1999 seçimlerinde  üçüncü kez seçilerek sürdürmeye devam etmektedir. Acemiliklerinden,yaşamın diğer denge ve dinamiklerinden sonuçlar çıkararak.

   Halen bu sevdasının başında olan Dr. Gürbüz Çapan aynı zamanda Sosyal Demokrat Halk Partisi Parti Meclisi üyesidir.